Danimarka, dijital manipülasyonların gerçeklik hakkında şüpheler uyandırabileceğini ve yanlış bilgilendirmeyi teşvik edebileceğini söyleyerek, çevrimiçi "deepfake" görüntülerin kullanımını yasaklamaya yönelik adımlar atıyor.
Hükümet perşembe günü yayınladığı bir bildiride, parlamentodaki partilerin "geniş bir kesiminin" deepfake'lere karşı daha fazla koruma sağlanmasını desteklediğini ve planlanan yasa tasarısının bunları veya kişisel özelliklerin diğer dijital taklitlerini paylaşmayı yasa dışı hale getirmesinin beklendiğini duyurdu.
Kültür Bakanı Jakob Engel-Schmidt yaptığı açıklamada, "yanlış bilginin yayılmasına karşı bir koruma oluşturmanın ve aynı zamanda teknoloji devlerine net bir sinyal göndermenin tam zamanı olduğunu" söyledi.
Yetkililer, alınan önlemlerin, yapay zeka araçları tarafından oluşturulan son derece gerçekçi ancak uydurma içerikler olan deepfake'ler yoluyla yanlış bilgiyle mücadele etmek için bir hükümet tarafından şimdiye kadar atılan en kapsamlı adımlardan biri olduğuna inanıldığını belirtti.
Deepfake'ler genellikle resim ya da video şeklinde olmakla birlikte sesli de olabiliyor.
Bir kişinin gerçekte söylemediği ya da yapmadığı bir şeyi söylemiş ya da yapmış gibi görünmesini sağlayabilirler.
Deepfake'lerde tasvir edilen ünlü isimler arasında Taylor Swift ve Papa Francis de var.
Farklı ülkelerdeki yetkililer deepfake'lerle mücadele etmek için farklı yaklaşımlar benimsiyor, ancak çoğunlukla cinsel içerikli görüntülere odaklanılıyor.
ABD Başkanı Donald Trump mayıs ayında, deepfake'ler de dahil olmak üzere, bir kişinin rızası olmadan mahrem görüntüleri bilerek yayınlamayı veya yayınlamakla tehdit etmeyi yasa dışı hale getiren iki yasayı imzaladı.
Geçtiğimiz yıl Güney Kore, deepfake pornoyu engellemek için daha ağır cezalar ve sosyal medya platformlarına yönelik düzenlemelerin artırılması gibi önlemler aldı.
Danimarka'daki fikri destekleyenler, teknoloji ilerledikçe, çevrimiçi ortamda gerçek ve manipüle edilmiş materyali ayırt etmenin yakında imkansız hale geleceğini söylüyor.
Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Görüntüler ve videolar insanların bilinçaltına da hızla yerleştiğinden, bir görüntü ya da videonun dijital olarak manipüle edilmiş versiyonları, gerçekliğin gerçek tasvirleri hakkında temel şüpheler ve hatta belki de tamamen yanlış bir algı yaratabilir."
"Bu nedenle çözüm, kişinin kendi bedeni ve sesi üzerindeki hakkını güvence altına almayı amaçlamaktadır."
Öneri yine de "parodi ve hicve" izin verecek, ancak bakanlık bunun nasıl belirleneceğini belirtmedi.
Bakanlık, kuralların sadece Danimarka'da geçerli olacağını ve ihlal edenlerin para ya da hapis cezasına çarptırılmayacağını, ancak bir miktar "tazminat" talep edilebileceğini aktardı.
Bakanlık, bu yaz konuyla ilgili Danimarka yasalarının değiştirilmesi için bir teklif yapılacağını ve düzenlemenin bu yılın sonlarında veya 2026'nın başlarında geçmesinin hedeflendiğini söyledi.
Yapılacak her türlü değişikliğin ülkenin uluslararası yükümlülüklerine ve Avrupa Birliği hukukuna uygun olması gerektiği belirtildi.
KAYNAK: Euronews.com
