'Omurgasızlık artık bir başarı ölçütü haline geldi'
- Telegram
DEĞERLİ DOSTLAR,
Eskiden “dik duruş” dediğimiz bir şey vardı. Hani böyle eğilip bükülmeden yaşamak, neye inanıyorsan onun arkasında durmak… Artık bu bir meziyet değil, adeta bir nostalji. Çünkü son yıllarda insanoğlunda hızla yayılan bir hastalık var: Omurgasızlık!
Tıbbın bile çaresiz kaldığı bu illet, özellikle siyasetle temas ettiğiniz anda hızla kemik iliğine kadar yayılıyor. Siyasi arenada artık omurgalı insan görmek, nesli tükenmekte olan panda görmek kadar zor. En son birini görmüştüm, belgesel ekibi peşinden koşuyordu: “Nadir bulunan tür” diye…
Yıllarca “A” diyen birini ertesi sabah “B” derken görüyorsunuz. Hiç utanmadan, hiç yüzü kızarmadan, sanki dün geceki söylediklerini kendisi değil de başka biri söylemiş gibi… Hafıza desen yok, yüz desen kalın, omurga desen… O da artık sanal gerçeklikte belki.
Zaten “fikrimi değiştirdim” cümlesi bu ülkede en çok hangi alanda kullanılıyor biliyor musunuz?
Siyaset mi? Hayır.
Kandırılanlar mı? Yok artık!
Doğru cevap: “Nerede menfaat, orada fikir değişikliği!” başlığı altında.
Yani fikir özgürlüğü değil, fikir kıvraklığı zamanı. Öyle bir esniyor ki bazıları, yoga eğitmenleri bile kıskanıyor.
Omurgasızlık artık bir başarı ölçütü haline geldi. Çünkü eğilip bükülen, rüzgâr nereden eserse o yöne dönen insanlar için yollar daha açık. Zaten dik duranlar genellikle sürçmeye mahkûm, çünkü bu devrin zemini kaygan.
Omurgalıysan yolun taşlı, omurgasızsan asfalt dökülüyor önüne.
Bir de üstüne “Ben sadece fikirlerimi güncelliyorum” diyenler var. Fikir değil, mevsimlik mont gibi duruş değiştiriyorlar. Dönemin modasına göre şekil alıyorlar. Gerekirse sabah laik, akşam mistik olabiliyorlar. “Ben değiştim” demeleri, özür değil, adeta bir kariyer planlaması.
O yüzden önerim şu:
Artık sağlık taramalarında kemik yoğunluğu testi değil, omurga duruş testi yapılsın:
– Bugün de dimdik misiniz?
– Yoksa rüzgârla mı şekillendiniz?
Keşke insanın röntgeninde sadece kemikler değil, karakter de görünebilse…
Felsefeden Birkaç Işık:
“Rüzgârın yönü değişebilir ama yelkeni nasıl açtığın karakterini gösterir.”
– Epiktetos
“Duruşu olmayan insan, her fikre kapılır.”
Immanuel Kant
“Kendine ait bir fikrin yoksa, başkalarının yalanlarıyla yaşarsın.”
Friedrich Nietzsche
Ve belki de en büyük cesaret, eğilip bükülmeden kalmakta…
Çünkü omurgalı olmak sadece fiziksel bir yapı değil, ahlaki bir duruştur.