DEM Parti 10. Yargı Paketi'ni eleştirdi, AKP yeni infaz paketini adres gösterdi

DEM Parti 10. Yargı Paketi'ni eleştirdi, AKP yeni infaz paketini adres gösterdi
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Ayşe SAYIN / BBC Türkçe

TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen 10. Yargı Paketi'nin 3 Haziran Salı günü Meclis Başkanlığı seçiminin tamamlanmasının ardından Genel Kurul gündemine gelmesi bekleniyor.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yöneticileriyle yaptıkları görüşmelerde dile getirdiği önerilerinin hiçbirinin pakette yer almaması gerekçesiyle teklife muhalefet şerhi koydu.

DEM Partililer, teklifle ilgili eleştiri ve önerilerini AKP yöneticilerine de iletti.

AKP kurmayları, "af gibi algılanabilecek" düzenlemelerin riskine dikkat çekerek, TBMM'nin yeni yasama yılında yeni bir infaz paketini Meclis gündemine getireceklerini ifade etti.

TBMM Başkanlığı'na yeniden aday olan Numan Kurtulmuş, beraberindeki AKP Grup Başkanı Abdullah Güler ve grup başkanvekilleriyle birlikte DEM Parti'nin de aralarında bulunduğu siyasi partilere "nezaket" ziyaretlerini 2 Haziran'da da sürdürdü.

Kurtulmuş ve beraberindeki AKP heyetini, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ve grup başkanvekilleri kabul etti.

Edinilen bilgiye göre DEM Partililer bu görüşmede, AKP Grup Başkanı Güler ve beraberindekilere, 10'uncu Yargı Paketi ile ilgili eleştirilerini ilettiler.

DEM Parti heyeti, "Covid izni" kapsamının genişletilmesinden vazgeçilmesi, konutta infaz kapsamına müebbet ve örgütlü suçlardan hüküm giyenlerin alınmaması dahil, bir çok alanda paketin beklentileri karşılamadığını vurguladı.

AKP yöneticilerinin ise 25 Ocak'ta akranı sayılan yaşta bir çocuğun saldırısı sonucu hayatını kaybeden Ahmet Minguzzi olayını örnek göstererek, bu aşamada "af algısı yaratacak bir düzenlemenin risk oluşturuacağı" görüşünü ilettiği öğrenildi.

AKP kurmayları ayrıca, uyuşturucu ticareti, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlardan hüküm giyenlerin de "Covid izni" düzenlemesinden yararlanacağını belirterek, bu durumun toplumda tepkiye yol açacağına işaret ettiler.

Edinilen bilgiye göre AKP yöneticileri, TBMM'nin yeni yasama yılının başlayacağı Ekim ayını işaret ederek, bundan sonra da yeni yargı paketlerinin aşama aşama Meclis'e sunulacağını söylediler.

Bu çerçevede de kapsamlı bir infaz yasası değişikliğinin Meclis gündemine getirmeyi planladıklarını ve 10'uncu Yargı Paketi'nde yer almayan bazı düzenlemelerin bu aşamada gündeme gelebileceğini ifade ettiler.

DEM Parti'den muhalefet şerhi: 'Kapsayıcı düzenlemeler barış ruhunun gereğidir'

DEM Parti'nin memnuniyetsizliği, teklifin TBMM Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerinede yansıdı.

Yasa teklifine "muhalefet şerhi" koyan DEM Parti komisyon üyeleri, 27 Şubat'ta Abdullah Öcalan'ın PKK'ya "silah bırakma ve kendini fesih" çağrısını anımsatarak, "Kapsayıcı düzenlemeler barış ruhunun gereğidir" görüşüne yer verdi.

Numan Kurtumuş kürsüde Dem parti vekilleri yanında tek sıra görünüyor.

Kurtulmuş ve beraberindeki AKP heyeti, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ve grup başkanvekilleri ile 2 Haziran'da görüştü.

Eski HDP Eş Başkanları Figen Atalay, Selahattin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu siyasi tutukluların serbest bırakılmasının, PKK'nın silah bırakma kararıyla başlayan sürecin ve toplumsal barışın sağlanmasına katkı sağlayacağı belirtilen muhalefet şerhinde, şu temel eleştirilere yer verildi:

  • "Toplumsal barış için güçlü ve ikna edici bir adım rolü oynayacak olan siyasi mahpusların tahliyesi, en temel beklenti olmasına rağmen karşılıksız bırakılmıştır..."
  • "Teklif, siyasi mahpuslara yönelik ayrımcı yaklaşımın yanında toplumsal umut ve barış ilişkisini de göz ardı eden bir muhtevaya sahiptir. Demokrasinin teori ve pratiğine dair derin yoğunlaşmaları sayesinde siyasi mahpusların demokratik toplum inşasında merkezi bir katkısı olacaktır. Tahliyelerinin önemli bir gerekçesi de bu şekilde anlaşılmalıdır."
  • "Adli mahpuslar için erken tahliye, ceza indirimi ya da alternatif infaz yöntemleri tanınırken; düşüncelerinden, siyasal faaliyetlerinden veya kimliklerinden dolayı cezaevinde bulunan devrimciler, siyasetçiler, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve öğrenciler bu kapsamın dışında tutulmaktadır. Bu bilinçli ayrım, hukukun evrensel eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır.
  • "10. yargı paketi henüz Meclis gündemine gelmeden halkta büyük bir beklentiye yol açmıştır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un 'Ceza adaletini daha etkin sağlayacağız, infaz eşitliği adına önemli düzenlemeler yapacağız, hasta mahpuslarla ilgili olumlu gelişmeler yasa kapsamında yer alacak, hiçbir mahpusun cezaevinde hayatını kaybetmesini istemeyiz, konutta infaz usullerinden daha çok kişi yararlanacak, Covid Yasası'ndaki eşitsizlikleri düzelteceğiz' gibi sözleri bu beklentinin en temel sebebidir."

DEM Parti, teklifte, "yaşlı hükümlüler" için konutta infaz olanağının genişletilirken, "terör" ve ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin kapsam dışında bırakılmasınını da eleştirdi.

Muhalefet şerhinde bu konuda, "Aynı yaş grubunda olan mahpuslar arasında yalnızca isnat edilen suçun 'siyasiliğine' göre farklı bir infaz rejimi öngörerek, yaşlı siyasi mahpusları insanlık dışı bir ayrıma tabi tutmaktadır" görüşüne yer verildi.

Hastalık veya engellilik nedeniyle cezaevlerinde tek başına hayatını sürdüremeyecekleri Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edilen hükümlülere konutta infaz yolunun açılması olumlu karşılandı.

Buna karşın, "ağırlaştırılmış müebbet" cezası alanların kapsam dışında tutulması, "büyük bir ahlaki sorun" olarak nitelendirildi.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.