Yoğun bakım tedavisi sırasında 3 Mayıs Cumartesi günü hayatını kaybeden DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder için bugün cenaze töreni düzenleniyor.
İstanbul'da son yolculuğuna uğurlanan Önder için ilk tören saat 11:00'de Taksim'de Atatürk Kültür Merkezi'nde başladı.
Sırrı Süreyya Önder'e veda etmek isteyenler Atatürk Kültür Merkezi'nin önünde toplandılar. Katılanların ellerinde karanfiller, yakalarında da Sırrı Süreyya Önder'in fotoğrafı dikkat çekti.
Törende duygusal bir konuşma yapan kızı Ceren Önder Kandemir, babasına geçen hafta yazdığı mektubu okudu.
"Baba, hayatın bütün rengi gitti, benim bildiğim hayat bitti, yeni bir hayat başlıyor şimdi, ürkütücü bilinmezliklerle dolu" sözleriyle başlayan mektup şu sözlerle sona erdi: "Gözün arkada kalmasın, seninle gurur duyuyorum."
"Kalp kırmaktan bile daha çok korkman birinin onurunu kırmaktan…"
Önder'in kızı Ceren Kandemir Önder, cenaze töreninde yaptığı konuşmada "barış" vurgusu yaparak şöyle konuştu:
"Onunla biz tek bir kişi gibiydik çünkü kendime okur gibi okurdum, ona okurken hatalarımı görürdüm. Ona geçen hafta bir mektup yazdım onu size okumak istiyorum; Baba, hayatın bütün rengi gitti, benim bildiğim hayat bitti. Yeni bir hayat başlıyor şimdi ürkütücü bilinmezliklerle dolu daha önce hiç duymadığım bir şeyi senden duyma ihtimalimin kaybolduğu mavrasız, kendimi bildim bileli seni kaybetmekten korktum, bu benim tek kabusun, zaafım, burnumdaki sızı yutağımdaki yumruk karın ağrımdı. Öyle iyi öyle benzersizdin ki bu adam bana ancak ölerek acı çektirebilir derdim, gece gece çaldığın kemanın cümbüşün udun sesi, bir çırpıda ezberden okuduğun şiirler, günde beş kere ve her birinde sanki yeni buluşmuşuz gibi bir heyecanla çıktığımız kahveler, evlere sığamayışın, kimseye kıyamaman, iyiliğe üşenmemen, kimseye güvenmemen, kalp kırmaktan bile daha çok korkman birinin onurunu kırmaktan… Baba, kalbim kırık diye aradım, baba grip oldum, öksürüğüm geçmiyor, baba kedim öldü, baba aşık oldum, baba uyku tutmadı… Ben babalığına çok doydum, şimdiye kadar verdiğin tek bana değil oğluma ve onun çocuğuna bile yeter. Bir babaya ihtiyacım kalmayıncaya kadar doyurdun beni. Ama dostluğuna doyamadım. O dostluğa doyulur mu?
Şimdi öfkelenmek istiyorum, iki hafta sonra barış protokolü hazırlanacak sonra rahatız. Ameliyatta olacağım iki haftada ne olacak demene kızmak istiyorum, açlık grevlerine, cezaevlerine, işkencelere… Bir tek kendinle ilgilenmeyişine kızmak istiyorum, yapamıyorum. Bana Kandıra cezaevinden gönderdiğin bir mektup yüzünden kızamıyorum. Gidecek yolu olmayan bir amacı olmayan ama hep yanımda olan bir babayı sen istemezsin demiştin, şimdi gitmek zorunda olmamanı istemez miydim! Sana öfke duyanlar için yoksulluğun ve yoksunluğun öfkesi bu sakın içinde nefret biriktirme diyorsun. Doğduğumdan beri yoksulluk, yoksunluk ve yetimlikle geçen ömründe sen öfkeni nereye sakladın, ben hiç görmedim. Herhalde kalbine! Bir tek mülk edinmeden ikinci bir kazağı almadan, kimseden bir şey istemeden, borçsuz ve harçsız, boğazını değil onurunu besleyerek yaşadığın bu dünyada gidiyorsun baba. Giderken neşemi birazını Can ve Yasin’e bırakarak ama rengin tamamını alarak, sana doyuncana sevgi verebildim. Her gün söyledim sevdiğimi, doyuncaya kadar öptüm kokladım, şimdi tüm renklerim de senin olsun. Gerçi sen orada da renklerini bulursun. Artık dinlen turna kuşum, biz iyi olacağız, çocuklara hep seni anlatacağız.
Şakaların ağzımızda eğri dursa bile taklit etmeye çalışacağız. İçinde tam tarif edemediğim bir huzur var şimdi artık mücadele etmek zorunda olmadığını bilmediğinin bir huzuru. Seni ayakta son gördüğümüz gün bize bir poşet portakal ve bir kutu yumurta vermiştin. Can için daima bir cebinde mandalina bir cebinde fıstık ezmesi taşımanı, teneke kutulardaki ballara ve dinlenme tesislerine olan sevgini hiç unutmayacağım. Seni ayakta gördüğümüz son gün arabana binmeden önce bize söylediğin son cümle kulağımı tırmalıyor şimdi; Cano’nun düğününü görmeden gitmeyeceğim. Tutmadığın sözün yoktu, gittin mi? Barışı görmek istiyordun, çocukların yetim kalması kalbini parçalıyordu, sütten de ağzın hiç yanmıyordu. Bir tür barış mıydı bilmiyorum ama hastane koridorlarındaki sınıfsız bayraksız hüzünlü umutlu kalabalıkta barışa benzer bir şey gördüm ben. Gözün arkada aklın bizde kalmasın. Bana güzel sesinle okuduğun dizelerle, biliyorum yağmur yağmaz yukarıya doğru yeniden, acımaz olur, silinir gider izi bıçağın ama hiçbir rüzgar dolduramaz boş kalan yerini. Bir yaşamdan ötekine birlikte uçan turnaların yerine gökyüzünde. Seninle gurur duyuyorum."
Kardeşi Ali Önder ise, Sırrı Süreyya Önder'in siyasete girmeye karar verdiğinde, "Bu kanın durması gerekiyor, Ceren'e yaşanabilir bir ülke bırakmak istiyorum" dediğini aktardı.
Kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gündür tedavi gördüğü hastanede dün vefat eden Önder'in tabutu AKM'deki sahneye alkışlarla getirildi.
Türk bayrağına sarılı tabutun önüne Önder'in fotoğrafı ve çiçekler yerleştirildi.
Yoğun katılımın olduğu cenaze töreni saygı duruşuyla başladı.
Kapasite nedeniyle salona alınamayan bazı katılımcıların AKM çevresinde beklediği törende, Önder'in konuşmalarının yer aldığı video gösterildi.
Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, İstanbul Valisi Davut Gül, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, DEM Parti'li Ahmet Türk, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nuri Aslan, çeşitli partilerden çok sayıda milletvekili, bazı sanatçılar ve vatandaşlar katıldı.
Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreni için AKM'de: Hepimizin ona çok ihtiyacı olduğu bir zamanda kaybettik
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tören öncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
Acılı bir gün bugün. Hem ailesine hem DEM Parti ailesine başsağlığı diliyoruz. Çok önemli bir ismi çok da lazım olduğu bir zamanda, hepimizin ona çok ihtiyacı olduğu bir zamanda kaybettik. Yıllarca birlikte görev yaptık Mecliste. Hiçbir kötü anı biriktirmemişiz bugüne. Her birimizde ayrı ayrı yüzümüzde bir gülümseme, tebessüm ve içimizde çok iyi duygular uyandıran anılar biriktirdi. Toprağı bol olsun, ışıklar için uyusun. Onu çok özleyeceğiz. Bundan sonraki süreçte artık onu hem geçmişte bıraktığı iyi anılarla anmak hem de Türkiye'de içtenlikle savunduğu barışı hep birlikte savunmak ve bundan sonra Türkiye'de kimsenin ağlamadığı, herkesin güldüğü yarınları hep birlikte inşa etmek durumundayız.
"Kalp kırmaktan bile daha çok korkman birinin onurunu kırmaktan…"
Önder için ikindi namazının ardından Levent'teki Barbaros Camii'nde cenaze namazı kılınacak. Ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defin işlemi gerçekleşecek.
62 yaşındaki Önder, 15 Nisan Salı akşamı geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından hastaneye kaldırılmıştı ve o tarihten beri yoğun bakımdaydı. 3 Mayıs Cumartesi öğleden sonra, çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak hayatını kaybetti.
Pazartesiden itibaren İstanbul'da Cemal Reşit Rey Gösteri Merkezi'nde ve diğer illerdeki DEM Parti il ve ilçe binalarında taziyelerin kabul edileceği bildirildi.
.
AKM'deki törene çok sayıda kişi katıldı.
Sırrı Süreyya Önder kimdir?
Sırrı Süreyya Önder, 1962'de Adıyaman'da Türkmen bir ailede doğdu.
Sosyalist bir dünya görüşünü benimseyen Önder gençliğinde devrimci gruplar içinde yer aldı.
12 Eylül 1980 darbesinden bir yıl sonra, 19 yaşında siyasi çalışmalarından dolayı gözaltına alındı, işkence gördü ve Mamak Cezaevi'ne gönderildi. Hapiste yedi yıl kaldı.
Sinemacı, oyuncu ve yazar kimliğiyle öne çıktı. 2010'da BirGün ve ardından Radikal gazetelerinde köşe yazıları yazdı.
Kaynak,DEM Parti
2011 genel seçimlerde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi.
2013'te, HDP'nin eş genel başkan yardımcısı oldu. 2013'teki Gezi Parkı eylemlerinde yer alan ilk milletvekiliydi.
Türkiye'de 2013-2015 arasındaki "çözüm süreci" olarak adlandırılan dönemin en önemli isimlerden biriydi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın hapis yattığı İmralı Cezaevi'ne ve Kandil'e giden ekipler içinde yer aldı.
6 Aralık 2018'de "terör propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklandı, 4 Ekim 2019'da serbest bırakıldı.
Ardından tekrar milletvekili seçilen Önder, DEM Parti İstanbul Milletvekili olarak TBMM Başkanvekililiği yapıyordu.
Önder ayrıca PKK lideri Abdullah Öcalan ve hükümet ile görüşmeler yürüten İmralı heyetinde yer alıyordu.
Siyasetçiler Önder için taziye mesajları paylaştı
DEM Parti: Sırrı Süreyya Önder'in anısına ve onun barış mücadelesine layıkıyla sahip çıkacağız
Sırrı Süreyya Önder'in vefatının ardından DEM Parti, sosyal medya hesabı üzerinden bir taziye mesajı paylaştı. Mesajda, şunlar kaydedildi:
İmralı Heyeti Üyemiz ve Meclis Başkanvekilimiz Sırrı Süreyya Önder'i kaybetmenin derin acısını yaşıyoruz. Türkiye halklarına, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Onun canı pahasına sürdürdüğü barış mücadelesini başarıya ulaştırmak, anısına bağlılığın gereğidir. Sırrı Süreyya Önder'in anısına ve onun barış mücadelesine layıkıyla sahip çıkacağız.
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Herkesin saygısını kazanmış değerli bir insandı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için taziye mesajı yayımladı. Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili, DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder kardeşimin vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Siyasi nezaketi, duruşu ve mütevazı kişiliğiyle herkesin saygısını kazanmış değerli bir insandı. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
CHP Lideri Özel: Türkiye’nin birliği ve kardeşliği için verdiği mücadeleyi başarıya ulaştırmak, hepimizin ona borcudur
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder'in vefatının ardından sosyal medya hesabı üzerinden taziye mesajı paylaştı. Özel'in mesajı şöyle:
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'i kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Suçsuz yere hapislere atılsa da zulümler görse de ömrünü barış yolunda harcadığına şahidiz. Türkiye’nin birliği ve kardeşliği için verdiği mücadeleyi başarıya ulaştırmak, hepimizin ona borcudur. Ülkemizin başı sağ olsun.
Devlet Bahçeli: Hakikaten çok üzgünüm
Önder'in vefatının ardından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yazılı taziye mesajı yayınladı. Bahçeli, şunları kaydetti:
Sanat ve siyaseti şahsında birleştirip buluşturan, sade hayatı ve sağduyulu vasfıyla halk nezdinde saygı ve sevgiye müstahak olan TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder'i maalesef kaybettik. Hakikaten çok üzgünüm. Ayrı dünya görüşlerine sahip olsak bile aynı ülkenin barış ve huzur dolu geleceğine kilitlenmiştik. İnancım odur ki, terörsüz Türkiye'nin tezahürü merhum Önder'e manevi bir armağan, milli birlik ve kardeşliğimize ebedi bir hizmet olacaktır. Sırrı Bey kardeşime Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, cennetiyle, cemaliyle ve mermahetiyle mükafatlandırmasını diliyorum. Kederli ailesinin, DEM Parti camiasının, sevenlerinin ve seçmenlerinin, elbette hepimizin başı sağ olsun diyorum.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan: Barışa olan inancıyla ülkemizin son dönem siyasetinde iz bırakmıştır
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in vefatını teessürle öğrendim. Uzlaşmacı, sağduyulu kişiliği ve barışa olan inancıyla ülkemizin son dönem siyasetinde iz bırakmıştır. Kendisine Allah'tan rahmet; ailesine yakınlarına, DEM Parti camiasına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.'
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İnsanımızın tüm hikayelerini taşıyan değerli bir sanat ve siyaset adamıydı
TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili dostumuz, arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder’i kaybettik. İnsanımızın tüm sorunlarıyla ilgili, tüm hikayelerini taşıyan değerli bir sanat ve siyaset adamıydı. Ömrünün son demlerini 'Terörsüz Türkiye' hedefi için seferber etti. Allah rahmet eylesin. Değerli ailesinin, DEM Parti’nin, Yüce Meclis’in ve aziz milletimizin başı sağolsun.
Sağlık Bakanı Memişoğlu: Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum
TBMM Meclis Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Sırrı Süreyya Önder'e Allah'tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Terörsüz bir Türkiye idealine katkı sunma gayretiyle daima hatırlanacaktır
Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavi altında bulunduğu hastanede hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan rahmet diliyorum. Merhum Sırrı Süreyya Önder; samimi kişiliği, insani yönü, birçok konuda sergilediği uzlaşmacı tavrı ve terörsüz bir Türkiye idealine katkı sunma gayretiyle daima hatırlanacaktır. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun. Ailesinin, yakınlarının ve sevenlerinin başı sağ olsun
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Kendisini hep güzel anılarla hatırlayacağız
Çok üzgünüm… TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in maalesef vefat haberini aldık. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve DEM Parti camiasına başsağlığı diliyorum. Sırrı Süreyya Önder, bu topraklara barışın gelmesi için çok çalışmış, ağır bedeller ödemiş ama barış mücadelesinden de hiç vazgeçmemiş bir insandı. Kendisini hep güzel anılarla hatırlayacağız. Mekânı cennet olsun.”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan:
Geçirdiği rahatsızlık sonrası vefat eden TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve DEM Parti’ye başsağlığı diliyorum
DEM Parti İstanbul Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in vefatını üzüntüyle öğrendim. Nevi şahsına münhasır tarzı ile ülkemizin yakın siyasi geçmişinde önemli bir yer edinen Sayın Önder’e Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve DEM Parti’ye başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Terörsüz Türkiye hedefine yönelik çabaları da milletimizin gönlündeki müstesna yerini koruyacaktır
TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefat haberini derin bir üzüntüyle öğrendim. Hayatının her döneminde barışa, diyaloğa ve ortak akla kıymet veren; nezaketi, mütevazılığı ve içtenliğiyle gönüllerde iz bırakan kıymetli bir arkadaşımızdı. Terörsüz Türkiye hedefine yönelik çabaları da milletimizin gönlündeki müstesna yerini koruyacaktır. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun…
Uçum: Kapsayıcı dili hiç unutulmayacak
Önder'in vefatının ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı taziye mesajında şunları ifade etti:
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in vefatına çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet Olsun. Başta ailesine, tüm diğer sevdiklerine, yakınlarına, dostlarına baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Acılarını paylaşıyorum. Kadim dostum Sırrı Süreyya Önder’in sağlık risklerine rağmen Terörsüz Türkiye için üzerine düşen göreve sıkı sıkıya sarılması, yüksek özenli gayreti, kapsayıcı dili ve yaptığı katkılar hiç unutulmayacak. Eminim ki kısa süre içinde adım atacağımız Terörsüz Türkiye döneminde ülkemizin yapacağı atılımlarda, gerçekleşecek büyük reformlarda Sırrı Süreyya Önder her zaman çok güzel duygularla ve çok kıymetli hatırlarla anılacaktır. Ruhu şad olsun.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli: Onun yaşamı, adalet, barış ve özgürlük mücadelesinin simgesiydi
Bugün yüreğimizin en derin yerinden bir parça koptu. Yoldaşımız, dostumuz, İmralı Heyeti Üyemiz ve Meclis Başkanvekilimiz Sırrı Süreyya Önder’i kaybettik. Onun yaşamı, adalet, barış ve özgürlük mücadelesinin simgesiydi. Sinemadan siyasete, halkın sesi olmayı başardı. Mekânı cennet, hatırası mücadelemizde daim olsun. Başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine sabır diliyorum.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: Barış için vermiş olduğu mücadeleyi ne bu topraklar ne de bu ülkenin insanları unutacak
Çok kıymetli yoldaşımız Sırrı Süreyya Önder’i kaybettik… Acımız da kaybımız da çok büyük. Hepimiz için kelimelerin kifayetsiz kaldığını, tüm Türkiye’nin yüreğinin düğüm düğüm olduğunu biliyorum. Bizleri ortak duygularda birleştiren, barışa olan inancıyla herkesi kucaklayabilen bir insandı o. Bu toprakların güzelliğinin, neşesinin buluştuğu bir değerdi. Ağır hastalıklarına rağmen barış için vermiş olduğu mücadeleyi ne bu topraklar ne de bu ülkenin insanları unutacak. Sana sözümüz olsun yoldaşım, bu kadim topraklar mutlaka barışla buluşacak.
TİP: Ömrünü adadığı barış ve emek mücadelesini hiçbir zaman unutmayacağız
'TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i yitirmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Başta ailesi ve DEM Parti olmak üzere tüm sevenlerine ve halkımıza baş sağlığı diliyoruz. Barışa olan inancını, siyasetiyle ve sanatıyla ömrünü adadığı barış ve emek mücadelesini hiçbir zaman unutmayacağız.
Kemal Kılıçdaroğlu: Barışa adadığı siyasi kariyeri ile milletimizin gönlünde yer almıştı
Sanatçı kişiliği, toplumsal uzlaşı ve barışa adadığı siyasi kariyeri ile milletimizin gönlünde yer almış, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in vefat haberini üzüntüyle öğrendim. Merhuma Allah’tan rahmet, acılı ailesine, DEM Parti camiasına ve bütün sevenlerine başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.
HDK: Kürt halkının iradesine, Türk halkının vicdanına ses oldu
Yoldaşımız, mücadele arkadaşımız, halkların vicdanı, barışın yılmaz savunucusu Sırrı Süreyya Önder’i kaybettik. Sırrı Süreyya Önder, ömrünü adalet, eşitlik, özgürlük ve barış uğruna harcamış bir halk evladıydı. Onun sözü, kalemi, mizahı ve direnişi; yalnızca bir siyasetçinin değil, bir halk anlatıcısının, bir barış sevdalısının izlerini taşıdı. Barış sürecinin onurlu yürütücülerinden biri olarak halklar arasına örülmek istenen duvarlara cesaretle karşı çıktı. Kürt halkının iradesine, Türk halkının vicdanına ses oldu. Her zaman ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, susturulmak istenenlerin yanında durdu. O, bu toprakların en güzel düşlerini kuranlardan, o düşler uğruna bedel ödemekten kaçınmayanlardandı. Acımız büyük, yasımız derin. Onun sözleri bizde yaşıyor, onun barış hayali bizim yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Sırrı Süreyya Önder’in ailesine, tüm sevenlerine ve mücadele arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkların özgür geleceği için verdiği mücadele yolumuzu aydınlatacak.
Beştaş: Kuşaklar boyunca adın barış ile anılacak
Sırrı Süreyya Önder'in vefatının ardından HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, sosyal medya hesabı üzerinden taziye mesajı paylaştı. Beştaş'ın mesajı şöyle:
Bu satırları yazıyor olmak çok zor. Barışa, kardeşliğe, eşitliğe adanmış bir ömür sürdün; bu topraklar üzerinde barışın mümkünlüğü uğruna ömrünü adadın. Biliyorum kuşaklar boyunca adın barış ile anılacak. Hiç kolay değildi bu uğurda mücadele etmek, bir düşün peşinden gitmek. Şimdi gitmelerin sonsuz yolculuğuna yazılıdır adın… Ülküsünü kurduğun barış mücadelesini sensiz sürdürmenin acısı ile baş başayız şimdi; ama görevimiz, o görevi tamamlamaktır artık. Işıklar içinde uyu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu: Siyasete kattığı hoşgörü ve zerafet üslubunun bütün siyasetçilere örnek olmasını temenni ediyorum
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in vefat haberini derin bir üzüntüyle öğrendim. Bu acı günde kederli ailesine, DEM Parti camiasına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Sırrı Süreyya Önder’in siyasete kattığı hoşgörü ve zerafet üslubunun bütün siyasetçilere örnek olmasını ve ülkemizin farklı kesimlerinin birbirini anlayabilmesi için gösterdiği çabaların sürdürülmesini temenni ediyorum. Ruhu şad olsun.
TİP Sözcüsü Sera Kadıgil:
Ne yazsam saçma geliyor. Çok üzgünüm. Başımız sağ olsun
Yeşil Sol Parti: Bu toplum Sırrı Süreyya’yı hiç unutmayacak
Türkiye halkları seni hiç unutmayacak. Hepimizin başı sağ olsun. Barışın sesi, umudun yüzü olan bir insanı kaybettik. Bu topluma barışın mümkün olabileceğini anlatan, barış için çaba harcayan, hapse düşen bir yoldaşımızı sonsuzluğa uğurladık. Acımız çok büyük. Sırrı yoldaşımızı insanların kardeşçe ve barış içinde yaşama mücadelesinin içinde kaybettik. Onun mücadelesini, çabasını hiçbir zaman unutmayacağız. Ulaşmak için çaba harcadığı barış için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Eşitlik, özgürlük, adalet ve barış mücadelesi nedeniyle Mamak ve Silivri cezaevlerinde tutsak kalmış yoldaşımız Sırrı Süreyya’nın eksikliğini önümüzdeki günlerde çok daha fazla hissedeceğiz. Ülkenin en geniş kesimlerine barış umudunu taşıyan, barışın sesi ve yüzü olan Sırrı Süreyya’nın ardından yapılacak tek şey barışı hemen gerçekleştirmektir. Siyasetin ertelenemez görevi budur. Bu toplum Sırrı Süreyya’yı hiç unutmayacak. Başta DEM Parti olmak üzere hepimizin başı sağolsun."
EMEK Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan: Barış mücadelesi bizlere emanettir
Barış mücadelesi bizlere emanet… TBMM Başkanvekili, DEM Parti İstanbul Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’in tedavi gördüğü hastanede hayatını yitirmiş olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrendik. Mücadele dolu bir geçmişi olan, kültür, sanat ve basın alanında da eserler bırakan sevgili Sırrı Süreyya Önder, son olarak 10 yılı aşkın bir süredir, Kürt meselesinin barışçıl çözümü açısından önemli bir konumda yoğun bir mesai sarf etmişti. Gezi sürecinde, rantçı sermaye iktidarının Gezi Parkı’nı kuşatması sırasında ağaçlara siper olması da ona dair unutulmaz kareler arasında hep yer alacaktır.
Yaşamı boyunca, özgür, demokratik, sömürüsüz ve barıştan yana bir ülkenin inşası için mücadele etmiş ve bedel ödemiş olan Sırrı Süreyya Önder, zor koşullar altında mizahi bir yaklaşımı elden bırakmayan üslubuyla da, kendisinden farklı düşünen çevrelerde bile sempati yaratmayı başarmıştır. Ailesi, dostları, yoldaşları ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Barış mücadelesi bizlere emanettir…
AK Partili Güler: Kıymetli bir abimizdi
Sırrı Süreyya Önder'in vefatının ardından AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, sosyal medya hesabı üzerinden taziye mesajı paylaştı. Güler'in mesajı şöyle:
TBMM Başkanvekilimiz ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sn.Sırrı Süreyya Önder’in vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendim. Siyasi nezaketi, mütevazılığı ve samimi yaklaşımları ile gönüllerde iz bırakan kıymetli bir abimizdi. Terörsüz bir Türkiye idealine ulaşmak için gösterdiği samimi çabaları her daim hatırlanacaktır. Merhum Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun…
Kalın: Bir akil kişiyi, bir güzel insanı kaybettik
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in vefatına ilişkin, "İyi, güzel ve doğruya olan inancını hiç kaybetmedi. Terörsüz Türkiye yolunda barış ve kardeşlik için mücadeleden hiç vazgeçmedi." ifadelerini kullandı.
Kalın, Önder'in vefatı dolayısıyla yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
Anadolu'nun bağrından çıkmış bir yüce gönüllüyü, bir akil kişiyi, bir sohbet ehlini, bir dostu, bir güzel insanı kaybettik. İyi, güzel ve doğruya olan inancını hiç kaybetmedi. Terörsüz Türkiye yolunda barış ve kardeşlik için mücadeleden hiç vazgeçmedi. Mekanı cennet olsun. Ailesine ve sevdiklerine taziyelerimi sunuyorum. Başımız sağ olsun.
Kabine üyelerinden mesajlar
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de şunları kaydetti:
Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavi altında bulunduğu hastanede vefat eden TBMM Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder'e yüce Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Rabbim mekanını cennet eylesin.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Önder'in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirterek, "Uzun yıllar kültür, sanat ve siyaset alanlarında önemli hizmetlerde bulunan Sayın Önder'e Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun." mesajını paylaştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da mesajında, şu ifadeleri kullandı:
TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, sanatla siyaseti harmanlayan duruşuyla Anadolu insanımızın hikayesine, derdine, sevincine tercüman olmuş, her zaman samimi duruş sergilemiş bir isimdi. Bu topraklarda kardeşliğimizin ve birliğimizin daim olması için, Terörsüz Türkiye hedefimiz için büyük bir gayret göstermişti. Kendisine Allah'tan rahmet diliyor, ailesine, sevenlerine, yüce Meclisimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekanı cennet, makamı ali olsun.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da mesajında "TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder'e Allah'tan rahmet, değerli ailesine ve sevdiklerine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun." ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder için sosyal medya hesabı üzerinden taziye mesajı paylaştı. Şimşek’in mesajı şöyle:
Sırrı Süreyya Önder, yapıcı kişiliğiyle ülke gündemine hem renk hem denge hem de güzellikler kattı. Sanatçı ve bilge karakterini, hayatının son günlerinde ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine, barış ve kardeşliğin hüküm süreceği Türkiye’ye adadı. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Ailesinin ve sevenlerinin başı sağ olsun, geride kalanlara Allah sabır versin.
Sırrı Süreyya Önder'in hayatı
Yönetmen, senarist, yapımcı, oyuncu, gazeteci ve siyasetçi Sırrı Süreyya Önder, 7 Temmuz 1962’de Adıyaman’da doğdu. Berber ve arzuhalci babası 1960'lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi'nin Adıyaman kurucusu ve il başkanıydı. Önder sekiz yaşındayken babası sirozdan yaşamını yitirdi.
Çocuk yaşta çalışmaya başlayan Önder, fotoğrafçı çıraklığı yaparak, ailesine destek oldu. Sıtma Savaş ve Eradikasyon Teşkilatına mevsimlik işçi olarak giren Önder, işten atılması üzerine bir süre lastik tamirciliği yaptı.
Adıyaman Lisesi öğrencisi olduğu 1978'de Maraş Katliamı'nı protesto ettiği için cezaevine giren Önder, tahliye olduktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandı.
12 Eylül'ün ardından 12 yıllık hapis cezası nedeniyle afişlerle arandığı dönemde Altındağ'da bir gecekonduda saklanan Önder, geçmişte beraber işkence gördüğü bir arkadaşının ihbarı üzerine yakalandı. Cunta döneminde sistematik işkence merkezi haline gelen ve kısaca "DAL" adı verilen Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'de 105 gün tutulan Önder, daha sonra 7 yıl hapis yattı.
Tahliye olduktan sonra inşaatlarda çalışan, kamyon şoförlüğü yapan Önder, işi nedeniyle bir süre Kazakistan, Ukrayna ve Rusya'da yaşadı.
Adıyaman Lisesi öğrencisi olduğu 1978'de Maraş Katliamı'nı protesto ettiği için cezaevine giren Önder, tahliye olduktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandı.
12 Eylül'ün ardından 12 yıllık hapis cezası nedeniyle afişlerle arandığı dönemde Altındağ'da bir gecekonduda saklanan Önder, geçmişte beraber işkence gördüğü bir arkadaşının ihbarı üzerine yakalandı. Cunta döneminde sistematik işkence merkezi haline gelen ve kısaca "DAL" adı verilen Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'de 105 gün tutulan Önder, daha sonra 7 yıl hapis yattı.
Tahliye olduktan sonra inşaatlarda çalışan, kamyon şoförlüğü yapan Önder, işi nedeniyle bir süre Kazakistan, Ukrayna ve Rusya'da yaşadı.
2011'de milletvekili oldu
Önder, Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) desteklediği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku saflarında katıldığı 2011 genel seçimlerinde, İstanbul 2. Bölge'den milletvekili seçildi. Aynı yıl yeni anayasa yazımı için TBMM’de kurulan Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’da BDP’yi temsilen yer aldı.
Önder, 2014 yerel seçimlerinde HDP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu, ancak kazanamadı. Haziran ve Kasım 2015 seçimlerinde HDP Ankara, 2023 seçimlerinde ise DEM Parti İstanbul Milletvekili olarak TBMM'ye giren Önder, 28. Dönem'de TBMM Başkanvekili seçildi.
Demokratik açılım sürecinde yer aldı
Önder, Kürt sorununun çözümüne yönelik "demokratik açılım" olarak adlandırılan, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile hükümet arasındaki süreci yürüten HDP heyetinde görev aldı, PKK'nın yöneticilerinin bulunduğu Kandil Dağı'na da Öcalan'ın bulunduğu İmralı Adası'na da gitti.
Diyarbakır’da 21 Mart 2013’teki Nevruz kutlamaları sırasında Öcalan’ın "örgüte yaptığı ateşkeş" çağrısına ilişkin mektubun Türkçesini okuyan Önder, 3 Aralık 2018'de 43 ay hapis cezasına çarptırıldı ancak Anayasa Mahkemesinin (AYM) verdiği hak ihlali kararı üzerine 4 Ekim 2019'da serbest bırakıldı.
Terör örgütü PKK ile birlik içinde olduğu gerekçesiyle HDP hakkında açılan kapatma davasında hakkında siyasi yasak istenen kişiler arasında olan Önder, birçok HDP yöneticisiyle birlikte yargılandığı Kobani Davası'nda ise beraat etti.
Son süreçte oluşturulan İmralı Heyeti üyesiydi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partisinin TBMM Grubu'nda 22 Ekim 2024'te sarf ettiği, "Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" sözlerinin ardından başlayan ve "Terörsüz Türkiye" olarak da adlandırılan süreçte Önder, Öcalan ile görüşmeler gerçekleştiren ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilen "İmralı Heyeti"nde yer aldı.
"Bu barış meselesini hal yoluna koymadan ölmem"
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sosyal medya hesabından yayımlanan "Seni seviyoruz Sırrı Abi" başlıklı mektubu da Sırrı Süreyya Önder'in kalp rahatsızlığını ortaya koydu.
Demirtaş'ın, İmralı Heyeti'nin kendisini cezaevindeki ziyaretinin ardından yazdığı mektup şöyleydi:
Son cezaevi ziyaretinde Sırrı Bey aniden fenalaştı, rengi bembeyaz kesildi, kalbini tuttu. Telaşlandık, doktor, ambulans çağırmak istedik, izin vermedi. Koridora çıkıp biraz hava aldı. Ahmet Türk ve Pervin Buldan’la gözlerimiz doldu, daracık hapishane görüş odasında barışı konuşmanın zorluğuyla yutkunduk. Sırrı Bey geri döndü, her zamanki neşesini takınmaya çalışarak ‘Ahmet Abi, bu barış meselesini hal yoluna koymadan ölmem, yok ha’ dedi. Orda birbirimize söz verdik: ‘Ölme, barış ölmesin. Allah’ın emri!’ Sırrı Bey o haliyle dışarı çıktı ve Edirne Cezaevi önünde ‘yüreğimiz elimizde geziyoruz’ açıklamasını yaptı ki gerçekten öyleydi.
Sinema kariyeri, kazandığı ödüller ve köşe yazılarıyla devam eden bir kariyer
Aynı zamanda yönetmen olan Önder'in ilk filmi, senaryosunu yazdığı ve Muharrem Gülmez’le birlikte yönettiği Beynelmilel oldu. 12 Eylül sonrasındaki sıkıyönetim dönemini trajikomik şekilde ele alan film Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü, Ankara Uluslararası Film Festivali'nde Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü'nü, Karaçi Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandı.
Önder, O… Çocukları (2008), F Tipi Film (2012) ve İtirazım Var gibi yapımlarda senarist, yönetmen veya oyuncu olarak yer aldı. Ayrıca Sis ve Gece ile Yeraltı gibi filmlerde oyunculuk yaptı.
Daha önce Birgün ve Radikal gazetelerinde köşe yazıları yazan Önder, yazılarına son olarak T24’te devam ediyordu.
"Ben ağaçların da vekiliyim"
Önder, 2013'te Gezi Parkı eylemlerine katılan ilk milletvekiliydi. Parka giren iş makinalarının önüne geçen Önder'in görevlilere "Ben ağaçların da vekiliyim" sözü dikkati çekmişti.
Şakalarıyla yüz güldüren Önder
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014'te verdiği resepsiyonda Emine Erdoğan'ın "Siz nerelisiniz?" diye sorduğu Önder'in, "Adıyamanlıyım, çok afedersiniz Türk'üm, tedavi oluyorum" şeklindeki yanıtının Erdoğan çiftini güldürdüğüne ilişkin haberler medyada yer bulmuştu.
Önder ayrıca TBMM Başkanvekili olarak yönettiği Genel Kurul’da da şakaları ve hazır cevaplığıyla öne çıkan bir isimdi.
Bir konuşmasında, "Avrupa Birliği (Türkiye'yi) almak istemiyor, biz girmek istemiyoruz. Ama bu memlekette bir bakanlığı var ve yüzlerce bürokrat çalışıyor orada. Böyle bir garip ülkeyiz"
İdris Naim Şahin'e sözleri dikkati çekti
Önder, BDP Grubu adına, 20 Kasım 2012'de TBMM Genel Kurulu'nda da dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin için şiir yazdığını belirtmişti. Önder'in "şiiri" ve sözleri şöyleydi:
"Kurbanam kalın kaşına, taç yakışan başına / Bir gün görmesem ey İdris Naim, yanarım ataşına...
Şimdi, bir kere, Sayın Bakanın varlığı, bu cumhuriyetin bütün yurttaşları için büyük bir umut kaynağıdır. Çünkü herkese 'Sayın İdris Naim Şahin İçişleri Bakanı olduysa ben de her şey olabilirim' duygusu veriyor. Bir cumhuriyetin bunu başarmış olması az bir şey mi? Bu anlamda hem cumhuriyete hem Sayın Bakana çok şey borçluyuz.
Önder'in, bir röportajında, 12 Eylül döneminde çok işkence görüp görmediği sorusuna verdiği, "Herkes gördü o dönem. Bunları anlatmayı sevmiyorum. Çünkü 16 yaşında idam edilen, işkencede öldürülen insanlar varken kalkıp 'Bize de şunu yaptılar' demek ayıp geliyor" yanıtıyla, kişisel acılarını dönemin ağır tablosunun arkasına koyduğunu gösteriyordu.