Barış dönemi sona erdi: Dünya savaşı geldi çattı

Barış dönemi sona erdi: Dünya savaşı geldi çattı
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, Üçüncü Dünya Savaşı riskini kritik seviyeye taşıyor. Uluslararası sistemin, bu tehdidi önleyecek mekanizmalardan yoksun olduğu görülüyor. İkinci Dünya Savaşı öncesindeki olayların benzerlerinin yaşandığı bugün de net bir şekilde gözlemlenebiliyor.

Nazi Almanyası'nın İkinci Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğramasının 80. yıldönümünde, Hindistan ve Pakistan arasındaki tansiyonun en üst seviyeye çıkmasıyla dünya kıyamet senaryosuna bir adım daha yaklaştı.

İngiliz Telegraph gazetesindeki analize göre, Üçüncü Dünya Savaşı'nın fitilini Rusya-Ukrayna savaşının mı yoksa Pakistan-Hindistan geriliminin mi ateşleyeceği belirsizliğini korurken, küresel çapta bir savaşın yaklaştığı açıkça görülüyor.

Küresel çapta savaş adım adım yaklaşırken, bu kaosu önleyebilecek herhangi bir mekanizma veya ittifakın bulunmadığı anlaşılıyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD ve Sovyetler Birliği'nin geçici üstünlükleri, Soğuk Savaş'ın ardından çok kutuplu bir dünya düzenine ve "Uzun Barış Dönemi"ne evrildi. Ancak küresel kurumların yanı sıra liberallerin ve teknokratların desteği yetersiz kaldı.

Avrupalı liderlerin kibri, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ekonomilerini ve toplumlarını yok etmeye devam ediyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Roma İmparatorluğu'nun gücüne atıfla ortaya atılan ve ABD'nin askeri-diplomatik gücünü ifade eden "Pax Americana" terimi de giderek zayıflıyor.

ABD artık ne barışı koruyacak zenginliğe ne de güce sahip. Barışı tesis etmek için gerekli adımları atabilecek kapasitede olsa bile bunu yapmak istemiyor.

DÖNÜM NOKTASI 11 EYLÜL

ABD'nin 11 Eylül sonrasında Libya'da ve diğer bölgelerdeki müdahaleleri ve çabalarının tamamı felaketle sonuçlandı. Kendine güven ve dikkat eksikliği yaşayan ABD, aşırı tüketim ve savurgan tutumları nedeniyle fonlara bağımlı hale geldi.

Trump seçmenleri artık savaşlarda yem olarak hizmet etmek istemiyor. Trump'ın projesi daha çok savunmacı bir geri çekilmeyi ve Amerika kıtasının Panama ve Grönland dahil olmak üzere Washington'dan kontrolünü savunan, değiştirilmiş bir Monroe doktrinini öngörüyor.

İHA'LARIN FİTİLİ ATEŞLEMESİ AN MESELESİ

Avrupalılar, 30 yıllık barış sürecinde elde ettikleri kazanımları çarçur ediyor. Batı'nın sözde ittifakı ne yeterli füze ve silah üretebildi ne de teknoloji savaşlarında rekabet edebildi.

Avrupa toplumunda artan pasifizm ve vatanseverlik karşıtlığı, kıtanın savaşabilme kapasitesini 1930'lardan önceki durumundan daha kötü hale getirdi.

Savaş alanlarının yeni gözdesi olan İHA'ların, Birinci Dünya Savaşı'nı başlatan Arşidük Franz Ferdinand'ın öldürülmesine benzer büyüklükte bir olaya neden olması an meselesi.

İkinci Dünya Savaşı öncesindeki Japonların Mançurya'yı, İtalyanların Etiyopya'yı işgali ve 12 Mart 1938'de Hitler'in Avusturya'yı ilhakı gibi işaretleri bugün de net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz.

BATI, ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI'NA HAZIR

ABD, Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere ve Almanya'da yapılan bir ankete göre, katılımcıların çoğunluğu önümüzdeki 5-10 yıl içinde bir dünya savaşının çıkacağına inanıyor.

Ankete katılanların büyük çoğunluğu ordularının kendilerini savunabileceğine inanmazken, çıkacak bir dünya savaşının nükleer olacağı konusunda fikir birliği içinde.
 

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.