Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki zirve sona erdi. İki liderin görüşme öncesi yaptığı açıklamalara göre, F-16 ve F-35 alımı, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması, Halkbank Davası, ABD'nin Türkiye'ye ticari yaptırımları ile Türkiye'nin Rusya'dan petrol ürünleri alımı ana gündemi oluşturdu. Görüşmenin ardından Trump, "Harika bir görüşmeydi" açıklamasında bulundu. Türk heyeti için de, "Onları herkesten daha iyi tanıyorum. Çok zekiler. Keşke bu kadar zeki olmasalardı.” diye özgü dolu ifadeler sarfetti. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack da; “Erdoğan-Trump görüşmesi destansı oldu” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, 6 yıl aradan sonra Beyaz Saray'da bir araya geldi.
Saat 18.31'de Trump'ın kapıya çıktığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı beklemeye başladığı görüldü. Birkaç dakika sonra Erdoğan'ın aracı da Beyaz Saray kompleksinin içine girdi.
Erdoğan'ı Trump kapıda karşıladı. İki lider tokalaşarak gazetecilere poz verdi, ardından içeriye girdiler.
İki lider basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamalara göre görüşmede, F-16 ve F-35 alımı, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması, Halkbank Davası, ABD'nin Türkiye'ye ticari yaptırımları ile Türkiye'nin Rusya'dan petrol ürünleri alımı gibi konular ele alındı.
TRUMP: HARİKA BİR GÖRÜŞMEYDİ
Görüşme 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, saat 20.50'de Beyaz Saray'dan ayrıldı. Trump, Erdoğan'ı ayrılırken uğurladı.
Kapıda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir süre daha sohbet eden Trump, tokalaşmasının ardından aracına binen Erdoğan'a el salladı.
Trump ayrıca, Erdoğan'ın heyetinde yer alan isimlerle de tek tek tokalaşarak kendilerini yolcu etti.
Trump, kendisine görüşmenin nasıl geçtiğini soran basın mensuplarına, "Harika bir görüşmeydi." dedi.
Trump'ın Erdoğan'ı Beyaz Saray'dan uğurladıktan sonra gazetecilere verdiği poz.
İki lider görüşme öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
GÖRÜŞME SIRASINDA İKİ LİDERDEN AÇIKLAMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkesinde ve dünyada saygı duyulan insan olduğunu söyleyen Trump, "Kendisine büyük saygım var. Çok iyi bir ilişkimiz var. Türkiye ile ticareti artıracağız. Görüşmede F-16 ve F-35 konularını konuşacağız. Kendisini burada konuk etmek büyük bir şeref. Net fikirleri olan bir insan ve harika işler yapıyor" dedi.
Erdoğan ise "Sayın Trump'ın gerek birinci döneminde gerekse ikinci döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinde farklı bir süreci yaşıyoruz. Gerek F-35 konusu gerek F-16 konusu gerekse Halk Bankası ile ilgili aramızdaki ilişkiler konusunu bugün etraflıca görüşme fırsatı bulacağımıza inanıyorum. Heybeliada Okulu ile ilgili üzerimize ne düşerse biz onu zaten yapmaya hazırız. Dönünce de Sayın Bartholomeos ile bu konuyu görüşme fırsatı bulacağım" dedi.
TRUMP: CAATSA YAPTIRIMLARI KALDIRILABİLİR
Trump, CAATSA yaptırımlarının kaldırılabileceğini söyledi.
"F-35 satımı yapılacak mı?" sorusuna Trump, "F-35 konusunu görüşeceğiz. Bence başarılı olacağız. Çok ciddi şekilde konuşuyoruz. Önemli konular var burada. Bunlar da görüşülecek. İyi bir toplantı gerçekleştirirsek CAATSA yaptırımlarını hemen kaldırabiliriz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, görüşme öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
TRUMP: GAZZE KONUSUNDA BİR TÜR ANLAŞMAYA VARMAK ÜZEREYİZ
Trump, BM'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderlerle Gazze konusunda çok iyi bir görüşme yaptıklarını kaydederek, "Sanırım bir tür anlaşmaya varmak üzereyiz." dedi.
Gazze konusunda Trump, "Çözebileceğini düşünüyorum ama rehineleri istiyoruz. Herkes bu savaşın bitmesini istiyor. Gazze için adım atılabilir" diye konuştu.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Bir gazeteci "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ve Zelenski'i bir araya getirme çabalarını nasıl görüyorsunuz?" sorusuna da yanıt verdi.
Erdoğan'a Putin'in ve Zelenski'nin çok saygı duyduğunu söyleyen Trump, "Herkes Erdoğan'a saygı duyuyor. Ben de öyle. Ciddi bir etki yaratabilir. Şu an nötr olması çok iyi. Gerçekten en iyi yapabileceği şey; Rusya'dan petrol almamak. Putin'e söyledim '7 savaşı durdurdum, bitirdim' dedim. Bu da tamamlanması gereken savaşlardan birisi. Çok sert savaş oluyor, milyonlarca asker hayatını kaybetti. O kadar ağır bombardıman var ki, neredeyse hiç toprak kazanamadılar. Kimseye böyle yaptıklarını yüzüne vurmak istemem ama Rusya milyonlarca dolar savaş mühimmatını harcadı, hayat harcadı. Bence artık durma zamanı, buna son verme zamanı" diye konuştu.
Erdoğan ve Trump'ın Beyaz Saray'daki görüşmesinden bir fotoğraf.
TRUMP: SURİYE'DE OLAN ERDOĞAN'IN BAŞARISI
"Suriye'de olan Erdoğan'ın başarısı" diyen Trump, "Bu Türkiye için büyük bir zafer. Suriye'ye bir fırsat vermeliyiz. Yaptırım kaldırılmasını Erdoğan benden istedi" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir gazeteci, "Siz, Başkan Trump'ın barış için çabalar gösterdiğini daha önce de söylemiş bir Cumhurbaşkanısınız. Bölgede birçok lider ile de görüşmeler yapıyorsunuz. Gelecekte nasıl çalışabilirsiniz birlikte?" sorusunu sordu. Erdoğan ise, "Buna inandığım için zaten bunları söylüyorum. Birlikte el ele bölgedeki bu sıkıntıları aşacağımız inanıyorum." yanıtını verdi.
TRUMP'IN TAKTIĞI UÇAK ROZETİ DİKKAT ÇEKTİ
Trump'ın Erdoğan ile görüşmesinde yakasına taktığı uçak rozeti dikkat çekti. Rozetin F-22 Raptor modeline ait olduğu anlaşıldı. ABD, bu uçağı diğer ülkelere satmıyor.
Görüşmede Trump'ın yakasına taktığı uçak rozetinin F-22 Raptor olduğu anlaşıldı. Foto kaynak: AFP
TRUMP'TAN ERDOĞAN'A SANDALYE JESTİ
Görüşmeye ilişkin basına servis edilen görüntülerde Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sandalyesini çekerek jest yaptığı görüldü.
Trump'ın görüşme sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sandelyesini çekerek jest yaptığı görüldü.
ABD VE TÜRKİYE ARASINDA ENERJİ ANLAŞMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump nezaretinde iki ülke arasında anlaşma imzalandı.
Türkiye adına anlaşmaya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar imza attı. Anlaşmanın içeriğine ilişkin Bakan Bayraktar, şunları söyledi:
"Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki köklü ve çok boyutlu ortaklığı nükleer enerji alanında daha da derinleştirecek yeni bir süreci başlattık.
Görüşme sonrası ABD Dışişleri Bakanı Sayın Marco Rubio ile birlikte liderlerin huzurunda, Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imza altına aldık.
Anlaşma kapsamında yürütülecek çalışmaların önümüzdeki dönemde her iki ülke için de karşılıklı fayda üretmesini diliyorum"
Türkiye ve ABD arasındaki enerji anlaşmasına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar imza attı.
GÖRÜŞME ÖNCESİ AÇIKLAMALAR
ABD Başkanı Donald Trump, 3 gün önce sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 25 Eylül'de Beyaz Saray'da ağırlayacağını açıkladı.
Trump, "Erdoğan ile her zaman çok iyi bir ilişkimiz oldu, 25'inde onu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum." dedi.
Donald Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birçok ticari ve askeri anlaşma üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Bunlar arasında büyük ölçekli Boeing uçak alımı, önemli bir F-16 anlaşması ve olumlu sonuçlanmasını beklediğimiz F-35 görüşmelerinin sürdürülmesi de var." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı gün görüşme için Nsosyal hesabından bir paylaşımda bulundu.
Erdoğan, Trump ile Beyaz Saray’da yapacakları görüşmede, ABD ile başta ticaret, yatırım ve savunma sanayisi olmak üzere birçok konunun ele alacağını belirtti.
Erdoğan, "Başkan Trump ile yapacağımız görüşmenin, ortak küresel barış vizyonumuz çerçevesinde bölgemizdeki savaş ve çatışmaların durmasına katkı sunacağına, ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da güçlendireceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak, haziran ayında Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Liderler Zirvesi kapsamında yüz yüze görüşmüştü.
Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak, haziran ayında Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Liderler Zirvesi kapsamında yüz yüze görüşmüştü.
Görüşmede ana gündem maddesi Gazze olacak. Türkiye, İsrail'in Filistin'e yönelik askeri operasyonlarını ve işgal ettiği topraklardaki insanlık dramını sürekli gündeme tutuyor.
Türkiye, bölge ülkeleri arasında ve Avrupa'da İsrail'in işgal planını durdurmaya yönelik aktif politika izliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşmasında da Gazze'deki insanlık dramı üzerinde durdu.
UÇAK ALIMLARI GÜNDEME GELEBİLİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump ile yaptığı görüşmede, THY'nin ihtiyaçları için Boeing alımının da gündeme geldiği kaydedildi. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, ziyaretten çok önce, Boeing'den 300 uçak alımı için sözleşme şartları ve teslimat takvimi üzerinde görüşmelerin sürdüğünü açıklamıştı.
THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, 8 Haziran 2025 tarihinde, Hindistan’da yapılan IATA toplantısındaki açıklamasında, siparişin hayata geçebilmesi için Boeing’in fiyat, teslimat ve motor bakım maliyetleri konularında iyileştirme yapmasını beklediklerini söylemişti.
Türkiye'nin Boeing'den uçak alımı konusu yaklaşık 2 yıldır gündemde.
Türk Hava Yolları, 2023 yılında, 2030 yılına kadar filosuna 600 yeni uçak almayı planladığını duyurmuştu. Bu uçakların 300’ünün Airbus’tan alınacağı belirtilirken, Boeing’den ise 300 uçak satın alınacağı ve bunların 787 Dreamliner ve daha küçük 737 MAX modellerinden oluştuğu ifade edilmişti.
Bloomberg News'de yer alan yakın tarihli bir haberde ise, Boeing'in 250 uçak alımı için Türkiye'den haber beklediği aktarılmıştı.
Reuters'de, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti sırasında iki ABD'li şirketten yapılacak alımların günmede geleceğini belirtti.
SAVAŞ UÇAKLARI MASADAYDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump ile görüşmesinde gündeme geleceği duyurulan Lockheed Martin üretimi F-16 uçakları, bir süredir iki ülke arasında pazarlık konusuydu.
2024 yılı kasım ayında Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, parlamento komisyonundaki konuşmasında "F-16 Block 70 alımı için 1 milyar 400 milyon dolarlık bir ön ödeme yapıldı. 40 F-16 Block 70 satın alıyoruz ve 79 adet modernizasyon kiti almayı planlamıştık ancak vazgeçtik." demişti.
Türkiye, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın yeni nesil savaş uçağı ihtiyacını karşılamak üzere 1999 yılında Müşterek Taarruz Uçağı Projesi'ne (JSF) ortak ülke olarak katıldı.
Türkiye, geliştirme sürecinde yer bulunmasına rağmen farklı gerekçelerle F-35 savaş uçaklarını da ABD'den alamadı. Rusya'dan alınan S-400 hava sistemlerinin ardından bu süreç donduruldu.
ABD uçakları vermekten vazgeçti. Türk Hava Kuvvetleri için üretilen 6 adet F-35A savaş uçağı ise 2018’den bu yana ABD’de depolanıyordu.
Türkiye, JSF programına 1999 yılında girdi. Türkiye, 2002 yılında Sistem Geliştirme ve Gösterim, 2007 yılında ise Üretim, Destek ve Sürekli İyileştirme safhaları ile programa katılımını artırdı ve projeye ciddi rakamlarda geliştirme amaçlı ödemeler yaptı. Türkiye, projeye ilk girdiğinde toplam 100 adet F-35A tedarik etmeyi planladığını açıklamış 30 adet için de ön sipariş vermişti.
Milli Savunma Bakanı Güler, bu durum hakkında bilgi verirken, yeni savaş uçaklarının silah ve ekipmanlarıyla birlikte maliyetinin yaklaşık 7 milyar dolara çıkacağını belirtti.
Bakanın verdiği bilgiye göre Türk Hava Kuvvetleri'nin, bu aşamada 40 adet F-35'e ihtiyaç duyduğunu değerlendiriyor. Bu arada Ankara, Eurofighter Typhoon alımını da değerlendiriyor.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de Türkiye’nin F-35 programına yatırımının 1 milyar 400 milyon dolarlık tutarda olduğunu açıklamıştı.
CAATSA YAPTIRIMLARI NEDİR?
ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamındaki yaptırımlar, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerinin alımı nedeniyle Türkiye’ye yönelik, neredeyse 3 yıldır masada durduktan sonra, 7 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girdi. ABD Kongresi, CAATSA'yı 2017'de onaylamıştı.
Bu kararın uygulamasından sonra, ABD Hazine Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığını (SSB) ve Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ile üst düzey yetkililerinden Mustafa Alper Deniz, Serhat Gençoğlu ve Faruk Yiğit'i yaptırım listesine ekledi.
Buna göre, SSB'ye ABD'nin ürün ve teknolojileri için ihracat lisansı ve yetkilerinin verilmesi, SSB'nin ABD finans kuruluşlarından 12 ay vade ile 10 milyon doları aşan kredi ve borç alması yasaklandı.
SSB'nin uluslararası mali kuruluşundan kredi ve borç almasının engelleneceği ve ismi paylaşılan Savunma Sanayii yetkililerinin ABD'ye girişine de izin verilmeyeceği ifade edildi
SSB yaptırımlarla ABD'den ihracat lisansı alamayacak, ABD'nin ve bağlantılı olduğu uluslararası finans kuruluşlarının kredilerinden faydalanamayacaktı.
CAATSA KAPSAMI NEDİR, HANGİ ÜLKELERİ KAPSIYORDU?
ABD, bu yaptırımı uygulamadan çok önce, Çin, İran, Rusya ve Kuzey Kore'yi Amerikan ulusal güvenliğine tehdit teşkil eden ulus devletler olarak tanımlıyordu.
Ancak ABD hasımlarına yaptırım uygulamak üzere bir çerçeve yasa olan CAATSA yasası, hasım olarak Çin'i zikretmeyip sadece Rusya, İran ve Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımları içeriyor.
Bu ülkelerin savunma şirketlerini ve istihbarat kurumlarını hedef alan yasanın İkinci Bölümü Rusya yaptırımlarına yer veriyor.
3 bin 364 sayfalık yasanın Rusya ile ilgili kısmının 231'inci maddesi Rus savunma ve istihbarat sektörü ile "önemli mali işlem" yapan kişi ve kurumlara da yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
2 Ağustos 2017'de Kongrede kabul edilen CAATSA'da "ikincil yaptırımlar" olarak da anılan bu yaptırımlar şöyle sıralanıyor:
"1- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat ithalat bankası desteğinin kesilmesi
2- Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi
3- ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi
4- Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi
5- Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi
6- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması
7- Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması
8- Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması
9- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması
10- ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması
11- Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD’ye giriş yasağı
12- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması."
Yasanın ilgili maddesine göre ABD Başkanı, bu 12 maddeden en az 5'ini seçip uygulamakla yükümlü.
CAATSA TÜRKİYE'YE NASIL UYGULANDI?
CAATSA'nın ikincil yaptırımları ilk kez bir NATO müttefikine uygulandı
Bu yasa sadece Türkiye için değil başta Almanya ve Avusturya olmak üzere Rusya ile enerji boru hatları konusunda iş birliği yapan Avrupa ülkeleri için de risk teşkil ediyordu.
Rusya'dan 5 milyan 480 milyon dolarlık S-400 anlaşması yapan Hindistan ve Moskova ile savunma iş birliği yapan Endonezya da CAATSA yaptırımlarına maruz kalması beklenen ülkeler listesindeydi.
Ancak CAATSA kapsamındaki bu yaptırımlar ilk kez uygulanmasının yanı sıra bir NATO müttefiki olan Türkiye'ye uygulanmasıyla tarihe geçti.
CAATSA üzerinden doğrudan Türkiye'ye yaptırım uygulanamazdı. ABD Kongresinin Türkiye'nin yaptığı bir iş veya anlaşmanın bu yasa kapsamına girdiğini belirtmesi gerekiyordu.
S-400 ALIMI YAPTIRIMLARI TETİKLEDİ
ABD Kongresi, ilk kez 2018 savunma bütçesine ilişkin "Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nda" (NDAA), Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alma niyetini gündeme getirdi ve Savunma Bakanlığından bu konuda rapor istedi.
Bakanlık, raporu Kasım 2018'de Kongreye sundu ve raporda, Türkiye'nin S-400 alımının kesin olduğu, bunun ABD-Türkiye ikili ilişkilerine ve Türkiye'nin NATO içindeki rolüne olumsuz etkisinin kaçınılmaz olacağı kaydedildi.
Kongre, buna karşılık 2019 yılı savunma bütçesine ilişkin NDAA yasasında Türkiye'ye F-35 uçaklarının verilmesine kısıtlama getirdi.
2020 bütçesine ilişkin NDAA yasasında ise Türkiye'nin Temmuz 2019'da S-400 sistemlerini teslim alması CAATSA kapsamındaki Rus savunma ve istihbarat sektörü ile yapılan "önemli mali işlem" olarak tanımlandı ve Başkan'ın 180 gün içinde Türkiye'ye CAATSA yaptırımlarından en az beşini uygulaması talebinde bulunuldu.
CAATSA yasası kapsamında ABD Dışişleri Bakanlığı 27 Ekim 2017'de yaptırım kapsamına alınan Rus savunma ve istihbarat şirketlerinin listesini yayımlamıştı ve listede S-400 sistemlerini üreten Almaz-Antey Hava ve Uzay Savunma Şirketi ikinci sırada yer alıyordu.
Dolayısıyla Türkiye'ye yönelik CAATSA yaptırımları, aslında sözlü olarak 2017'den beri dile getirilse de ilk kez Aralık 2019'da yasalaşan 2020 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nda resmi olarak yer aldı.
TRUMP KONGREYE TÜRKİYE İÇİN DİRENDİ
CAATSA yaptırımları riski Türk-Amerikan ilişkileri açısından Demokles'in kılıcı niteliğindeydi.
ABD Başkanı Donald Trump, CAATSA yasasını imzalarken, bu yasada çok büyük hataların yer aldığını vurgulamıştı ancak yasa Kongreden çok büyük bir çoğunlukla geçtiği için Trump'ın yasayı imzalamaktan başka seçeneği yoktu.
Trump, Türkiye'nin S-400 konusundaki pozisyonuna da destek veren açıklamalar yaptı, Kongrenin baskılarına rağmen Ankara'ya yönelik CAATSA yaptırımlarını bekletti.
Öyle ki Trump, Haziran 2019'da Japonya'daki G-20 Zirvesi'nde selefi Barack Obama'nın Patriotları satmamasının Ankara'ya başka seçenek bırakmadığını ifade etmiş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek açıklamasında bulunmuştu.
Ancak Trump'a rağmen CAATSA yaptırımları özellikle Kongre tarafından Türkiye'nin bölgede kendi çıkarlarına öncelik verdiği her adımında da "bir tehdit unsuru olarak" gündeme getirildi.