Altın fiyatlarında son aylarda yaşanan artış, Türkiye'de gram altın fiyatının da rekor kırmasına neden oldu.
Gram altının fiyatı Haziran ayında 4 bin 300 TL'yi aştı.
Ekonomistler bu durumu çeşitli faktörlere bağlıyor.
Bunların başında, ABD Başkanı Donald Trump tarafından ABD ticaret politikasında yapılan öngörülemez değişiklikler ve bunların piyasalara etkisi geliyor.
Trump'ın göreve başlamasından sonra yalnızca birkaç ay içinde altının dolar cinsinde değeri yüzde 28 yükseldi.
Altın ayrıca birçok kişi tarafından sağlam bir yatırım olarak görülüyor.
Jeopolitik belirsizlikle ilgili korkular altının cazibesini daha da artırıyor.
Nisan ayında rekorlar kırdıktan sonra Mayıs'ta bir miktar gerileyen altının fiyatı, İsrail'le İran'ın birbirlerine roketlerle saldırmasının ardından tekrar arttı.
Madencilik endüstrisi tarafından finanse edilen bir ticaret birliği olan Dünya Altın Konseyi'nin kıdemli piyasa analisti Louise Street, "Bu tür koşullar, altın için mükemmel bir fırtına olarak değerlendirilebilir" diyor.
Çeyrek yerini grama bıraktı
Türkiye'deki altın fiyatlarıysa sadece altının dolara karşı değer kazanmasından değil, Türk lirasının genel olarak değer kaybetmesinden de büyük oranda etkilendi.
Türk lirasının değer kaybının hızlanmasıyla birlikte düğünlerin en popüler takıları arasında yer alan çeyrek altın yerini gram altına bıraktı.
Gram altına artan ilgiyi Google Trendler'de de görmek mümkün.
TL'nin değer kaybının hızlanmaya başladığı 2018'e kadar çeyrek altın aramaları, gram altından daha fazla, dönem dönem de birkaç katıydı.
Fakat 2018'de gram altın aramaları öne geçti. Bugün çeyrek altın aramalarının yaklaşık iki katı.
Bunun başlıca nedeni, gram altının çeyrek altından yaklaşık yüzde 40 daha ucuz olması.
Ocak 2001'de asgari ücretle 11 çeyrek altın alınabilirken, bugün ancak üç adet alınabiliyor.
Bu nedenle pek çok kişi çeyrek altın yerine gram altına yöneliyor.
Gram altın artmaya devam edebilir mi?
Yatırım bankası Goldman Sachs, altının onsunun 2025 sonunda 3 bin 700 dolar ve 2026 ortasında 4 bin dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
ABD'de bir durgunluk yaşanması ya da ticaret savaşının tırmanması durumunda bu yılın sonlarına doğru 4 bin 500 dolar seviyesine bile çıkabileceğini söylüyor.
Goldman Sachs'ın küresel emtia araştırmaları eş başkanı Daan Struyven, "ABD hisse senedi piyasası altın piyasasından 200 kat daha büyük, dolayısıyla büyük hisse senedi veya tahvil piyasasındaki küçük bir hareket bile çok daha küçük olan altın piyasasında büyük bir yüzde artışı anlamına gelecektir" diyor.
Bazıları ise altın fiyatlarının çok hızlı yükseldiğini ve piyasada bir balon oluştuğunu, bu balonun patlayabileceğini düşünüyor.
Amerikan finans şirketi Morningstar'da sektör uzmanı olan Jon Mills, Mart ayında bir ons altının maliyetinin önümüzdeki birkaç yıl içinde 1.820 dolara düşebileceğini öne sürdüğünde manşetlere çıkmıştı.
Ona göre madencilik firmaları üretimlerini artırdıkça ve piyasaya daha fazla geri dönüştürülmüş altın girdikçe arz artacaktı.
Aynı zamanda merkez bankaları alımlarını azaltacak, talebi canlandıran diğer kısa vadeli baskılar azalacak ve fiyatlar düşecekti.
Bu tahminler o zamandan beri büyük ölçüde artan madencilik maliyetleri nedeniyle biraz yukarı doğru revize edildi.
Bu tahminlerin dolar bazlı olduğunu hatırlamakta fayda var.
Altının dolar cinsinden değeri sabit kalsa bile, Türk lirasının dolar karşısında olası bir değer kaybı, altının TL karşılığını aynı oranda artıracaktır.
Türk lirası son beş yılda dolar karşısında değerinin yüzde 82'sinden fazlasını yitirdi.