Yurdun dört bir yanında 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusu yaşanıyor. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 103. yıl dönümü bir dizi etkinlik ve törenlerle kutlanıyor.
Başkentte, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla vatandaşlar, Anıtkabir'i ziyaret etti.
Başkentte Zafer Bayramı etkinlikleri dolayısıyla düzenlenen korteje; Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan askerler ile çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.
Kortejde askeri birlikler, polis ekipleri, mehter takımı ile Cumhuriyet ve Osmanlı döneminden kıyafetler giyen askerler yer aldı.
TBMM tören alanında başlayan kortej geçişi, Atatürk Bulvarı'nı takiben Ulus'taki eski Meclis binasında sona erdi.
Geçit töreni boyunca vatandaşlar ve çocuklar, Türk bayraklarıyla polis ve askerlere sevgi gösterisinde bulunup, alkışladı.
Bugün 30 Ağustos. Diz çökertilip paramparça edilmek istenen bir milletin Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki büyük direnişinin, görkemli zaferinin yıldönümü.
Türk milleti Kurtuluş Savaşı sırasında çok farklı cephelerde savaşmak zorunda kaldı.
Bugün, Türk ordusunun Mustafa Kemal Atatürk başkumandanlığında Yunan işgaline dur dediği, ülke topraklarının geri alındığı gün olarak kabul edilen 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 103’üncü yıl dönümü.
Atatürk’ün başkomutanlığında kazandığımız, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde dönüm noktası olan 30 Ağustos Zaferi’nin 103’üncü yılı, yurt genelinde coşkuyla kutlanıyor.
Zaferler, çoğu zaman adını bile bilmediğimiz kahramanlarla, temelleri görünmeyen büyük mücadelelerle kazanılır.
30 Ağustos’a giden yolda da binlerce şehit, yokluk ile varlık arasında can verdi. Anadolu’yu bir Türk yurdu olarak tutmak için genç yaşlı demeden verilen bu büyük mücadelede, bugün hâlâ toprağın altında mezarı bulunamayan yüzlerce şehit yatıyor.
MİNNETTARIZ!…
Bugün 103 yıldır gurur ve saygıyla andığımız yüzlerce şehidin kanıyla kazandığımız topraklarımızda ‘Zafer Bayramı’ kutluyorsak, sayısız isimsiz kahramana sonsuz borcumuz var demektir. Bastığımız yerleri toprak diyerek geçmemeli, tanımalıyız demektir. Bugün 30 Ağustos 2025’se ve biz Anadolu’nun dört bir yanında nefes alıyorsak, “Fışkırır ruhi mücerret gibi yerden na'şım” diyen atalarımızı unutmamalıyız demektir.
Büyük Taarruz, 30 Ağustos Zafer Bayramı olarak anılmadan 1 yıl önce, Sakarya Meydan Muharebesi’nde bugün bile izleri toprağa sığmayacak bir kahramanlık sergilenmişti. Milli Savunma Bakanlığı verilerine göre toplamda 22 gün, 22 gece süren savaşta 5 bin 434 şehit verildi. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk de bu muharebeyi ‘Sakarya Melhâme-i Kübrâsı’ (çok büyük ve kanlı savaş) şeklinde adlandırmıştı. Çünkü Atatürk, ne yana dönse kan gölü, nereye elini uzatsa şehit ve gazileri görüyordu.
Kapanmayacak çok yara almıştık, yıllar geçse de her sene aynı ruhla anılacak bir zafere giden yolda Sakarya, dönüm noktası olmuştu.
30 Ağustos, hiçbir askeri araç, silah ya da destek olmadan; sadece iki uçak ve binlerce kahraman şehidin canı pahasına kazanılan bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesidir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN MESAJI: “BU ZAFER, ESARET ALTINDAKİ TÜM MİLLETLERE UMUT OLDU”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu zafer öyle büyük bir zaferdir ki; yalnızca Türk milletine değil, esaret altındaki tüm mazlum milletlere umut olmuş, bağımsızlık idealinin simgesi haline gelmiştir. Bu büyük zaferle Türk milleti, tüm dünyaya bir kez daha ilan etmiştir ki; bu millet asla boyunduruk altına alınamaz, esareti kabul etmez, bağımsızlığından ödün vermez" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili vatandaşlar, aziz milletim,
Tarihimizin dönüm noktalarından, altın sayfalarından biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın gurur ve coşkusunu, milletçe bir kez daha yaşamanın mutluluğu içindeyiz.
Bu aziz gün, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl uğruna ortaya koyduğu eşsiz iradenin, sarsılmaz inancın ve kahramanlığın en güçlü nişanelerinden biridir.
"CUMHURİYETİMİZİN TEMELLERİ BU EŞSİZ ZAFERİN ARDINDAN ATILMIŞTIR"
Kahraman ordumuzun vatan sevgisi ve milletimizin yekvücut iradesiyle kazanılan Büyük Zafer, esaret zincirlerini kırarak bağımsızlığımıza giden yolu açmış; Cumhuriyetimizin temelleri bu eşsiz zaferin ardından atılmıştır.
30 Ağustos, yalnızca bir askerî zafer değil; aynı zamanda milletimizin yeniden dirilişinin, varoluş mücadelesinin ve ebedî istiklâlinin tescilidir.
"BAĞIMSIZLIK İDEALİNİN SİMGESİ"
Bu zafer öyle büyük bir zaferdir ki; yalnızca Türk milletine değil, esaret altındaki tüm mazlum milletlere umut olmuş, bağımsızlık idealinin simgesi haline gelmiştir.
Bu büyük zaferle Türk milleti, tüm dünyaya bir kez daha ilan etmiştir ki; bu millet asla boyunduruk altına alınamaz, esareti kabul etmez, bağımsızlığından ödün vermez.
"BÜYÜK ZAFER BİZLERE IŞIK TUTAN BİR REHBERDİR"
Büyük Zafer’in taşıdığı anlam, yalnızca tarihimizin şanlı bir hatırası değil, aynı zamanda bizlere ışık tutan bir rehberdir.
Bugün bizlere düşen görev; 30 Ağustos’ta yakılan bağımsızlık meşalesini, birlik ve beraberlik içinde daha güçlü bir geleceğe taşımaktır.
Türkiye Yüzyılı’nda, ecdadımızın kanlarıyla, fedakârlıklarıyla bizlere emanet ettiği bu vatanı; daha güçlü, daha müreffeh bir ülke hâline getirmek, en büyük vazifemizdir.
Bu anlamlı gün vesilesiyle başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi şükranla yâd ediyor; aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en kalbî duygularımla kutluyorum.”


