Sosyal medyada bazı muhafazakâr sesler, 10 Eylül Çarşamba günü Utah Valley Üniversitesi kampüsünde vurulan sağcı aktivist ve Donald Trump destekçisi Charlie Kirk’ün ölümünden komedi programı South Park’ı sorumlu tuttu.
31 yaşındaki Kirk, 'America Comeback Tour' kapsamında düzenlediği ilk etkinlik sırasında vurularak öldürüldü. Olayın ardından saldırgan henüz yakalanamadı.
Cinayetin ardından çevrimiçi tartışmalar büyüdü. Bazı Cumhuriyetçi yorumcular solu suçlarken, tepkiler Trump dönemindeki Amerika’daki siyasi bölünmenin derinliğini bir kez daha ortaya koydu.
Bazı kişiler, özellikle Cartman karakterinin Kirk’ün saç stilini ve tavırlarını taklit ederek üniversite öğrencileriyle tartışan bir yorumcuya dönüştüğü 6 Ağustos tarihli South Park bölümü "Got A Nut"u suçladı. Bölümde ayrıca “Genç Usta Tartışmacılar için Charlie Kirk Ödülü” adlı bir ödül de yer alıyor.
'Got A Nut' bölümünden ekran görüntüsü
Silahlı saldırının bölümden kaynaklandığını gösteren bir kanıt olmasa da, X'teki pek çok kişi bölüm ile suikast arasında bağlantı kuruyor.
"Trey Parker ve Matt Stone'un ellerinde kan var. South Park'ı tüm yayın servislerinden kaldırın" diye yazarken, bir başka kullanıcı da "South Park kesinlikle Kirk'ün öldürülmesi için gerekli olan nefreti körükledi" diye ekledi. Bir başkası ise şöyle dedi: "Charlie'nin onuruna South Park'ı iptal etmeye varım."
Bazıları ise programı savunarak şunları söyledi: "Cartman'ın suikaste uğradığını göstermeleri ya da insanların ona suikast düzenlenmesi çağrısında bulunmaları dışında, bu olayla hiçbir ilgileri yok."
Birçok kişi de Kirk'ün kendisinin bölümü komik bulduğunu ve hatta benimsediğini belirtti. Gerçekten de Kirk, TikTok'ta programdaki tasvirini "komik" olarak nitelendirdi ve bölümün bir klibini paylaştı.
Fox News Digital'e verdiği bir röportajda "Dürüst olmak gerekirse, ilk tepkim biraz gülmek oldu" diyen Kirk, South Park'ı lisede izlediğini söyledi ve şovu "fırsat eşitliği suçlusu" olarak nitelendirdi.
Kirk, "Bu biraz komik ve hareketimizin elde edebildiği kültürel etkiyi ve rezonansı gösteriyor" dedi. "Bunu bir onur nişanı olarak görüyorum."
Kirk'e Övgüler
South Park’ın yaratıcıları Trey Parker ve Matt Stone, Charlie Kirk’ün tasvir edildiği bölümle ilgili henüz bir açıklama yapmadı. Ancak Comedy Central, söz konusu bölümün tekrarlarını artık yayınlamayacağını duyurdu. Bölüm, Paramount+ üzerinden izlenmeye devam edecek.
South Park’ın 27. sezonu, Trump yönetimini rutin olarak eleştirmiş ve ABD Başkanı’nı Şeytan’la ilişkilendirecek kadar ileri gitmişti.
Kirk’ün ölümü sonrası, bazı muhafazakâr yorumcular “radikal solu” sorumlu tutarken, saldırganın kimliği hâlâ bilinmiyor.
Charlie Kirk kimdir?
Kirk 2012 yılında, 18 yaşındayken, muhafazakar öğrenci örgütü Turning Point USA'in (ABD için Dönüm Noktası- TPUSA) kurucu ortağı olmuştu.
TPUSA, liberal üniversitelerde muhafazakar idealleri yayma amacı taşıyordu.
Kirk bu oluşum altında üniversitelerde açık hava münazaraları düzenliyor; öğrencilerde cinsiyet, iklim değişikliği, inanç ve aile değerleri gibi konular üzerine konuşuyordu.
Bu konuşmalarını sosyal medya platformlarında ve podcast olarak da yayınlayan Kirk'ün X'te 5,2 milyon, TikTok'ta ise 7,3 milyon takipçisi bulunuyordu.
Babası mimar olan Kirk, Chicago'nun varlıklı Prospect Heights bölgesinde büyümüş, eğitimini yarıda bırakarak kendisini siyasi aktivizme adamıştı.
Kirk, ABD'nin seçkin askeri akademisi West Point'e başvurmuş ancak kabul edilmemişti.
Turning Point USA gençleri Trump'a oy vermeye iknada ciddi bir rol oynamış, özellikle 2024 seçimlerinde Z kuşağı erkeklerinin oy tercihlerinde etkili olmuştu. Başkan Trump'ın oğlu Donald Trump Jr. Kirk için "hareketimizin gerçek rock yıldızlarından biri" yorumunu yapmıştı.
Kirk'ün yazdığı The Maga Doctrine adlı bir kitap da 2020 yılının en çok satanları arasında olmuştu.
Ocak ayında Trump'ın Washington'daki başkanlık yemin törenine de katılan Kirk, Trump'ın iki başkanlığı döneminde de Beyaz Saray'ın düzenli ziyaretçileri arasındaydı.
Kirk'ün Evanjelik Hristiyan inancı ve ailesi siyasi duruşunun merkezindeydi. Kirk Arizona Güzeli unvanlı eski bir modelle evliydi ve iki çocuğu vardı.
Hem "muhafazakar aktivizmin geleceği" hem de son derece kutuplaştırıcı bir figür olarak görülüyordu.
KAYNAKLAR: Euronews Türkçe, BBC Türkçe