ABD'deki göçmenlik davalarına bakan yargıç Jamee Comans, Mahmud Halil'in sınırdışı edilmesine karar verdi.
Halil, Gazze'deki savaş ve ABD'nin İsrail'e verdiği destek nedeniyle 2024 yılında öğrencisi olduğu Columbia Üniversitesi'nde düzenlenen protestoya katılmış ve ardından gözaltına alınmıştı.
20 Haziran'da serbest bırakılan Halil'in, iltica başvurusunun yeniden değerlendirildiği 18 Eylül'de görülen davada Cezayir veya Suriye'ye sınırdışı edilmesine karar verildi.
Suriye doğumlu ve Cezayir vatandaşı olan Halil'in ailesi Filistinli.
Yargıç Comans, Halil'in Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ve Columbia Üniversitesinde Filistin'e destek veren öğrenci topluluğuyla bağlantılı olduğunu, daimi ikametgah başvurusunda belirtmediğini söyledi.
New York'taki mahkeme önünde protestocular, 12 Mart.
Neler olmuştu?
Halil, New York'taki evinden 8 Mart günü alınarak önce New Jersey'deki bir göçmen gözaltı merkezine, ardından Louisiana'ya götürüldü.
"Hamas'a sempati duyduklarını" iddia ettiği üniversite protestocularına karşı sert önlemler alma sözü veren ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in tutuklanmasının, "gelecek birçok tutuklamanın" ilki olduğunu söyledi.
Halil'in ABD'de daimi oturum hakkı sağlayan yeşil kartı vardı. Ancak avukatları yeşil kartının tutuklanması sırasında iptal edildiğini söyledi.
Halil'in sekiz aylık hamile olan eşi bir ABD vatandaşı.
Tutuklanmasının ardından federal bir yargıç olan Jesse Furman, Trump'ın onu sınırdışı etme girişimini engelledi.
ABD'li sivil hak savunucuları, hukukçular ve bazı Yahudi gruplar da Halil'in sınırdışı edilmesinin Amerika'nın usulüne uygun yargılanma hakkını ihlal edeceğini ve ifade özgürlüğüne saldırı olacağını söyledi.
Ancak mahkemenin olduğu 12 Mart Çarşamba günü basına konuşan Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD'nin vize ve yeşil kart sahiplerini "herhangi bir nedenden" sınırdışı edebileceğini iddia etmişti.
Protestoya bazı Yahudi gruplar da katıldı, 12 Mart.
Eşi, avukatları aracılığıyla Halil'in gözaltına alınma sürecini ayrıntılı olarak açıkladı. 8 Mart akşamı eve döndüklerinde göçmenlik bürosu görevlileriyle karşılaştıklarını belirtti.
Yetkililerin gözaltı emri veya nedeni sunmadığını, çiftin avukatlarıyla görüşmesini sonlandırdıklarını ifade etti. Halil'in kelepçelenerek üzerinde hiçbir işaret bulunmayan bir arabaya zorla bindirildiğini ekledi.
İçişleri, gözaltının, Trump'ın antisemitizmi yasaklayan yürütme emrinin bir parçası olduğunu söyledi. Halil'i "Hamas'la bağlantılı faaliyetlere" öncülük etmekle itham eden departman, bu iddiayla ilgili hiçbir ayrıntı vermedi.
BBC, iddialar hakkında daha fazla bilgi talep etti.
Halil, uzun zamandır Columbia öğrenci protestocuları için yalnızca bir sözcü ve arabulucu olarak hareket ettiğini savunuyor.
Columbia Üniversitesi, Gazze'de savaş başladıktan sonra kitlesel öğrenci protestolarına ev sahipliği yapan tek üniversite kampüsüydü.
Bazı kişiler Trump yönetiminin ABD vatandaşı olmayan protestocuları hedef alarak potansiyel muhalifleri susturmaya çalışmasından endişe ediyor.
Action Network'teki bir dilekçeye göre 2,4 milyondan fazla kişi Halil'in "derhal serbest bırakılmasını" talep eden bir mektubu imzaladı.
Trump, 10 Mart günü sosyal medyada Halil'in gözaltına alınmasıyla ilgili yaptığı paylaşımda, "Columbia ve ülke genelindeki diğer üniversitelerde terör yanlısı, Yahudi karşıtı, Amerikan karşıtı faaliyetlerde bulunan daha fazla öğrenci olduğunu biliyoruz ve Trump yönetimi buna müsamaha göstermeyecek... Bu terör sempatizanlarını bulacağız, tutuklayacağız ve ülkemizden sınır dışı edeceğiz - bir daha asla geri dönmeyecekler" yazmıştı.
Halil'in eşi, kocasının gözaltından önce çevrimiçi saldırılarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Eşinin "güvenliği konusunda endişelendiğini" ve yasal destek için Columbia Üniversitesi'ne başvurduğunu söyledi.
Halil 20 Haziran'da serbest bırakılmıştı.
KAYNAK: BBC Türkçe
