Almanya Başbakanı Merz Türkiye'de: Dosyasında neler var?

Almanya Başbakanı Merz Türkiye'de: Dosyasında neler var?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Türkiye'ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiriyor.

Türkiye'ye 29 Ekim Çarşamba günü ulaşan Merz, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile biraraya gelecek.

Görüşmenin iki ülke ilişkilerinde son dönemde görülen yakınlaşmanın devamı açısından önemine dikkat çekiliyor.

Rusya'nın Avrupa tarafından giderek daha büyük bir tehdit olarak algılandığı bir dönemde gerçekleşen görüşmelerde, güvenlik ve savunma sanayi konularının öne çıkması bekleniyor. Enerji, göç ve ticaret alanları da tarafların gündeminde olacak.

Merz, Mayıs ayında Almanya Şansölyesi olarak göreve başlamıştı.

Ayrıntıları; Alman kamu yayın kuruluşu Deutsche Welle'nin Türkçe yayınından alıntılayarak aktarıyoruz:

Christoph Strack | Muhammed Kafadar
Deutsche Welle Türkçe Yayını

Almanya Başbakanı Merz, eleştiriler eşliğinde bugün ilk Ankara ziyaretini gerçekleştiriyor. Beştepe'de bir araya gelecek olan Erdoğan ve Merz'in gündeminde hangi başlıklar var?

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, geçen Mayıs ayında göreve başlamasının ardından ilk Türkiye seyahatini gerçekleştiriyor. Merz, bugün önce Anıtkabir ve Alman Büyükelçiliğini ziyaret edecek, öğleden sonra ise Beştepe'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından karşılanacak. İki liderin ikili ve heyetler arası görüşmeleri sonrası da basın mensuplarının karşısına çıkması bekleniyor. Merz'e eşi Charlotte Merz de eşlik ediyor.

İki liderin gündemi ise yoğun. Özellikle askerî alandaki iş birliğinin öne çıkması beklenen ziyaret, ana muhalefet partisi CHP'ye yönelik baskıların artması sebebiyle Almanya'da sosyal demokrat siyasetçilerin ve insan hakları örgütlerinin eleştirilerinin odağında. Merz'in programında muhalefet partileriyle görüşmeye yer verilmemesi tepkilere yol açıyor ve bu durum, yeni Alman hükümetinin Türkiye politikasına ilişkin önemli ipuçları barındırıyor.

Olaf Scholz başbakanlığındaki bir önceki Alman hükümeti, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller koalisyonundan oluşuyordu. Scholz'un başbakan ve Yeşiller partili politikacı Annalena Baerbock'un da dışişleri bakanı olduğu dönemde CHP'ye ideolojik yakınlık sebebiyle de daha fazla destek geliyordu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'nin Almanya'daki kardeş partisi SPD'nin iktidarı döneminde 2023 yılında Berlin'de düzenlenen SPD'nin olağan kongresine davet edilmiş, hatta Türkiye'nin satın almak istediği Eurofighter tipi savaş jetlerinin satışını da Scholz hükümetinin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sebebiyle onaylamadığı iddiası Alman basınına yansımıştı. Ancak başta İmamoğlu olmak üzere CHP'li siyasetçiler Türkiye'ye Eurofighter satışının böyle bir gerekçeyle engellenmemesi için çağrıda bulunmuştu.

Scholz hükümeti döneminde gündeme gelen Eurofighter uçaklarının satış onayı yeni hükümete kalırken, Merz de göreve geldikten kısa süre sonra bu uçakların satışına beklendiği gibi yeşil ışık yakmıştı.

Berlin'in Türkiye'ye yaklaşımı değişti

Muhafazakâr Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri ve Başbakan Merz'in Türkiye politikasında eleştirilerin daha az olduğu, daha pragmatik bir yol izleyeceği tahmin ediliyor. CDU'lu Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Merz'ten 11 gün önce Ankara'yı ziyaret etmişti. Wadephul'un ziyaretinde verdiği mesajlar da Merz'in temaslarında nasıl bir tonlama kullanacağının bir işareti oldu.

Alman Dışişleri Bakanı'nın ziyaretinde ana konular Gazze'deki durum ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşıydı. Türkiye'nin kilit bir ortak ve NATO müttefiki olarak önemini vurgulayan Wadephul, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine destek verirken "demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü" koşullarını hatırlattı ancak açıklamalarında somut hiçbir eleştiriye yer vermedi. Almanya'nın AB-Türkiye ilişkilerinde ilerleme istediğini dile getiren Wadephul, "Gümrük Birliği'nin güncellenmesini, vize serbestisinin sağlanmasını istiyoruz. Genel olarak olumlu bir gündem istiyoruz" dedi.

Türkiye-Almanya ilişkilerini DW'ye değerlendiren Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü'nden (SWP) akademisyen Yaşar Aydın'a göre, Almanya'nın Türkiye politikasının koordinatları artık değişti. Berlin ile Ankara arasında "pragmatik ve işlemsel bir ilişki" geliştiğine dikkat çeken Aydın, bunun jeopolitik güç mantığına dayandığını söyledi.

Bu değişimin başlangıç ​​noktasının da aslında eski Başbakan Angela Merkel'in 2016 tarihli mülteci anlaşması olduğunu söyleyen Aydın, bunu Ukrayna'daki savaş ve diğer jeopolitik zorlukların izlediğini anlattı. "Bu bir al-ver ilişkisi" diyen Aydın, eskiden Türkiye'ye karşı sürekli olarak kısıtlayıcı bir silah politikası izleyen Kohl döneminin aksine Ankara'ya karşı son yıllarda daha açık bir yaklaşım olduğunu ifade etti.

Bu hafta başında İngiltere Başbakanı Keir Starmer de Ankara'daydı. Lideri olduğu İşçi Partisi, CHP ile ideolojik kardeş olmasına rağmen Starmer, CHP temsilcileri ile bir araya gelmedi. Sadece Erdoğan'la görüştü ve Türkiye'nin uzun zamandır beklediği Eurofighter anlaşmasına imza attı. Türkiye, bu anlaşma çerçevesinde İngiltere'den 20 adet Eurofighter satın alacak.

Berlin'den Ankara'ya SAFE desteği

Ankara'daki gündem konularından bir diğeri de Türkiye'nin SAFE (Avrupa Güvenlik Eylemi) programına katılımı olacak. Başbakanlık sözcüsü, DW Türkçe'ye Türkiye'nin SAFE programına katılımına ilişkin "Almanya, AB ile NATO arasında yakın iş birliğinin güçlü bir savunucusudur. Bu durum, üçüncü ülkelerin katılımına izin veren açık hükümler içeren SAFE için de geçerlidir. Ortak hedefimiz, NATO'nun Avrupa ayağını güçlendirmektir" açıklamasını yapmıştı.

Rusya tehdidi üzerine geliştirilen SAFE, partner ülkelerin savunma harcamalarında uygun koşullarda kredi kullanmalarına ve kendi aralarında silah satın alımları yapmalarına olanak tanıyor. Avrupa'nın savunmada ABD'ye olan bağımlılığının azaltılması da hedeflenen programa dahil edilmesi tartışılan Türkiye, özellikle insansız hava aracı (İHA), mühimmat ve zırhlı araç üretim kapasitesiyle Avrupa'nın acil ihtiyacına hızlı yanıt verebilecek bir alternatif olarak görülüyor.

Ancak Kıbrıs Cumhuriyeti Türkiye'yi "işgalci bir güç" olarak niteleyerek, Yunanistan ise Ege Denizi'nde devam eden sınır anlaşmazlıkları nedeniyle Türkiye'nin programa katılımına net biçimde karşı çıkıyor. Türkiye'nin katılımı için AB üyesi tüm ülkelerin onayı şart.

Almanya-Türkiye ekonomik ilişkileri

Merz'in ziyaretinde ekonominin de önemli bir yer tutması bekleniyor. Almanya, Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarından biri ve ülkedeki en büyük yabancı yatırımcılar arasında yer alıyor. Türkiye ise geçen yıl Almanya'nın en büyük ticaret ortakları arasında 14'üncü sırada yer alarak İsveç ve Japonya gibi ülkeleri geride bıraktı.

İki ülke arasındaki ikili ticaret hacmi 2023 yılında yaklaşık 55 milyar dolar ile (Türkiye'nin Almanya'dan ithalatı 30,7 milyar, Türkiye'nin Almanya'ya ihracatı 24,3 milyar dolar) rekor seviyeye ulaşmıştı. Beş yüzden fazla Alman şirketi Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Merz de Erdoğan'la görüşmesi öncesinde Almanya'nın Ankara'daki büyükelçiliğinde Türkiye'de yatırımları olan Alman iş insanları ile bir araya gelecek.

Erdoğan'ın Almanya'dan ekonomik anlamda en önemli beklentisi ise AB ile Gümrük Birliği'nin modernize edilmesi.

Sınır dışılar

Merz'in çantasında, Almanya'dan sınır dışı edilmesi gereken ancak Türkiye tarafında geri kabul süreci ağır ilerlediği için bekletilen 22 bini aşkın Türk vatandaşının iadeleri konusu da yer alıyor.

Almanya, Türkiye ile geri kabul anlaşmasının daha hızlı ve etkin işletilmesinin yanı sıra Suriye'ye yönelik olası sınır dışı süreçlerinde de Ankara'nın diplomatik desteğini talep ediyor.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.