İran güvenlik güçleri, Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi ve birçok kadın aktivisti Meşhed'deki bir anma etkinliğinde gözaltına aldı. Müdahale sırasında "Diktatöre ölüm" sloganları duyuldu.
İran güvenlik güçleri, Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi'nin de aralarında bulunduğu bir grup kadın aktivisti gözaltına aldı.
Hak örgütlerinin açıklamasına göre, gözaltılar ülkenin kuzeydoğusundaki Meşhed kentinde gerçekleşti. Gözaltına alınanlar arasında, hükümete karşı eleştirel bir tutum benimseyen aktivist Sepide Gulyan'ın da bulunduğu bildirildi.
"Diktatöre ölüm" sloganları
Sosyal medyada dolaşan ve gözaltı öncesinde çekildiği iddia edilen videolarda, Mohammadi'nin bir kalabalığa hitap ettiği görülüyor. Görüntülerde, "Diktatöre ölüm" sloganlarının atıldığı duyulurken, kısa süre sonra güvenlik güçlerinin kalabalığa müdahale ettiği görülüyor. Videoların doğruluğu, bağımsız kaynaklarca henüz teyit edilemedi.
Protesto gösterisine katılan kadınların, birkaç gün önce yaşamını yitiren avukat Hüsrev Ali Kurdi'yi anmak için bir araya geldiği ifade ediliyor. Siyasi tutukluları savunmasıyla tanınan ve aktivistler arasında büyük saygı gören bir isim olan Ali Kurdi'nin ölümü İran'da büyük bir şoka yol açtı.
Ölümünün koşullarına ilişkin çeşitli iddialar gündeme gelirken, İran yargı temsilcilerinin devlet medyasına yaptığı açıklamada, Ali Kurdi'nin iş yerinde kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği ifade edildi.
Muhammedi 2023'te Nobel almıştı
Nergis Muhammedi; İran'da kadınlara yönelik baskıya karşı mücadelesi, idam cezasına yönelik muhalefeti ve insan hakları konusunda oynadığı rol nedeniyle 2023'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.
Nobel aldığı sırada 31 yıllık mahkûmiyetini çekmek üzere Tahran'daki Evin Cezaevi'nde tutulan Muhammedi, sağlık sorunları nedeniyle yaklaşık bir yıl önce serbest bırakılmıştı.
Norveç Nobel Komitesi Temmuz ayında, Muhammedi'ye yönelik ciddi tehdit iddialarından endişe duyduğunu açıklamıştı. Komite Başkanı Jorgen Watne Frydnes, İran makamlarına, yalnızca Muhammedi ve diğer eleştirel seslerin hayatlarını korumakla değil, aynı zamanda ifade özgürlüğü haklarını güvence altına almakla yükümlü oldukları mesajını vermişti.
