Suriye'nin güneyinde Dürzi savaşçılar, silahlı Bedeviler ve hükümet güçleri arasında bir hafta süren kanlı mezhep çatışmalarının ardından Süveyda kentinde "temkinli bir sükunet"in hakim olduğu bildirildi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), "günlerce süren kanlı çatışmalar ve kaosun ardından" Suriye'nin geçiş hükümetinin 20 Temmuz'da Bedevilerin kentten çekildiğini açıklamasından sonra çatışmaların durduğunu aktardı.
Gözlemevine göre çatışmalarda binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Birleşmiş Milletler Göç Örgütü Pazar günü yaptığı açıklamada, son bir haftadaki gerginlik nedeniyle en az 128 bin kişinin yerinden edildiğini açıkladı.
SOHR, Suriye'de hükümet güçlerinin "gerginliği yatıştırmak amacıyla" Süveyda'ya giden yolları trafiğe kapattığını ve yalnızca ambülanslara geçiş izni verdiğini bildirdi.
Suriye'de geçiş hükümeti 19 Temmuz Cumartesi günü ateşkes ilan edildiğini duyurmuş ve Süveyda'ya güvenlik güçleri göndermişti.
Dürzi savaşçıların 19 Temmuz Cumartesi günü Süveyda kent merkezindeki Bedevi savaşçıları püskürttüğü, ancak çatışmalar bölgenin diğer taraflarında devam ettiği bildirildi. Bu bilgi BBC tarafından doğrulanmadı.
AFP haber ajansına göre, Pazar sabahı Süveyda yakınlarında çatışma sesi duyulmadı.
Öte yandan SOHR, kentteki insani durumun kötüleştiği uyarısında bulunarak, temel tıbbi malzemelere erişimde ciddi sorunlar yaşandığını belirtti.
Barrack tüm gruplara silah bırakma çağrısı yaptı
Suriye'deki gelişmelerle ilgili konuşan ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye, Ürdün ve komşu ülkelerin ateşkesi desteklediğini belirtti.
"Dürzileri, Bedevileri ve Sünnileri silahlarını bırakmaya ve diğer azınlıklarla birlikte komşularıyla barış ve refah içinde yeni ve birleşik bir Suriye kimliği inşa etmeye çağırıyoruz" dedi.
Suriye İçişleri Bakanlığı, güvenlik güçlerinin kente müdahalesinin ardından 19 Temmuz'da Süveyda'daki çatışmaların durdurulduğunu söylemişti.
Barrack, 20 Temmuz erken saatlerde yaptığı açıklamada ise, ABD'nin Suriye'ye yaptırımları kaldırma kararını hatırlattı. Yeni kurulan Suriye hükümetinin "uluslararası kamuoyu tarafından acılarla dolu bir mirastan umut dolu bir geleceğe geçişini temkinli bir iyimserlikle izlediğini" söyledi.
"Ancak, savaşan grupların sahadaki acımasız eylemleri hükümetin otoritesini zayıflatıp düzeni bozduğu için bu kırılgan hedef şimdi derin bir şokla gölgeleniyor" diyen Barrack, tüm gruplara derhal silah bırakma çağrısı yaptı.
Düşmanlıklara son vermelisi ve intikam döngülerinden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
"Suriye kritik bir dönüm noktasında: Barış ve diyalog kazanmalı ve bu şimdi gerçekleşmeli" sözlerini ekledi.
Ateşkes ilanının ardından ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, sosyal medya platformu X'te yaptığı bir paylaşımda, Suriye'de "masum insanlara yönelik tecavüz ve katliamın" sona ermesini talep etti.
Rubio, "Şam yetkilileri, IŞİD'den ve İran kontrolünden arınmış, birleşik, kapsayıcı ve barışçıl bir Suriye'ye ulaşma şansını korumak istiyorlarsa, güvenlik güçlerini kullanarak IŞİD ve diğer şiddet yanlısı cihatçıların bölgeye girip katliamlar yapmasını engellemeli ve bu felaketin sona ermesine yardımcı olmalıdırlar" dedi.
"Kendi saflarındakiler de dahil olmak üzere, bu vahşetten suçlu olan herkesin adalete teslim edilmesi" gerektiğini ekledi.
Dürzileri desteklediğini açıklayan İsrail, geçtiğimiz günlerde başkent Şam'daki hükümet güçleri ile Savunma Bakanlığına saldırı düzenlemişti.
ABD bu saldırıyı desteklemediğini açıklamıştı.
Suriye'nin geçiş hükümeti cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ateşkesin ardından yaptığı konuşmada "tüm azınlık ve mezheplerin korunmasında kararlı olduklarını, hangi taraftan olursa olsun bunu ihlal edenlerin hesap vereceğini" belirtti.
