Gazeteci Fatih Altaylı Silivri Cezaevi'ne konuldu

Gazeteci Fatih Altaylı Silivri Cezaevi'ne konuldu
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

YouTube kanalında günlük yayınlanan programındaki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla dün akşam saatlerinde gözaltına alınan gazeteci Fatih Altaylı bugün öğle saatlerinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Yaklaşık iki saat süren savcılık ifadesi tamamlanan Altaylı, savcılık ifadesinin ardından tutuklama istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Mahkeme Altaylı'nın "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla tutuklanmasına karar verdi.

Eşi, yakınları ve avukatları adliye önünde karara isyan etti. Eşi Hande Altaylı, Fatih Altaylı tutuklandığı için üzülen avukatı "Bugünler de geçecek" sözleriyle teselli etti.

Tutuklama kararına imalı tepki: Fatih Altaylı’nın eşinden ‘çok şükür’ paylaşımı! - Resim : 1

"Padişahlar döneminde dahi padişahların eleştirildiğini, tarihe meraklı entelektüel kimliğim ile ifade ettim"

Altaylı savcılık ifadesinde şunları söyledi:

20/06/2025 tarihinde yapmış olduğumuz yayında Cumhurbaşkanına karşı herhangi bir tehdit veya hakaret maksadım yoktur. Araştırma şirketinin yapmış olduğu anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaydıhayat şartıyla Cumhurbaşkanlığı yapmasına onay verip vermedikleri yönünde araştırma yapılmış, vatandaşların yüzde 70'i böyle bir Anayasa değişikliğine onay vermeyeceklerini söylemiştir. Yapmış olduğumuz bu yayında da bu konu ile ilgili Türk halkının tanzimattan bu yana oy kullanarak devlet yönetiminde etkin olmayı sevdiğini ve benimsediğini, herhangi bir kişiye kendi isteği ve denetimi dışında, devlette üst düzey görev yapma iznini peşinen vermekten hoşlanmadığını beyan ettim, Türk halkının kendini yönetenlere karşı her zaman eleştirisel bir tutum takınabildiğini, padişahlar döneminde dahi padişahların eleştirildiğini, tarihe meraklı entelektüel kimliğim ile ifade ettim.

"Sözlerimin çarpıtılmasından şahsım sorumlu değildir"

Söylemiş olduğum şeylerin aynıları ya da benzerleri daha önceki tarihlerde, Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu gibi yakın tarihimiz üzerine uzman olan bilim insanları tarafından da defalarca söylenmiştir. Burada kesinlikle Cumhurbaşkanına tehdit veya tehdit algısı çıkarılacak beyanım yoktur. Herhangi bir ima dahi yoktur. Olayın bu şekilde anlarn bütünlüğü değiştirilerek saptırıldığını, sadece tarihe bilgi vermeye yönelik beyanlarımın bilinçli bir şekilde Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum gibi yansıtıldığını görmekteyim. Bu algı bozulmasından ve sözlerimin çarpıtılmasından şahsım sorumlu değildir.

Sayın savcılık makamına sunmuş olduğum USB içerisinde bulunan suça konu edilen videolar izlendiğinde, yaklaşık 3 dakika olan orijinal video benim açıklama yaptığım ve tarihsel bilgi verdiğim videodur, diğer yaklaşık 30 saniyelik kısa olan video ise bu videoların kesilerek anlam bütünlüğü oluşturulacak şekilde sanki Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum algısı yaratmak için kurgulanmış ve kamuoyuna sunulmuş videodur. Orijinal olan video izlendiğinde herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanını kastederek, halk nazarında tehdit vari bir konuşma yapmadığım, konuşmanın tamamen tarihsel olduğu açıkça görülecektir.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştiri hakkımı kullandım"

45 yıllık meslek hayatım boyunca sayısız televizyon programına katıldım ve köşe yazıları yazdım. Bunların herhangi birisinde bırakın Cumhurbaşkanını herhangi bir vatandaşı dahi tehdit etmişliğim yoktur. Bu suçlamalar ile daha önce herhangi bir adli soruşturma ya da kovuşturma dahi geçirmedim. Burada kesinlikle tehdit maksadım yoktur, şahsen tanımış olduğum Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştiri hakkımı kullandım, tehdit benim asla yaptığım bir şey değildir.

Ayrıca savcılık sevk evrakında TCK 310/2 maddesi uyarınca suçlandığımı gördüm. Ancak bu suçun oluşabilmesi için fiili bir hareket gerekliliği açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle sadece sözlerimden dolayı, suçun maddi unsurları oluşmamıştır. Bu nedenle hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini arz ederim dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, X hesabından Altaylı'nın bazı ifadelerini içeren bir görüntüyü "Suyun ısındı" ifadesiyle paylaşmıştı.

Fatih Altaylı, Silivri Cezaevi'ne sevk edildi

"Daha kötü şeyler var hayatta, zalimlerden olmak var; biz onlardan değiliz!"

Hande Altaylı, eşinin tutuklanmasına karşı, "Daha kötü şeyler var hayatta, zalimlerden olmak var; biz onlardan değiliz!" ifadelerini kullandı. Altaylı kendisine destek olmak için geen CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in "Beraber aşacağız bu zor günleri" ifadelerine ise "Geçecek, bunlar da geçecek" diyerek karşılık verdi. Daha sonra Instagram hesabından paylaşım yapan Hande Altaylı, “Bazen hapse girenlerden olmak, hapse atanlardan olmaktan bin kat iyidir. Çok şükür!” diye yazdı.

ADALET BAKANI TUNÇ'TAN AÇIKLAMA

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medyadan yaptığı açıklamada Bir sosyal medya yayınında 'ömür boyu başkanlık' şeklindeki, tamamen uydurulan asılsız bir iddia üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza “diktatör” iftirasında bulunulması; tarihî gerçeklikten uzak, yalan ve yanlış örneklerle hakaret ve şiddet çağrısı içeren bir kara propaganda yapılması kesinlikle kabul edilemez" dedi.

"KARA PROPAGANDA YAPILMASI KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ"

Bakan Tunç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Bir sosyal medya yayınında “ömür boyu başkanlık” şeklindeki, tamamen uydurulan asılsız bir iddia üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza “diktatör” iftirasında bulunulması; tarihî gerçeklikten uzak, yalan ve yanlış örneklerle hakaret ve şiddet çağrısı içeren bir kara propaganda yapılması kesinlikle kabul edilemez. Hakaret ve tehdit, hiçbir demokratik hukuk düzeninde düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. İfade özgürlüğü; kişilik haklarını, kamu düzenini, milletimizin değerlerini ve devletin anayasal kurumlarını hedef alan saldırıların bahanesi olamaz."

"HİÇBİR MAKAM YA DA KİŞİ, YARGIYA TALİMAT VEREMEZ"

'Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak hiç kimsenin Cumhurbaşkanı'na yönelik diktatörlük gibi çirkin ve yakışıksız ifadelerle hakaret ve tehdit içeren beyanlarda bulunma hakkına sahip olmadığını vurgulayan Bakan Tunç "Tehdit ve hakaret, gazetecilik perdesi arkasına saklanarak meşrulaştırılamaz. Soruşturmayı yürüten savcılık, Anayasa’dan ve kanunlardan aldığı yetkiyle, kişi ve unvan ayrımı gözetmeksizin görevini ifa etmektedir. Hiçbir makam ya da kişi, yargıya talimat veremez. Unutulmamalıdır ki, demokratik toplumlarda eleştiri ile suç arasındaki sınır nettir. Hukukun çizdiği bu sınır aşıldığında, gerekli adlî mekanizmaların devreye girmesinden rahatsız olunmamalıdır." diye konuştu.

İletişim Başkanlığı'ndan Fatih Altaylı açıklaması

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına yönelik iddiaları yalanladı. Merkez, "Altaylı'nın Cumhurbaşkanı'nı hedef almadığı ve sadece tarihî bir anekdot aktardığı yönündeki söylemler, manipülasyon içermektedir" dedi.

DMM'den yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik tehdit iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklanan Fatih Altaylı'nın yargılanma süreciyle ilgili kamuoyunu manipüle etmeye yönelik kampanya yürütüldüğü belirtildi.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 106. maddesine göre tehdidin bir suç olduğu, tehdit suçunun "ifade özgürlüğü" olarak takdim edilmesinin manipülasyon olduğu belirtilen açıklamada, hukuk devletinde suç teşkil eden durumlara karşı hukukun üstünlüğü ilkesinin herkesi bağladığı vurgulandı.

YouTube kanalında Altaylı'ya "Halka Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ömrü boyunca cumhurbaşkanı kalıp kalmamasının sorulduğu ve yüzde 70'in buna karşı çıktığı" şeklinde bir soru yöneltildiği anımsatılan açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:

Fatih Altaylı kimdir?

Fatih Altaylı, 1960'ların başında Van'da doğdu.

Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu.

Gazeteciliğe, 1982 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde spor muhabirliği yaparak başladı.

Uzun yıllar Hürriyet Gazetesi'nde çalıştı, Sabah Gazetesi'nin genel yayın yönetmenliğini yaptı.

Hazırlayıp sunduğu "Teke Tek" programı farklı kanallarda yayımlandı.

Eğitim konusunda kampanyalar yürüten Altaylı, bu nedenle ödül de aldı.

2009 yılında, Turgay Ciner'in kurduğu Habertürk Gazetesi'nde genel yayın yönetmenliği yapmaya başladı.

Mayıs 2023'te Habertürk'ten ayrıldığını açıkladı.

Gazetedeki son yazısında, "Bundan böyle, medyada kimseye patron diyecek gücüm takatim yok. Saygı duyacağım öyle birini de zaten göremiyorum" dedi.

İnternet sitesinden yazılarını yazmaya ve YouTube kanalında yayınlar yapmaya devam etti.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.