Ege neden sallanıyor, büyük deprem riski var mı?

Ege neden sallanıyor, büyük deprem riski var mı?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Ege Denizi son dönemde bazıları Türkiye'den hissedilen farklı depremlerle gündeme geliyor.

En sonra 3 Haziran'da önce Marmaris, ardından Datça açıklarında sırasıyla 5,8 ve 5 büyüklüklerinde depremler meydana geldi.

Marmaris depreminde Muğla'da çok sayıda kişi yüksekten atlayarak bulunduğu binalardan kaçmaya çalıştı. İl genelinde bir kişinin panik atak nedeniyle öldüğü, 75 kişinin yaralandığı açıklandı.

Yapılan tarama çalışmalarının ardından altyapıda herhangi bir hasar olmadığı açıklandı.

Peki Türkiye'nin Ege kıyılarındaki deprem riskiyle ilgili neler biliniyor? BBC Türkçe uzmanlara sordu.

'Çok aktif bir deprem bölgesi'

BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar Ege Denizi ve kıyılarının geçmişten bugüne depremler açısından çok aktif olduğunu söylüyor.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi'nde Deprem Teknolojileri Enstitüsü'nde Doç Dr. Yasemin Korkusuz Öztürk, "Geçmiş deprem aktivitesine de baktığımız zaman zaten beş - altı bandındaki depremler bu bölgede sürekli meydana geliyor. Birkaç yıl aralıklarla bile" diyor.

Bu bölgede son sarsıntılar dahil bazı depremlerin Afrika levhasının milyonlarca yıldır Avrasya levhasının altına dalmasıyla meydana geldiğini söylüyor.

Bilim insanına göre Ege ve Akdeniz bölgeleri de bu dalma-batma zonunun içerisinde yer alıyor.

Dalma-batma, yerkabuğunun tabakalarının çoğunlukla ısı farkından aşağı ve yukarı yönlü hareketlerini tarif ediyor.

Bu, yılda yaklaşık 33 milimetrelik bir kaymaya tekabül ediyor.

Ege'deki bu depremler Helen Yayı adı verilen bir bölgede yoğun bir şekilde meydana geliyor.

Yunanistan'ın güneybatısından başlayan yay, Girit adasının güneyinden geçip Rodos adasının güneyinden devam ederek Rodos'un doğusuna ulaşıyor.

Yasemin Korkusuz Öztürk, "Ege ve Akdeniz'i, yani Türkiye'nin kıyılarını da yoğun şekilde etkiliyor" diyor.

'7,5 civarında deprem üretebiliyor'

BBC Türkçe'ye konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Jeofizik ve Sismoloji Profesörü Tuncay Taymaz, Helen Yayı üzerinde 7,5 civarında büyük depremler beklendiğini söylüyor.

Taymaz, "Son iki bin yıllık kayıtlara baktığımız zaman büyük depremlerin ve bunların etkisiyle oluşan tsunamilerin izlerini görebiliyoruz" diyor.

Dalaman Havaalanı'nın inşaatı sırasında bu tsunamilerin etkisiyle bölgeye taşınan deniz kumlarının bulunduğunu belirtiyor.

Türkiye'nin bulunduğu coğrafi bölgedeki levhalar ve deprem üreten fayların haritası

Fotoğraf altı yazısı,Türkiye'nin bulunduğu coğrafi bölgedeki levhalar ve deprem üreten faylar

Taymaz, bu depremlerin yüzlerce yıl arayla gerçekleşebildiğini belirtiyor.

Doç Dr. Yasemin Korkusuz Öztürk, buradaki en yıkıcı depremlerden birinin 1856 yılında meydana geldiğini söylüyor.

Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'ne (NOAA) göre 1856'da Girit'te yıkıcı bir deprem meydana geldi. Felaket Girit'te Kandiye kentini nereyse tamamen yok etti. Depremde 580'den fazlası Girit'te olmak üzere 600 kişi hayatını kaybetti.

Farklı kaynaklar bu depremin büyüklüğünün 7,6'nın üzerinde olduğunu belirtiyor.

NOAA'ya göre felakette Kerpe ve Tasos adalarında da sekiz bin ev yıkıldı. Sarsıntılar tüm Akdeniz'de hissedildi.

Öztürk,"Oradan geriye baktığımızda da hep 170 ila 200 yıl aralıklarla büyük depremler meydana gelmiş. Ama orta büyüklüklü depremler her zaman oluyor" diye ekliyor.

Tsunami riski ne?

Tuncay Taymaz, 1956 yılında Helen Yayı'ndaki Amorgos adasında meydana gelen depremin ise bölgede "son 200 yılın en büyük tsunamisini tetiklediğini" söylüyor.

Farklı kaynakların 7,2 ila 7,8 ölçtüğü depremin ardından merkez üssüne yakın kıyılarda beş ila 10 metrelik dalgaların oluştuğunu belirtiyor.

Ancak Türkiye kıyılarında 2017'deki Gökova- Kos ve 2020'deki Sonos depremleri dahil tsunami dalgalarının yüksekliğinin iki metreyi aşmadığını söylüyor.

"Sebebi de su derinliğinin az olması ve Ege Denizi'nde dantel gibi işlenmiş adaların doğal dalgakıranlar gibi davranması" diyor.

Ege kıyılarında yaşamı şekillendiriyor

Tuncay Taymaz, depremlerin Ege'de geçmişten bugüne insan yaşamın ve coğrafyanın bir parçası olduğunu söylüyor.

Buna göre fay hareketleri bölgede hem alçalma hem de yükselmelere neden oluyor.

Taymaz, "Fethiye Körfezi'nde üç dört bin metrelik bir derin çukurluğumuz var. Aynı zamanda Kızlar dediğimiz Toros dağlarının dört bin metrede zirve yaptığı nokta arasında 6,5 - 7 km'lik topoğrafik yükselti ve çökelti var. Bunun toplam yüksekliği Himalayalar'dan fazla" diyor.

Alçaltı ve yükseltiler kıyı şeritlerinin morfolojisini de değiştiriyor.

Taymaz,"Dere yatakları, alüvyon ve taraçalar, tarıma elverişli arazilerin oluşmasına katkıda bulunuyor. Diğer yandan kırıklar oluşuyor. Bir yerde kaplıca gibi sıcak su kaynağı varsa, sağlık turizmine gidiyorsanız ya da bir bölgede maden suyu gibi kaynaklar varsa bilin ki aktif fay zonunun üzerindesiniz" diyor.

'Bu bilinçle yaşamayı öğrenmemiz lazım'

Bilim insanı antik kentler açısından zengin Ege kıyılarındaki Efes'ten Afrodisyas'a birçok yerleşim yerinin geçmişte depremler nedeniyle yaklaşık 500 yılda bir terk edildiğini söylüyor.

"Geçmişte varsa gelecekte de mutlaka olacaktır. Ama ne zaman sorusunun yanıtını kesin olarak bilemiyoruz sadece tahminler üretebiliyoruz" diye ekliyor.

Efes Antik kentinin harabeleri

Batı Anadolu'da 262 yılında meydana gelen bir deprem Efes'i de etkiledi.

Uzmanlar büyük depremlere hazırlık konusunda hemfikir.

Yasemin Korkusuz Öztürk, bu kapsamda bilinç eğitimlerinin ve tatbikatlarının yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çiziyor:

"Sürekli bu bilinçle yaşamayı öğrenmemiz lazım. Aksi takdirde ne yazık ki insan deprem olduğunda ne yapacağını bilemiyor. Ya camdan aşağı atlıyor ya işte panik atak geçiriyor... Dolayısıyla eğitimlerin ve tatbikatların çok yaygınlaştırılması lazım, ana sınıfından itibaren bu tarz eğitimlerin verilmesi gerekiyor."

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.