400 yıllık kişisel gelişim kitabından beş tavsiye

400 yıllık kişisel gelişim kitabından beş tavsiye
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

BBC Radio 4
Londra

Kişisel gelişim kitapları konusunda en yeni olanların en iyisi olduğunu düşünebilirsiniz. Sonuçta hepimiz kendimizi geliştirmek için son araçlar ve teorilerden yararlanmak istemiyor muyuz?

İngiliz yazar ve Oxford Üniversitesi'nde akademisyen Robet Burton'ın 1621 tarihli Melankolinin Anatomisi isimli kitabının okurları buna katılmayabilir.

Son moda sözcükleri ya da sloganları kullanmıyor olsa da insanın evrensel durumunu anlamaya dönük bu öncü girişim günümüz için bile ileri görüşlü sayılıyor.

Amy Liptrot, Melankolinin Yeni Anatomisi adlı derleme eserinde, melankoliye dair anlayışımızın son dört yüzyılda ne kadar ilerlediğini ortaya koyuyor.

Bu bakış açısıyla, 21. yüzyıl için güncellenmiş bir rehber oluşturuyor.

Peki Burton'ın çığır açan çalışmalarının ne kadarı, günümüz depresyon ve duygudurum bozuklukları anlayışıyla örtüşüyor?

Bu soruyu yanıtlamak için Burton'ın beş teorisine ve olaylarla başa çıkma mekanizmalarına göz atıyoruz.


Burton'un siyah beyaz portesi çizim.

Robert Burton'ın en önemli başarısı ve en ünlü eseri Melankolinin Anatomisi kitabıydı.

Örtüntüleri fark etmek

Depresyon, etkilediği insanlar açısından herhangi bir ritim ya da mantıktan yoksun görünebilir ancak duygudurumlarımız oldukça benzer örüntüler izleyebilir.

Burton, melankolinin "kalıtsal bir hastalık" olduğu teorisini ortaya attı. Aileler ve kuşaklar arasında ruhsal hastalık örüntüleri aradı.

Çok da haksız sayılmazdı: Günümüzde depresyonun hem genetik hem de çevresel nedenlerle ortaya çıktığı düşünülüyor.

Dr Frances Rice ailelerle çalışarak depresyon bozukluklarını anlamaya çalışıyor.

"Bir anne ya da baba ciddi depresyon yaşadığında, çocuğun ve ailenin de bu sürece katıldığı ve kendilerinin de destek alabildiği bir hizmet olsun isterim" diyor.

Akıl sağlığıyla ilgili sadece genetiğe değil davranış örüntülerine bakarak da ipucu elde edebiliriz.

Burton'ın melankoli çalışmaları aynı zamanda okuru onun hislerinin baş döndürücü doruklarına da çıkarıyordu.

Duygudurum bozukluklarına dair anlayışımızdaki ilerlemelerle birlikte, günümüz akademisyenleri Burton'ın aşırı iniş çıkışlarının aslında bipolar bozukluğun belirtileri olabileceğini öne sürüyor.

Sürekli değişen ruh haline ve bunları etkileyen koşullara dair çarpıcı bir içgörüye sahipti.

Bugün farkındalık, akıl sağlığının yönetilmesinde hayati bir araç olarak görülüyor.

Duygudurumumuzdaki ve davranışlarımızdaki örüntüleri fark edebilirsek, bunlara etki eden dış faktörleri yönetmeye başlayabiliriz.

İngilizce Melankolinin Anatomisi başlıklı kitabın bu siyah beyaz sayfasında dönein insan figürlerinden çizimler ve çiçek çizimleri yer alıyor.

Burton'ın ilk kez 1621'de yayınlanan Melankolinin Anatomisi adlı eserinin kapağı

Soğuk su banyosu

Burton kitabında, başka uzmanların yazdığı çok çeşitli fikir ve metinleri bir araya getirmişti.

Açık havada "akarsulara ve soğuk suya" girmek uzun yaşamak isteyen herkes için tavsiye edildiği söylenen teorilerden biriydi. Halen haklı görünüyor.

Portsmouth Üniversitesi Ekstrem Ortamlar Laboratuvarı Araştırma Direktörü Dr. Mike Tipton, yaklaşık 400 yıl sonra da bu fikri destekliyor.

Bunu çapraz adaptasyon olarak adlandırdığı bir durumla açıklıyor:

"Soğuk suyun stresine alıştıkça ve buna fizyolojik ve hücresel düzeyde dayandıkça, depresyon gibi durumların altında yatan diğer streslere karşı oluşan zararlı tepkiyi de azaltıyorsunuz."

Doğada vakit geçirmek

Burton için doğa, melankoli semptomlarını hafifletmede kilit öneme sahipti.

Hodan ve kardelen gibi bitki ve çiçeklerin bilinç bulanıklığına ve melankoliye iyi geldiğini söylüyor ve kalbi yatıştırma konusunda faydalarını övüyordu.

Oxford Botanik Bahçesi müdürü Prof. Simon Hiscock'a göre, hodan gibi bitkiler klasik çağlardan beri melankoli, anksiyete ve depresyon tedavisinde kullanılıyordu.

Bu mütevazı bitkinin sadece neşe getirdiğine inanılmakla kalmıyor, aynı zamanda savaşta cesaret vermek için Romalı askerlere şarapla birlikte verildiği de söyleniyor.

Burton, doğanın "memnuniyet verici" etkilerinin yalnızca yenilebilir bitkilerle sınırlı olmadığını yazmıştı.

Ayrıca, vücudu canlandırmak için bahçeciliğin, toprağı kazmanın ve sürmenin de ateşli bir savunucusuydu.

Ünlü İngiliz bahçıvan ve yayıncı Monty Don için bu durum bugün de geçerliliğini koruyor.

Bitkilerle fiziksel olarak bağlantı kurmanın, toprağa dokunmanın ve ektiği bitkilerin büyümesini hissetmenin sağladığı "şifayı" her fırsatta anlatıyor.

Gönüllü genç bir kadın ve erkek ormanda ağaç dikiyor, ikisi de yeşil tişört giyinmiş arka planda benzer giyimli başkaları da flu görünüyor.

Burton, sosyalleşme ve doğada vakit geçirme konusunda ileri görüşlü önerilerde bulundu.

Yükü paylaşmak

Burton 400 yıl önce, "Rahatlamanın en iyi yolu, sıkıntımızı kendi içimizde bastırmak değil bir arkadaşımıza aktarmaktır" demişti.

İçe dönüş ve izolasyon, depresyon yaşayanlar arasında yaygın davranışlardır.

Bunların, hastanın kendini daha iyi hissetmesine etkisi olmasa da bu dürtülere karşı koyarak sosyalleşmek imkansız görünebilir.

Dr. Frances Rice, tedavi planının bir parçası olarak keyifli aktiviteler planlamayı öneriyor.

Planlama eylemi, hastaya aktiviteleri gerçekleştirmesi için bir miktar ivme kazandırarak, yapmak istediğinin tam tersi olsa bile, hastanın fayda görme şansını artırıyor.

Sıkıntılı hisleriniz nedeniyle doktora gittiğinizde, antidepresan ilaçlar yazmasını bekleyebilirsiniz ancak günümüzde doktorlar artık resim dersleri veya yürüyüş grupları gibi sosyal reçeteler de yazabiliyor.

Ciddi bir akıl hastalığından ziyade yalnızlık, keyif verici aktivitelerden zevk alamama anlamına gelen "anhedoni" (eskiden keyif alınan şeylere karşı ilgi ve zevk kaybı) yaşamanıza neden oluyorsa, sosyal bir reçete ilaçtan çok daha faydalı olabilir.

Topluluk kilit rol oynar. Öyleyse Burton, "şakaları ve eğlenceleriyle sizi mutlu edebilecek arkadaşlar edinin" derken haklıydı.

İş - özel yaşam dengesi

Burton "iş-özel yaşam dengesi" terimini kullanmıyor olsa da, bu konudaki yazılarında "aşırı çalışma" yerine çok daha şiirsel bir ifade olan "öğrenme sevgisi"ni tercih etmişti.

"Okuma ve yazma gibi kamburlaşarak yapılan aktivitelere fazla zaman ayırırsak egzersiz, uyku ve sosyalleşme gibi ruh sağlığı için iyi olduğunu bildiğimiz diğer uygulamalara vakit kalmayacağını" söylüyordu.

Denge tam da burada devreye giriyor: Zihnimiz huzursuz ve telaşlıyken, çalışmak hoş bir oyalanma, olumlu bir odaklanma ve bir amaç duygusu sağlar.

Ancak çok fazla çalışma bizi hareketsiz ve yalnız bırakır, sağlıklı bir zihni besleyen diğer aktiviteleri ihmal ederiz.

Burton 400 yıl önce yazmış olsa da melankolinin nedenleri, belirtileri ve tedavileri üzerine teorilerinden oluşan derlemesi bugün bile faydalı ve güncelliğini koruyor.

İnsan fizyolojisine dair anlayışı oldukça güncelliğini yitirmiş olsa da Burton ve araştırdığı kişiler, melankoli hissiyle nasıl başa çıkabileceğimize dair içkin bir anlayışa sahipti.

Eğer öz farkındalık, yüzme, doğa, topluluk ve okuma onlar için işe yarıyorsa neden bize de yaramasın?

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.