Bilim insanları yıllardır iklim değişikliğinin bu tür aşırı hava olaylarını – özellikle ani selleri – artırdığı konusunda uyarıyor. Daha sıcak okyanuslar ve daha nemli atmosfer, fırtınaların daha sık ve daha güçlü olmasına neden oluyor.
Hafta sonu Teksas’ın orta kesimlerinde meydana gelen ani sel felaketi, en az 80 kişinin hayatını kaybetmesine, onlarca kişinin kaybolmasına ve birçok mahallenin sular altında kalmasına yol açtı.
San Antonio ile Austin arasında uzanan ve 'tepelik ülke' (hill country) olarak bilinen bölgeye yavaş hareket eden bir fırtına yoğun yağış getirdi. Kayalık tepeler, vadiler ve düzlüklerle çevrili bu bölgede nehirler taştı; küçük kasabalar su altında kaldı. Su o kadar hızlı yükseldi ki, birçok kişi kaçmaya fırsat bulamadı.
En ağır darbeyi, Guadalupe Nehri kıyısında yaz kampına katılan çocuklar aldı. Su baskını sabaha karşı, neredeyse hiç uyarı olmadan geldi. En az 10 çocuk ve bir kamp görevlisi hâlâ kayıp.
Yetkililer bu olayı “100 yılda bir görülen sel” olarak nitelendiriyor. Ancak uzmanlara göre bu tanım, artık günümüz risklerini karşılamıyor.
İklim krizi fırtınaları güçlendiriyor
Teksas uzun süredir, dik eğimli arazisi, tropikal nemi ve yavaş ilerleyen yaz fırtınaları nedeniyle 'ani sel koridoru' olarak biliniyor. Ancak meteorologlara göre bu hafta yaşanan yağış miktarı sıradan değildi.
Cuma günü Kerrville’de sadece üç saatte 25 cm’den fazla yağış düştü. Cumartesi günü Austin’in batısındaki bir başka fırtına beş saat içinde 35 cm’ye yakın yağmur getirdi.
Hunt kasabasında, Guadalupe Nehri birkaç saat içinde 2 metreden 9 metreye fırladı. Bu, nehrin tarihte kaydedilen en yüksek ikinci seviyesi oldu.
Bilim insanları yıllardır iklim değişikliğinin bu tür aşırı hava olaylarını – özellikle ani selleri – artırdığı konusunda uyarıyor. Daha sıcak okyanuslar ve daha nemli atmosfer, fırtınaların daha sık ve daha güçlü olmasına neden oluyor.
Geçen yıl yapılan bir araştırma, Orta Avrupa’da yaşanan büyük sellerin iklim değişikliği nedeniyle iki kat daha olası hale geldiğini göstermişti. Mart 2024’te Yunanistan’ı vuran aşırı yağışlar sonrası yapılan analizler ise bu tür fırtınaların artık geçmişe kıyasla yüzde 10-15 daha fazla yağış getirdiğini ortaya koydu.
Teksas’ta yaşananlar da bu değişimin açık bir göstergesiydi. Meksika Körfezi’ndeki rekor düzeydeki deniz suyu sıcaklıkları, eski tropik fırtına Barry’nin kalıntıları ve hava akımlarının eksikliği, nemi Teksas’a yığarak tarihi bir selin zeminini hazırladı.
AccuWeather’dan kıdemli meteorolog Brett Anderson, Associated Press’e (AP) yaptığı açıklamada şöyle dedi: “İklim değişikliğiyle birlikte daha sıcak bir atmosfere sahibiz. Bu da çok daha fazla nem tutabilen bir atmosfer anlamına geliyor. Son yıllarda dünya genelinde atmosferik nem oranı alışılmadık derecede arttı.”
Karmaşık fırtınalar, yetersiz kaynaklar
Bazı yerel yetkililer hava durumu uyarılarının zamanlamasını sorgulasa da, Ulusal Hava Servisi (National Weather Service - NWS) olaydan önce sel uyarıları yayınladı. Bunlar arasında nadiren verilen “ani sel acil durumu” uyarısı da yer aldı ve cep telefonlarına da iletildi.
Ancak, fırtınaların nerede, ne zaman ve ne kadar yağış bırakacağını tahmin etmek hâlâ çok zor. Özellikle yavaş hareket eden fırtınalarda kısa mesafelerde bile büyük yağış farkları oluşabiliyor.
Buna bir de Ulusal Hava Servisi’nin yaşadığı personel eksikliği ve tahmin sistemlerine yapılan yatırımların azalması eklenince, sorun daha da büyüyor.
Donald Trump’ın başkanlığı döneminden bu yana NWS’in ülke çapında yüzde 40’a varan personel kesintisine uğradığı, sekiz farklı bölgede önemli hava balonu ölçümlerinin iptal edildiği biliniyor. Bu durum, meteorologlar tarafından özellikle şiddetli hava olayları sezonu öncesi ciddi biçimde eleştirilmişti.
New Braunfels kentindeki NWS ofisinin – Austin, San Antonio ve çevresini kapsıyor – bu kesintilerden ne kadar etkilendiği bilinmiyor. Ancak fırtına hafta sonu boyunca bu ofiste ek personelin görevlendirildiği bildirildi.
Gelecekte Teksas’ı daha kötü fırtınalar mı bekliyor?
Teksas sellerle tanınan bir eyalet, ancak uzmanlara göre bu hafta yaşananlar geleceğin daha nemli, daha öngörülemez ve daha tehlikeli olacağına dair açık bir uyarı niteliğinde.
Kerr County Yargıcı Rob Kelly, Cumartesi günü yaptığı basın toplantısında “Kimse böyle bir şeyin geleceğini öngöremedi,” dedi.
İklim değişikliği, hava desenlerini yeniden şekillendirdikçe, "100 yılda bir" denilen fırtınaların her 10 yılda bir yaşanması artık mümkün.
“Isınan bir iklimde atmosferin tutabileceği ve bırakabileceği nem miktarı artıyor. Ama aynı zamanda yağışlar da geçmişteki kadar eşit ve tahmin edilebilir değil,” diyor iklim kuruluşu Climate Central’dan meteorolog Shel Winkley.
KAYNAK: Euronews