ABD-AB gümrük vergilerinde uzlaştı: Ticaret anlaşması neden önemli?

ABD-AB gümrük vergilerinde uzlaştı: Ticaret anlaşması neden önemli?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Jonathan Josephs ve Peter Hoskins
BBC News

Avrupa Birliği ve ABD, üst düzey ticaret yetkilileri arasında haftalardır süren gergin müzakerelerin ardından 27 Temmuz'da nihayet bir çerçeve anlaşmaya vardı - ve bu anlaşma Amerika'nın Çin ile yürüttüğü son gümrük vergisi görüşmelerinin arifesinde geldi.

Pazar günkü anlaşmaya varmak için Washington ve Brüksel'den liderlerin yüz yüze oturması gerekti.

Bu, Başkan Donald Trump'ın yaptığı diğer anlaşmalarda da gördüğümüz bir şeydi.

Anlaşma her iki taraf için de önemli çünkü pek çok işletme, AB'nin "dünyanın en büyük ikili ticaret ve yatırım ilişkisi" olarak adlandırdığı bu ilişkiye bağlı.

Trump yönetimi bunu büyük bir zafer olarak kutluyor ve birçok açıdan da öyle. Ancak bu aynı zamanda Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen için de tam bir yenilgi değil.

Başkan Yardımcısı JD Vance sosyal medya sitesi X'te yaptığı paylaşımda "Tüm Avrupa basını şu anda Başkan'a övgüler yağdırıyor, Amerikalılar adına müzakere ettiği anlaşmaya hayret ediyor" dedi:

"Yarın Amerikan medyası hiç şüphesiz 'Donald Trump İstediğinin Sadece Yüzde 99.9'unu Aldı' gibi manşetler atacak."

AB'nin tesellisi, artık %30 yerine %15'lik bir ABD gümrük vergisiyle karşı karşıya olması.

Ancak bu oran, öncesine göre yüksek ve İngiltere'nin %10'luk oranı kadar iyi olmadığı için yine de ciddi bir artış anlamına geliyor.

Brüksel, daha düşük oranın ilaç ve yarı iletkenler de dahil olmak üzere birçok önemli Avrupa ihracatına uygulandığına işaret edebilir.

Bu aynı zamanda AB'li otomobil üreticilerinin Nisan ayı başında getirilen %25'lik küresel gümrük vergisi yerine %15'lik bir ABD ithalat vergisiyle karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor.

Trump, buna karşılık AB'nin de ülkelerini Amerikan ihracatına "sıfır gümrük vergisiyle açtığını" söyledi.

AB çelik ve alüminyumu da ABD'ye satıldığında %50 gümrük vergisine tabi olmaya devam edecek.

AB, misilleme gümrük tarifeleri hazırlarken ve bunları uygulayabileceği uyarısında bulunurken kendisini sert bir müzakereci olarak sunmaya çalışarak haftalar geçirdi.

AB'nin misillemesi, yaklaşık 100 milyar euroluk ABD ihracatını vuracaktı.

Mayıs ayında, nelerin hedef alınabileceğine dair 217 sayfalık bir liste yayınlandı. Bu liste çiftlik hayvanlarından uçak parçalarına ve viskiye kadar her şeyi içeriyordu.

Ancak görüşmelere girerken Brüksel'in pazarlık pozisyonunda büyük zorluklar vardı.

Dünyanın en büyük ekonomisiyle bir ticaret savaşı riskine girmek için zamanlama ideal olmaktan çok uzak.

Avrupa'nın ekonomik büyümesi bir süredir durgun seyrediyor ve daha geçen hafta Avrupa Merkez Bankası "özellikle ticari anlaşmazlıklar nedeniyle ortamın son derece belirsiz olmaya devam ettiği" uyarısında bulundu.

Bu anlaşma bu belirsizliğin bir kısmını ortadan kaldırıyor. Nihayetinde AB'nin 27 üyesi için ticaret müzakereleri yürüten Avrupa Komisyonu, Başkan Trump'ın %15'lik gümrük vergileri ABD'ye yapılan ihracatı daha az rekabetçi hale getireceği için ticaret hacmini azaltsa bile bunun kabul edilebilir bir bedel olduğuna karar verdi.

Avrupa da güvenliği için büyük ölçüde ABD'ye bağımlı. Brüksel'deki müzakere ekibinin aklının bir köşesinde Trump'ın Ukrayna'ya silah sevkiyatını durdurabileceği, Amerikan ordusunu bölgeden çekebileceği ve hatta NATO'dan ayrılabileceği endişesi vardı.

Geçen hafta Japonya ile yaptığı gümrük vergisi anlaşmasının heyecanını hala üzerinden atamayan Trump için bu açıklama bir başka büyük zafere işaret ediyor.

Anlaşma aynı zamanda geçen yılın ticaret rakamlarına göre hükümet bütçesi için yaklaşık 90 milyar dolar gümrük vergisi geliri yaratma potansiyeline sahip.

Anlaşmanın bir parçası olarak AB, yüz milyarlarca dolar değerinde ABD enerji ürünleri ve silahları da satın alacak.

Trump, AB'nin Amerikan askeri teçhizatı da dâhil olmak üzere ABD'deki yatırımlarını 600 milyar dolar arttıracağını ve enerji için 750 milyar dolar harcayacağını söyledi.

Anlaşma Washington ve Brüksel arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olarak lanse ediliyor.

Bu noktaya gelmek hiç de kolay olmadı.

Her iki taraf da sert oynadı ve ikisi de kolayca pes etmeye hazır değildi, ancak iki taraf da bu müzakerelerin 1 Ağustos son tarihinin ötesine uzamasını istemiyordu.

ABD Başkanı yıllardır Avrupa'nın haksız ticaret uygulamaları olarak gördüğü uygulamalara karşı çıkıyor.

Bunun ilk kısmı dış ticaret açığı. Geçen yıl bu, ABD'nin AB'ye sattığından 236 milyar dolar daha fazla malı AB'den satın aldığı anlamına geliyordu.

Trump, bunun Amerikan servetinin gereksiz yere ülkeyi terk etmesi olduğu gibi basitleştirilmiş bir görüşe sahip. Gerçek şu ki, uluslararası ticaret bundan daha karmaşık bir yapıya sahip.

Diğer bir şikâyet ise AB'nin arabalardan tavuklara kadar her şeyle ilgili katı düzenlemelerinin, Amerikan şirketlerinin ürünlerini AB'de satmalarını zorlaştırmasıydı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ABD'nin dış ticaret açığıyla mücadele edilmesi gerektiğini kabul etti ve anlaşmayı duyururken şunları söyledi:

"Yeniden dengelemek zorundayız. Mükemmel bir ticari ilişkimiz var.

"Birlikte sahip olduğumuz çok büyük bir ticaret hacmi var. Dolayısıyla bunu daha sürdürülebilir hale getireceğiz."

Bu anlaşma, Başkan Trump'ın dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'nin diğer herkesle iş yapma şeklini yeniden müzakere etme konusunda ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.

AB'nin birbirinden çok farklı 27 ülkeden oluştuğu düşünüldüğünde, bu anlaşmanın gerçekleştirilmesi en zor ticaret anlaşmalarından biri olduğu görülüyor.

Bu anlaşma ABD'nin Japonya ile bir başka büyük anlaşmaya imza atmasından günler sonra geldi. Trump İngiltere, Vietnam ve Endonezya ile de anlaşmalar yapmıştı.

Halen masada olan diğer büyük anlaşmalar ise ABD'nin en büyük üç bireysel ticaret ortağı olan Meksika, Kanada ve Çin ile.

Trump'ın anlaşma havasına girmesiyle birlikte, önümüzdeki 48 saat içinde küresel ekonomi için daha olumlu haberler gelebilir.

ABD ve Çin son aylardaki üçüncü ticaret müzakeresi için 28-29 Temmuz'da İsveç'in Stockholm kentinde bir araya gelecek.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki yüksek gümrük tarifelerinin 90 gün daha askıya alınabileceği beklentileri artıyor.

Trump birkaç gün önce ABD'nin "Çin ile çok iyi anlaştığını" söyledi ve nadir toprak metalleri ihracatı konusundaki büyük tıkanıklığın aşıldığını ima etti.

AB anlaşmasının ana hatları üzerinde mutabakata varılmasıyla birlikte Washington'un ticaret müzakerecileri Pekin ile görüşmelere başlarken ellerini güçlendirmiş oldular.

Ancak Çin şu ana kadar ABD'nin diğer ticari ortaklarına kıyasla daha uzlaşmaz bir yaklaşım sergiledi.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki görüşmelerin tıkanması uğraması halinde, küresel ticaret önümüzdeki aylarda da bundan olumsuz etkilenebilir.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.