Araştırmacılar doğada hem hareketsiz hem de aktif zaman geçirmenin ruh sağlığını iyileştirebileceğini buldu
Yeni bir araştırmaya göre doğada günde 15 dakika gibi kısa bir süre bile geçirmek, şehir sakinlerinin ruh sağlığında muazzam bir iyileşme sağlayabilir.
Ülke genelinde yoğun kentsel ortamlarda yaşayan milyonlar için doğadan bir parça bulmak zor olabilir. Ancak Kaliforniya'daki Stanford Üniversitesi'nden bir ekibin elde ettiği veriler, özellikle genç yetişkinler için bu çabanın değerli olabileceğini gösteriyor.
Hakemli dergi Nature Cities'te yayımlanan çalışmada, doğada kısa bir süre bile geçirmenin çeşitli ruh sağlığı sorunlarına karşı "önemli faydalar" sunduğu ve verilerin, bir "ruh sağlığı çözümüne" işaret ettiği belirtiliyor.
Hükümet istatistiklerine göre Birleşik Krallık nüfusunun yüzde 80'inden fazlası kentsel alanlarda yaşıyor ve bu sayının artmaya devam etmesi bekleniyor.
Yaklaşık 5 bin 900 katılımcı üzerinde yapılanan analizler, iyileşme hissi için aktif olmanın şart olmadığını gösterdi. Yeşil alanlarda geçirilen hareketsiz zamanın, depresyon gibi olumsuz ruh sağlığı etkilerini azaltmada doğada geçirilen aktif zamandan daha fazla etki sağladığı ortaya kondu.
Kentteki her türden doğal alanın fayda sağladığı ancak depresyon ve anksiyeteyi azaltmada en iyisinin kent ormanlar olduğu tespit edildi.
Genç yetişkinlerin genel nüfustan daha fazla fayda sağladığını belirten araştırmacılar, "çoğu ruh sağlığı bozukluğu 25 yaşından önce ortaya çıktığı" için bunun "önemli" olduğunu söylüyor.
Ekip, yeşil alanların artmasının ruh sağlığı bozukluklarını önlemeye ve sağlık hizmeti maliyetlerini düşürmeye nasıl katkı sunabileceğini tahmin edecek modeller kullanarak kentlerdeki şehir planlamacılarına ve karar alıcılara tavsiyelerde bulunmayı umuyor. Bu alanlar, sıcaklıkları düşürmek ve karbonu tutmak gibi "ek faydalar" da sağlayabilir.
Makalenin başyazarı Lingjie Li, "Örneğin şöyle senaryolar geliştirebiliriz: Bir şehirde şu anda yüzde 20 yeşil veya ağaçlık alan varsa, bu oran yüzde 30'a çıkarılırsa kaç ruh sağlığı bozukluğu vakası önlenebilir?" diyor.
Ayrıca kentteki doğal alanlarda bu tür iyileştirmeler sayesinde potansiyel olarak ne kadar sağlık hizmeti maliyetinden kaçınıldığına ilişkin tahminleri de dahil etmeye çalışacağız.
Araştırmacılar, büyük şehir parkları ve ormanları "kritik" olsa da şehir planlamacılarının, doğanın faydalarını yoğun kentsel alanlara taşımak için "mini parkları" eklemeyi ve sokaklara daha fazla ağaç dikmeyi de düşünmeleri gerektiğini ekliyor.
Dr. Li, bu çalışmayı yapmanın kendi yaşam tarzını da iyileştirdiğini belirterek artık ofise daha sık yürüyerek gittiğini ve yol boyunca karşılaştığı kuşlar ve bitkiler hakkında daha meraklı olduğunu söylüyor.
Araştırmacı "Arkadaşlarıma da bu şekilde düşünmekten bahsediyorum ve onları doğayla geçirdikleri küçük anların bile nasıl bir fark yaratabileceğini fark etmeleri yönünde teşvik ediyorum" diyor.
Bu çalışma, kentteki doğal alanların sadece şehirler için değil, bizim için de iyi olduğunu görmemi sağladı.
KAYNAK: independent.co.uk/news
Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç