Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Gıda Programı (WFP) Gazze'de yaşanan facianın 20. yüzyılda Etiyopya ve Nijerya'nın Biafra eyaletinde görülenleri hatırlattığını söyledi.
WFP Acil Durumlar Direktörü Ross Smith Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada "Bu yüzyılda böyle bir durum görmedik. Bize geçen yüzyılda Etiyopya ya da Biafra'daki faciaları hatırlatıyor" dedi.
BM'nin desteklediği gözlem kuruluşu, Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) binlerce çocuğun yetersiz beslendiği ve en küçük yaştakiler arasında açlık bağlantılı ölümler artarken Gazze'de "şu anda açlık yaşandığını belirtti.
IPC ayrıca, Gazze'ye havadan gıda yardımının "insani faciayı" önlemeye yeterli olmayacağını kaydetti.
IPC "Gazze Şeridi'nde şu anda en kötü açlık senaryosu yaşanıyor. Gazze'ye derhal ve engelsiz insani erişim, hızla artan açlık ve ölümlere engel olmanın tek yolu" dedi.
Kuruluş Mayıs ayında Gazze'de "açlık riski" olduğunu açıklamıştı.
Bu arada bir BBC muhabiri, Gazze'ye daha çok yardım kamyonu giriyor olmasına karşın, yardımın %95'inin asayişin iyice bozulduğu bölgede silahlı çeteler tarafından yağmalandığını söyledi.
İstanbul'dan bildiren BBC Gazze Muhabiri Rushdi Abualouf, Gazze'deki bazı Filistinlilerin iki gündür bir şey yemediklerini aktardıklarını ve silahlı çeteleri gelen yardım kamyonlarını yağmalayıp, karaborsada yüksek fiyatlardan satmakla suçladıklarını bildirdi.
El Şifa Hastanesi'nde çalışan, iki çocuk babası, 35 yaşındaki Bakr Salah "Dün bizim bölgemize çok az miktarda havadan yardım ulaştı. Binlerce kişi yardım için dövüştü. Aslında gelen yardım da mahallenin yarısını doyurmazdı" dedi.
"Çocuklarım aç, iki gündür herhangi bir şey yemediler. Hep yardım gelecek diye duyuyoruz ama hiç göremedik."
Bölgenin güneyindeki Han Yunus'ta yaşayan 45 yaşındaki beş çocuk babası Bilal Atallah da bütün gün yiyecek beklediğini anlatı.
"Yardım kamyonlarından hırsızlık yapan yağmacılardan un almaktan başka çarem yoktu. Bir kilo ua 35 dolar ödedim."
Muhabirimize göre Atallah'ın anlattıkları bölge genelindeki birçok diğer kişini tanıklıklarıyla örtüşüyor. İfadelere göre organize suç çeteleri yardım konvoylarının yolunu kesiyor ve un ile konserve gıda gibi ürünleri çoğu ailenin karşılayamayacağı fiyatlara satıyor.
Trump: Gazze'de gerçek bir açlık var
Bu arada, ABD Başkanı Donald Trump da Gazze'de "gerçek bir açlık" olduğunu söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, İsrail'in Gazze'de açlığa yol açtığının "küstahça bir yalan" olduğu yorumuna katılıp katılmadığı sorulan Donald Trump, "Bilmiyorum... O çocuklar çok aç gözüküyor... Bu gerçek bir açlık" ifadelerini kullandı.
İskoçya'da İngiltere Başbakanı Keir Starmer'la 28 Temmuz'daki toplantısının ardından soruları yanıtlayan Trump "Orada kimsenin iyi bir şey yaptığı yok. Tam bir karmaşa var. İsrail'e bunu belki de farklı bir şekilde yapmaları gerektiğini söyledim" dedi.
ABD Başkanı Trump'ın açıklaması, İsrail'in hafta sonu Gazze'ye yardım girişine izin vermesinin ardından geldi.
Gazze'deki açlık nedeniyle yaşanan ölümler sonrası uluslararası baskı altında olan İsrail, üç bölgede askeri operasyonlara günde 10 saat ara vermeyi ve insani yardımın ulaşması için "kalıcı" koridorlar açmayı taahhüt etti.
İsrail ordusu, pazar gününden itibaren Gazze'nin El-Mevasi, Deyr el-Belah ve Gazze kentinde her gün saat TSİ 10.00 ile 20.00 arasında operasyonlarına "insani amaçlı" ara vereceğini duyurdu.
Dünya Sağlık Örgütü Gazze'deki açlığın son derece tehlikeli bir seviyede olduğunu aktarırken İsrail 27 Temmuz'da Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Gazze'ye havadan paraşütle yardım kolileri atmasına izin verdi.
BBC Orta Doğu Editörü Jeremy Bowen'a göre bu adım, İsrail'in müttefiklerinin Gazze'deki duruma artan tepkisi sonucu atıldı.
Bölgeye çok fazla para ve gıda yardımı yaptıklarını savunan Trump, diğer ülkelerin de adım atmaya başladığını söyledi.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer da Gazze'deki durumu "insani kriz" olarak tanımlayarak "Tam anlamıyla bir felaket yaşanıyor" dedi.
'En az 127 kişi yetersiz beslenme nedeniyle öldü'
Operasyonlara ara verilmesiyle Gazze'de açlıkla mücadele eden 2,1 milyon kişiye uluslararası toplumdan gıda yardımı ulaştırılmaya başlandı.
Gazze'deki Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı son 24 saatte altı kişinin daha yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklarken, İsrail yardım koridorlarını "açlık olduğu iddialarını çürütmek için" açtığını söylüyor.
Bakanlık savaşın başından beri en az 127 kişinin yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiğini aktarıyor.
Yardımların İsrail ve ABD'nin destek verdiği Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tarafından dağıtılması insani yardım kuruluşları tarafından eleştiriliyordu.
Öte yandan görgü tanıkları BBC'ye, İsrail'in pazar günü operasyonlara geçici ara vermesinden bir saat sonra Gazze'nin batısındaki bir apartmanı havadan vurduğunu söyledi.
İsrail ordusundan saldırıyla ilgili bir açıklama gelmedi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, hükümetleri, Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için İsrail'e baskı yapmaya çağırdı.
28 Temmuz Pazartesi günü New York'ta İsrail-Filistin sorunuyla ilgili düzenlenecek konferans öncesi konuşan Türk, her gün "daha fazla yıkım, daha fazla can kaybı ve Filistinlilere yönelik daha fazla insanlık dışı muamele" görüldüğünü söyledi.
Havadan ve karadan gıda yardımları başladı
Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Mısır Gazze'ye havadan ve karadan yardımlarını ulaştırmaya başladı.
İlk yardımlar 27 Temmuz'da Mısır sınırındaki Refah Kapısı üzerinden kamyonlarla ulaştı.
Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün pazar günü öğle saatlerinde havadan 25 ton gıda ve insani yardım malzemesi bırakıldığını duyurdu.
Ürdün ayrıca gıda yardımı taşıyan 60 kamyonun da yola çıktığını açıkladı.
Ancak uluslararası yardım kuruluşlarına göre havadan yardımlar soruna çözüm getirmeyecek.
Birleşmiş Milletler'e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) başkanı, hava ikmaliyle yapılacak yardımların Gazze'deki "derinleşen açlığı gideremeyeceğini" söyledi.
İsrail 25 Temmuz'da, yabancı ülkelerin önümüzdeki günlerde hava ikmali yoluyla Gazze Şeridi'ne yardım malzemesi gönderebileceklerini açıklamıştı.
UNRWA başkanı Philippe Lazzarini, hava ikmalini İsrail hükümetinin "dikkat dağıtma" çabası ve Gazze'deki durumu da "planlanmış ve kasıtlı bir kitlesel açlık" olarak nitelendirmişti.
Bu yöntemin "pahalı ve verimsiz" olduğunu ve "ölümlere neden olabileceğini" söylemişti.
Bunun yerine, "kuşatmayı kaldırmak, kapıları açmak ve ihtiyaç sahibi insanlara güvenli hareket imkanı ve onurlu erişim sağlamak" için siyasi irade gerektiğini kaydetti.
Lazzarini, kuruluşuna ait "6 bin kamyonluk bir filonun" Gazze'ye girmek için Ürdün ve Mısır'da beklediğini belirtmişti.
Başbakan Binyamin Netanhahu yönetimi ise Gazze'de açlık yaşandığını reddediyor.
İsrail, BBC News dahil yabancı medyanın Gazze'ye gazeteci göndermesine izin vermiyor.
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, Gazze'de her üç kişiden birinin günlerdir yemek yemediğini belirtiyor.
WFP, Gazze'de gıda ihtiyacının "inanılmaz seviyeye" ulaştığını, "yetersiz beslenmenin hızla arttığı" uyarısında bulundu.
90.000 kadın ve çocuğun şu anda "acil tedaviye ihtiyaç duyduğu" kaydedildi.
İngiltere'de milletvekilleri hükümeti Filistin'i devlet olarak tanımaya çağırdı
İngiltere'de de milletvekillerinin üçte birinden fazlası hükümeti Filistin'i devlet olarak tanımaya çağıran bir mektubu imzaladı.
Yarısından fazlası İşçi Partisi'nden olmak üzere 221 milletvekili böyle bir adımın "güçlü" bir mesaj vereceğini ve iki devletli çözüme doğru atılmış önemli bir adım olacağını belirten ortak bir mektup imzaladı.
Başbakan Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile 25 Temmuz'da yaptığı acil telefon görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Filistin devletini tanımanın "nihayetinde iki devletli çözüme yol açacak daha geniş bir planın" parçası olması gerektiğini söyledi.
KAYNAK: BBC News Türkçe