14 yıllık iç savaştan sonra Suriye, Aralık 2024'te Beşar Esad'ın devrilmesiyle yeni bir döneme girdi ancak çatışmaların sürdüğü ülkenin geleceği belirsizliğini koruyor.
Reuters'ın analizinde, Esad sonrası dönemde Suriye'nin Fırat Nehri boyunca adeta ikiye bölündüğü yazılıyor. Nehrin batı yakasında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara liderliğindeki Şam yönetimi, doğu yakasındaysa ABD destekli terör örgütü PKK'nın omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) var. SDG, Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği YPG'nin ağırlıkta olduğu ABD destekli milislerden oluşuyor.
Şara yönetiminin Türkiye ve ABD'den destek gördüğü anımsatılarak, ülkenin üçte ikisini kontrol ettiğine dikkat çekiliyor. Buna karşılık SDG'nin ülkenin üçte birini kontrol ettiği, enerji kaynakları ve barajları elinde tuttuğuna işaret ediliyor.
Halep iline bağlı Münbiç'te Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı'nın SDG ve Ankara'nın desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) arasındaki çatışmalara sahne olduğu hatırlatılıyor. Şara yönetimi, SMO ve benzeri grupları Suriye ordusuna katmıştı. Ordu bünyesinde oluşturulan 80. Tümen'in tugay komutanı Mutasım Abbas şunları söylüyor:
SDG'nin varlığı son bulursa Suriye tekrar canlanmaya başlayabilir.
SDG komutanlarından Halil Kahraman ise "IŞİD'e karşı savaşarak deneyim kazandık, şimdi bu gruplara karşı da yeni taktikler geliştiriyoruz" diyor. Ülkedeki IŞİD kamplarının kontrolü de SDG'de.
Kahraman ayrıca ABD'nin Suriye'den askerlerini çekmesinden de endişelendiklerini belirtiyor. Pentagon'un nisandaki açıklamasında Suriye'deki asker sayısının binin altına düşürüleceği bildirilmişti.
Diğer cephe de Fırat üzerindeki Deyrizor'da. Reuters, burada Şam yönetiminin mayısta 86. Tümen'in başına atadığı Ahmed İhsan Fayyad el-Hayis'le de görüştü. BM, "Ebu Hakim Şakra" adını kullanan Hayis'in 2019'da "savaş suçu" işlediğini açıklamış, ABD de savaşçıyı 2021'de yaptırım listesine almıştı.
Hayis, "Şara'nın gözü hep Şam'daydı. Bense SDG'nin işgal ettiği topraklarımı geri istiyorum. Bunun için ölümüne savaşırım" diyor.
Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olan YPG'nin kadın birimi YPJ'nin elebaşı Sozdar Derik ise "Bu kişiler yaptırım listesinde. Uluslararası mahkemelerde yargılanmalılar" ifadelerini kullanıyor.
Analizde, ABD'nin SDG'yle Şam yönetiminin entegrasyonu için taraflara baskı uyguladığına da dikkat çekiliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan ajansa gönderilen açıklamada, "ABD, Suriye için barışçıl, müreffeh ve istikrarlı bir gelecek istiyor. Suriye birleşmeden bu gerçekleşemez" deniyor.
Şara da bu hafta yaptığı açıklamada "Bizi bölme imkanlarına fırsat tanıyamayız" demişti.
Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu SDG'nin ele başı Mazlum Abdi'yle Şara, SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu öngören anlaşmayı 10 Mart'ta imzalamıştı. Ancak Reuters'ın aktardığına göre anlaşmanın uygulanmasında henüz ilerleme kaydedilemedi.
Yerel hak gruplarına destek veren Rakka sakinlerinden Meryem, önce Esad, daha sonra IŞİD, şimdi de Kürt yönetimi altında yaşadığını söylüyor. SDG'nin "IŞİD tehdidini bahane ederek masum insanları gözaltına aldığını" ve ülkenin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu savunuyor:
Suriye bölünmeye doğru gidiyor. Şam'daki yeni hükümetin kontrolündeki şehirleri ziyaret ettiğinizde, Kürtler tarafından şüpheli olarak görülüyorsunuz. Bu bölgede yaşıyorsanız da diğer taraf için Kürtlerle bağlantılı bir düşman oluyorsunuz. Biz arada kaldık.
KAYNAKLAR: Independent Türkçe, Reuters, BBC