Abdullah Ağar: "PKK'nın maksadı Türkiye'nin gözünü boyamak'

Abdullah Ağar:
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Abdullah AĞAR
Emekli Subay

Terör örgütü PKK, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın “barış ve demokratik toplum” çağrısı sonrası, kendini feshederek silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı aldı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan süreç, Cumhurbaşanı Erdoğan ve CHP Lideri Özgür Özel'in de desteklemesiyle devam etti. Süreç boyunca DEM parti öncülüğünde terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmeleri ve siyasi parti turları yapıldı. Ardından yol, Edirne cezaevine düştü ve orada Selahattin Demirtaş ile görüşüldü. Şubat ayında ise örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ın mektubu İstanbul'da bir otelde okundu. Öcalan mesajında “Silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.” ifadelerini kullandı. Süreç devam ederken, DEM Parti heyeti nisan ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya geldi. Peşinen yürütülen süreçte PKK kongrenin 5-7 Mayıs tarihleri arasında yapıldığı, bugün açıklanan karara göre ise PKK'nın resmen kendisini feshettiği ve silah bırakma kararı aldığı duyuruldu.

Yaşanan olayların ardından gelişmeleri değerlendiren Terör ve Güvenlik Uzmanı, Gazi Subay Abdullah Ağar, bu süreçte Türkiye’nin yararına olacak gelişmelerin konuşulduğu ancak terör örgütünün neyi amaçladığı ve stratejisinden konuşulmadığını vurguladı. 

PKK'nın 35 yıldır savunduğu sözde Kürdistan'ın siyasi adımı Suriye'de  yeniden atıldı - Aytunç ERKİN - Sözcü

“Terörsüz Türkiye” adı altında örgütün silah bırakmasının karşılığını anlatan Ağar, şunları söyledi:

"MAKSATLARI TÜRKİYE’NİN GÖZÜNÜ BOYAMAK"

"Örgütün temel amacı Suriye’de varlığını korumak. Burada silahlı-siyasi gücünü koruyarak, kontrol ettiği alanlarda hakimiyeti güçlendirmek. Örgüt, Suriye’deki bütün Kürtleri etki altına almayı amaçlıyor. Bu şekilde Türkiye’nin YPG/PKK'ya müdahale etmesini engellemek amaçlanacak. Türkiye'nin olan bitene göz yumması için çabalanacak. Maksatları öncelikle ‘Türkiye’nin gözünü boyayarak’ Suriye’yi bitirmek. Şu an ‘Ana niyet ve maksadı’ Türkiye’nin Suriye’de terör devleti varlığına müdahale etmesini engellemek."

"CEHENNEME GİDEN YOL İYİ NİYET TAŞLARIYLA DÖŞELİDİR"

Terör örgütü PKK'nın yayınladığı metne dikkat çeken Ağar, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Lozan'dan girmişler işe. Doğrudan doğruya devletin kuruluş senedini hedef aldıklarını görüyorum. Bu çok önemli. Bir diğer taraftan da 'Silahlı mücadeleyi bıraktık' diyor, yani silahları bıraktık demiyor. Bunun ne anlama geldiğini zaman içinde anlayacağız. Şunu söylemeliyim, karşımızdakinin terör örgütü olduğunu unutmamalıyız. Bu terör örgütünün şam şeytanı, bağdat hırsızı bir kafa taşıdığını ve ortaya çıkan durumu kendi menfaatleri doğrultusunda nasıl istismar edeceğini, edebileceğini görelim. Ve tedbirlerimizi ona göre geliştirelim. Ortada Türkiye Cumhuriyeti Devleti lehine sonuçlanabileceğini düşündüğümüz durumun tam tersi bir hesap kitap olabilir. Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir." sözlerini aktardı.

Abdullah Ağar ABD ve PKK'yı bitirecek 'Arap ülkeleri' hamlesini açıkladı:  Bunu yaparsak plan çöker, düğüm çözülür – Türkiye Son Habercilikte Son

X  X  X

ABDULLAH AĞAR'IN KALEMİNDEN ANALİZ

Bir değişiklik olmazsa PKK terör örgütü, 1991’de Irak’ın üniter yapısının bozulmasıyla ilgili ilk ayaklanmanın çıktığı Süleymaniye-Ranya/Raperin’de 11 Temmuz’da 20-30 kişilik bir terörist grupla bir silah bırakma show’u yapacak.

Teröristbaşının konuyla ilgili mektubu ve terör örgütünün bu silah bırakma show’u nasıl okunmalı?

Abdullah Ağar’ın geliştirdiği Güç Sibernetiği Kuramı ve NOD Teorisi üzerinden:

Apo’nun ve PKK’nin yeni nesil tehdidi: Antropolojik sinyal sabotajı. Terör örgütünün toplumun ontolojik-kültürel-duygusal ve travmatik düğümlerini hedef alarak kimlik yapısını çökertme arayışı.

Apo, PKK ve bunları yöneten güçler silahlı mücadeleyle sonuç alamayınca, “yeni bir ideolojik zemin” arayışına girdi. Bu zemin Yahudi eko-anarşist düşünür Murray Bookchin üzerinden inşa edildi. Apo “Marksist-Leninist Ulusçuluktan Postmodern Eko-Anarşist Teoriye” işte bu ekoanarşist Yahudi’nin doktriniyle geçti. Demokratik Konfederalizm buradan doğdu.

“Murray Bookchin Kimdir?

Yahudi kökenli Amerikalı anarşist, 1921-2006.

Marksizm sonrası anarşizme yönelmiş, özellikle şehircilik, ekoloji, yerel özyönetim ve “hiyerarşi karşıtlığı” ile tanınmıştır. En önemli kavramı: “Demokratik Konfederalizm.” Yani Apo’nun PKK terör doktrinine entegre ettiği; “Devletin olmadığı, toplulukların tabandan örgütlendiği bir siyasal model.”

Apo Bookchin’den neler aldı?:
Bookchin’de Apo’ya Yansıması
Devlet karşıtlığı Ulus-devleti terk ettiğini ilan etti.
Yerel özyönetim “Demokratik özerklik”, “kantonlar”, “halk meclisleri” – Kuzey Suriye örneği.
Ekolojik toplum “Doğaya saygılı toplum” vurgusu; çevreci söylemle Batı’ya selam.
Feminist teori “Kadın özgürlük ideolojisi” ile örgüt içi kadın yapılanmalarına yeni meşruiyet.
Konfederal örgütlenme Türkiye, Irak, Suriye ve İran’da yayılmış “Demokratik Konfederalizm ağı” önerisi.

Peki PKK’daki bu dönüşüm sinyalleri ne anlama geliyor?
PKK’nin özü değişti mi?
KCK bütün bileşenleriyle dağılıyor mu?
Niyetleri, hesapları, kadroları, patronajı değişti mi?
Kontrol ettiği alanları bıraktı mı?
Üniter yapıları tehdit etmiyor mu?
Bunların hepsinin yanıtı HAYIR.

Ama değişen bir “görünüm” var. Peki o zaman PKK şimdi ne yapıyor?

• Silahlı ayrılıkçılık yerine sivil kuşatma.

• Batı kamuoyunda, liberal sol çevrelerde “şirinlik” sağlayan sosyalist-militarist-terörist örgüt yerine postmodern anarşist imaj.

Net hedef: “Devletsiz bir devleti” yerel meclisler, sivil yapılar ve demokratik konfederalizm maskesiyle kurmak.

Güç Sibernetiği Perspektifiyle Bookchin Adaptasyonu: Apo’un Bookchin’i entegre etmesi, klasik bir “bilgi-yapı virüsü” örneğidir. Yani: Terör örgütü, meşruiyet ve kabul üretmek için bir dış kuramı iç sinir sistemine adapte etmiştir.

NOD Teorisi’ne göre:

Bookchin’in teorisi, örgütün ideolojik beyni olan “Kuramsal NOD”a entegre edildi. Bu sayede kavramlar silahlaştırıldı: Demokrasi, kadın, çevre, özyönetim gibi kelimelerle toplumsal sinyaller manipüle ediliyor.

Neden Bookchin? Neden Şimdi?
• Bookchin, Batı entelektüel çevrelerinde tanınan bir figürdü.
• Yahudi kökenli olması, İsrail’deki sol çevrelerle bağ kurma fırsatı sundu.
• Eko-anarşizm, Avrupa Yeşilleri ve sosyalistleri için PKK’yi daha “meşru” kıldı.
• “Demokratik modernite” söylemiyle küresel solun “devrim nostaljisi” canlandırıldı.

Sonuç: Bir Teorinin Giydirilmesiyle Örgütün Yeniden Markalanması
Apo, Bookchin’in fikirlerini sadece benimsemedi; araçsallaştırdı.
• PKK’nin terörist imajını silmek,
• Batı’dan destek almak,
• Meşru siyasete geçiş süsü vermek,
• Asıl hedef olan Türkiye’yi içten kuşatmak için bu teoriyi giydirdi.

Sonuç Cümlesi:

“Apo, Bookchin’i kendi terör yazılımının yeni işletim sistemi olarak kullanmıştır.”

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.