ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara'nın; Türkiye, Ürdün ve komşularının da kabul ettiği bir ateşkes konusunda anlaştığını açıkladı.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ateşkese ilişkin açıklamayı sosyal medya hesabından yaptı.
Barrack, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yu da etiketleyerek yaptığı açıklamada Netanyahu ve el Şara'nın ateşkes konusunda anlaştığını belirtti.
Tom Barrack; açıklamasında "Dürzileri, Bedevileri ve Sünnileri silahlarını bırakmaya ve diğer azınlıklarla birlikte komşularıyla barış ve refah içinde yeni ve birleşik bir Suriye kimliği inşa etmeye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Suriyeliler, Süveyda’daki kaosu anlattı: “Her yer ceset kokuyor”
Suriyeliler, ülkenin güneyindeki Süveyda ilinde patlak veren çatışmalarda yaşananları anlattı.
Guardian'ın irtibata geçtiği ve gerçek kimliğini gizlemek için adını Baha olarak değiştirdiği cerrah, Süveyda Devlet Hastanesi'ndeki durumu şöyle anlatıyor:
Yüzlerce yaralı vardı, hastanede en az 200 ceset vardı. Birçoğu idam edilmiş gibi kafasından vurulmuştu.
Yoğun bakımda çalışan bir başka doktor da cesetlerin morglara sığmadığını ve hastane dışına yığıldığını belirtiyor.
Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ölü sayısının 600'e yaklaştığını perşembe akşamı bildirdi. 146'sı savaşçı, 154'ü sivil olmak üzere yaklaşık 300 Dürzi'nin öldürüldüğü aktarıldı. SOHR, 154 sivilden 83'ünün Şam'a bağlı savaşçılar tarafından öldürüldüğünü iddia ediyor.
Çatışmalarda, Şam yönetimine bağlı güçlerden 257 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. 18 Bedevi savaşçının öldürüldüğü, üç Bedevi sivilin de Dürziler tarafından vurulduğu savunuluyor.
Görgü tanıkları, sivillere saldıran kişilerin kamuflaj giydiğini söylerken, bunların militan mı yoksa Şam'a bağlı askerler mi olduğunun anlaşılmadığını ifade ediyor.
New York Times'ın irtibata geçtiği Süveyda sakinlerinden Hüssam, "Ceset kokusu dayanılmaz, her yeri sarmış durumda" diyor. Dürzi vatandaş, devlet hastanesine gittiğinde, sürekli yeni yaralıların acil servise getirildiğini gördüğünü söylüyor. 33 yaşındaki Suriyeli, morgda yer kalmadığını ve cesetlerin hastanenin avlusuna yığıldığını belirtiyor.
Dürzi yurttaşlardan Nizar da Bedevi keskin nişancıların birçok yere pusu kurduğunu savunuyor.
Reuters'ın görgü tanıklarından aktardığına göre Süveyda'daki Bedevi aşiretlerle Dürzi grupların çatışmaları 13 Temmuz'da karşılıklı adam kaçırma olaylarıyla başladı.
Şam yönetimine bağlı silahlı birlikler, gerginliğin durdurulması amacıyla bölgeye gönderilmişti. Suriye Savunma Bakanlığı, 15 Temmuz'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını bildirmişti. Daha sonra ordunun bölgeden çekildiği duyurulmuştu.
İsrail de Dürzilere saldırıları gerekçe göstererek 16 Temmuz'da Suriye'ye saldırı düzenlemişti. Operasyonda hem Şam'daki cumhurbaşkanlığı yerleşkesi hem de genelkurmay başkanlığı binası hedef alınmıştı. SOHR'nin aktardığına göre İsrail'in saldırılarında 15 kişi ölmüş, en az 28 kişi yaralanmıştı.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, "Dürzi kardeşlerimize saldıran herkes hesap verecek. Onlar devletin koruması altındadır. Hukuk ve adalet herkese eşit şekilde güvence sağlar" demişti. Şara, İsrail'e saldırıları sonlandırma çağrısı da yapmıştı.
Ancak ateşkese rağmen bölgedeki çatışmalar sürüyor. Suriye yönetiminden yapılan son açıklamada, "mezhepleri ne olursa olsun, tüm Suriyelilerin korunmasında kararlılık gösterildiği" kaydedildi.
Süveyda'daki askeri birliklerin geri çekildiği yinelenirken, İsrail'e bir kez daha saldırıları durdurma çağrısında bulunuldu.
KAYNAKLAR: Independent Türkçe, Guardian, BBC, New York Times, AA
