Rusya'nın Ukrayna'daki iki limana düzenlediği saldırılarda üç Türk gemisi hasar gördü. Gemilerdeki yangınlar söndürülürken, can kaybı ya da yaralanma olmadığı açıklandı.
Bunlardan biri, Odesa kenti yakınlarındaki bir limanda isabet alan Cenk Denizcilik tarafından işletilen 185 metre uzunluğundaki Panama bandıralı ro-ro feribotuydu. Bu feribotun Karasu-Odesa seferini yaptığı ve taze sebze-meyve ile gıda malzemesi yüklü olduğu açıklandı.
Saldırının 12 Aralık 16.00'da gemi Chornomorsk Limanı'na demirledikten kısa bir süre sonra gerçekleştiği belirtildi.
Ukrayna Kalkınma Bakanı Oleksiy Kuleba Telegram'dan "Rusya Odesa bölgesinde sivil bir limana füze saldırısı düzenledi" mesajını paylaştı ve can kaybı olmadığını ekledi.
Saldırı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "Ukrayna'nın denize erişimini kesme" tehdidinden bir hafta sonra gerçekleşti.
Putin bu tehdidi, Ukrayna'nın Karadeniz'de Rusya'nın yaptırımlara tabi petrolünü gizlice taşıdığı düşünülen tankerlere saldırmasının ardından savurmuştu.
Öte yandan 12 Aralık gecesi Ukrayna'nın enerji altyapısına yönelik saldırılar da düzenlendi.
13 Aralık'ta bir açıklama yapan İçişleri Bakanı Ihor Klymenko, en az bir milyon hanenin elektriğinin kesildiğini, beş kişinin de yaralandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cuma günü "Uluslararası Barış ve Güven Forumu" için bulunduğu Türkmenistan'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmüş ve Karadeniz'de liman ve enerji tesislerine yönelik saldırılardan endişesini dile getirerek bu bölgelerde "kısıtlı ateşkes" çağrısında bulunmuştu.
13 Aralık'ta Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan "Karadeniz'in bir hesaplaşma alanı olarak görülmemesi gerekir. Böyle bir durum Rusya ve Ukrayna'ya sadece zarar verir, hiçbir fayda sağlamaz. Karadeniz'de seyrüsefer güvenliğine herkesin ihtiyacı var. Bu mutlaka sağlanmalıdır" dedi.
Son saldırının ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yaparak, bölgedeki saldırıların askıya alınması talep edildi.
Açıklamada "...[saldırı] bölgemizde devam eden savaşın Karadeniz sathına yayılması ile deniz güvenliği ve seyrüsefer serbestisi bakımından daha önce kayda geçirdiğimiz endişelerimizin haklılığına işaret etmektedir" denildi ve Rusya-Ukrayna savaşının acilen sona erdirilmesi gerektiği vurgulandı.
Bakanlık açıklamasında gemi personeli ve gemideki TIRların şoförlerinin tahliye edilmekte olduğu ve zarar gören vatandaş olmadığı belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması "Karadeniz'de tırmanmayı önlemek amacıyla seyrüsefer emniyeti ile tarafların enerji ve liman altyapılarını hedef alan saldırıları askıya almaları yönünde bir düzenleme yapılması ihtiyacını hatırlatıyoruz" şeklinde devam etti.
Rusya ve Ukrayna büyükelçileri Dışişleri'ne çağrılmıştı
Karadeniz'de son haftalarda gemilere düzenlenen saldırılarla ilgili olarak Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celal ve Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Aleksei Ivanov, Aralık ayı başında Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı.
Dışişleri Bakanlığı'nda görüşülen Ukraynalı ve Rus diplomatik misyon temsilcilerine, Türkiye'nin saldırılardan duyduğu endişe aktarıldı.
Son bir haftada Karadeniz'de seyretmekte olan üç gemi saldırı ihbarı yapmıştı. Saldırıların ikisini Ukrayna üstlenirken, biriyle ilgisinin olmadığını kaydetmişti.
1 Aralık'taki Kabine toplantısı sonrası yaptığı konuşmada Karadeniz'deki ticaret gemilerine yönelik saldırılara tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıların "endişe verici bir tırmanmayı işaret ettiğini" belirtti.
"Bilhassa kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz" dedi.
Karadeniz'de son bir haftada üç olay
Son olarak 2 Aralık'ta Karadeniz'de seyreden bir tanker daha "saldırıya uğradığını" bildirmişti.
Olayı üstlenen olmazken, Ukrayna saldırıyla bağlantısı olmadığını açıklamıştı.
Ukrayna Dışişleri Bakanı sözcüsü Heorhii Tykhyi, Ukrayna'nın Gürcistan'a doğru giden bir gemiye saldırmasını "anlamsız" olacağını söyledi ve "Rusya'nın tüm olayı kurgulamış olabileceğini düşündürüyor" dedi.
Konuyla ilgili 2 Aralık'ta bir açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna altyapısına ve gemilerine yönelik saldırılarını artıracaklarını söyledi.
MIDVOLGA-2 isimli tankerde ağır bir hasar meydana gelmediği kaydediliyor.
Denizcilik Genel Müdürlüğü, tankerin, Gürcistan'a ayçiçek yağı yüklü olarak seyrettiğini açıkladı.
Reuters haber ajansına konuşan bir Türk yetkili, "Ukrayna makamları da dahil olmak üzere ilgili taraflara gerekli mesajlar iletildi" dedi.
Ajans yetkilinin daha fazla ayrıntı vermediğini bildiriyor.
Tankerin, Türkiye kıyılarından 150 kilometre açıkta "saldırıya uğradığını" bildirdiği de açıklandı.
Denizcilik sitesi VesselFinder, Midvolga 2'yi "petrol/kimyasal tanker" olarak listeliyor.
Tribeca isimli deniz taşımacılığı ajansına göre gemi Mersin limanına doğru gidiyordu.
Kairos ve Vırat 'gölge' gemilerine saldırılar
Karadeniz'de Kairos ve Vırat isimli gemilere Türkiye'nin yetki alanında düzenlenen saldırıları Ukrayna üstlenmişti.
Bu iki saldırı insansız deniz araçlarıyla düzenlendi ve görüntüleri de paylaşıldı.
İkisi de Gambia bandıralı olan gemilerinin Rusya'nın "gölge filosuna" dahil olduğu bildiriliyor.
Bu ifade, Rusya'nın Ukrayna'nın işgali sonrası Batı yaptırımlarını aşmak için kullandığı yüzlerce tanker için kullanıyor.
Londra Borsası verilerine göre, vurulan Gambia bandıralı gemiler, yaptırımlara tabi gemiler listesinde yer alıyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan 29 Kasım'da yapılan açıklamada saldırıların endişeyle karşılandığı belirtilmişti.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Öncü Keçeli, "Savaşın Karadeniz sathına yayılmasının ve daha da tırmanmasının önlenmesi, ayrıca ülkemizin bölgedeki ekonomik çıkar ve faaliyetlerinin olumsuz etkilenmemesi amacıyla ilgili taraflarla temaslarımızı sürdürmekteyiz" dedi.
BBC'nin kıdemli gazetecilerinden Danny Aeberhard bu saldırının, Ukrayna'nın Rus petrol satışlarını azaltarak Moskova'nın savaşı finanse etmesinin önüne geçmeyi hedeflediği bir dönemde geldiğine dikkat çekiyor.
Gemilerden biri tahliye edildi
Kairos, Karadeniz'in güneybatı kesiminde, Vırat ise daha doğuda orta kesimde vuruldu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Vırat gemisinin 29 Kasım sabahı bir kere daha saldırıya maruz kaldığını da açıkladı.
Tankerlerden Kairos'taki 25 mürettebat, çıkan yangın sonrası tahliye edildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Virat isimli gemideyse yangın çıkmadığını ve 20 mürettebatın sağlık durumunun iyi olduğunu açıklamıştı.
29 Kasım'da sosyal medya hesabından bir açıklama yapan bakanlık, Vırat gemisine sabah saatlerinde gerçekleşen yeni saldırının ardından sancak bordasında küçük hasar oluştuğunu duyurdu ve ekledi:
"Kurtarma ekipleri güvenlik nedeniyle gemiden uzak mesafede beklemektedir. Gemi stabil durumunu korumaktadır."
Tankerlerin olay sırasında boş olduğu açıklandı.
Kazak petrolünü taşıyan boru hattı terminali de vuruldu
Hazar Denizi kıyısından başlayan ve Kazak petrolünü Karadeniz'deki Rus kenti Novorossiysk üzerinden dünya pazarına taşıyan Hazar Boru Hattı'nın terminali de vuruldu.
Küresel petrol ticaretinin %1'ini tek başına taşıyan bu boru hattını yöneten Caspian Pipeline Consortium şirketinin yönetimi, bunun Ukrayna'nın insansız deniz araçlarıyla gerçekleştirdiği bir "terör saldırısı" olduğunu duyurdu.
Şirket petrol nakliyatı faaliyetlerinin durmak zorunda kaldığını ve kapsamlı bir tamirata ihtiyaç duyulduğunu açıkladı.
ABD'li Chevron ve ExxonMobil şirketleri de bu konsorsiyumda yer alıyor.



