Denizlerde sıcaklık alarmı: Okyanuslarda geri dönüşsüz noktaya mı gelindi?

Denizlerde sıcaklık alarmı: Okyanuslarda geri dönüşsüz noktaya mı gelindi?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Bilim insanları, okyanuslardaki uzun süreli sıcaklığın artık 'yeni normal' haline gelmesinden endişe ediyor.


EURONEWS.COM

2023 yılında Dünya, okyanusları boyunca deniz ısı dalgalarında benzeri görülmemiş bir artış yaşadı.

Birçoğu 1 yıldan fazla süren ve okyanus yüzeyinin yüzde 96'sının etkilendiği bu dalgalar yoğunluk, coğrafi kapsam ve süre bakımından yeni rekorlar kırdı.

Yeni bir araştırmanın ardından bilim insanları, bu uzun süreli sıcaklık artışlarının dünya okyanusları için bir kırılma noktasının habercisi olabileceği ve bunun gezegen için ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.

Okyanuslar temel bir değişim geçirmiş olabilir

2023 yılında, sıcak hava dalgaları hem Kuzey Atlantik hem de Güneybatı Pasifik okyanuslarında rekor düzeyde deniz yüzeyi sıcaklıklarının yaşanmasına neden oldu.

New South Wales Üniversitesi'nden iklim araştırmacısı Alex Sen Gupta, "Küresel ısınma nedeniyle denizlerdeki sıcak hava dalgalarının zaman içinde giderek daha yaygın ve daha yoğun hale geldiğini biliyoruz. Ayrıca 2023'te başlayan El Nino'nun okyanusun daha fazla ısınmasına imkan tanıdığını da biliyoruz," dedi.

"Ancak bu faktörler tek başına 2023'te başlayan sıçramanın inanılmaz boyutunu açıklayamaz."

Çin, ABD ve Tayland'dan bilim insanları, aşırı ısınmanın arkasında ne olduğunu ve gelecekte ne gibi sonuçları olabileceğini araştırmaya karar verdiler.

Araştırma, daha fazla güneş radyasyonunun suya ulaşmasını sağlayan bulut örtüsünün azalmasının, buharlaşmadan kaynaklanan soğumayı azaltan daha zayıf rüzgarların ve değişen okyanus akıntılarının yanı sıra önemli bir etken olduğunu ortaya koydu.

Çalışma, bu etkilerin neden sıcaklık rekorlarını kırmak için aynı zamana denk geldiğini açıklamasa da, okyanus ısınmasının mekaniğine daha fazla araştırma ayırmanın neden kritik olduğunu vurguluyor.

Çalışma, bilim insanlarının Dünya okyanuslarının temel bir değişim geçirdiği ve artık 'yeni normal' olduğunu söyledikleri yeni, daha sıcak bir duruma geçtiği yönündeki korkularını dile getiriyor.

Çin'deki Güney Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden yazar Zhenzhong Zeng, rakamların okyanuslardaki ısının katlanarak arttığını gösterdiğini söyledi.

Eğer durum gerçekten böyleyse, bu, mevcut iklim modellerinin öngördüğünün aksine bir eğilim.

Deniz ekosistemleri ve karadaki yaşam üzerinde yıkıcı etkileri var

Çalışma ayrıca, okyanusların kalıcı olarak daha sıcak bir duruma geçmesinin Dünya'daki yaşam için yıkıcı etkileri olabileceği konusunda da uyarıyor.

Çünkü okyanuslar, büyük miktarlarda ısıyı depolayıp yavaşça serbest bırakarak küresel sıcaklıkların düzenlenmesinde merkezi bir rol oynuyor.

Okyanusların değişikliklere tepki vermesi atmosfere göre daha fazla zaman aldığından, ısı dalgalarının etkileri hem gecikmeli hem de dramatik olabilir. Bu, kasırgalar gibi kısa vadeli aşırı hava olaylarını ve daha uzun vadeli iklim değişikliklerini tahmin etme yeteneğini engellemeyi de içeriyor.

Uzun süreli artan su sıcaklıkları da deniz ekosistemleri için felaket olabilir ve türlerin toplu ölümlerini veya göçlerini tetikleyebilir.

Aynı zamanda mercan resiflerinin çökme ihtimalini de arttırır - mercan kaybı okyanusun karbon tutma kabiliyetini engelleyerek daha fazla ısınmaya yol açtığı için endişe verici bir durum.

Karada ise deniz meltemleri sıcak havayı iç kesimlere taşıdığı için ısınmanın hızlanması anlamına geliyor. Bu da daha yoğun ve yaygın kuraklıklara, sıcak hava dalgalarına, orman yangınlarına ve fırtınalara neden olabilir.

Bu durum, 2023 yılında yaklaşık 6 bin kişinin ölümüne neden olan Daniel Fırtınası ile zaten kanıtlanmıştı. İlişkilendirme çalışmaları, Akdeniz'deki yüksek deniz yüzeyi sıcaklıklarının bu fırtınayı 50 kat daha olası ve yüzde 50 daha şiddetli hale getirdiğini ortaya koydu.

Denizdeki sıcak hava dalgaları yeni normal mi oluyor?

Bulgular, 2024 ve 2025'te dünya çapında okyanusları kaynatan müteakip ısı dalgaları göz önüne alındığında özellikle endişe verici.

Bu yıl Akdeniz 'de deniz yüzeyi sıcaklıkları haziran ayında şimdiye kadar kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı.

Copernicus tarafından toplanan ve Meteo-France tarafından analiz edilen verilere göre, 29 Haziran'da deniz yüzeyi sıcaklıkları 26,01 santigrat dereceye ulaştı. Genel sıcaklıklar ortalamadan 3-4 derece daha yüksekti.

Bu durum, deniz bilimcilerin Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'daki biyoçeşitlilik, balıkçılık, su ürünleri yetiştiriciliği ve hava durumu üzerindeki yıkıcı etkilere ilişkin yeni uyarılarına yol açtı.

Mayıs ayında bir deniz sıcak dalgası, deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki artışların hala nispeten yeni bir fenomen olduğu İngiltere'yi vurdu.

Kuzey Denizi, Manş Denizi ve İrlanda kıyılarının bazı bölümleri ortalamadan 4 derece kadar daha sıcaktı.

Bilim adamları, istisnai derecede sıcak ve kuru bir baharın zayıf rüzgarlarla birleşerek okyanus yüzeyinde ısı birikmesine izin verdiğini belirtiyor.

Araştırmacılar, alevlenmenin deniz ekosistemlerini bozabileceği, üreme döngülerini değiştirebileceği, zararlı alg patlamalarına yol açabileceği ya da daha sıcak sularda gelişen denizanalarını çekebileceği uyarısında bulundu.

'Dünyamızın geleceğini ölçme, izleme ve modellemeyi sürdürmek kritik önem taşıyor'

Okyanus dinamiklerinde mevcut iklim modellerine meydan okuyan köklü bir değişim endişe verici bir olasılık.

Bazı araştırmacılar ise bu uyarı için erken olduğu görüşünde.

Avustralya'daki Tazmanya Üniversitesi'nden iklim bilimci Neil Holbrook, New Scientist'e verdiği demeçte, "Gelecek yıl ne olacağını bilmiyoruz ve [okyanus sıcaklıkları] çok daha normal bir seviyeye geri dönebilir," dedi ve mevcut araştırmada yalnızca birkaç yıllık verilerden yararlanıldığını ekledi.

Ancak yine de bilim insanları, makalenin okyanus ısınmasına neden olan faktörlerin incelenmesi yönündeki tavsiyesini destekliyor.

Avustralya'nın Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Örgütü (CSIRO) İklim Lideri Jaci Brown, "Sera gazı emisyonlarımızı acilen azaltmamız gerekirken, gelecekteki Dünya'mızın nasıl olacağını ölçmeye, izlemeye ve modellemeye devam etmemiz de kritik önem taşıyor," dedi.

"Eğer bunu yapmazsak, hazırlık yapamayız ve gelecekteki gıda, sağlık ve güvenliğimiz için korkunç sonuçları olacak bir bilinmeze doğru yürürüz."

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.