Aşırı sıcaklar DNA'mızı nasıl 'eritiyor' ve yaşlanmayı hızlandırıyor?

Aşırı sıcaklar DNA'mızı nasıl 'eritiyor' ve yaşlanmayı hızlandırıyor?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Angela Henshall
BBC Dünya Servisi

Süleyman Hammudan, kavurucu sıcak bir kentte yaşamaya alışmış.

Haziran'dan Eylül'e kadar sıcaklıkların düzenli olarak 45 derecenin üzerine çıktığı Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai kentinde bilişim sektöründe satış elemanı olarak çalışıyor.

"Gündüzleri dışarıdaysanız, çöldeymişsiniz gibi hissediyorsunuz. Sıcak ve nem sizi gerçekten zor durumda bırakabiliyor. Genellikle evden çalışıyorum. Dışarı çıktığımda ise saat 19:00 civarı oluyor, güneş batıyor - hala çok sıcak ama dayanılmaz değil" diyor.

Dubai'de yazın çok az insan sokakta yürüyor.

"Bu yüzden işe giderken evden arabaya, oradan da ofise gidiyorum" diyen Süleyman, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Her yerde klima var. Özellikle de insanların günün büyük bir kısmını geçirmekten hoşlandığı alışveriş merkezlerinde. Alışveriş merkezleri ikinci eviniz!"

Çoğumuz gibi Süleyman da günlük yaşamını daha önce düşünülemez sıcaklıklara adapte ediyor.

Bilim insanları, bu tür bir sıcağa tekrar tekrar maruz kalan vücutta neler olduğunu araştırıyor.

ABD'de Güney Kaliforniya Üniversitesi (USC) tarafından yapılan bir çalışma, günlük sıcaklıklar 32 derecenin üzerine çıktığında, farklı eyalet ve iklimlerde yaşayan binlerce Amerikalının başına gelenleri analiz etti.

Ekip, kan testleri kullanarak 3600 katılımcının epidemiyolojik yaşını gerçek yaşlarıyla karşılaştırdı ve bunu ısı endeksi verileriyle mukayese etti.

Çalışmanın yazarı, araştırma görevlisi Eunyoung Choi, inceledikleri kişilerin vücutlarındaki hasarın şaşırtıcı olduğunu söyledi.

Düzenli olarak yüksek sıcaklıklara maruz kalan kişiler daha hızlı yaşlanıyordu.

Irak'ın başkenti Bağdat'ta sıcaklığın 50 dereceye çıktığı bir yerde bir işçi vantilatörün önünde durup su püskürtüyor.

Kaynak,AFP / Getty Images

Vücudunuzda kalıcı bir etki var mı?

Bilim insanları, ısının bilişsel işlevlerde, kardiyovasküler sağlıkta ve böbreklerinizin çalışma hızında değişikliklere neden olabileceğini zaten biliyor.

Ancak USC'nin verileri, yüksek sıcaklıklara düzenli olarak maruz kalmanın DNA'nızı kimyasal olarak değiştirdiğini, yani ortada metilasyon adı verilen bir süreç olduğunu gösteriyor.

"The Heat Will Kill You First - Life and Death on a Scorched Planet" (Seni Önce Sıcak Öldürecek - Kavrulmuş Bir Gezegende Yaşam ve Ölüm) adlı kitabın yazarı Jeff Goodell, "Vücut sıcaklığımız yükseldikçe, hücreleri çevreleyen yağlar olan lipitler gerçek zamanlı olarak doğal yapısını kaybetmeye başlıyor, bu da çözülüyor" diyor ve ekliyor:

"Hücrelerin yapısı parçalanıyor ve yumurta pişirdiğinizde olan da bu! Yumurtanın zarı denatüre oluyor."

50 derece sıcaklığı gösteren bir mesaj panosunun önünden şemsiye taşıyan bir kişi geçiyor

ABD'de aşırı sıcak günlerin sayısı 2050 yılına kadar ülkenin büyük bölümünde 20-30 gün artabilir

Epigenetik yaşlanma nedir?

Peki hücrelerimizi ne kadar hızlı yakıyoruz?

Hepimiz bazı insanların diğerlerinden daha hızlı yaşlandığını biliyoruz.

USC'den Dr. Choi, basit söylemek gerekirse, epigenetik yaşlanmanın doktorların, birçok biyolojik yaşlanmayı ölçme yolundan sadece biri olduğunu söylüyor.

Vücudumuzun hücresel düzeyde ne kadar iyi çalıştığını gösterir bu yöntem.

"DNA doğumda sabittir, asla değiştiremeyiz ancak metilasyon genler için bir kontrol mekanizması gibidir" diyor Dr. Choi.

DNA metilasyonundaki (DNAm) bu değişiklikleri incelemek için kan testleri yapılır. r.

Dr. Choi, "DNA'yı bizim planımız olarak düşünebilirsiniz, metilasyon ise neyin aktive olup neyin aktive olmayacağını belirler" diyor ve ekliyor:

"Bu süreci anlamak için önemli olan; stres, hava kirliliği gibi çevresel dış etkenlerin... ve şimdi ısının da bunu değiştirebileceğini bilmemiz."

Dr. Choi, araştırma sonuçlarının, kronik ısıya maruz kalmanın vücudumuzda büyük yaşam tarzı farklılıkları kadar büyük bir etki yarattığını gösterdiğini söylüyor. "Bu, sigara ve aşırı alkol tüketiminin etkileriyle karşılaştırılabilir, ki bunlar gerçekten iyi bilinmektedir" diyor.

Yaşlanma üzerindeki bu hızlı ilerleme küçük görünse de - arada sırada birkaç ay - zamanla nasıl geliştiğini anlamak hayati önem taşıyor. Biyolojik yaşlanmada yıldan yıla devam eden küçük artışlar dahi, birkaç yıl daha hızlı yaşlanmaya yol açabilir.

Bu; diyabet, bunama ve kardiyovasküler hastalık gibi yaşa bağlı hastalıklara çok daha erken yakalanabileceğiniz anlamına gelebilir.

Ancak Dr. Choi, araştırmanın artık bir fırsat sunduğunu söylüyor:

"Bunu [bu tespiti], [doktorlara] tıbbi müdahalede bulunmak için 'altın zaman' veren bir öncü belirti olarak görüyoruz."

Bir bakıcı, çok solgun yaşlı bir kişiye dikkatlice bir bardak su veriyor

Sıcak bir iklimde yaşamak; diyabet, bunama, kalp-damar hastalıkları gibi yaşa bağlı hastalıklara daha erken yakalanmanıza neden olabilir

Peki ya beyazlamış saçlar ve kırışıklıklar?

Peki, yüksek sıcaklıkların olduğu bir yerde yaşamak görünümünüzü değiştirir mi?

Süleyman, Dubai'de vücudunun daha hızlı yaşlandığını, yüzünde daha fazla çizgi ve kırışıklık oluştuğunu fark ettiğini söylüyor:

"Geçen yaz çok kötü güneş yanığı olduğum için doktora gitmek zorunda kaldım. Cildim gerçekten çok hasar gördü ve hala izlerim var."

Londra'da yaşarken hiç düşünmediği bir şey olan güneş kremi hakkında araştırma yapmak zorunda kaldığını da ekliyor Süleyman:

"İnsanların neden gün içinde şemsiyeyle dolaştıklarını anlıyorum. Eve vardığınızda cildinizde sürekli güneşe maruz kalmanın etkilerini hissediyorsunuz."

Güneşten gelen ultraviyole (UV) ışığa sürekli maruz kalmak, cildinizdeki kırışıklıkları artırarak sizi daha yaşlı gösterir.

Ancak bunun saçlarınızın daha hızlı beyazlamasına da neden olup olmadığı henüz net değil.

Saç rengi, melanosit adı verilen pigment üreten hücreler tarafından belirleniyor.

Bazı dermatologlar UV ışınlarına maruz kalmanın bu süreci de sekteye uğrattığını öne sürüyor.

Bildiğimiz şey, artan sıcaklık ve nem nedeniyle bir dizi nörolojik rahatsızlığın kötüleştiği: epilepsi, felç, ensefalit, multipl skleroz ve migren.

Ve tüm bu rahatsızlıklar, örneğin egzersiz yoluyla kilo yönetimini çok daha zor hale getirebilir.

ABD'nin doğu kıyısında sıcak hava dalgası sırasında çeşmelerin altında serinleyen genç bir çocuk - Fotoğraf su yansımaları nedeniyle bozuk çıkmış

Sadece tek bir aşırı sıcak olayının metabolizmayı değiştirebilip değiştiremeyeceği henüz net değil

Aşırı sıcaklardan en çok kimler korunmalı?

2023 yılında Almanya'da yapılan daha küçük çaplı bir çalışmada, Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu'nda çevre sağlığı araştırma görevlisi olan Dr. Wenli Ni de yüksek hava sıcaklıklarını hücrelerin daha hızlı yaşlanmasıyla ilişkilendirdi.

Araştırmasının odak noktalarından biri, yaşa bağlı hastalıklarla ilişkili DNA metilasyon modellerini yorumlamaktı.

Dr. Wenli Ni, "Diyabet ve obezite hastalarının çok daha hızlı yaşlandığını gösterdi. Diyabet hastalarının aşırı sıcağa karşı daha savunmasız olduğunu sürekli olarak tespit ettik" diyor. Kan testlerinin hücrelerde daha hızlı yaşlanma gösterdiğinde bunun ölüm oranı ve diyabet, kardiyovasküler, akciğer ve nörolojik hastalık riskinin artması için güçlü bir biyobelirteç olduğunu da ekliyor.

Araştırmada bazı eksiklikler var. Bu nedenle epigenetik, hızlanan yaşlanmayı anlamak için iyi olsa da, vücudumuzdaki hangi sistemlerin ısıdan en çok zarar gördüğünü bize söylemiyor.

Dr. Choi'nin ekibi şimdi böbrek, beyin veya kalp sistemlerinin hangisinin en çok etkilendiğini analiz etmeyi planlıyor.

Su şişeleri ve telefonlar taşıyan iki genç kadın, şemsiyenin altında sıcaktan korunmaya çalışıyor

UV radyasyonu, kırışıklıklara ve gevşek kıvrımlara katkıda bulunarak cilt yaşlanmasında önemli rol oynar

'Hayatlarını değiştirmek zorunda kalacaklar'

Jeff Goodell, sıcaklığın 46 dereceye fırladığı bir günde Phoenix'te çalışırken iklim değişikliği üzerine bir kitap yazmaya karar verdi.

Toplantısına gitmek için birkaç blok öteye yürümeye başladı ancak yolda yanan bir "ısı duvarına" çarparak neredeyse yere yığıldı.

Böyle bir deneyimin metabolizmayı değiştirip değiştiremeyeceğini anlamak istiyordu.

Fareler üzerinde yapılan son bir çalışma, tek bir aşırı sıcak olayına maruz kalmanın bile o farenin metabolizması üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olduğunu gösterdi.

İklim değişikliği hızlandıkça, ABD Ulusal İklim Değerlendirmesi'ne göre, yüzyılın ortalarına doğru ülkede aşırı sıcak günlerin sayısı ABD'nin büyük bölümünde 20-30 gün artabilir.

ABD'nin güney eyaletleri zaten daha uzun bir sıcak mevsim geçiriyor ve bu mevsim her yıl daha erken geliyor.

"Teksas gibi yerlerde insanlar sürekli [sıcak mevsimini] düşünüyor" diyor Goodell ve ekliyor:

"Geçtiğimiz iki yazdan beri hayatlarını değiştirmeleri, çalışma ve ulaşım biçimleri konusunda farklı düşünmeleri gerektiğini biliyorlar."

Goodell, bunun sonucu aşırı sıcakların riskleri konusunda kamuoyunun farkındalığı arttıkça, söylemde gözle görülür bir değişiklik olduğunu söylüyor.

Sıcak hava dalgalarının şiddetinin kasırgalara benzer sayılarla sıralanması düşünülüyor ancak bir nem ölçümü de gerekebilir.

"Eskiden televizyon haberleri bize sıcak hava dalgasında sahile doğru giden araba kuyrukları gösterirdi" diyor.

Goodell, "Bunun yerine, insanlar sıcak hava dalgalarını 'özellikle dışarıda çalışmak zorunda olanlar ve yalıtımsız binalarda yaşayanlar için tehlikeli bir güç' olarak düşünmeye başladılar diye konuşuyor.

Onun için iklim krizi şimdiden büyük ayrışmalar yaratmış:

"İki partili bir devlete dönüşüyoruz: Soğutulanlar ve pişirilenler.

"Bir tarafta su, gölge ve klima var. Diğer tarafta ter, acı ve hatta en kötü durumlarda ölüm var."

Goodell, artık tüm Teksaslıların ısı hakkında bildiği en önemli şeyin "sıcaklığın yırtıcı bir güç olduğu ve önce savunmasızlara saldırdığı" olduğunu düşünüyor.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.