Komisyon süreci Meclis Başkanı Kurtulmuş'un Kürt şairin dizelerini okumasıyla başladı

Komisyon süreci Meclis Başkanı Kurtulmuş'un Kürt şairin dizelerini okumasıyla başladı
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Terörsüz Türkiye süreci için Meclis'te oluşturulan 48 kişilik komisyon, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında ilk kez toplandı. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Kurtulmuş'un Kürt şair Ahmed-i Hâni'nin dizeleriyle mesaj vermesi dikkat çekti.
 

"Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda TBMM'de kurulan komisyonunun ilk toplantısı başladı. Açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dikkat çeken ifadeler kullandı.

Açılış konuşmasında "Bu salonda yeni bir dönemin başlangıcına şahitlik ediyoruz. Tarihi bir dönüm noktasındayız. Silah bırakma süreci bir pazarlığın sonucu asla değil, milletimizin huzura, birliğe dair kararlılığının sonucudur ve bunun yansımasıdır" diyen Kurtulmuş, üç şairin dizelerinden kesitler paylaştı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş toplantının açılışında konuştu; "Şahit olduğumuz süreç bir pazarlığın asla sonucu değildir. Milletimizin kararlılığının sonucudur" dedi.

Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

Milletlerin tarihlerinde öyle anlar vardır ki yalnız o günü, o anı değil; milletlerin yarınlarını da şekillendirir. Bugün de öylesi günlerden birindeyiz. Yarım asırdır milletimizin başına bela olmuş terör illetinden kurtulmak için tarihi bir dönüm noktasına gelindiğini hepimiz müşahede ediyoruz. Milletimiz geçmişte en zorlu dönemlerde nasıl birlik içerisinde hareket ederek, kenetlenerek hareket ettiyse bugün de aynı inanç, kararlılık ve dayanışmayla bu sorunu çözecektir. Bu toplantı yalnızca komisyonumuzun çalışmalarının başlangıcı değil, aynı zamanda aziz milletimizin geleceğe dair umutlarının yeşermesinin de başlangıcıdır. Burada toplanmış olan komisyon sıradan bir heyet değil, yarınlarımızı onarma cesareti ve toplumsal bütünleşmeyi pekiştirme iradesi gösteren tarihi bir heyettir. Bu salonda milletin iradesini temsilen yeni bir dönemin başlangıcına şahitlik ediyoruz. Bu komisyon, millet adına çözüme ulaştırılacak sorunların müzakeresi, üzerinde uzlaşılan teklif ve tavsiyelerin TBMM’ye iletilmesi ve bahse konu süreçlere millet adına vaziyet etmek için vardır. Komisyonumuz on yıllardır ülkemizin enerjisini tüketen ve kardeşi kardeşten uzaklaştırmaya çalışanların provoke ettiği bir meseleye yeni bir gözle bakma iradesinin de yansımasıdır.

Burada asli meselemiz hiç şüphesiz anayasa yazmak, hukuk reformu yapmak ya da tüm meseleleri bir anda çözmek değildir. Meclis’in halkın sesi olmak yanında toplumsal barışın taşıyıcısı, kardeşliğin teminatı, çözümün meşru adresi olduğunu hatırlatma iradesidir. Siyasi hesaplarla, dar tanımlarla ve kalıplarla değil, cesaretle, vicdanla ve adaletle hareket etmenin adıdır. Çünkü örgütün kendini feshederek silahların tamamen susturulmasıyla başlayan süreç, herhangi bir kişi, kurum ya da siyasi yapının değil, doğrudan doğruya aziz milletimizin meselesidir. Meclis komisyonunun da kıymeti tam buradadır. Bu komisyon, toplumun manevi dokusunu tahkim etmeye, kardeşliği kalıcılaştırmaya ve farklılığımızı zenginliğimiz olarak kabul ederek ortak yaşamı güçlendirmeye dönük bir çağrıdır. Esasında milletimizin arasındaki birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları toplumumuzun asırlar boyunca en önemli toplumsal yapı taşı olmuştur.

Küresel emperyalizmin böl-parçala-yönet politikalarının kirli aracı olarak kullanılan terör aparatları vasıtasıyla içimize suni şekilde sokulmaya çalışılan ayrılık fitnesine milletimiz hiçbir zaman itibar etmemiştir. Terör eylemlerinin ülkemize yaşattığı karanlık yıllar, her bir yurttaşımızın ortak kaybıdır, ortak acısıdır. Terör bu topraklarda uzun yıllar boyunca sadece canlarımızı almadı; emeğimizi, umudumuzu ve ortak hayalimizi de çaldı. Cumhuriyetimizin 100 yıllık tarihinin yaklaşık 50 yılında enerjimizi içerideki karanlıkla boğuşmakla geçirdik. Farklı terör örgütlerinin arkasına saklanarak yürütülen kirli oyunlar, ülkemizin güçlü, müreffeh, huzurlu bir ülke olma hedefinin önünde yıllarca en büyük engeli oluşturdu. Tek bir terör örgütü değil, farklı isimler ve maskeler ardında birçok yapının ülkemizin önünü yıllarca kesmeye çalıştığına da hep birlikte şahit olduk. Bu örgütler, bölgemizdeki ülkeleri parçalayan vekalet savaşlarını yürütmek için kurulmuş yapılardı hiç şüphesiz. Çevremizdeki çoğu ülkedeki bu yapılar eliyle bölgemiz istikrarsızlaştırmaya çalışılmış, kardeş halklar arasında çatışmalar, katliamlara yol açılmış, milyonlarca insan topraklarından edilerek sığınmacı durumuna düşürülmüştür. Bu tablo Türkiye’nin de demokratik ve özgürlükçü vizyonunun daha güçlü bir siyasal düzlemde kök salmasını ne yazık ki uzun yıllar engellemiştir.

Bugün FETÖ dahil darbe girişimlerini boşa çıkaran ve terör örgütünün etkisini kıran kararlı adımlarla birlikte yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Yeni dönem, siyasetin, düşüncenin ve vicdanın daha çok konuşulduğu bir dönem olmak zorundadır. Evladını yitiren annenin, dükkanını kapatmak zorunda kalan esnafın, yaylasına çıkamayan köylünün ve kamu adına görev yaparken can veren, şehit olan kamu görevlisinin acısı hepimizin ortak acısıdır. Ortak acılarımızı artık ortak umuda çevirmek için buradayız. Uzun yıllarca süren bu büyük problem, siyaseti ve devleti güvenlikçi reflekslerle hareket etmeye mecbur bırakmıştı. Ancak artık güvenliğin yanı sıra özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin imkanlarını ve gücünü daha da yüksek sesle konuşmanın zamanı gelmiştir. Bu komisyonun bir diğer misyonu da budur. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra birbirinden kopartılan, aralarına tel örgüler çekilen halklar artık yeniden birbirlerini daha yüksek sesle duymayı hak ediyor. Attığımız her adım bu kadim coğrafyada barış ve kardeşliği tahkim etmeye yönelik olmalıdır. Bu çerçevede terörsüz Türkiye aslında açıkçası terörsüz bir bölge demektir.

"İç cephemizi tahkim etmek, Türkiye’nin istikrarını kurumsal bir siyasal akla oturtmak zorundayız"

Gayet açıktır ki Türk-Kürt kardeşliği coğrafyamızın asli kodudur. Çanakkale’de omuz omuza savaşanların torunlarıyız. Kaderdaşlık yalnız savaş meydanlarında değil, alın terinde, acıda ve umutta da birlikte yürümektir. Küresel şartlar ve bölgesel gelişmelerin kırılganlığına rağmen içeride birliğimizi büyütmek, toplumsal huzuru pekiştirmek, dışarıda ise bölgesel barışı korumak mecburiyetindeyiz. İç cephemizi tahkim etmek, Türkiye’nin istikrarını kurumsal bir siyasal akla oturtmak zorundayız. Ülkemizin önünü tıkayan karanlık dönem, milletimizin feraseti ve devletimizin kararlılığıyla artık geride kalıyor. Meclis, hakikati duyan, toplumu hisseden ve vicdanı temsil eden şüphesiz en yüksek demokratik çatıdır. Biz bu komisyonda yeni bir anayasa yazmıyoruz belki ama kardeşlik cümlelerini kuracağız ve birlikte hareket edeceğiz. Meclisimiz bin yıllık kardeşliği yeniden hatırlatmakla kalmayacak, siyasal düzlemde yeniden tarif edecektir. Bilinmelidir ki şahit olduğumuz silah bırakma süreci bir pazarlığın sonucu asla değildir. Milletimizin huzura, birliğe dair kararlılığının sonucudur ve bunun yansımasıdır. Bugün iftihar ettiğimiz gelişmeler, insanımızın emeğini ve vaktini çalan bir engelin ortadan kalkması istikametindedir. Eğer terör belasıyla uğraşmamış olsaydık, eğer bütçemizin önemli bir bölümünü yıllarca terörle mücadeleye değil, kalkınmaya ayırabilseydik nice okullar, üniversiteler, hastaneler çok daha önceleri inşa edilebilirdi. Daha çok öğrenci, daha nitelikli eğitimle buluşur, daha çok insanımız sağlığa daha kolay ve hızlı erişirdi. Bugünlerde ulaştığımız bu noktaya çok daha önce ulaşmamız mümkündü. Bugün iftihar ettiğimiz savunma teknolojilerimiz, kendi helikopterlerimiz, uydularımız, milli savunma sanayinde geldiğimiz bu seviyeye belki çok daha erken zamanlarda ulaşabilirdik.

"Canları pahasına bu vatanı savunan tüm kahramanlar, bugün burada başlattığımız sürecin manevi mimarlarıdır"

Fakat tüm bu kayıpların ötesinde en ağır bedel şüphesiz ki canla ödenmiştir. Manevi kayıplar, unutulmaz acılarımızdır. Her biri ayrı bir ailenin ocağına düşen şehitlerimizin, her biri bir ömrü feda eden gazilerimizin acısı. Canları pahasına bu vatanı savunan tüm kahramanlar, bugün burada başlattığımız sürecin manevi mimarlarıdır. Bu istikamette atacağımız her adımda onların emanetine sadakatle bağlı kalacağımızı ilan ediyoruz.

Bu komisyon, sözünü yükselten herkesin kürsüsüdür, yeter ki ortak kelimelerimiz barış, ortak hedefimiz kardeşlik olsun. Bu çatı altında konuşulmayacak hiçbir konu yoktur, yeter ki birbirimizi dinlemeye hazır olalım, yeter ki her görüş birlik ve kardeşliğin parçası olma iradesini içersin. Bu olumlu sürecin parçası olan vicdan sahibi herkese, her kuruma bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki katkı veren herkes, bu memleketin mayasında kardeşlik olduğunu göstermiştir, gösterecektir.

"Milletimizin her adımı bilmeye, her adımda gerçekleştirilenleri öğrenmeye hakkı vardır "

Milletin taleplerinin siyasal zeminde buluşması, kurumlar arası koordinasyonun sağlıklı yürütülmesi istikrar ve huzur için elzemdir. Bu açıdan tartışmanın doğru mecrası Büyük Millet Meclisi ve onu temsilen bugün burada oluşturduğumuz komisyondur. Çünkü milletin tamamını temsil eden, her fikrin ve kimliğin söz söyleyebildiği yer de tam burasıdır. Bugün burada sadece grubu olan siyasi partileri değil, TBMM’de temsil edilen bütün siyasi partilerin temsilcisi arkadaşlarımız buradadır. Bu salon, toplumun yüzde 98’inin temsil edildiği bir siyasi iradenin yansımasıdır. Her bilgilendirme ve adım şeffaf ve kapsayıcı biçimde yapılacaktır. Bu çatının altında yürütülen her çalışma, halkın gözü önünde ve millet iradesinin güvencesi ile ilerleyecektir. O yüzden komisyonun işleyiş prensiplerini ilk günden itibaren açık bir şekilde ifade etmek zorundayız. Hiç şüphesiz bunlardan ilki şeffaflıktır çünkü milletimizin her adımı bilmeye, her adımda gerçekleştirilenleri öğrenmeye hakkı vardır ve bunun yegane muhatabıdır. Bir diğer ilkemiz açıklık olmalıdır çünkü saklı gündemlerin, örtük hesapların toplumsal barışa hiçbir katkısı yoktur. Üçüncü temel ilkemiz ise hiç şüphesiz çoğulculuk olmalıdır çünkü bu topraklar tek renkle değil, çok sesle, çok kültürle anlamlıdır.

"Türkiye’nin terörü bırakmasıyla birlikte ele alacağımız konular, herhangi bir partinin tekelinde olan konular değildir"

Komisyon çalışmaları hakkında kamuoyunun ve basının bilgilendirilmesi yalnızca TBMM tarafından yürütülecektir çünkü süreci zehirleyebilecek ve provoke edilecek açıklamalara itibar edilmemesini sağlamak da bu komisyonun başlıca görevlerinden birisidir. Onun için kamuoyunu zamanında basınımız vasıtasıyla yerinde, zamanında, doğru bilgilendirmek önceliklerimizinden birisi olmalıdır. Türkiye’nin terörü bırakmasıyla birlikte ele alacağımız konular, herhangi bir partinin tekelinde olan konular değildir. Bu süreç Türk’ün de Kürt’ün de, her kesimden yurttaşın ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesidir. Dolayısıyla komisyonumuz müzakereci bir istişare organı olarak hareket edecektir. Bu zeminde farklı fikirlerin ve hissiyatların ortak akılda birleşmesini sağlayacak bir anlayışla çalışacaktır. Komisyonun görev ve sorumlulukları arasında özellikle silah bırakma sürecinin millet adına takibi büyük önem taşımaktadır. Bu süreç, hukuki çerçevesiyle, sosyal zeminiyle, siyasal diliyle dikkatle izlenmeli, yönlendirilmeli ve gerektiğinde öneriler sunulmalıdır.

Hiç şüphesiz bu sürecin en önemli hususiyetlerinden birisi de toplumsal psikolojinin iyi bir şekilde yürütülmesidir. Bu çalışmaların başarıya ulaştırılmasında toplumsal kesimlerin, farklı kesimlerin sürece katkısının sağlanması bakımından toplumsal psikolojinin doğru ve hep birlikte yönlendirilmesi ve oluşturulması da önemli bir görevdir. Bu aynı zamanda güçlü ve karşılıklı toplumsal bir saygıyı da doğuracak olan adımdır. Kürt’ün onurunu korumayan bir dili, Türk’ün gururunu hiçe sayan bir söylemin barışa değil, yeni kırılmalara neden olan yaklaşımlar olduğunu ifade etmek isterim. Hedefimiz sadece asgari müştereklerde birleşmek değildir. Biz, birlikte yaşamın azami zeminini güçlendirmek için buradayız.

Komisyon, farklı fikir, beklenti ve kanaatlerin çatıştırılmadığı, aksine birlikte yaşama iradesinin inşa edildiği güçlü bir zemin olacaktır. Silahın tamamen bırakılmasıyla beraber barışı kalıcılaştıracak yasal düzenlemelerin önerilmesi, hazırlanması da bu komisyonun sorumlulukları arasındadır. Ortaya çıkacak ihtiyaçlar doğrultusunda öneriler geliştirmek, raporlar sunmak, analizler yapmak ve bunları Meclis’in genel iradesine taşımak da bu yapının asli görevidir.

"Demokratik, çoğulcu ve herkesin kendisini ait hissettiği bir Türkiye’yi hep birlikte büyük bir çabayla inşa edeceğiz"

Meclis’in manevi gücü, tarihsel tecrübesi ve temsili yapısı provokasyonlara karşı en güçlü kalkanımız olacaktır. Hiç şüphesiz provokasyonlar her zaman her dönemde olabilir. İçeriden ve dışarıdan gelecek hamleleleri bertaraf edecek en önemli unsur çoğulcu demokratik yapımızdır. Bu yüzden çalışmalarımıza sadece siyaset kurumu değil, toplumun bütün kesimleri de dahil edilecektir. Kanaat önderleri, üniversiteler, hukuk camiası ve STK’ların bu konudaki katkıları kıymetli olacaktır. Basın, siyasi magazinden uzak, halkı doğru bilgilendirmekle; akademi, meseleyi soğukkanlı ve bilimsel bir çerçeveyle izah etmekle; sivil toplum, sahada ihtiyaçları dile getirmekle görevlidir. Hiç kimse dışarıda bırakılmamalıdır, hiçbir fikir kenara itilmemelidir çünkü biz, bu milletin tamamını kapsayan birliği ve kardeşliği kurmak istiyoruz. Meclis’te görev yapan her bir milletvekilimiz, hangi partiden ve bölgeden olursa olsun milletimiz adına bu çalışmalara katıldığı anlayışla hareket edeceklerdir. Bu masa, milletin vicdanıyla, aklıyla, irfanıyla ve inancıyla kurulmuştur. Türkiye’nin barışla, bütünlükle, demokrasiyle ve kardeşlikle güçleneceğine inanıyorum. Demokratik, çoğulcu ve herkesin kendisini ait hissettiği bir Türkiye’yi hep birlikte büyük bir çabayla inşa edeceğiz.

Komisyonumuz, hakikatin gözardı edilmediği, duyguların inkar edilmediği ve siyasetin çözüm üretme cesaretini gösterdiği bir anlayışı temsil edecektir. Burada konuşulacak her söz, kardeşliğin diliyle ve vicdanın sesiyle şekillenecektir. Her kimlik, milletimizin asli rengidir. Hiçbir vatandaşımız kimliğinden, dilinden ve inancından dolayı ötekileştirilemez. Bu uğurda milletin iradesine sonuna kadar bağlıyız. İnanıyorum ki komisyonumuz, milli birlik ve kardeşlik içinde yürütülen bu tarihi misyonu layıkıyla gerçekleştirecektir."
 

Meclis'te kurulan komisyon

Hangi parti kaç üyeyle temsil edilecek?

TBMM'deki siyasi partiler komisyonda milletvekili sayıları oranında temsil edilecek.

Meclis'te milletvekili olan her partinin de komisyonda en az üyesi olacak.

Başta komisyonda 51 üyenin olması planlanmıştı.

Ancak İYİ Parti komisyonda yer almayacağını açıkladı.

Bu nedenle komisyonun çalışmalarına 48 üyeyle başlaması bekleniyor.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, partilere gönderdiği yazıda

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, partilere gönderdiği yazıda "Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda TBMM bünyesinde kurulacak olan komisyon" ifadelerini kullandı.

Partilerin komisyondaki üye sayıları şöyle

  • Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 21
  • Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 10
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 4
  • Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 4
  • Yeni Yol Partisi 3
  • Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) 1
  • Yeniden Refah Partisi 1
  • Türkiye İşçi Partisi (TİP) 1
  • Emek Partisi (EMEP) 1
  • Demokratik Sol Parti (DSP) 1
  • Demokrat Parti (DP) 1

Komisyon üyeleri kimler?

Siyasi partiler komisyonda yer alacak milletvekilerini belirledi.

Partiler ve komisyon üyeler şöyle:

AKP: Abdulhamit Gül, Mustafa Şen, Kürşad Zorlu, Hüseyin Yayman, Cüneyt Yüksel, Sunay Karamık, Selami Altınok, Kemal Çelik, Mehmet Sait Yaz, Mahmut Atilla Kaya, Şengül Karslı, Mehmet Şahin, Ayşe Böhürler, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Tahir Akyürek, Ali Kıratlı, Cevahir Asuman Yazmacı, Gökhan Diktaş, Burhan Kayatürk Abdurrahman Babacan, Ersan Aksu

CHP: Murat Emir, Okan Konuralp, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Mustafa Sezgin Tanrıkulu, Türkan Elçi, Turan Taşkın Özer, Oğuz Kaan Salıcı, Murat Bakan, Gökçe Gökçen, Mehmet Salih Uzun

DEM Parti: Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meral Danış Beştaş, Saruhan Oluç, Cengiz Çiçek

MHP: Feti Yıldız, Muhammet Levent Bülbül, Halil Öztürk, Yücel Bulut

Yeni Yol Partisi: Bülent Kaya, Mehmet Emin Ekmen. Mustafa Bilici

HÜDA PAR: Zekeriya Yapıcıoğlu

Yeniden Refah Partisi: Doğan Bekin

TİP: Ahmet Şık

EMEP: İskender Bayhan

DSP: Önder Aksakal

Demokrat Parti: Haydar Altıntaş

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Temmuz'da DEM Parti'nin İmralı heyetinde yer alan TBMM Başkanvekili ve Van Milletvekili Pervin Buldan ile Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar'ı kabul etmişti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Temmuz'da DEM Parti'nin İmralı heyetinde yer alan TBMM Başkanvekili ve Van Milletvekili Pervin Buldan ile Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar'ı kabul etmişti

Komisyonda neler görüşülecek?

Meclis Komisyon, TBMM Başkanlığı'nın kararıyla, herhangi bir yasal ve anayasal karar ya da yasaya bağlı bir hükme dayalı olmadan kuruluyor.

Komisyonun çalışmaları, hazırlanan metnin ilgili birime aktarılması halinde bağlayıcı olacak.

Yasa önerilerini ilgili ihtisas komisyonları değerlendirecek.

Yeni Meclis Komisyonu'nun, PKK'nın silah bırakma süreciyle ortaya çıkan ihtiyaçlar konusunda bazı yasal düzenlemeler hazırlaması, süreçle ilgili hangi önlemlerin alınacağına dair çalışmalar yapması bekleniyor.

Komisyondaki görüşmeler, yapılması gereken yasal düzenlemeler için istişare zemini oluşturacak.

Komisyonun Terörle Mücadele Yasası, Türk Ceza Kanunu ve Ceza İnfaz Yasası gibi önemli düzenlemeler üzerinde çalışması ve yeni öneriler getirmesi bekleniyor.

Komisyon üyeleri tüm bu konularda uzmanların görüşlerini alacak ve Türkiye çapında yapacakları gezilerle kamuoyunun nabzını tutacak.

Toplumun sivil toplum kuruluşları aracılığıyla sürece dahil edilmesi de gündemde.

Komisyonun yazın aralıksız çalışıp 1 Ekim'de başlayacak yeni yasama dönemine kadar önemli başlıklarda önerilerde bulunması bekleniyor.

MHP, komisyonun adının

MHP, komisyonun adının "Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu" olmasını önerdi.

Komisyonun adı nasıl belirlenecek?

Komisyonun adı henüz netleşmedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, partilere gönderdiği yazıda "Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda TBMM bünyesinde kurulacak olan komisyon" ifadelerini kullandı.

Komisyonun resmi adı üyelerin önereceği isimler arasından seçilecek.

Toplantıya katılan siyasi partilerin kendi isim önerilerini sunması bekleniyor.

AKP komisyonu "Terörsüz Türkiye" ismiyle adlandırıyor.

MHP, "Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu" adını önerdi.

DEM Parti'nin önerisi "Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu" oldu.

DEM Parti Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, dün Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, komisyonun adında demokrasiye vurgu yapılmasına da sıcak bakacaklarını söyledi.

CHP'nin komisyon adı önerisi ise "Demokrasi, Adalet ve Toplumsal Mutabakat Komisyonu".

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir dün Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, ''Bu komisyonun adında demokrasi ve adalet mutlaka olmalıdır. Çünkü demokrasi ve adalet olmaksızın Türkiye'deki kardeşliği, toplumsal barışı inşa etmemiz, kalıcı bir şekilde yerleştirmemiz olanaksızdır'' dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un komisyonda kritik kararların nitelikli çoğunluğa göre alınacağını açıklamasının ardından CHP komisyona katılma kararı aldı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un komisyonda kritik kararların nitelikli çoğunluğa göre alınacağını açıklamasının ardından CHP komisyona katılma kararı aldı.

Komisyon nasıl karar alacak?

Komisyonun çalışma esasları henüz resmen belirlenmedi.

Komisyon salt çoğunlukla karar alsaydı, yarından bir fazla oyla alınacak karar geçerli olacaktı.

CHP daha önce komisyona katılmak için, komisyonda kararların salt değil nitelikli çoğunlukla alınmasını şart koşmuştu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un komisyonda kritik kararların nitelikli çoğunluğa göre alınacağını açıklamasının ardından CHP komisyona katılma kararı aldı.

Ancak nitelikli çoğunlukla kastedilenin üçte iki mi yoksa beşte üç mü olduğu henüz netleşmedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün yaptığı açıklamada, CHP'nin komisyona üye vermesinin değerli bir adım olduğunu söyledi.

Ancak Bahçeli açıklamasında bununla brlikte CHP'yle ilgili olarak, "Süreci yokuşa sürecek önşartlar dayatması da bir o kadar anlamsız ve mantıksızdır" ifadelerini de kullandı.

Bahçeli, "48 üyeden müteşekkil komisyonun nasıl çalışacağı, bu suretle karar alma şeklinin ne olacağı, toplantı esas ve usulleriyle ilgili ilkesel kaidelerin nasıl belirleneceği doğal mecrasında ve ileriki günlerde iyice netleşecektir" dedi.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.