İsrail'in İran'a saldırısı sonrası altın yükseldi, Borsa İstanbul ise güne sert düşüşle başladı. Ekonomistler, krizin derinleşme ihtimaline bağlı olarak altın ve petrol fiyatlarının artabileceğini değerlendiriyor.
İsrail'in İran'ın askeri kadrolarının ve nükleer tesislerini hedef alan saldırısından altın ve petrol fiyatları yükseldi.
Külçe altın yüzde 1,6'ya kadar değer kazandı, gram altın gramı 4 bin 358 liradan işlem görüyor.
Çeyrek altın 7.104 liradan satılıyor.
Ons altın Nisan'dan bu yana en yüksek seviyeye ulaşarak, 3.417 dolardan işlem görüyor.
İstanbul Borsası ise açılış seansında yüzde 3,71 değer kaybederek 9.166 puana indi.
Bölgede artan gerilim enerji piyasalarını da etkiledi.
Arz endişesiyle birlikte brent petrolün varil fiyatı Şubat'tan bu yana en yüksek seviyesi olan 76,3 dolara kadar yükseldi.
Avrupa'daki doğalgaz fiyatları ise güne yüzde 4 yükselişle başladı.
BBC Türkçe'ye konuşan ekonomistlere göre, iki ülke arasındaki krizin büyümesi ve diğer ülkelerin de dahil olması ihtimallerine bağlı olarak, altın ve petrol fiyatlarında yükseliş devam edebilir.
Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasının sonuçları ne olur?
İsrail ve İran arasındaki çatışmanın Basra Körfezi bölgesine yayılması durumunda enerji arzının düşeceğinden endişe ediliyor.
İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması durumunda dünya genelindeki petrol akışının yüzde 20'sinin etkilenebileceği belirtiliyor.
JP Morgan dün yayımladığı bir notta, Hürmüz Boğazı'nın kapatılması halinde petrol fiyatlarının varil başına 120-130 dolar seviyesine yükselebileceği uyarısında bulundu.
BBC Türkçe'ye konuşan Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Lenger Hürmüz Boğazı'nın kapatılması ihtimalinin bile şimdiden petrol fiyatı üzerinde baskı oluşturduğunu söylüyor:
"Bu tehlike görüldü ve özellike finansal piyasalar şimdiden pozisyon aldı. Boğazın kapatılması durumunda petrol arzının daralacağını ve fiyatların daha da artacağını söyleyebiliriz."
İran, İsrail'in saldırısının ardından, petrol arzında sorun olmadığını açıkladı.
İran Petrol Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail saldırılarının rafineri tesisleri ve petrol depolama alanlarında zarara yol açmadığı kaydedildi.
'Güvenli liman' altına talep arttı
Lenger'e göre altın, "güvenli liman" olarak görülmesi sebebiyle bu tür kriz dönemlerinde her zaman olduğu gibi yine yükselişe geçti:
"Altın savaş durumunda kullanılan ilk paralardan biri olduğu ve yakın zamanda uluslararası rezerv para olarak kullanıldığı için merkez bankaları rezervlerinde hala altın tutuyor."
"Her zaman dalgalanmalardan uzak, değerinin düşmesi çok olası olmayan, arkasında güvenilir bir güç bulunan, dünyadaki bütün ekonomilerin ittifakla desteklediği bir para birimi olduğu için, altın her zaman bu tür krizlerde yükselir."
Lenger'e göre, altındaki yükselişin devam edip etmeyeceğini öngörebilmek için savaşın nasıl seyredeceğini görmek gerekiyor.
Ayrıca ABD'nin dahil olup olmayacağı ya da diğer ülkelerin dahli konuları da belirleyici diğer unsurlar olarak görülüyor:
"Barış ortamının sağlanması durumunda, altında bugün oluşan artışın geri çekilmesi beklenebilir ancak daha fazla yükseliş görmemiz için çatışmanın derinleşmesi gerekir."
'Gerginlik çözülürse etki geçici olur'
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde ekonomi profesörü Fatih Özatay da BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada uzun soluklu öngörüde bulunabilmenin henüz oldukça zor olduğunu söylüyor.
1990 yılındaki Körfez Savaşı'nın etkilerini hatırlatan Özatay, bölgesel gerginliğin çözülmesi halinde Türkiye ekonomisi üzerindeki etkinin de "geçici" olabileceğini kaydediyor:
"Körfez savaşında Türkiye'nin risk primi arttı, faizi arttı, döviz kuru arttı ama güçlü bir ekonomi programı uygulanıyordu ve etkileri geçici oldu, 1,5 ay sonra her şey eski haline döndü."
"Bu tür durumlarda petrol ve altın gibi göstergeler hemen sıçrıyor ancak henüz bilemediğimi şey: Bu kriz geçici mi olacak yoksa derinleşecek mi? Ne kadar uzun sürerse, Türkiye'ye etkileri olumsuz olacaktır."
Savunma sanayi hisseleri yükseldi
Borsa İstanbul'da açılış sonrasında bazı sektörlerdeki düşüşün yüzde 10'a ulaştığı görüldü.
En fazla kayıp yaşayan ulaştırma sektörü hisseleri yüzde 5,95 oranında düştü.
Lenger, savaş zamanlarında tüm dünya borsalarında negatif etkinin beklendiğini söylüyor:
"Savaş durumunda ekonomi kendi doğal işleyişinde devam edemez ve firmalar bu jeopolitik gerginlikten olumsuz etkilenir, faaliyetlerini yerine getiremezler."
"Uluslararası tedarik zincirleri aksayabilir ve kârlılıkları düşebilir. Borsadaki gerilemeyi bu bağlamda yorumlayabiliriz."
Borsa İstanbul'da neredeyse tüm sektörlerde düşüş görülürken, savunma sanayi hisseleri yükseldi.
Lenger, savunma sanayine artan talebi ise şöyle yorumluyor:
"Piyasalar şunu satın alıyor: Türkiye, eğer bu gerginliğe dahil olmaktan kaçınamazsa, elindeki en önemli güç savunma sanayi olacak."
"Dolayısıyla savunma sanayiye talebin artacağı, üretimin artacağı ve benzeri beklentilerle piyasalarda yükseliş olması çok normal."