İsrail'in İran'a 13 Haziran'da başlattığı saldırının altıncı gününde İran'ın dini lideri Ali Hamaney, ABD'nin olası bir müdahalesinin telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağı uyarısını yaptı.
Hamaney, "İran ulusu asla teslim olmayacak" dedi.
Trump 17 Haziran'daki sosyal medya paylaşımında İran'a "koşulsuz teslim" olma çağrısı yapmıştı.
Hamaney'in mesajları aynı zamanda 17 Haziran'da Washington'da yapılan güvenlik toplantısına yanıt niteliği taşıyor.
CBS kanalı bu toplantıda, Donald Trump'ın İran'a Amerikan uçakları ile saldırıyı değerlendirdiğini bildirdi.
İran basınına göre son saldırılarda Tel Aviv'e ilk kez Fettah-1 hipersonik füzesi fırlatıldı.
İsrail saldırılarda herhangi bir ölüm bildirmedi.
18 Haziran sabahının erken saatlerinden itibaren iki ülkenin saldırıları sürdü.
İsrail 50 savaş uçağıyla İran'da santrifüj tesisleri, bir füze üretim merkezi ve Devrim Muhafızları'yla ilişkili bir üniversiteye saldırılar düzenledi.
Santrifüjler, uranyumu zenginleştirmek için kullanılan makineler. Zenginleştirilmiş uranyum, hem nükleer santrallerde enerji üretiminde hem de nükleer bomba yapımında kullanılabilir.
Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Tahran ve Kerec'deki santrifüj tesislerinin vurulduğuna dair bilgiye sahip olduğunu söylüyor.
İsrail ordusu ayrıca sosyal medyada Farsça yaptığı bir paylaşımla, Tahran'ın 18. bölgesindeki sivillere, saldırı öncesinde tahliye çağrısında bulundu.
Reuters haber ajansının İran medyasına dayandırdığı bilgiye göre İsrail, Tahran'ın doğusunda yer alan ve İran Devrim Muhafızları'yla bağlantılı olduğu bilinen İmam Hüseyin Üniversitesi'ni hedef aldı.
İsrail ayrıca, başkent Tahran yakınlarındaki Hucir füze üretim tesisine de saldırı düzenledi.
Bu tesisin, İran'ın balistik füze altyapısında önemli bir rol oynadığı ve daha önce Ekim ayında da İsrail tarafından hedef alındığı bildirildi.
İran Devrim Muhafızları da İsrail'in Tel Aviv kentindeki bazı mahalleler için tahliye çağrısı yaptı.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA'ya göre, saldırıda kullanılan füzeler arasında "Hayber Şekan" tipi uzun menzilli füzeler de yer alıyor.
İran devlet medyası, İsrail'e "Fettah-1" füzelerinin fırlatıldığını duyurdu.
Devrim Muhafızları bu saldırının "bir dönüm noktası" olduğunu bu füzelerle İsrail'in "efsanevi" olarak gösterilen hava savunma sistemlerinin "sonunun başlangıcına" girildiğini ilan etti.
BBC'nin Kudüs'teki Orta Doğu muhabiri Hugo Bachega ise İran saldırılarının ölçeğinin azaldığını, bunun da İsrail hava saldırılarının İran ordusu üzerindeki etkisinin bir göstergesi olarak değerlendirildiğini belirtiyor.
Hamaney: 'Siyonistlere asla merhamet göstermeyeceğiz'
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, X platformunda yaptığı paylaşımlarda ülkesinin "Siyonistlerle asla uzlaşmayacağını" söyledi.
Paylaşımlardan birinde, "Siyonistlere asla merhamet göstermeyeceğiz" ifadeleri yer alıyor.
Ali Hamaney, bir başka mesajında ise "Savaş başlıyor" dedi.
Bu paylaşımlar, Hamaney'in ABD Başkanı Donald Trump'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalardan sonra kamuoyuna yönelik ilk yorumları arasında yer alıyor.
Trump, ABD'nin Hamaney'in nerede olduğunu bildiğini ancak "şimdilik öldürmeyeceklerini" söylemişti.
Hafta başında, Amerikan basınında yer alan haberlerde ise Trump'ın İsrail'in Hamaney'i öldürme planını veto ettiği bildirilmişti.
Trump, Beyaz Saray'da acil güvenlik toplantısı yaptı
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına ABD'nin de katılıp katılmamasını görüşmek üzere Beyaz Saray'da ulusal güvenlik ekibiyle bir araya geldi.
BBC'nin Amerika'daki ortağı CBS News'un aktardığına göre, toplantıda özellikle İran'ın Fordo gibi yer altındaki nükleer tesislerine yapılabilecek muhtemel saldırılar gündemdeydi.
Fordo'daki gibi yerin derinliklerinde korunan hedefleri imha edebilecek bombalara sadece ABD'nin sahip olduğu belirtiliyor.
Ancak CBS News'un aktardığına göre Trump'ın yakın çevresindeki danışmanlar arasında nasıl bir yol izleneceği konusunda tam bir fikir birliği oluşmadı.
İsrail ve ABD medyasında toplantının ardından Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefon görüşmesi yaptığı, ancak görüşmenin içeriğinin açıklanmadığı aktarıldı.
'ABD'nin müdahil olması korkutucu bir senaryo'
Yorumcular İsrail ile İran arasındaki çatışmaya ABD'nin doğrudan müdahil olmasını "korkutucu bir senaryo" olarak değerlendiriyor.
Melbourne Üniversitesi'nden siyaset bilimci Dr. Dara Conduit, BBC'ye yaptığı değerlendirmede, "ABD'nin çatışmaya katılması, İran'ın savaşı yürütme şeklini tamamen değiştirir" diyor.
Conduit, böyle bir durumda İran'ın geri adım atma şansının kalmayacağını belirtiyor.
Conduit'e göre "Bu, İran'ı Ortadoğu'daki Amerikan çıkarlarını doğrudan hedef almak zorunda bırakır".
Almanya Başbakanı Merz'den İsrail'e destek
G7 Zirvesi kapsamında Alman ZDF kanalına konuşan Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına destek verdi.
Merz, "İsrail ordusunun ve hükümetinin bunu yapma cesaretini göstermesine büyük saygı duyuyorum" dedi.
İran rejiminin yıllardır "saldırılarla, cinayetlerle, Hizbullah ve Hamas üzerinden dünyaya ölüm ve yıkım getirdiğini" belirten Merz, müzakere masasına dönülmediği takdirde İran'ın nükleer programının "tamamen yok edilmesinin" gündeme gelebileceğini söyledi.
Programın büyük ölçüde sona erdiğini düşündüğünü ifade eden Merz, İsrail'in elinde programı tamamen yok edecek silahların bulunmadığını, ancak ABD'nin böyle bir kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.
Alman lider, Welt TV'ye verdiği ayrı bir röportajda ise İsrail saldırılarının İran rejimini "zayıflattığını" ve "ülkenin geleceğinin artık belirsiz olduğunu" dile getirdi.
'İsrail ABD'yi savaşa çekmeye çalışıyor'
İngiltere'nin dış istihbarat teşkilatı MI6'nın eski başkanı John Sawers, BBC'ye yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'daki en kritik nükleer tesisleri vurmadığını çünkü bu tesislerin yerin çok derininde bulunduğunu söyledi.
"Bu tür hedeflere sadece Amerikalılar ulaşabilir" diyen Sawers, Washington'un önünde iki seçenek olduğunu belirtti:
"Ya İsrail'e katılıp işi tamamlamak ya da diplomatik bir çıkış yolu bulmak."
Sawers ayrıca, İsrail'in asıl amacının ABD'yi çatışmaya dahil etmek olduğunu ve böylece Amerikan gücüyle İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılabileceğini savundu.
Ancak, "Hasar görmüş ama hâlâ faal bir nükleer programa sahip bir İran'la karşı karşıya kalma riski de var" uyarısında bulundu.
TBMM'den İsrail'e kınama
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde "İsrail'in Saldırganlığıyla Başlayan ve Derinleşen, İran'la Çatışmalı Sürece Karşı Meclis Başkanlığı Tezkeresi" 17 Haziran Salı günü Genel Kurul'da oybirliğiyle kabul edildi.
TBMM, tezkere ile İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını "güçlü bir şekilde" kınadı.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un imzasını taşıyan tezkerede "İsrail'in saldırganlığı karşısında sessiz kalan tüm uluslararası kurumları ve hükümetleri uluslararası hukuk ve diplomasi temelinde sorumluluk almaya çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı.