Süleymancılar cemaatinin eski lideri Arif Ahmet Denizolgun 9 yıl önce hayatını kaybetmişti. Denizolgun'un ölümündeki şüpheyi gizlemek için sahte otopsi raporu düzenlendiği iddiasıyla, Adli Tıp Kurumu görevlileri hakkında yürütülen soruşturma dosyası Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
Habertürk'ten Ceylan Sever'in haberi
Arif Ahmet Denizolgun, 2016 yılının Eylül ayında rahatsızlanmış ve hayatını kaybetmişti. Denizolgun'un bazı yakınları, bu ölümün doğal ölüm değil cinayet olduğunu iddia ediyordu. Buna bağlı olarak daha önce söz konusu ölüme takipsizlik kararı veren Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, 7 Ekim 2024 tarihinde yapılan şikayet üzerine yeniden soruşturma başlatmıştı.
“OTOPSİ RAPORU SAHTE” İDDİASI
Söz konusu şikayet dilekçesinde; Denizolgun’un planlı şekilde öldürüldüğü iddia ediliyor, hatta Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı ilk otopsi raporunun da bunu doğruladığı belirtiliyordu. Öyle ki bu nedenle otopsi raporu ortadan kaldırılmış, şikayet dilekçesindeki iddialara göre gerçeklerle bağdaşmayan yeni bir rapor hazırlanmıştı. Bu rapor başsavcılığa gönderilmiş ve bunun üzerine Denizolgun’un şüpheli olduğu iddia edilen ölümüne ilişkin soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı. Söz konusu şikayet üzerine Beykoz Başsavcılığı cinayet iddialarını yeniden araştırmaya koyulmuştu.
SORUŞTURMA DOSYASI BAKIRKÖY’DE
Soruşturmasını yürüten Beykoz Başsavcılığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun Bahçelievler İlçesi’nde olması nedeniyle bu ilçenin sorumluluğunun Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olduğunu belirterek dosyaya yetkisizlik kararı verdi. Soruşturma dosyasını Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
“Denizolgun’un öldürüldüğü iddiasına ilişkin açılan ana soruşturma ise Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülüyor.”
Denizolgun, Süleymancılar cemaatinin kurucu lideri Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu'ydu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü mezunuydu. 1998-1999 yılları arasında da Ulaştırma Bakanlığı yapmıştı.
TARİKATLAR RAPORUNDAKİ SÜLEYMANCILAR
Süleymancılar veya Sülaymaniyye, Türkiye merkezli bir Hanefi Sünni Müslüman tarikatı. Adını Süleyman Hilmi Tunahan'dan almıştır. 1990'ların başında Türkiye'de iki milyondan fazla üye olduğu tahmin ediliyordu. Ayrıca, Süleymancılar'ın Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde birkaç alt tarikat da bulunuyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve kamuoyuna yansıyan gizli "Tarikatlar Raporu"nda da cemaatten bolca söz ediliyordu.
Tarikatların tek tek incelenip uyarılarda bulunulan rapora "Bu yapıların yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantıları incelenmeli" notu da düşülmüştü. Süleymancılar içinse şöyle denilmişti:
"Cemaatin faaliyetleri günümüzde orta ve yükseköğretim öğrencileri için yurtlar, Süleymaniye Özel Eğitim Kurumları ve Kuran kurslarıyla devam etmektedir. Yurt, kurs ve okulların finansmanı, sahip oldukları çok sayıdaki holding ve halktan toplanan yardımlarla karşılanmaktadır.
Süleymancıların, Kuran kurslarına Diyanet’in ismini kullanarak yardım topladıkları, cenazelerde para karşılığı Kuran okuma ve ıskat hususlarında da oldukça aktif davrandıkları bilinmektedir. Süleymancılarla ilgili olarak, onların, birtakım yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantısı olduğu iddialarının ciddiye alınması ve yeni bir FETÖ ile karşılaşmamak için gerekli incelemelerin yapılması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Zira uzun yıllar cemaat bünyesinde çalışmış, içyüzlerine vâkıf olduktan sonra onlardan ayrılmış olan ve cemaat içinde ‘Kozan imamı’ olarak bilinen Mustafa Akyıldız, oluşumun din anlayışı ve yapılanmasıyla ilgili oldukça ciddi iddialarda bulunmaktadır.
Buna göre, cemaatin Türkiye genelinde bölgeler bazında ‘kolordu kumandanlığı’ ismi altında yapılandıkları öne sürülmektedir. Cemaat hakkında dile getirilen bir başka iddia da 16 yıldır derin güçler tarafından kontrol altında tutulduğudur. 1980 darbesinden sonra arkadaşıyla hapse alınan Kemal Kaçar’ın, o dönemki MİT tarafından hapiste anlaşmaya zorlandığı, anlaşmayı kabul etmek zorunda kaldığı söylenmektedir."