Beyaz Saray'da imzalanan İbrahim Anlaşmaları’na dikkati çeken HaberTürk yazarı İdris Kardaş, Netanyahu'nun stratejik kararlarında danıştığı Ron Dermer'e mercek tuttu. Kardaş "Özellikle ABD ile ilişkiler, İran politikası ve medya stratejisi konularında ilk ve son sözü söyleyen kişi Dermer’dir." dedi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında gelinen noktayı değerlendiren HaberTürk yazarı İdris Kardaş, 15 Eylül 2020’de Beyaz Saray'da imzalanan İbrahim Anlaşmaları’nın perde arkasındaki üç isme dikkat çekti. Bu ekibin ABD Başkanı ile geçen Çarşamba Gazze’nin geleceği için toplanan ekiple aynı olduğunu belirten Kardaş; Ron Dermer, Jared Kushner ve Tom Friedman'ın ABD doğumlu Yahudiler olduğunu belirtti.
ABD’de doğup büyüyen üç ismin hayatlarını, kariyerlerini, paralarını ve tüm ilişkilerini İsrail’e adadığını kaydeden Kardaş, "Ve üçünün de en temel özelliği ABD Başkanı Trump ile birlikte Netanyahu ile de çok yakınlar. Birbirlerinin evlerinde konaklayan sıkı aile ilişkilerine sahipler. İşte, İbrahim Anlaşmaları’nın arkasındaki isimler bugün o anlaşmaların devamı niteliğinde Gazze'de bir planı ilerletiyorlar." dedi.
Trump’ın damadı Kushner, Dermer ve Friedman'ın önce BAE ve sonrasında da Bahreyn ile ilişkilerin normalleşmesi için çalışmaya başladığını belirten Kardaş, "1994 yılından beri 31 yıl sonra ilk kez İsrail ile Arap devletleri arasında imzalanan bir anlaşmayı işaret etti." dedi.
"İbrahim Anlaşmaları, Suudi Arabistan ile devam edecekti esasında. Ancak İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım saldırıları bu normalleşme sürecini şu an aksatmış durumda." ifadelerini kullanan Kardaş, bu anlaşmanın mimarları şu an boş durmadığını, özellikle Dermer'in Suudi Arabistan ile normalleştirme sürecini nihayete erdirmeye kararlı olduğunu yazdı.
NETANYAHU'NUN STRATEJİ DANIŞMANI DERMER
Peki Kim bu Dermer?
İdris Kardaş bu soruya şöyle yanıt verdi:
Çoğu analiste göre Netanyahu, stratejik kararlarını alırken çoğu kez kabine üyelerini bile dışarıda bırakıp Dermer’e danışır. Özellikle ABD ile ilişkiler, İran politikası ve medya stratejisi konularında ilk ve son sözü söyleyen kişi Dermer’dir.
Dermer, tıpkı Kushner gibi ABD doğumlu.
Anne ve babası Polonya’dan Nazi katliamlarından kaçıp Florida’ya göç etmiş. Kendisi de Miami'de doğup büyümüş ve kardeşi şehrin Demokrat belediye başkanı olarak görev yapmış.
Kendisi İsrail’in Stratejik İşler Bakanı ve Netanyahu’nun beş kişilik savaş kabinesinin üyesi.
Birçok kişi Netanyahu ile Dermer’in aile toplantılarında ve tatillerde bir arada olacak kadar yakın olduğunu bildiriyor.
Dermer, İbrahim Anlaşmaları döneminde özellikle Kushner ile çok yakın çalıştılar. İki ülkenin Dışişleri Bakanlarını bypass edip kendi özel hatlarını kurdular ve ikisi de kendi Başkanlarının en güvendiği isimlerdi.
ANLAŞMANIN ARKASINDA YÜKSELEN ŞİRKETLER
İbrahim Anlaşmaları sonrasında her ikisi de yatırım danışmanlık şirketleri kurdular.
Kushner, Affinity Partners adlı yatırım fonunu kurdu. Bu fonun, Suudi Arabistan’ın kamu yatırım fonundan (PIF) 2 milyar dolarlık destek aldığı biliniyor.
Dermer de aynı dönemde Kudüs’te Exigent Capital’e ortak oldu. Şirketin stratejik hedefi Körfez sermayesini İsrail’e çekmek.
Dermer de Kushner de İbrahim Anlaşmaları, Körfez ülkeleri, İsrail ve ABD ekseninde kendilerine özel bir dünya yarattılar. Özellikle gayrimenkul piyasasında ve fintek gibi teknoloji alanlarında etkin olmaya başladılar.
Gayrimenkul zengini Trump’ın gayrimenkul zengini damadı gibi Netanyahu’nun sağ kolu Dermer de yine aynı sektörde büyüdü.
Gazze’nin bir tatil şehrine dönüştürme fikri de işte bu kişiler arasında gelişti yeşerdi. Tıpkı İbrahim Anlaşmaları’nda olduğu gibi.
Ron Dermer, Jared Kushner üzerinden İsrail ve ABD yönetimi Gazze’de yaşanan soykırımı güç ve para üzerinden çözebilecekleri bu formülü kafaya koymuş durumdalar."