Halı yıkamacı Psikolog olmuş, sahte Mühendis baraj yapmış!

Halı yıkamacı Psikolog olmuş, sahte Mühendis baraj yapmış!
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, üst düzey kamu kurumu yöneticilerinin elektronik imzası kopyalanarak birçok kişiye sahte diploma ve belge düzenlendi.

Kamu kurumu yöneticilerinin e-imzasını kopyalayarak sahte diploma ve sürücü belgesi düzenlediği tespit edilen 134 kişi hakkında Mayıs ayında dava açılmıştı.

İkinci iddianamede yer alan 65 kişinin de davaya dahil edilmesiyle birlikte sanık sayısı 199'a çıktı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 37 şüphelinin tutuklandığını açıkladı.

Bakan Yerlikaya 4 Mayıs'ta sosyal medyadan yaptığı yazılı açıklamada, Ocak ve Mayıs 2025 tarihlerinde "düzenlenen 2 operasyonda toplam 197 şüpheli şahıs yakalanmış bu şüphelilerin 37'si tutuklanmış, 150'sine adli kontrol kararı verilmiştir" ifadesini kullandı.

Onlar TV'nin Youtube kanalında soruşturması devam eden skandala ilişkin konuşan gazeteci Timur Soykan ve Murat Ağırel, Mıhyeddin Yakışır'ın 29 yaşında, orta okul mezunu ve Adana Seyhan’da uyuşturucu bağımlısı bir torbacı olduğunu kaydederken; Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nda başkomiser olan birinin sahte kimlikleriyle e-imzasını çıkarttıklarını açıkladılar.

Kendisini de lise mezunu yapan Yakışır, cebinde Gazi Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı ve daha birçok ismin e-imzasına sahip.

İşte Yakışır'ın elindeki e-imzası olan bazı isimler:

YÖK Başkanlığı Eğitim Öğretim Daire Başkanı

MEB Ölçme Değerlendirme ve Yerleştirme Hizmetleri Daire Başkanı

Turkcell Yönetim Direktörü

Kahramanmaraş İş Milli Eğitim Müdürü

Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı



SAHTE PSİKOLOGDAN AÇIKLAMA

Tutuklanan isimler arasında kamuoyunda 'sahte psikolog' olarak anılan bilinçaltı eğitmeni Abdullah Volkan Uçak da bulunuyordu.

Uçak başka bir sanığın verdiği "Abdullah Volkan Uçak'ın konuyla hiçbir alakası yok. Biz sistemin çalışıp çalışmadığını kontrol ederken Abdullah Volkan Uçak'ın bilgilerini kullanarak sahte diploma yaptık" demesi üzerine 17 Temmuz 2025 tarihinde Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı ile tahliye oldu.

İLK AÇIKLAMA GELDİ

Tahliye olan Uçak, kendisi hakkında söylenenlerle ilgili bugün konuştu.

İnternet üzerinden İrlanda'da bulunan Dublin Üniversitesi'nden psikoloji eğitimi aldığını, yüksek lisans da yaptığını söyledi.

Uçak Türkiye'de bu alanda çalışabilmek için denklik gerektiğini, bu nedenle de denklik alabilmek için yine internet üzerinden araştırma yaptığını, aynı zamanda da bu alanda birçok kurumdan sertifika alıp sosyal medya üzerinden danışanlarına yardımcı olmaya başladığını savundu:

'E-DEVLET ŞİFREMİ İSTEDİLER'

- "Denklik yapmak için araştırma yaparken, internet üzerinden bir firma ile tanıştım. Onlar da benden lise ve üniversite diplomamı istediler. Ayrıca e-devlet şifremi de istediler. Ben de denklik alacağım için verdim.

- Sonra bana denklik yerine diploma gönderdiler. Ben de benim diplomam var ben denklik istedim. Bu nedir sizi şikayet edeceğim dedim. Daha sonra bunlarla bir daha irtibatım olmadı."

'SAHTE PSİKOLOG DEĞİLİM'

Uçak, mayıs ayında yapılan operasyonda gözaltına alındığını belirterek şöyle devam etti:

- "Ben bana diploma gönderince bunlarla bir daha hiç görüşmedim. Ben denklik almak için görüşmüştüm. Benim bunlarla hiçbir alakam yok. Ancak kamuoyunda sahte psikolog olarak lanse edildim. Benim elimde diplomam var ben sahte psikolog değilim.

- Üstelik diplomam uluslararası bir diploma. Diplomanın yanı sıra birçok da sertifikam var. Ben bunlar yüzenden 40 gün tutuklu kaldım.

- Daha sonra bu sistemi hazırlayan sanığın 'Uçak'ın bu konuyla bir alakası yok. Bize denklik için başvurdu. Biz de e-devlet şifresini alınca yaptığımız sistem çalışıyor mu çalışmıyor mu diye diploma yaptık' diye ifade vermesi üzerine serbest kaldım."

'EVET HALI YIKAMACILIK YAPTIM'

Uçak, son günlerde de "Sahte psikolog halıcı çıktı" diye haberlerin paylaşıldığını vurgulayarak şöyle devam etti:

- "Evet ben geçmişte halıcılık yaptım. Benim psikolog olmam halıcı olmama engel değil ki. Eşimin üzerine halı yıkama firması vardı. O işi de yaptım. Ancak kesinlikle sahte psikolog değilim. Benim bu sanıklarla uzaktan yakından alakam yoktur."

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, e-imzaların kopyalanma işleminin, elektronik sertifika sağlayıcı iki kuruluş aracılığıyla gerçekleştiği belirtildi.

Sahte elektronik imzalar sayesinde, aralarında köklü üniversitelerin de olduğu çeşitli kurumlarının sistemlerine izinsiz giriş yapıldığı ve usulsüz diploma düzenlendiği kaydedildi.

İddianamede, şüphelilere ayrı ayrı yöneltilen suçlamalar arasında şunlar yer alıyor:

Soruşturma kapsamında 57 sahte üniversite diploması, 4 lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi düzenlendiği tespit edildi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), şüphelilerden birinin ifadesinde geçen 400 akademisyenin usulsüz atandığı yönündeki iddiayı yalanladı.

İddianamede, oldukça üst düzey isimlerin elektronik imzalarının kopyalandığı belirtiliyor:

İddianame, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanıklar hakkında 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İmza kopyalama işlemi nasıl gerçekleşti?

Kurumların sistemlerine erişebilmek ve işlem düzenleyebilmek için, tıpkı TC kimlik numarası gibi kişiye özel elektronik imzalar kullanılıyor.

Yalnızca yetkili kişiler erişim sağlayabiliyor ve e-devlet gibi ulusal sistemlere resmi veri girişi gerçekleştiriyor.

İddianamede yer alan bilgilere göre sanıklardan bazıları, üniversite ve kamu kurumları ile çalışan resmi sertifika sağlayıcı iki şirketin çalışanlarıyla işbirliği içerisindeydi.

Kamu kurumlarında kritik pozisyonlardaki yöneticilere ait sahte elektronik imzalar üretildi.

Bu elektronik imzalar, sahte sürücü belgesi ve TC kimlik kartları kullanılarak elde edildi ve kamu sistemlerine yetkisiz erişim sağlandı.

Bu sayede sahte diplomalar düzenlendi ve YÖKSİS sistemlerine eklendi.

Aynı şekilde MEB sistemlerine izinsiz erişim sağlanarak, usulsüz lise mezuniyet kayıtları oluşturuldu, sürücü belgesi yazılı ve direksiyon sınav sonuçları değiştirildi.


Sahte diploma: Baştan sona e-imza skandalı Çete elebaşı doktor Ziya

Hangi alanlarda diploma verildi?

Psikoloji, Makine Mühendisliği, Mimarlık, Bilgisayar Mühendisliği, Siyaset Bilimi, Resim İş Öğretmenliği, İnşaat Mühendisliği...

İddianameye göre, pek çok fakültede hem diploma işlemleri hem de not yükseltme gibi usulsüz işlemler yapıldı.

Ancak, usulsüz diploma edindiği belirtilen kişilerin mevcut durumuna ilişkin herhangi bir bilgi yer almadı.

2 Ağustos'ta Türkiye Gazetesi'ne konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ise kurum içi soruşturmanın derinleşeceği sinyalini vermişti:

"Çok ciddi bir hadise. İki koldan soruşturma yapacağız. Hem biz hem de ilgili üniversiteler ayrı ayrı soruşturma yürüteceğiz.

"Dün itibarıyla ilgili üniversitelere gerekli işlemlerin başlatılması noktasında yazı gönderdik."

Özvar ayrıca, sahte diplomanın önüne geçmek ve cezai yaptırımları artırmak için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi.

'400 akademisyen usulsüzce atandı' iddiasına yalanlama

Dosyadaki şüphelilerden biri olan A.T. ifadesinde, 400 akademisyenin usulsüz bir şekilde kadrolara yerleştirildiğini iddia etti.

Z.K isimli liderin talimatları doğrultusunda hareket edildiğini ve bu şekilde 270 sahte imza üretildiğini belirtti.

Ekibin "joker elemanı" olarak bilinen ve çok iyi yabancı dil bilen bir şahsın, 2006-2010 yılları arasında başka kişiler adına yabancı dil sınavlarına sokulduğunu ve "ülke genelinde bu sayede akademisyen olan 400'den fazla kişi olduğunu" iddia etti.

A.T. aynı ifadesinde, bu usulsüzlüğü yapan akademisyenlerin birçoğunun doçent ya da profesör unvanı olduğunu savundu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) ise 400 akademisyenin usulsüz atandığı yönündeki iddiayı yalanladı.

2 Ağustos'taki açıklamada, bu iddianın tek bir şüpheli beyanına dayandığı, herhangi bir somut bilgi, belge veya tespitin olmadığı kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, "soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında Türkiye'de hiçbir akademisyen bulunmadığı" belirtildi.

MEB'e bağlı okullarda görev yapan herhangi bir öğretmenin de şüpheliler arasında yer almadığı kaydedildi.

Soruşturmada sadece bir sürücü kursu eğitmeni ile bir beden eğitimi hocasının adının geçtiği ve bu kişilerin de öğretmen statüsünde olmadığı belirtildi:

"2 kişi dışında, düzenlenen hiçbir diplomanın herhangi bir meslek ifasında kullanıldığına dair bir tespit bulunmamaktadır."

Soruşturma nasıl başladı?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma esasen 2024 yılına uzanıyor.

Başsavcılık ilk olarak elektronik sertifika sağlayan iki kuruluşun Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul bayileri üzerinden usulsüz işlem yapıldığını tespit etti.

İlk iddianameye göre, Gazi Üniversitesi'nde hukuk ve mühendislik fakültesinde düzenlenen sahte diplomaların YÖKSİS sistemine eklendiği tespit edildi.

Ayrıca MEB bünyesinde de sürücü belgesi elektronik sınav sonuçlarının "başarılı" olarak değiştirildiği, dört kişiye ise lise mezuniyet kaydı eklendiği belirlendi.

İlk soruşturma kapsamında 20 Mayıs'ta 134 kişi hakkında açılan davaya, Temmuz ayında tamamlanan ikinci iddianameyle 65 kişi daha dahil edildi.

DMM'nin açıklamasında, "Soruşturma dış bir ihbarla değil, bizzat bir üniversitenin iç denetimi sonucunda adli makamlara yapılan bildirimle başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.

'Zincirleme suç niteliği taşıyor'

Şüphelilerin birçoğu beyanında, Z.K. isimli kişinin organizasyonun başında yer aldığını belirtiyor.

İddianamede, taraf beyanları ve materyal incelemeleri dikkate alındığında, Z.K'nın "en başından beri organizatör olarak görev aldığı" tespitine yer veriliyor.

Z.K'nın elektronik materyallerinde yapılan inceleme sonucunda; pek çok sahte ehliyet, diploma ve yapılan pazarlıklara ilişkin mesaj kayıtları ele geçirildiği kaydediliyor.

Z.K'nın "sahte elektronik imzaların oluşturulması, MEB ve Gazi Üniversitesi sistemlerine usulsüz girişler ve değişiklikler yapılması eylemlerinin tamamına iştirak ettiği" öne sürülüyor.

Başsavcılık iddianamede, bu suçların birden fazla kez ve zincirleme şekilde işlendiğini belirtiyor.

Bu usulsüz işlemlerin birçok kez yapılması açısından "zincirleme suç" niteliğinde olduğu kaydediliyor.

'ÖSYM sistemine girilerek sınav puanları yükseltildi'

İddianamede "organizatör" niteliğinde olduğu belirtilen M.Y. isimli bir şüpheli daha bulunuyor.

M.Y.'nin üniversite sistemlerine usulsüz giriş ve değişiklikler yapılması eylemlerinin tamamına katıldığı belirtiliyor.

M.Y. ifadesinde, şüpheli Z.K.'nın Ankara Ulus'taki ofisinde "Alex" isimli bir kişiyle birlikte çalıştığını belirtti.

Bu ofiste, "başkalarına ait sahte kimlik düzenlediğini, e-imza çıkarttığını ve bu belgelerle birçok kurumun sistemlerine erişim sağladıklarını" söyledi.

Kendisine ÖSYM'ye yönelik bağlantılar sorulduğunda, "sisteme izinsiz giriş yapılarak, bazı kişilerin sınav puanlarının yükseltildiğini" iddia etti:

"AİS ÖSYM sitesine yapılan girişler, ÖSYM'nin sistemlerinde sınav puanı yükseltmek için yaptıkları erişimdir.

"Ben ÖSYM'nin sistemlerinde puan yükseltmesi yaptıklarını biliyorum. Yine bu işlemleri Z.K. ile G.C.G. isimli şahıslar yapmaktadır."

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.