Tayland ve Kamboçya geçen hafta başlayan ve en az 33 kişinin ölümüne, on binlerce kişinin de evinden olmasına yol açan çatışmaların ardından 28 Temmuz'da ateşkes ilan etti.
24 Temmuz'da başlayan çatışmanın ardından gelen ateşkesin "derhal ve koşulsuz" olacağı açıklandı.
İki ülkenin liderleri ABD Başkanı Donald Trump'ın ateşkes için yaptığı baskının ardından 28 Temmuz'da Malezya'da bir araya gelmişti.
Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ateşkesi duyururken "Bu ilk adım, barış ve güvenliğin yeniden inşası için hayati öneme sahip" dedi ve iki ülkenin de üyesi olduğu Güneydoğu Asya Ülkeler Birliği'nin (ASEAN) ateşkes gözlemciliği yapacağını açıkladı.
Tayland Başbakan Vekili Minister Phumtham Veçayaçai, basın toplantısında yaptığı kısa konuşmada ateşkese uyma sözü verdi.
Kamboçya Başbakanı Hum Manet de görüşmenin çok iyi geçtiğini ve bundan sonra çatışmaların tamamen durmasını umduklarını söyledi.
Trump Cumartesi iki ülkenin lideriyle de telefonda konuşmuş, çatışmalar sonlanmadığı müddetçe ABD'nin Tayland ve Malezya'ya yönelik yüzde 36'lık gümrük vergisinin düşürülmesi için müzakere yapmayacağını söylemişti.
Ordusu Tayland'dan daha zayıf olan ve çatışmalarda hem toprak hem de silah kaybeden Kamboçya, daha önce de ateşkes teklifinde bulunmuştu.
Tayland ise Kamboçya'yı sivil bölgelere ateş açmakla suçladı ve Kamboçya roketlerinin menzilinde olduğu düşünülen bütün köyler tahliye edildi.
Kamboçya da Tayland'ı misket bombaları kullanmakla suçladı.
Bu mühimmat ayrım gözetmeden öldürebildiği için birçok ülkede yasak.
Tayland ise iddialara yanıt vermedi.
Çatışmaların durması için çok sayıda ülke çağrıda bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tommy Pigott, barış çağrısı yaparak, "Tayland-Kamboçya sınırında artan şiddetten ciddi şekilde endişe duyuyoruz" dedi.
Kamboçya ve Tayland ile siyasi ve stratejik bağları bulunan Çin, çatışmadan "derin endişe duyduğunu" belirterek, her iki tarafın da sorunları diyalog ve istişare yoluyla çözmesini umduğunu söyledi.
Avustralya, Avrupa Birliği ve Fransa da barış çağrısında bulundu.
İki ülke 24 Temmuz'da ilk ateşi karşı tarafın açtığını öne sürüyor.
Tayland çatışmaların Kamboçya Ordusu'nun sınır yakınındaki Tayland birliklerini gözlemlemek için insansız hava araçları kullanmasıyla başladığını iddia ediyor.
Kamboçya ise çatışmayı daha önceki bir anlaşmaya aykırı olarak sınırdaki bir Kmer-Hindu tapınağına ilerleyen Tayland birliklerinin başlattığını söylüyor.
Çatışmanın arka planında ne var?
İki ülke arasındaki anlaşmazlık, Fransa'nın 19'uncu yüzyılda Kamboçya'yı işgalinden sonra iki ülkenin sınırlarının çizildiği döneme dayanıyor.
Kamboçya'nın ihtilaflı bölgede bulunan 11'inci yüzyıldan kalma bir tapınağı UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne kaydettirmeye çalıştığı 2008'de iki ülke arasında gerginlik canlandı.
Bu olay Tayland'da protestolara yol açtı.
Yıllar boyunca her iki tarafta da asker ve sivillerin öldüğü çatışmalar yaşandı.
Gerilim, 2025 Mayıs ayında çıkan bir çatışmada Kamboçyalı bir askerin öldürülmesinin ardından tırmandı.
Bunun ardından ikili ilişkiler, son yılların en düşük seviyesine düştü.
Geçtiğimiz iki ayda her iki ülke de birbirine sınır kısıtlaması getirdi.
Kamboçya, Tayland'dan meyve sebze ürünlerinin ithalatını yasakladı, elektrik ve internet hizmeti ithalatını durdurdu.
Son çatışmalardan önce iki taraf da sınırlarındaki askeri varlıklarını güçlendiriyordu.
İki ülke arasında geçmişte çıkan ciddi çatışmalar nispeten hızlı bir şekilde yatıştırıldı.
Son gerilimin büyük ölçekli bir savaşa dönüşmesi pek olası görünmüyor.
Eski bir diktatörün oğlu olan Hun Manet henüz kendi otoritesine sahip değil.
Babası Hun Sen, kendi milliyetçi kimliğini parlatmak için bu çatışmayı daha da ileri götürmeye istekli görünüyor.
Tayland'da eski diktatör Thaksin Shinawatra'nın desteklediği sallantılı bir koalisyon hükümeti var.