ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şubat 2022'den bu yana devam eden Ukrayna savaşını görüşmek üzere Alaska'da bir araya geliyor. Görüşme öncesi Trump, toplantıdan bir ateşkes kararı çıkmasını umduğunu söylerken Avrupalı liderlerden de eğer ateşkes sağlanamazsa Rusya'ya yaptırımların artırılması çağrısı geldi. Putin'in savaşı bitirmek istemediğini düşünen Kiev'in ise Alaska'dan beklentisi düşük.
Alaska'ya hareketi sırasında başkanlık uçağı Air Force One'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, "Bunu kendi sağlığım için yapmıyorum. Tamam mı, buna ihtiyacım yok. Kendi ülkemize odaklanmak isterdim ama bunu pek çok hayatı kurtarmak için yapıyorum" diye konuştu.
Trump'a Hazine Bakanı Scott Bessent, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio eşlik ediyor. ABD Başkanı eğer Ukrayna konusunda görüşmeler iyi geçerse Rusya ile ayrıca ikili ticari meseleleri ele almak istiyor. Halihazırda ABD ve Avrupa Birliği (AB) Rusya'ya kapsamlı ekonomik yaptırımlar uyguluyor.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Trump-Putin görüşmesi öncesinde Rus lidere, "ateşkesi kabul et" çağrısında bulundu. Merz, "Bugün Rusya, uluslararası hukuka aykırı Ukrayna saldırısından üç buçuk yıl sonra ateşkesi kabul etme ve düşmanlıklara son verme fırsatına sahip" açıklamasını yaptı.
Zirve öncesi iki liderin son temasları ne oldu?
Alaska toplantısı öncesinde Putin, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'a bir mektup gönderdi. Trump ise Putin'in en önemli müttefiklerinden Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Putin Kim'e mektubunda, Kuzey Koreli askerlerin Ukrayna savaşına katılmalarını "kahramanca" olarak niteledi, "Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti askerlerinin Kursk bölgesini Ukraynalı işgalcilerden kurtarma operasyonuna kahramanca katılımlarının" iki ülke ilişkilerinin sağlamlığı ve güvenilirliğini kanıtladığını söyledi. Putin, Kuzey Koreli askerler için, "Rus halkı onların cesaretini ve fedakarlığını sonsuza dek hatırlayacaktır" ifadelerini de kullandı.
Güney Kore ve Batılı istihbarat kurumlarına göre Pyongyang, 2024 yılında Ukrayna ordusuna karşı savaşmak üzere Rusya'nın Kursk bölgesine 10 binden fazla asker gönderdi. Seul yönetimi, Rusya için savaşırken yaklaşık 600 Kuzey Kore askerinin öldüğünü, binlercesinin de yaralandığını tahmin ediyor.
Lukaşenko ile telefonda görüşen Trump ise, sahibi olduğu sosyal medya sitesi Truth Social'dan, "Belarus'un saygıdeğer Devlet Başkanı Aleksandr ile harika bir görüşme gerçekleştirdim" diye yazdı. Trump, 16 tutuklunun serbest bırakılması için teşekkür etmek üzere Lukaşenko'yu aradığını, ayrıca bin 300 tutuklunun daha salıverilmesini görüştüklerini belirtti. Trump görüşme sırasında, Putin'le Alaska'da yapacağı toplantıyı da ele aldıklarını söyledi. ABD Başkanı, Lukaşenko ile yüz yüze görüşmek istediğini de ifade etti.
İktidarını seçimlerde hile yaparak korumakla suçlanan Lukaşenko'ya Avrupa Birliği çeşitli yaptırımlar uyguluyor. Putin, Ukrayna işgalini kısmen Belarus üzerinden gerçekleştirmişti. Rusya halihazırda Belarus'a nükleer silah konuşlandırmış durumda.
Ukrayna topraklarının ne kadarı işgal altında?
Alaska'da TSİ 22.00'da başlaması planlanan ve Kremlin'e göre en az altı saat sürecek görüşmede, Ukrayna'nın Rus işgali altındaki topraklarının geleceği Alaska'daki toplantının en önemli gündem maddelerinden.
Rusya, Kırım yarımadası dahil Ukrayna topraklarının 114 bin 500 kilometre karesini yani yüzde 19'unu kontrolü altında tutuyor. Bu yaklaşık olarak Türkiye'nin Konya ilinin üç katı büyüklüğünde bir alana karşılık geliyor. Moskova, Ukrayna bölgeleri Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijye ve Herson'u ilhak etmişti. Buna karşın Rus ordusunun, Kırım ve Luhansk dışındaki diğer bölgelerin tamamında kontrolü bulunmuyor.
Rusya Kırım'ı 2014'te ilhak etmişti. Türkiye Kırım'ı Ukrayna toprağı olarak kabul ediyor ve Rusya'nın işgalini tanımıyor. Kırım'da Rusya'nın önemli bir deniz limanı bulunuyor. Askeri uzmanlar, Kırım'daki Rus askeri varlığının uzun vadede Türkiye'nin Karadeniz'deki egemenliği için tehdit oluşturabileceği görüşünde.
Rusya Ukrayna'nın doğusundaki Luhansk'ın tamamını, Donetsk topraklarının ise yüzde 75'ini kontrol ediyor. Bölgede Rus ayrılıkçılar ve Ukrayna ordusu arasında çatışmalar 2014'te patlak vermişti. Zaporijya ve Herson bölgelerinde ise Rus ordusu toprakların yüzde 74'üne hakim.
Putin geçen yıl yaptığı bir açıklamada, eğer Ukrayna ordusu bu bölgelerin kalanından vazgeçerse bir barış yapılabileceğini söylemişti.
Putin zafer istiyor
BBC Rusya editörü Steve Rosenberg yazıyor
Putin'in bu zirveden istediği ilk şey, aslında zaten elde ettiği bir şey.
O da bir kabulün ilanı.
Dünyanın en güçlü ülkesi Amerika'nın, Rusya liderinin Batı tarafından yalnızlaştırılma çabalarının başarısız olduğunu kabul etmesi.
Bu üst düzey toplantının gerçekleşiyor olması ve Kremlin'in yapılacağını duyurduğu ortak basın toplantısı bunun kanıtı.
Kremlin, Rusya'nın küresel siyasetin en üst düzey masasına geri döndüğünü iddia edebilir.
Rus tabloid gazetesi Moskovsky Komsomolets bu haftanın başlarında, "İzolasyon bu kadarmış" başlığını attı.
Putin, ABD-Rusya zirvesini başarmakla kalmadı, aynı zamanda zirve için de mükemmel bir lokasyon belirledi.
Zirvenin Alaska'da yapılıyor olmasının Kremlin'e sunabileceği çok şey var.
İlk olarak, güvenlik: Alaska ile Rusya anakaralarının en yakın olduğu noktada birbirlerine mesafeleri sadece 90 km.
Bu sayede Vladimir Putin "düşman" ülkelerin üzerinden uçmadan oraya ulaşabilir.
İkincisi Alaska, Ukrayna'ya ve Avrupa'ya da çok ama çok uzak bir mesafede bulunuyor. Bu, Kremlin'in Kiev'i ve AB liderlerini devre dışı bırakıp doğrudan Amerika ile görüşme amacıyla örtüşüyor.
Bu yerin tarihsel sembolizmi de var.
Çarlık Rusya'sının 19. yüzyılda Alaska'yı Amerika'ya satması, 21. yüzyılda Moskova tarafıdan sınırları zorla değiştirme girişimini meşrulaştırmak için kullanılıyor.
Moskovsky Komsomolets de bu tarihe göndermeyle, "Alaska, devlet sınırlarının değişebileceğinin ve geniş toprakların mülkiyetinin değişebileceğinin açık bir örneğidir" diye yazıyordu.
Ancak Putin'in istediği sadece uluslararası tanınma ve sembollerden ibaret değil.
Putin zafer istiyor.
Ukrayna'nın dört bölgesinde (Donetsk, Luhansk, Zaporizhia ve Herson) ele geçirdiği ve işgal ettiği tüm toprakları elinde tutmayı hedefliyor. Kiev'in de bu bölgelerde, halen Ukrayna kontrolünde olan kısımlardan çekilmesi konusunda ısrar ediyor.
Ukrayna bunu kabul edilemez buluyor.
Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, "Ukraynalılar topraklarını işgalcilere vermeyecekler" diyor.
Kremlin de bunu biliyor.
Trump'ın Rusya'nın toprak taleplerine destek vermesi ve Ukrayna'nın bunu reddetmesi durumunda, Trump'ın Kiev'e verdiği tüm desteği keseceği hesabı yapılıyor olabilir.
Bununla birlikte Rusya ve ABD, ilişkileri güçlendirmeye ve ekonomik iş birliğini geliştirmeye devam edebilirler.
Ama bir senaryo daha var.
Trump başkanlığının ilk döneminde Putin ile berabere geldi.
Rusya ekonomisi baskı altında. Bütçe açığı artıyor, petrol ve doğalgaz ihracatından elde edilen gelir düşüyor.
Ekonomik sorunlar Putin'i savaşı bitirmeye zorluyorsa, Kremlin uzlaşma yoluna gidebilir.
Şimdilik böyle bir işaret yok; Rus yetkililer, cephede inisiyatifin Rusya'da olduğunu ısrarla vurgulamaya devam ediyor.
Trump 'barış' iddiasını sürdürmek için fırsat arıyor
BBC Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher yazdı
Donald Trump, 2024'teki başkanlık kampanyasında Ukrayna savaşını bitirmenin kolay olacağını ve bunu birkaç gün içinde yapabileceğine dair ünlü iddiasını dile getirmişti.
Bu vaadi, iki başkenti de hedef alan hayal kırıklığı ifadeleri arasında, halen üzerinde bir gölge olarak var olmayı sürdürüyor.
Şubat ayında Oval Ofis'teki dramatik toplantıda Zelenskiy'ye nutuk atar gibi konuştu. Ardından da savaş mağduru ülkeye askeri yardım ve istihbarat paylaşımını geçici olarak askıya aldı.
Son aylardaysa Putin'in uzlaşmazlığını ve sivil hedeflere yönelik saldırılarını hedef alıyor. Ruslarla ekonomik ilişkideki ülkelere yeni yaptırımlar için bir dizi son tarih belirledi.
Geçtiğimiz Cuma son tarihti. Ve önceki tüm son tarihlerde olduğu gibi, Trump sonunda yaptırımlardan geri adım attı.
Şimdi Rusya Devlet Başkanı'nı Amerika topraklarında ağırlıyor ve Kiev'i topraklarından taviz endişesiyle karşı karşıya bırakacak şekilde "toprak takası"ndan bahsediyor.
Trump'ın Cuma günü Putin ile yapacağı görüşmede ne istediğine dair herhangi bir tartışma, kararsız açıklamaları ve eylemleri nedeniyle bulanıklaşıyor.
Trump hafta boyu, bu toplantıya ilişkin beklentileri düşürmek için bilinçli bir çaba gösterdi.
Bu belki de savaşan taraflardan yalnızca birinin masada olması nedeniyle, bir ilerleme olasılığının düşük olduğunun da kabulü anlamına geliyordu.
Pazartesi günü yaptığı açıklamada, bu zirvenin bir "niyet testi" toplantısı olacağını söyledi.
Rus liderle bir anlaşmaya varıp varamayacağını da "muhtemelen ilk iki dakika içinde" anlayacağını savundu.
"Gidip size iyi şanslar diyebilirim ve bu da her şeyin sonu olur" diye ekledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 14 Ağustos 2025'te Londra'da İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile bir araya geldi.
Salı günü Beyaz Saray basın sözcüsü Karoline Leavitt bu mesajı pekiştirerek zirveyi bir "karşılıklı birbirini dinleme oturumu" olarak nitelendirdi.
Trump söz konusu olduğunda, beklenmedik olanı beklemek çoğu zaman en doğru olandır.
Zelenskiy ve Avrupalı liderler, Ukrayna'nın kabul etmeyeceği veya kabul edemeyeceği bir anlaşmayı Putin ile yapmasını engellemek amacıyla Çarşamba günü Trump ile toplu şekilde görüştü.
Ancak bir şey neredeyse tüm yıl boyunca netti: Trump, savaşı bitiren adam olmak istiyor.
Son yemin töreni konuşmasında, en gurur duyacağı siyasi mirasının bir "barış elçisi" olmak olduğunu söyledi.
Nobel Barış Ödülü'nü istediği bir sır değil.
Trump ayrıntılara takılıp kalacak biri değil. Ancak Anchorage'daki görüşmelerde barışa doğru ilerleme kaydettiğini iddia etme fırsatı çıkarsa, bunu değerlendirecektir.
Her zaman becerikli bir müzakereci olan Putin, Trump'ın tam da bunu yapmasını sağlayacak bir yol arayabilir; tabii ki Rusya'nın şartlarıyla.