İsrail gazetesi Maariv, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Gazze'ye yönelik politikasını eleştiri yağmuruna tuttu. Maariv, Netanyahu'nun Gazze'deki saldırgan politikalarına ilişkin "başarısızlık serüveni devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu. Gazete aynı zamanda Türkiye'nin, Mısır'daki ateşkeste yer aldığı arabulucu rolünün yanı sıra Gazze Şeridi'nin yeniden inşa sürecinde başrol olarak ön plana çıktığını yazdı.
AYRINTILAR ŞÖYLE:
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Gazze Şeridi'ne yönelik soykırımcı politikaları, ülke basını tarafından eleştiri yağmuru tutuldu.
Maariv gazetesinde yer alan habere göre, Netanyahu'nun Gazze'ye yönelik saldırgan tutumu, ülkeyi hem askeri hem diplomatik alanda ciddi bir çıkmaza soktu. İsrail'in Gazze'deki etkisini artırmaya çalıştığı başarısız eylemler, “kurtuluş” söylemleriyle örtülmeye çalışılsa da kamuoyunda derin bir güvensizliğin hakim olmasına neden oldu.
Tel Aviv yönetiminin çabalarına rağmen Türkiye ve Katar'ın Gazze'deki etkisini giderek artırdığı oraya çıkarken bu durum, Tel Aviv açısından “stratejik bir kayıp” olarak değerlendirildi.
Türkiye ve Katar'ın, ABD tarafından Gazze’nin yeniden inşa sürecine dahil etme planları İsrail basını tarafından “felaket senaryosu” olarak nitelendirildi. Uzmanlara göre bu durum, "Netanyahu hükümetinin savaşın ardından oluşan yeni dengeyi okuyamaması ve bölgesel diplomasi sahnesinde yalnızlaşması" olarak yorumlandı.
İSRAİL'DE DEMOKRASİ ÇÖKÜŞÜN EŞİĞİNDE
Habere göe Netanyahu hükümeti, Gazze'deki başarısız yönetimi ve uyguladığı politikaların sonuçları nedeniyle ülke içerisinde de sert eleştirilerle karşı karşıya kaldı.
İsrail Meclis Başkanı Amir Ohana ve Adalet Bakanı Yariv Levin’in tutumları, “güçler ayrılığı” ilkesinin fiilen ortadan kalktığını gösterdi.
Meclis Başkanı Ohana ve Adalet Bakanı Levin'in eylemleri, Meclis'in hükümeti denetleyen bir kurum olmaktan çıktığının ve ülkedeki ilerleyişin iktidar partisinin kontrolünde olduğunun kanıtı oldu.
Uzmanlara göre bu tablo, İsrail demokrasisinin en karanlık dönemlerinden birine işaret etti. Kamuoyunda yapılan son anketler, iktidara verilen halk desteğinin giderek azaldığını ve koalisyonun geleceğinin sorgulandığını gösterdi. Muhalefet ise iktidarı, Netanyahu’nun “siyasi hesaplarla” hareket ettiği ve İsrail’in ulusal güvenliğini ikinci plana ittiği söylemleri ile eleştirdi.
TÜRKİYE BAŞROL OLARAK ÖNE ÇIKTI
Gazze’nin geleceğine ilişkin yapılan görüşmelerde Türkiye, Mısır'daki ateşkeste yer aldığı arabulucu rolünün yanı sıra Gazze Şeridi'nin yeniden inşa sürecinde başrol olarak ön plana çıktı
Ankara'nın hem Hamas hem de ABD ile kurduğu temaslar, İsrail'in bölgedeki ve Gazze'deki hareket alanını kısıtladı.
Uzmanlar, bu süreci “İsrail’in Gazze üzerindeki etkisinin zayıflaması” olarak nitelendirdi.
Washington kaynakları, Türkiye'nin bölgedeki “istikrarı sağlayacak yararlı güçler” olarak görüldüğünü belirtti.
