Kır saçlı boşanma nedir ve yetişkin çocuklar nasıl etkileniyor?

Kır saçlı boşanma nedir ve yetişkin çocuklar nasıl etkileniyor?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Molly GORMAN
BBC Future

Boşanmalar giderek "kır"laşıyor.

ABD, dünyadaki en yüksek boşanma oranlarından birine sahip. Ancak son 40 yılda genç çiftler arasındaki boşanma oranı düşerken, orta yaşlı ve yaşlı yetişkinler bu alanda öne çıkmaya başladı.

Hatta bugün ABD'de 65 yaş ve üzerindeki yetişkinler, boşanma oranı artan tek yaş grubu. 50 yaş üstünde oran onlarca yıl boyunca yükseldikten sonra artık sabitlendi.

Bugün boşananların yaklaşık yüzde 36'sı 50 yaş ve üzerinde; bu oran 1990'da yalnızca yüzde 8,7 idi. Bu duruma "kır saçlı boşanma" deniyor.

Araştırmalar, hayatın bu döneminde boşanmanın artmasının çeşitli nedenleri olduğuna işaret ediyor. Öncelikle insanlar geçmişe kıyasla daha uzun yaşıyor ve yaşlı çiftler, tatmin edici olmayan evliliklere eskisi kadar katlanmak istemiyor.

Öte yandan gençler daha geç evleniyor ve eş seçiminde daha seçici davranıyor. Bir araştırmacının ifadesiyle "ABD, geçmişe kıyasla evliliğin daha az yaygın ama daha istikrarlı olduğu bir sisteme doğru ilerliyor."

Kır saçlı boşanmadaki artış yalnızca ABD'ye özgü değil. Yaşlanan nüfuslara sahip birçok ülkede de görülüyor.

Kore'de bir atasözü, evliliğin "siyah saç yeşil soğanın köküne dönene kadar" sürmesi gerektiğini, yani ömür boyu bağlılığı ifade ediyor. Ancak 2000'lerden itibaren Kore'de daha çok yaşlı çift, tatmin edici olmayan evliliklerini bitirmek için hwang-hon (alacakaranlık) boşanmasına yöneldi.

Ortalama yaşam süresinin hem erkekler hem de kadınlar için 80 yılın üzerinde olduğu Kore'de, "50'li ve 60'lı yaşlardakiler önlerinde 30-40 yıl daha olduğunu düşünüyor ve kır saçlı boşanma, hayata yeni bir sayfas açma fırsatı sunuyor" deniyor.

Japonya'da da 1990'dan bu yana "olgun boşanmalar" artış gösterdi ve bugün oradaki boşanmaların yüzde 22'sini kır saçlı boşanmalar oluşturuyor.

Bu eğilim arasında, kır saçlı boşanmanın şaşırtıcı derecede derin ve kapsamlı etkilerinden biri daha çok dikkat çekmeye başladı: Ayrılığın yetişkin çocuklar üzerindeki etkisi; özellikle de babalarıyla olan ilişkileri üzerindeki sonuçlar.

'Deprem gibi'

Araştırmacılar uzun yıllar boyunca boşanmanın küçük çocuklar üzerindeki etkisini incelerken, yetişkin çocuklar üzerindeki etkisi göz ardı edildi. Belki de yetişkinlerin daha olgun ve güçlü bir şekilde başa çıkabilecekleri varsayılmıştı.

Oysa 1980'lerin sonunda yapılan araştırmalar, küçük çocuklar gibi yetişkinlerin de ebeveyn boşanmasına öfke, şok ve "kalıcı bir hüzün"le tepki verdiğini ortaya koydu.

Güney Callifornia'da çalışan evlilik ve aile terapisti Carol Hughes, "Yetişkin çocuklardan çok kez şunu duydum: 'Ailem, yani büyüdüğüm destek sistemim… deprem fay hattının içine çekilmiş gibi hissettirdi'" diyor.

"Home Will Never Be the Same Again: A Guide for Adult Children of Grey Divorce" ("Ev Bir Daha Asla Eskisi Gibi Olmayacak: Kır Saçlı Boşanmalardaki Yetişkin Çocuklar İçin Bir Rehber") isimli kitabının da eş yazarı Hughes, "Birdenbire anne babaları boşanıyor ve hayatlarının temeli sarsılmış gibi hissediyorlar" diye ekliyor.

Aileyle paylaşılan anıları hatırlayan yetişkin çocuklar şunu sorgulayabiliyor: "Her şey bir illüzyon muydu? Hiç gerçekten mutlu olmuşlar mıydı?"

Hughes, bazı danışanlarının ebeveynlerinin boşanması yüzünden ilişkilerini ya da nişanlarını bitirdiğini, kimlik ve özsaygılarını sorguladığını söylüyor.

Pennsylvania'daki Kutztown Üniversitesi sosyoloji profesörü olan Joleen Greenwood, "Ebeveyn boşanması, herhangi bir birey için zor bir deneyim olabilir… Yaş ya da evliliğin süresi fark etmeksizin. Sadece deneyim ve geçiş biçimi farklıdır" diyor

Greenwood'a göre yetişkin çocuklar, "haksızlık eden" olarak gördükleri ebeveyne karşı yardımcı olma yükümlülüğü hissedebilir; onların tarafını tutabilir, duygusal ya da sosyal destek sağlayabilir, hatta hukuki konularda bile yardımcı olabilirler.

Greenwood'un 40 yetişkin boşanma çocuğu ile yaptığı görüşmelerde sık görülen bir tema, iki taraf arasında sıkışıp kalma hissiydi:

"Ebeveynler, [çocuklarını] akran, eşit ya da sırdaş olarak görebilir ve 'ortada' bırakabilirler" diyen Greenwood "18 yaşın altındaki çocuklara da bazen böyle davranılsa da, bu durumun yetişkin çocuklarda daha olası olduğunu" ekliyor.
 

İki el birbirinden ayrı yönlerde nişan yüzüğü tutuyor

Yaşlılıkta boşanma dünya çapında giderek yaygınlaşıyor

Araştırmalara göre kız çocukları, erkeklere kıyasla daha fazla duygusal destek sağlama eğiliminde.

Hughes ayrıca, boşanma sonrası ebeveynlerin yetişkin çocuklarla sınırları kaybedebileceğine dikkat çekiyor; örneğin flört ya da cinsel yaşamları hakkında tavsiye istemeleri gibi küçük çocuklarla asla yapılmayacak şeyler.

Hughes, "Tabii her ebeveyn böyle yapmıyor, ama yetişkin çocuklar böyle durumlarda nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlar" diyor.

Greenwood, kır saçlı boşanmanın kardeşler ve geniş aile üyeleriyle ilişkileri, bayramlar ya da aile geleneklerini, ayrıca yetişkin çocukların kendi romantik ilişkilerini de etkileyebileceğini söylüyor.

"Bazı yetişkin boşanma çocukları, ebeveyn boşanmasını o kadar ağır ve kişisel yaşar ki… bu durum onların kendi ilişkilerini ya da yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Mevcut ya da gelecekteki ilişkilerinin ne kadar uzun ömürlü olabileceğini sorgulamaya başlayabilirler."

En çok babalar mı etkileniyor?

Hayat boyunca ilişkilerimiz değişir; buna ebeveynlerimizle olan bağlarımız da dahildir.

Küçükken anne babamız bize tamamen duygusal ve maddi destek sağlar. Yaş aldıkça bu ilişki giderek daha karşılıklı olur ve sonunda yetişkin çocukların yaşlı ebeveynlerine bakmasıyla tersine döner.

Ancak ABD'deki Rutgers Üniversitesi'nde kamu politikası profesörü olan Jocelyn Elise Crowley, ileri yaşta bir boşanmanın, bu süreci altüst edebileceğini ve ebeveynlerle ilişkiyi "dramatik biçimde" değiştirebileceğini söylüypr.

Crowley aynı zamanda Gray Divorce: What We Lose and Gain from Mid-life Splits (Kır Saçlı Boşanma: Orta Yaşta Yaşanan Ayrılıklardan Kaybettiğimiz ve Kazandığımız Şeyler ) kitabının yazarı.

Crowley'nin 40 erkek ve 40 kadınla yaptığı araştırmaya göre, kadınlar genellikle çocuk bakımı için iş hayatına ara verdikleri için boşanma sonrası "ekonomik ceza" yaşıyor. Erkekler ise boşanma sonrası "sosyal ceza" ile karşılaşıyor.

Bunun nedeni, kadınların çoğunlukla aile ve arkadaş ilişkilerine zaman ve enerji yatıran "aile bağlarının koruyucusu" olması; erkeklerin ise sosyal hayatlarını eşlerine dayanarak sürdürmeleri.

"Kadınlar hâlâ 2025'te bile aile hayatının sosyal direktörleri. Bu rol ortadan kalktığında, erkekler denizdeki adalara dönüyor" diyor Crowley.

Boşanma sonrası erkekler sosyal ağlarını kaybediyor, çocuklarıyla daha az görüşüyor, çocuklar çoğunlukla annelerinin yanında yer alıyor.

Crowley'nin görüştüğü erkekler, boşanma sonrası "muazzam bir yas süreci" yaşadıklarını, "çok fazla üzüntü hissettiklerini" dile getirdi.

Bu çocukların anneye yönelmesi eğilimi matrifokal eğilim olarak biliniyor.

Küçük çocuklarda bu durum, velayetin çoğunlukla anneye verilmesinden kaynaklanabilir.

Ancak farklı ülkelerde ve onlarca yıl boyunca yapılan çalışmalar, yetişkin çocuklarda da gri boşanmalarda babadan uzaklaşma eğiliminin sürdüğünü ortaya koyuyor.

Örneğin, Almanya'da 18-49 yaş arası yetişkin çocuklarla yapılan ve 2024'te yayımlanan uzunlamasına bir araştırma, kır saçlı boşanmanın çocukları annelerine daha fazla yaklaştırdığını; baba ile bağlarını ise zayıflattığını gösterdi.

Araştırmaya göre "boşanma sonrası anne-çocuk dayanışması artarken, baba-çocuk dayanışması azaldı".

En güçlü etki, ebeveynlerle görüşme sıklığında ortaya çıktı; duygusal yakınlıkta ise daha orta düzeydeydi. Sonuç olarak, kır saçlı boşanma "dayanışmayı annelere kaydırıyor ve babaları sosyal izolasyon riskiyle karşı karşıya bırakıyor".

Diğer araştırmalar da, ileri yaş boşanmalarının babalarla çocuklar arasındaki iletişimi azalttığını; özellikle baba yeniden evlendiğinde bu azalmanın daha da belirginleştiğini öne sürüyor.

Buna karşın annenin yeniden evlenmesi, anne-çocuk ilişkisini pek değiştirmiyor.

İlginçtir, kır saçlı boşanmalarda boşanma talebini daha çok kadınlar açıyor ve yeniden evlenme olasılığı da daha düşük.
 

Düğün pastası üzerinde biri pastaya batmış biri yamulmuş iki erkek figürü duruyor

Babalar boşandıktan sonra bazen sosyal açıdan zorluklar yaşayabiliyor ve yetişkin çocuklarıyla ilişkilerinde sorunlar yaşayabiliyor

Baba, çocuklarına maddi olarak destek olsa bile, boşanma sonrası ilişki zayıflayabiliyor.

Örneğin bir araştırmaya göre boşanma sonrası babaların çocuklarıyla sık görüşmeleri azalsa da, çocuklarına maddi destekleri artabiliyor.

Bazı yetişkin çocuklar, çatışmanın içine çekilmemek için görüşmeyi azaltabiliyor.

930 ileri yaşta boşanmış bireyle yapılan bir çalışmaya göre, ebeveynlerin yüzde 7'si en az bir çocukla hiç görüşmüyordu.

Bu tür kopuşlar hem ebeveynlerin hem de çocukların ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.

Bir araştırmada, en az bir yetişkin çocukla görüşmeyen ebeveynlerin, boşanmanın ruhsal sağlık üzerindeki olumsuz etkisini daha ağır yaşadığı tespit edildi.

Yine de Crowley, bağların yeniden güçlendirilebileceğini, bazı babaların uzun ayrılıklardan sonra çocuklarıyla yeniden ilişki kurabildiğini söylüyor.

Araştırmacılar, geç yaşta boşanmanın yükselişiyle ve bu çoğu zaman sancılı süreçle uğraşmaya devam ederken, bunun aileler üzerindeki etkisini anlamak kritik hale geliyor.

Hughes'a göre, ebeveynlerinin boşanmasıyla başa çıkmakta zorlanan yetişkin çocukların benzer deneyimler yaşayanların bulunduğu destek gruplarına katılması, yalnızlık ve izolasyon hissini azaltabilir.

Elbette uzmanlar, her ebeveyn-çocuk ilişkisinin olumsuz etkilenmediğini de vurguluyor.

Bazı yetişkin çocuklar için ebeveyn boşanması şaşırtıcı ya da sarsıcı olmayabiliyor, hatta destekleyici bir tavır da sergileyebiliyorlar. Her aile için koşullar farklı.

Greenwood'un görüştüğü birçok yetişkin çocuk, büyürken sürekli çatışma ve kavga gördüğü için ebeveynlerinin sonunda boşanmasına rahatlama duygusuyla yaklaşmıştı.

"Olumsuz şekilde etkilenen ilişkiler bile, zamanla onarıldı" diyor Greenwood.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.