"7,3 ile 7,5 arasında değişen büyük bir deprem olabilir"

Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Çanakkale Gökçeada açıklarında sabah saatlerinde yaşanan 4,6 büyüklüğündeki deprem, bölgede art arda meydana gelen sarsıntıların ardından kamuoyunda tedirginliğe neden oldu. 45 dakika arayla ise Akdeniz’de Antalya Gazipaşa açıklarında da 4 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Özellikle Ege’nin güneyi ve Akdeniz hattında son günlerde yaşanan hareketlilik dikkat çekerken, Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal’dan önemli bir uyarı geldi: “Bu depremi ciddiye almak gerek.” Pampal, bölgenin tarihsel depremlerle sarsıldığını hatırlatarak kritik açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bu depremi ciddiye almak gerek” diye uyararak, Hurriyet.com.tr’ye özel bilgiler paylaştı.

AFAD’ın verilerine göre saat 08.18’de Çanakkale’nin Gökçeada açıklarında 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sarsıntının yerin 12.61 kilometre derinliğinde gerçekleştiği bildirildi. Dakikalar önce ise Antalya’nın Gazipaşa açıklarında 4 büyüklüğünde bir başka deprem yaşandı. Birkaç gündür hem Ege’nin güneyi hem de Akdeniz’de art arda yaşanan sarsıntılar dikkat çekerken, bu kez Çanakkale açıklarında hissedilen deprem endişe yarattı.

‘DAHA ÖNCE 7,3 İLE 7,5 ARASINDA DEĞİŞEN BÜYÜK BİR DEPREMLE SARSILDI’

Depremin Çanakkale açıklarına kadar uzanan Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey kolu üzerinde olduğunun altını çizen Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bu zon Mürefte-Ganos Fayı’nın devamı olarak Gökçeada yönüne doğru uzanır. Bu bölge, 1912 yılında meydana gelen ve büyüklüğü 7,3 ile 7,5 arasında değişen büyük bir depremle sarsıldı. Depremin büyüklüğü, kullanılan ölçüm istasyonlarına göre farklılık gösterebiliyor. Özetle yine böyle bir deprem olabilir” dedi.

‘İKİ DEPREMLE HEM DOĞU HEM DE BATI YÖNÜNE DOĞRU KIRILDI’

Ayrıca yine bu bölgede iki büyük deprem daha olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Süleyman Pampal, “1970’li yıllarda da yaklaşık 6,3 büyüklüğünde bir başka deprem yaşandı” dedi ve ekledi:

“Ganos Fayı’nın doğuya, yani İstanbul yönüne doğru uzanan kesiminde ise 1960’ların ortalarında 6,5 - 6,6 büyüklüğünde bir deprem daha oldu. Bu veriler bizlere Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun bu kesiminin 1960 ve 1970’li yıllarda hem doğu hem batı yönlerinde kırıldığını gösteriyor.”

Gökçeada açıklarındaki 4,6’lık sarsıntı korkuttu Büyük bir depremin habercisi mi Ciddiye almak gerekiyor, geçmişte üç büyük sarsıntı yaşandı

BÜYÜK BİR DEPREMİN HABERCİSİ Mİ?

Meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremi “ciddiye almak gerekir” diye yorumlayan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Daha büyük deprem üretebilir. Çünkü bölgenin tarihsel deprem geçmişine bakınca bunu görüyoruz. Ancak Türkiye sınırları içerisinde daha çok Tekirdağ ve Çanakkale’nin kuzey kesimleri etkilenir” şeklinde konuştu.

BU BÖLGE TSUNAMİ ÜRETEBİLİR Mİ?

Tsunami ihtimalinin son derece düşük olduğunun altını çizen Süleyman Pampal, “Hem Marmara’da hem de Ege’nin bu kesiminde büyük çaplı tsunamiler olmaz. Çünkü Kuzey Anadolu Fayı yanal atımlı bir fay. Bu faylar genellikle büyük ölçekli tsunami üretmezler” dedi. Prof. Dr. Pampal, şöyle devam etti:

-- Tsunami daha çok Güneybatı Anadolu kıyılarında olabilir. Geçmişte bu tür etkilerle karşılaşılmış. Antalya’dan başlayarak Muğla, Aydın ve İzmir kıyılarında daha önce tsunami dalgaları gözlemlendi. Ancak bu durum, abartılacak ya da paniğe kapılmayı gerektirecek bir tehdit de değil.

-- Tsunamiler, depremin hemen ardından başlar ve depremin merkez üssü kıyılara ne kadar uzaksa, kıyıya ulaşma süresi de o kadar uzun olur. Örneğin, sınır hattı yaklaşık 300 kilometre uzaklıkta ve bu da bize kıyı bölgelerimizin 15-20 dakikalık bir tahliye süresi olabileceğini gösteriyor. Ayrıca AFAD’ın bu konuda hazırlık ve erken uyarı sistemlerine yönelik çalışmaları da var. Dolayısıyla, doğru önlemlerle tsunami kaynaklı kayıpların en aza indirilmesi mümkün.

Gökçeada açıklarındaki 4,6’lık sarsıntı korkuttu Büyük bir depremin habercisi mi Ciddiye almak gerekiyor, geçmişte üç büyük sarsıntı yaşandı

‘KUZEY ANADOLU FAY ZONU'NUN GÜNEY KOLUNDA DA EGE’YE DOĞRU UZANAN ÇOK SAYIDA FAY BULUNUYOR’

Prof. Dr. Pampal, genelde Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey koluna odaklanılsa da fayın ‘güney kolunun’ da deprem üretme riski bulunan bir alan olduğuna dikkat çekerek, “Çanakkale açıklarındaki son yaşanan deprem bu kol üzerinde olmadı ama Marmara’nın güneyinde Bursa, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale üzerinden Ege’ye doğru giden çok sayıda fay bulunuyor” dedi ve şunları söyledi:

“Fayın güney kolunu biz uzmanlar çok sık konuşuyor, değerlendiriyoruz. Fakat yakın tehlike kuzey kolda olduğundan ve İstanbul’un da etkilenme ihtimali bulunduğundan haliyle o bölgenin gündemdeki yeri daha sıcak. Ama güney kol da tehlike içeriyor. Bu kolun Gemlik Körfezi’ne kadar olan uzantısında özellikle önemli üç parça bulunuyor. Bunlar doğudan batıya doğru Geyve Fayı, İznik-Mekece Fayı ve Gemlik Fayı olarak adlandırılıyor. Hepsi birbirinin devamı niteliğinde faylar. Bunlar dışında başka faylar da bulunuyor. Özetle bu kolu unutmak ya da görmezden gelmek doğru olmaz.”

Gökçeada açıklarındaki 4,6’lık sarsıntı korkuttu Büyük bir depremin habercisi mi Ciddiye almak gerekiyor, geçmişte üç büyük sarsıntı yaşandı

‘GÜNEY KOL ÜZERİNDE 7 VE ÜZERİ BÜYÜKLÜKLERE ULAŞAN SARSINTILAR OLABİLİR’

Peki Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun güney kolu için kaç büyüklüğünde bir deprem olma olasılığından bahsedebiliriz?

Bu soruya Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bu kol da en az kuzey kol kadar diri… Bu nedenle kuzey koldaki kadar depremler görebiliriz. 7 ve üzeri büyüklüklere ulaşan sarsıntılar olabilir” cevabını verdi.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.