İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca dört farklı soruşturma kapsamında 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi, 34 kişi gözaltına alındı.
Operasyonun ardından Düzce'deki mitinginde konuşan CHP lideri Özgür Özel "Darbe bu kez postalla, tankla değil; savcı cübbesi ile geldi" dedi.
Miting alanı, polis barikatlarıyla çevrilirken, Türk bayrakları, Atatürk posterleri ve CHP bayrakları asıldı. CHP milletvekilleri, spor salonuna İmamoğlu’nun fotoğrafının bulunduğu “Free İmamoğlu - İmamoğlu’na Özgürlük” pankartını astı. Mitingde konuşma yapan Özgür Özel, halkı demokrasiye ve özgürlüklere sahip çıkmaya çağırdı.
“Atatürk’ün en güzel yer dediği kentteyiz”
Özgür Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Atatürk'ün dünyanın en güzel yeri dediği şehirdeyiz. Merhaba Antalya! Bugün buraya zalimin zulmünden size sığınmaya, Antalya'nın vicdanında yeniden doğmaya geldik. Antalya'ya geleceğimi duyduğunda bir Yörük dedem dedi ki, 'Ekrem'e söyle Toroslar gibi dik dursun.' Yörük dedemin sözlerinde Mustafa Kemal'in sözleri gizli. Atatürk ne demişti, gidin Toroslar'a bakın bir Yörük çadırı duruyorsa bizi kimse yenemez.
Ekrem Başkan 74 gündür bir zindanda tutuluyor. Ama biliyoruz ki her karanlığın bir aydınlığı vardır. Ekrem Başkan bizim çoban yıldızımızdır. Erdoğan sen görüyor musun Kepez Meydanı'nı. Sen rakipelerini hapse atarak galip geleceğini sandın. Bu millet asırlık kazanımlarına sahip çıkıyor. Sen sokaklardan, meydanlardan korkarsın. Bu milletin iradesine cunta yapan kişi sensin. Bu meydanda, sosyalist demokratlar, muhafazakar demokratlar burada, Kürt demokratlar burada.
19 Mart'tan hemen sonra, 7 gün 7 gece önce Saraçhane'de sonra Maltepe'de, Van'da Bursa'da Samsun'da milyonlarla bilirkteydik. Artık kimsenin kalesi yok. Artık kalelerin siyaseti, kutuplaşma siyaseti sona ersin. Bu millet kavgadan, yokluktan yoksulluktan bıkmış. Artık bakan evlatlarının değil vatan evlatlarının sırası gelsin istiyor.
19 Mart da darbedir. Bu darbenin arkasında selefi bir akım, halefine darbe yapmış. Çoklu makam bozukluğu yaşayan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı, parti başkanlığı gibi şapkalarına bir de cunta başkanlığını eklemiş. Bu darbenin makamı Beştepe, silahı yargı, mühimmatını da iftira yapmıştır. Diyoruz ki Erdoğan, söz milletindir.
"CHP sokaktadır. Milleti ile birlikte iktidar yürümektedir"
Artık arkasında milletin desteği olmayan bir Erdoğan var. Olsaydı üç savcının üç gizli tanığın, üç hakimin arkasına sığınmazdı. Herkes bilsin ki bunlar bir avuçtur. Onlar bir avuç insan ise biz milyonlarız. Kendisiyle ilgili her konuda sözün ve kararın sahibi millettir. Eğer bir iktidar milleti karınca gibi ezmeye çalışırsa, her sokak, her meydan her fabrika birer meclistir. Biz birileri gibi salon siyasetçisi değiliz. Biz birileri gibi kendimizi atanmışlara alkışlatıp, meydanlardan kaçmayız. CHP sokaktadır. Milleti ile birlikte iktidar yürümektedir.
Antalya Üniversitesi burada. Gençlere hoş geldin diyelim. Ekrem Başkan hiç olmadığı kadar teftiş gördü. Sayıştay denetimlerinin hepsinden geçti. Hiçbir şey bulamadılar. Ne zaman Cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu o zaman cuntayı kurdular. Önce diplomasını iptal ettiler. Bunu yurt dışından gelenler duyduğunda inanamıyorlar.
"İmamoğlu'ndan korktuğu için bir dekanı lise mezununa çeviren bir yönetimle karşı karşıyayız"
Ben Ekrem Başkandan değil 24 arkadaşından birinden bahsedeceğim. kişi o dönem İstanbul Üniversitesi'nden diplomasını almış, Sorbonne'dan doktora yapmış, Galatasaray Üniversitesi'nde işletme bölümünün başkanı olmuş, dünya kadar öğrenci okutmuş ama bir anda diploma iptali ile lise mezunu olmuş. Nasıl olmuş, o dekanın kusuru çok çalışmanın yanında Ekrem Başkan'ın sınıf arkadaşı olmakmış. Sadece Ekrem İmamoğlu'ndan kokrtuğu için bir dekanı lise mezununa çeviren bir yönetimle karşı karşıyayız. Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz'da ben bu davaların avukatıyım diyordu. Ben Zekeriya Öz'e kefilim diyordu. Ben de bu milletin şerefli askerlerine, aydınlarına kefil oldum. Ben İlker Başbuğ'a, Mustafa Balbay'a, Mehmet Haberal'a kefil oldum.
Zekeriye Öz, fare gibi kaçtı. Benim kefil olduklarım sizin aranızda alnı açık, başı dik geziyorlar. Şimdi o yine birine kefil oluyor, ben birine. Ekrem İmamoğlu'na kefil oluyorum.
"Ekrem Başkan'ı orada bırakmayacak seni indireceğiz, onu o makama mutlaka getireceğiz"
Milletimden ve rabbimden af diliyorum, yine af mı dileyecek? Buradan Erdoğan'a son ihtarımı buunuyorum, kumpaslar uğurunda, savcılara talimat verip arkasına geçme. Çünkü yaptığını ardına bırakmayacak, Ekrem Başkan'ı orada bırakmayacak seni indireceğiz, onu o makama mutlaka getireceğiz. O savcı Anayasa'ya aykırı olarak İstanbul'a atanalı tam 214 gün geçti. 214 gündür saldırıyorlar ama hiçbir şey bulamıyorlar. Arkadaşlarımının onuruyla oynuyorlar, savaş hukukunda olmayan şeyler yapıyorlar. Kul hakkı yiyorlar. AKP'nin vicdanlı insanlarına sesleniyorum. Erdoğan bir çok srouşturma geçirdi. ama bir günden bir güne kapısına polis yollanmadı. TRT ekranlarında üzerine ifitralar saçılmadı. Pankartları yasaklanmadı. Cezaevinde şiir albümü çıkardı, ziyaretçi kısıtlaması olmadı. Dünün mağduru olan Erdoğan, bugünün zalimidir. Bunu unutturmayız.
"O Başsavcıya, Akın Gürlek'e soruyorum, sen savcı mısın mafya mısın?"
Bilinsin ki kurulan kumpas, 'FETÖ' dönemleri kadar kirlidir. 74 günün sonunda yine köşeye sıkıştılar. İftira at kurtul kumpasına geçtiler. Daha önce kadın tutukluları tehdit ettiler deşifre ettik. Yine bir tutukluyu tehdit ettiler, Ekrem Başkan'ı suçlamazsan içeride çürürsün dediler. O Başsavcıya, Akın Gürlek'e soruyorum, sen savcı mısın mafya mısın? Sen bu yollara nasıl başvurursun? Avcılar Belediye Başkanımız, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımızı, Adana Seyhan Belediye Başkanımızı, Adana Ceyhan Belediye Başkanımızı, PM üyesimiz Baki Aydöner'i ve Aykut Erdoğadu'yu yalan ve ifitralarla gözaltına aldılar. Ey darbeciler, 5 değil, 55 dalga yapsanız da bu milleti teslim alamayacaksınız.
Gencecik kardeşlerimize bunları yapanlar bilsinler ki bizim birbirimizle bağımız çıkar bağı değil bir kavgaya birlikte inanmanın bağıdır. Bir inancın yüceliğinde buldum seni... Bitmiyor o kavga sürüyor ve sürücek, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek...
"Hala bu davanın savcısıyım diyeceksen ben de bu davanın avukatıyım"
Bu şiir, Aykut'a, Kadir'e, Oya'ya, bu şiir Ekrem Başkan'a gitti. Erdoğan'a son çağrı, bu millet iş ve aş istiyor. Türkiye'nin bu kabustan uyanması gerekiyor. Güvendiğin üç hukukçuyu görevlendirmeni bekliyoruz. TRT'de canlı yayınlayın. Hala bu davanın savcısıyım diyeceksen ben de bu davanın avukatıyım, hadi bakalım. Ekrem Başkan o savcıya o salonu nasıl dar ediyor görsün bu millet.
Bu milletin onurlu savcılarına sesleniyorum, bu millet sizin doğru kararlarınızın arkasında duracaktır. Bu darbeciler bir daha insan içine karışamayacaklar. Çıkmış hala ahtapot diyor. Dünyadan tepki gelince de bozuluyor. Dostum Pedro Sanchez İstanbul'daydı. 81 ülkeden 89 partinin temsilcileri hep birlikte Free İmamoğlu pankarını kaldırdık. Erdoğan rahatsız olmuş, Sanchez'i kasetederek 'Ben ona anlatmıştım, şimdi kalkmış bir şey kaldırıyor' diyor. Türkiye'de yargı bağımsız ise kimsenin bilmediği dosyayı sen nasıl İspanya Devlet Başkanına anlatıyorsun? İmamoğlu'na özgürlük demek cesaret işidir. Senin söylediğin yalanlara inanıp da buradan kanıt aramak ise cesaret bir yana acizliktir. Aciz bir yargı aciz bir dosyayı sırf kendi çıkarların için yaratmaya çalışıyorsun.
Gelelim senin ahtapota. Orada burada ahtapot arama, ahtapot sarayda. O saraydaki ahtapotun hesabını bağımsız yargı soracak. Milletin alın teri bir kişinin hırsına kurban gidiyor. 2.4 milyon lira Türkiye'de olan herkes, cebinden 27'şer bin kaybetti. Buradan şunan sözünü veriyorum, bir sonraki Cumhurbaşkanı 'Ananına da al çek git' diyen değil 1. Cumhurbaşkanı gibi, köylü milletin efendisidir diyen gibi olacak.
"Asgari ücret masasını kuruyoruz"
Darbeye direnişin en ön saflarında hep bu genç kardeşlerim vardı. Antalya'da Akdeniz Üniversiteleriyle ne kadar gurur duysanız azdır. Ancak bu üniversitenin bir de utanç verici bir rektörü var. Gençlerimize mezuniyet töreni yaptırmadı. Biz onlara görülmemiş bir mezuniyet töreni yapacağız.
Asgari ücret hiç zamlanmadan bir yıl geçirmişti. Hatırlayın, 2023 seçimlerinde önce ara zamlar yapılıyordu. Sonra Erdoğan enflasyon dönemide asgari ücreti 4 kez ayarlamak gerekiyor deyip oyu aldı asgari ücreti unuttu.
17 bin liralık asgari ücrete beklenilen enflasyon üzerinde zam yaptılar. Bu zamla asgari ücret 19 bin liraya geriledi. Haftaiçi, DİSK'i TİS'i HAK-İŞ'i ziyaret ettik. İktidarın kurmadığı asgari ücret masasını biz kurduk.
Emeklilere sefalet tarifesi uyguluyorlar. 14. bin 500 TL'yi 16 yapmaya hazırlanıyorlar. ama emeklilerin seyyahen zam alması lazım.
"İmamoğlu'na da Demirtaş'a da Özdağ'a da hep birlikte sahip çıkıyoruz"
Miletten korkan iktidar olur mu? Partisi yüzde 30'lara düştü. Aday olamıyorsa, oğlu mu gelecek damadımı gelecek birbirini yiyen bakanlarımı geliyor, kim gelirse gelsin bizi durduramazlar! Meşruiyeti kalamayacak adamlar Anayasa yapacakmış. Sen Anayasayı kaç kez değiştirdin, hep Anayasa yaptın. Bunlarla Anayasa'yı bırakın menemen bile yapılmaz.
İmza sayımız 15 milyonu aştı. Biz sadece CHP için değil, hangi siyasi görüş için olursa olsun mücadele ediyoruz. Tepede biri var, bir gün Demirtaş'ı içeri atıyor, bekliyor ki milliyetçiler onu desteklesin. Bir gün Özdağ'ı içeri atıyor, bekliyor ki DEM'liler onu desteklesin. Bu oyun bozulmuştur! İmamoğlu'na da Demirtaş'a da Özdağ'a da hep birlikte sahip çıkıyoruz."
OPERASYONLARIN AYRINTISI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" soruşturması, "Aziz İhsan Aktaş suç örgütü" soruşturması, Büyükçekmece Belediyesi'ne yönelik "yolsuzluk" soruşturması ve Beşiktaş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü'nün 29 Ekim harcamalarıyla ilgili dört ayrı soruşturma kapsamında polis ekipleri eş zamanlı operasyon düzenledi.
Gözaltına alınanlar arasında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Ozan İş, Avcılar Belediye Başkan yardımcıları Erhan Daka ve Mehmet Mandacı, Büyükçekmece Belediye Başkan yardımcıları Rıza Can Özdemir ve Ömer Kazancı da bulunuyor.
Operasyon kapsamında ayrıca İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy, İBB İştiraki İSFALT Müdür Burak Korzay, Ağaç AŞ Genel Müdürü Ali Sukas, CHP Parti Meclisi üyesi Baki Aydöner, eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu da gözaltına alındı.
Özgür Özel Düzce'deki mitingin ardından İstanbul'da Avcılar, Gaziosmanpaşa ve Büyükçekmece belediyelerini ziyaret ederek birer konuşma yaptı.
CHP lideri Özel Gaziosmanpaşa'daki konuşmasında, bazı basın organlarında yer alan "Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde gizli kasa çıktı" haberlerine yanıt olarak "Yazıklar olsun bu iftiracılara. Eğer Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin kasasından bir lira para çıktıysa bugün siyaseti bırakıyorum, hodri meydan" dedi.
Dört ayrı soruşturma
Daha önce belediye başkanlarına ve belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vererek ihale süreçlerini organize ettiği öne sürülerek hakkında soruşturma açılan iş insanı Aziz İhsan Aktaş'ın etkin pişmanlıktan yararlanarak ifade verdiği ve bu kapsamda İstanbul'daki ilçe belediye başkan ve yardımcılarının aralarında olduğu 27 kişi için gözaltı kararı verildiği bildirildi.
Aykut Erdoğdu, Ali Sukas ve Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Veysel Erçevik'in, görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun tutuklandığı İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alındığı belirtildi.
Beşiktaş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü'nün 2019'daki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili açılan soruşturma kapsamında da dokuz kişi hakkında "kamu kurum kuruluşları zararına dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından gözaltı kararı verildi. Soruşturma kapsamında şüpheli iki kişininse tutuklu bulunduğu ifade edildi.
Son olarak Büyükçekmece'de belediye başkanı ve görevlilerinin bölgedeki inşaat ruhsat ve iskan süreçleriyle hafriyat işlerinde yapıldığı öne sürülen yolsuzluk soruşturmasında Hasan Akgün ve Ömer Kazancı dahil beş kişi hakkında gözaltı kararı verildiği ifade edildi.
Soruşturma kapsamında toplam üç kişinin yurt dışında olduğu, üç kişinin cezaevinde bulunduğu bildirildi.
İBB soruşturmasının birinci operasyonunda İmamoğlu ve Murat Ongun dahil 54 kişi tutuklandı. 26 Nisan'da düzenlenen ikinci operasyonda 18 kişi tutuklandı.
20 Mayıs'ta düzenlenen üçüncü dalga operasyonda gözaltına alınan 20 kişiden 13'ü tutuklandı.
Aktaş'ın ifadesi
Aziz İhsan Aktaş, etkin pişmanlıktan yararlanmak için 30 Nisan ve 11 Mayıs'ta ek ifade verdi. İfadesinde, başta Beşiktaş Belediyesi olmak üzere ihale aldığı belediyelerin maddi menfaat karşılığında hak ediş ödemelerini yaptıklarını; belediye başkan ve yardımcılarına para vermek, onlara ait taşınmaz ve araçları değerinden yüksek bedellerle almak zorunda kaldığını; 2024 yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarının seçim çalışmalarında kullanılmak üzere para ve araç vermeye zorlandığını söyledi.
Görevden uzaklaştırılan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın 17 Ocak 2025'te tutuklandığı soruşturmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı "Aziz İhsan Aktaş'ın elebaşılığını yaptığı öne sürülen bir suç örgütünün belediyelere rüşvet vererek ihale organize ettiği" suçlaması yer almıştı.
İhale soruşturması kapsamında Akpolat'ın yanı sıra Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer de tutuklanmıştı.
İmamoğlu: 'Sırayla 16 milyon İstanbulluyu hapse mi atacaksın?'
Tutuklanan ve İBB başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu X üzerinden bir paylaşım yaparak "Uyduruk gerekçelerle şimdi de ilçe belediye başkanlarımızı alıyorsun. Ne yapacaksın? Nerede duracaksın? Sırayla 16 milyon İstanbulluyu hapse mi atacaksın?" yazdı.
İmamoğlu'nun hesabından yapılan paylaşımda, "Hukuk yerlerde, toplumsal huzur bozulmuş, siyaset durmuş, dış dünyadan bakınca itibardan eser kalmamış, en kötüsü ekonomi uçuruma doğru yuvarlanıyor" ifadelerine yer verildi.
İmamoğlu, yargı mensuplarını, siyasi partileri, sivil toplum yöneticilerini, iş insanlarını, sendikaları"ses yükseltmeye" çağırdı.
Özel Düzce'deki mitingde konuştu
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisince Düzce'de düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde konuştu.
Özel, etkin pişmanlık kapsamında ifade veren ve bu ifadeye dayanılarak belediye başkanları dahil çok sayıda kişinin gözaltına alındığı Aziz İhsan Aktaş hakkında da konuştu.
"İftiraya zorladıkları birisi, onların dediği iftiraları atmış, kendisi serbest kalmış" diyen Özel şöyle devam etti:
"Bu iftiraları atan kişi Aziz İhsan Aktaş, ihaleleri aldı diye belediye başkanlarımızı içeri alıyorlar. Bu kişi Yargıtay'ın, THY'nin, TBMM'nin ihalesini almış. Devlet Hava Meydanları'ın, Elektrik Üretimi AŞ'nin ihalelerini almış. Trabzon Büyükşehir, Şanlıurfa Büyükşehir, Elazığ Belediyesi, İstanbul Bahçelievler Belediyesi, 20 ildeki kamu hastaneleri... hepsinin ihaleleri bu kişide. Ama bizim belediye başkanlarımıza 'neden bu kişi ihale aldı?' diyorlar.
"Düzce'nin, Karadeniz'in, Anadolu'nun Ekrem Başkanı ile muhabbeti birilerini rahatsız etti. O zamanlar kendi söyledi: 'Birilerinin Ekrem ağrısı tuttu' diye.
"Ekrem İmamoğlu ile sandıktan yarışmaya korkanlar, demokrasi tarihimize kara bir leke sürdüler. Aynı 27 Mayıs gibi, 12 Mart gibi, 12 Eylül gibi, 15 Temmuz gibi bir darbe kalkıştılar. Darbe bu kez postalla, tankla değil; savcı cübbesi ile geldi."
CHP İstanbul il başkanlığında toplanıyor
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul'un tüm milletvekillerini, Parti Meclisi üyelerini ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerini İstanbul İl Başkanlığı'nda toplantıya çağırdı.
Ayrıca CHP lideri Özel'in, 31 Mayıs'ta Düzce ve 1 Haziran'da Antalya mitinglerin ertelenmeksizin yapılmasına karar verildi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet Halk Partisiz bir Türkiye hayal ediyorlar. Muhalefetsiz bir Türkiye istiyorlar. Sandığın sembolik olduğu bir Türkiye istiyorlar" dedi.
Çelik, Türkiye'de masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını söyledi. İfade veren kişilerin özgürlükleriyle, aileleriyle tehdit edildiğini savunan Çelik, ifadelerin değiştirildiğini ekledi. Aktaş'ın ifadesinde de maddi bir delil ve suç unsuru bulunmadığını belirtti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, X üzerinden yaptığı paylaşımda, CHP'ye yönelik İstanbul ve Adana'da belediye başkanlarının, Parti Meclisi üyesi ve önceki dönem milletvekilinin aralarında bulunduğu isimlerin gözaltına alındığını ifade ederek "19 Mart'tan bu yana belediyelerimizde hiçbir suç unsuru bulamayanlar, yeni suçlar icat etmek, yeni iftiralar atmak için, düşman hukuku ile yeni bir dalga operasyonları yaratıyor" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ise katıldığı televizyon programında, "Suçlu, suçsuz olduğu hiç önemli değil, bir etkin pişmanlık sonucu verilen ifade ile bugünkü operasyonda daha delillendirilmemiş konularda belediye başkanları içeri atılıyor" dedi.
"Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde bir tane bürokrat kalmadı. Tüm yaptıkları bu algı operasyonlarıyla birlikte belediyeleri de işlevsiz hale getirmek" sözlerini ekledi. Operasyonların "tamamen siyasi" ve "CHP'ye yönelik" olduğunu belirtti.
DEM Parti'den tepki
DEM Parti tarafından 31 Mayıs'taki operasyonlara yönelik yapılan açıklamada, "Muhalefet belediyelerine yönelik operasyonlar seçmeni ve halkı cezalandırmaya dönüşmüştür" denildi.
Açıklamada, yargı sürecinin muhalif belediyeleri etkisizleştirdiği, belediye hizmetlerinin aksadığı ve belediye hizmeti alan milyonlarca kişinin mağdur olduğu ifade edildi.
"Çağrıldıklarında ifade verebilecek insanların, hukuki açıdan meşruiyeti olmayan bir yöntemle ve bir itirafçının beyanlarına dayanılarak bu şekilde gözaltı ve tutuklamaya maruz bırakılması, hukuk ve demokrasiye yönelik ağır bir ihlaldir" sözleri yer aldı.
DEM Parti'nin yerel yönetimler başta olmak üzere siyasetin rant, yolsuzluk ve rüşvetten arındırılmasını savunduğu ancak şu anki durumun "muhalefete yönelik bir siyasi operasyona dönüştüğüne dair ciddi kaygılar oluştuğu" belirtildi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "İBB'ye yönelik operasyon ve İstanbul İlçe belediye başkanları ile Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarının gözaltına alınmasını kınıyoruz" dedi.
Bu kişilerin seçilmiş temsilciler olduğunu ve bu uygulamaların kabul edilemeyeceğini ifade eden Hatimoğulları, "Halkın sandıkta verdiği kararlara saygı gösterilmesi elzemdir" dedi.
Türkiye İşçi Partisi sosyal medya üzerinden "Yoksulluğu kader, irade gasbını rutin hale getirenlerden memlekete fayda gelmez. Halkın iradesini ayaklar altına alanlar kaybedecek, emekçi halkımız kazanacak" paylaşımı yaptı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) de operasyonlara tepki göstererek "Halkın tercihlerine tahammül edemeyenlere, halk iradesine saygı duymayı yine bu halk öğretecek" şeklinde bir paylaşım yaptı.
Bugüne kadar kaç operasyon oldu, kaç kişi gözaltına alındı?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik ilk operasyon 19 Mart'ta düzenlendi.
İlk dalgada 94 kişi gözaltına alındı ve aralarında Ekrem İmamoğlu'nun da bulunduğu 54'ü tutuklandı.
İkinci dalga ise 26 Nisan'daydı. Operasyonda 52 kişi gözaltına alınırken Dilek Kaya İmamoğlu'nun ağabeyi Cevat Kaya ve Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu'nun da aralarında bulunduğu 18 kişi tutuklandı.
20 Mayıs'ta İBB'nin iştiraki olduğu Medya AŞ, Kültür AŞ ve Peyzaj AŞ gibi şirketlere yönelik üçüncü dalga operasyonda 22 kişi gözaltına alındı ve 20 kişi tutuklandı.
Yaklaşık birer ay arayla gerçekleşen bir üç operasyonun ardından dördüncü ve beşinci dalgalar birer hafta arayla düzenlendi.
23 Mayıs'taki dördüncü dalgada İstanbul, İzmir, Trabzon, Antalya, Tunceli ve Kocaeli'de eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda 46 kişi gözaltına alınırken, aralarında İmamoğlu'nun koruma müdürü Mustafa Akın ve özel kalem müdürü Kadriye Kasapoğlu'nun da bulunduğu 25'i tutuklandı.
Böylece dört dalgada 117 kişi tutuklanmış oldu.