Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Ekim ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini muhalefetteki Tufan Erhürman'ın kazanmasının ardından gözler yeni döneme çevrilirken, normalde Ocak 2027'de yapılacak genel seçimlerin bahar ya da sonbahara alınması ihtimali tartışılıyor.
19 Ekim Pazar günü düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) adayı Erhürman, Toplumcu Demokrat Partisi'nin (TDP) yanı sıra Serdar Denktaş gibi farklı çizgideki kesimlerden de oy toplayarak yüzde 63'e yakın bir çoğunlukla ipi göğüslemişti.
Muhalefetin bu kadar yüksek bir oranla seçimi kazanmasının ardından normalde Ocak 2027'de yapılması gereken genel seçimlerin erkene çekilip çekilmeyeceği tartışılırken, yeni yılla birlikte CTP'nin erken seçim çağrısını daha yüksek sesle dillendirmesi bekleniyor.
DW Türkçe'nin Ada'da çeşitli kesimler ve siyasetçilerle yaptığı bir dizi görüşmeden edindiği bilgi ile izlenimlere göre, Kıbrıs Türk halkının da iktidarın değişmesi yönünde bir beklentisi var ve bu kapsamda ilkbaharda ya da en geç Eylül ayında Kıbrıslıları yeniden sandık başında görmek yüksek olasılık.
Avrupa Birliği (AB) tarafından Ada'nın tek temsilcisi olarak görülen Kıbrıs Cumhuriyeti de bahar aylarında seçime gitmeye hazırlanıyor. Ada'nın iki kesiminde de yeni iktidarların işbaşına gelmesi ihtimalinin Kıbrıs sorununun çözümüne etkisi ve iki garantör ülke, Türkiye ile Yunanistan'ın takınacakları tutum önümüzdeki dönemde gündemde olacak konu başlıkları arasında.
Muhalefet ne istiyor, iktidar ne diyor?
Kuzey Kıbrıs'ta şu anda Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi'nin koalisyon hükümeti iş başında ve yaklaşık 4 yılla şimdiye kadar en uzun süre iktidarda kalan yönetim durumunda. Ana muhalefet ise yeni cumhurbaşkanı seçilen Erhürman'ın partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi.
Erhürman'ın cumhurbaşkanı olmasının ardından 30 Kasım'daki kurultayda partinin genel başkanlığına seçilen Sıla Usar İncirli bütçenin geçmesinin ardından yeni yılla birlikte erken seçim taleplerini daha çok dile getireceklerini belirtiyor ve CTP'nin tek başına iktidara gelme ihtimalini yüksek görüyor.
Bu durumda Hacettepe Tıp Fakültesi mezunu bir nörolog olan İncirli'nin yeni başbakan olmasına kesin gözüyle bakılıyor. İncirli, "Şu anda büyük bir ekonomik kriz ve doğru yönetilmeyen bir devlet var. Biz toplumun tüm kesimleri ile ilişki kurmaya özen gösteriyoruz ve böyle devam edeceğiz" diyerek, yeni yılla birlikte sadece siyaset kurumu ile değil farklı kesimlerle erken seçim için toplumsal muhalefeti örgütlemeyi planladıklarını anlatıyor.
Bu arada CTP'nin tek başına iktidar olamaması durumunda cumhurbaşkanlığı seçimindeki destekçilerinden TDP ile koalisyon kurabileceği de belirtiliyor. TDP Genel Başkanı Zeki Çeler erken seçim için aslında hemen Ekim'deki zafer sonrası harekete geçilse daha iyi olacağını söyleyerek, şu anda yakalanan ivmenin biraz söndüğünü belirtiyor.
Ancak iktidar kanadının erken seçime çok sıcak bakmadığına ilişkin işaretler var.
Koalisyon ortağı YDP'nin Genel Başkanı, aynı zamanda Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı parlamenter sistemin ömrünü tamamladığını ve başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söyleyerek, bütçe görüşmelerinin ardından erken seçim konusunun konuşulabileceğini belirtiyor. Arıklı, erken seçim isteyen muhalefete, "O zaman Meclis'ten çekilin, ben de istifa edeyim, bunun yolu budur" dediğini aktararak, ancak muhalefetin buna yanaşmadığını söylüyor.
Arıklı, Ankara'nın da Kıbrıs ile ilgili bazı önemli alt yapı projelerinin akamete uğramasını istemediğini ve bu nedenle erken seçime sıcak bakmadığını savunarak, "Türkiye bu kadar önemsediği projeleri muhalefetin eline bırakamaz" yorumunu yapıyor.
Tatar: "Cübbeli bana yüzde 5 oy kaybettirdi"
Peki muhalefetin bazı anketlerin gösterdiğinin tersine yüksek bir oy oranıyla seçimi kazanmasının şifreleri neler? Bunu, seçimi kaybeden, Türkiye'de Cumhur İttifakı'nın desteğini de alan Ersin Tatar farklı nedenlere bağlıyor.
Erhürman'ın kampanyası boyunca normalde desteklediği federasyon tezini ağzına almadığını savunan Tatar, aynı zamanda sol partilerin kendisine karşı birleşmesi, Erhürman'ın Türkiye kökenlilere ve karma evliliklerden doğan çocuklar için verdiği Rum pasaportu vaadi, şu andaki iktidarın yaptığı bazı hataların faturasının kendisine kesilmesi gibi farklı etkenleri kaybının nedenleri olarak sıralıyor.
Tatar'ın suçladığı bir kişi ise seçim öncesi kendisinin kazanması için dua eden Cübbeli Ahmet Hoca. Tatar, bunu büyük bir serzenişle şöyle açıklıyor:
"Bu video tam seçimden iki gün önce herkesin telefonuna düştü. Çok teşekkür ederim (kendisine), yüzde 5 oy kaybettirdi bana. Bu halk öyle şey yemez. Sen çıkacaksın bana dua edeceksin; herkesin telefonuna geldi. Oy verecek insanlar bile o videoyu görünce gitmişler Tufan Bey'e vermişler."
Tatar, bu nedenle Cübbeli Ahmet Hoca'nın duasını Erhürman'ın kampanya ekibinin ayarlamış olabileceğini bile düşünüyor.
"Cübbeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, seçimlerden önce paylaşılan bir videosunda, "Bu Pazar seçim var. Ersin Tatar'ın kazanması için dua etmemiz lazım. Türkiye'nin bekası için, Akdeniz için, Gazze için çok önemli" ifadelerini kullanmıştı.
Tatar kendisine destek için seçim öncesi Ada'ya gelen AKP'li ve MHP'li siyasetçiler ile sanatçılarla ilgili değerlendirmesini de şu sözlerle aktarıyor:
"Yani şimdi ben ne diyeyim? İnsanlar gelip gittiler, beni seviyorlar. Ama neticede buranın da bir iradesi var. Kıbrıs Türk'ü özgür ve kendi iradesini ortaya koyan bir halktır. 'Biz başkasının yönlendirmesini asla kabul etmeyiz' dediler. Ama ben birine 'gel de beni destekle, müdahale et' demedim."
Seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP dengeli bir tutum izleyerek Erhürman'ı kutlarken, sandıktan çıkan sonuca sert bir dille itiraz eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'ye bağlanmasını talep etmişti.
"Dua ettiğime pişman oldum"
Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, Youtube kanalında Ünlü’nün açıklamalarını aktardı.
Ünlü açıklamasında şunları söyledi:
Kendisi birkaç defa benimle görüştü. Bu görüşmelerden bir tanesi görüntülü oldu benden dua istedi. Bende kendisine hem görüntülü hem de kürsüde dua ettim. Ben ne bileydim bunun böyle itikatsız olduğunu. Arkadaşlar haberi görüp bana söylediler. Haberi gördükten sonra, “Demek senin kaybetmen gerekiyor ki Allah beni sana dua ettirdi” dedim. Sonradan duydum ki hanımı Kıbrıs’ta okuyan başörtülü öğrencilere laf söylemiş. Bunu duyduktan sonra dua ettiğime pişman oldum.
Cübbeli Ahmet ne demişti?
KKTC seçimlerinde Ersin Tatar'ı destekleyen Cübbeli Ahmet verdiği sohbette 'Ersin Tatar beyefendiye dua etmemiz lazım' demişti.
"Kıbrıs seçimleri çok önemli" diyen Cübbeli Ahmet, 'Zaten 200 bin rey var. Saat 11'de seçim bitiyor. Ama Ersin Tatar Beyefendi'nin kazanması lazım. Kıbrıs, Türkiye'nin bekası için önemli. Gazze için önemli. Kıbrıs nereye bakıyor? Akdeniz'e... Amerika Kıbrıs'a büyük üsler kurmaya başladı. İngilizlerin zaten üsleri vardı. Ah Erbakan Hoca'yı dinleselerdi, tüm Kıbrıs'ı alacaktı' ifadelerini kullanmıştı.



