Plastik lobisi endişeli: Küresel anlaşma görüşmeleri başladı

Plastik lobisi endişeli: Küresel anlaşma görüşmeleri başladı
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Plastik üretimi geçen yüzyılda patladı. Bazıları için mucize bir ürün, bazıları için de çevre kirliliği kabusu.

Bilim insanları okyanuslarda 200 trilyon plastik parçasının yüzdüğünü tahmin ediyor ve adım atılmazsa bunun üç katına çıkabileceği belirtiliyor.

2022'de farklı ülkeler atığı ve bazı plastik ürünlerindeki zararlı kimyasalları azaltmak için, yasal olarak bağlayıcı bir küresel anlaşma geliştirme konusunda uzlaştı. Fakat henüz bir anlaşmaya varılamadı.

Salı günü ülkeler Cenevre'deki BM konferansında toplandı. Peki, sonunda plastiği azaltmak için anlaşmaya varabilecekler mi?

Cenevre'de 170'den fazla ülke bağlayıcı, küresel bir plastikle mücadele anlaşması için müzakerelere başladı. Ancak ülkeler arasında görüş ayrılıkları var, ayrıca plastik lobisinin de gözü bu buluşmada.

Aslında geçen yıl Güney Kore'nin Busan kentinde sonuca ulaşılması hedeflenmişti. Ancak Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı (UNEP) öncülüğünde yürütülen görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandı.

Şimdi yeni bir girişimle, 170'ten fazla ülkenin temsilcisi 14 Ağustos'a kadar İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya geldi. Amaç, plastik atıkları azaltmaya yönelik bağlayıcı bir anlaşmaya varmak.

Masadaki temel başlıklar arasında plastik üretiminin sınırlandırılması, insan sağlığına zararlı plastik ürünler ve kimyasallarla daha etkili mücadele yöntemleri ile gelişmekte olan ülkelerin anlaşmayı uygulayabilmeleri için sağlanacak mali destek düzeyi yer alıyor.

Yılda 413 milyon ton plastik üretiliyor. Bu miktarla yarım milyondan fazla olimpik yüzme havuzu doldurulabilir. Ancak bu plastiklerin yalnızca yüzde 9'u geri dönüştürülüyor. Geri kalanı ya yakılıyor ya çöplüklere gönderiliyor ya da doğrudan çevreye karışıyor.

Mikroplastikler bugün dünyanın dört bir yanında, hatta insan vücudunda bile tespit edilebiliyor.

Kim ne istiyor?

Yaklaşık 100 ülke, plastik üretiminin azaltılmasını da içeren iddialı bir anlaşmayı savunuyor. Bu ülkeler arasında birçok Afrika ve Latin Amerika ülkesi ile Almanya ve Avrupa Birliği (AB) de bulunuyor.

Ancak üretici ülkeler ve başta Rusya, İran ve Suudi Arabistan'dan oluşan "Benzer Görüşlü Koalisyon", üretimin sıkı şekilde düzenlenmesini şu ana kadar engelledi.

Uluslararası Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Uluslararası Politika Bölümü Başkanı Florian Titze, bu ülkelerin tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması gibi "talebi sınırlayacak" önlemlerin anlaşmada yer almasını engellemeye çalıştığını belirtiyor.

Plastik endüstrisi ve bu sektörden büyük kazanç sağlayan ülkeler ise krizi genellikle "yetersiz atık yönetimi" sorunu olarak tanımlıyor. Bu taraflara göre, bir anlaşmanın odak noktası plastik toplama, tüketici bilgilendirme ve geri dönüşüm oranlarının artırılması olmalı.

Ancak bu yaklaşım, sorunun temelinde yatan aşırı üretimi hedef almıyor.

Geri dönüşüm yeterli değil

Alfred Wegener Enstitüsü'nden deniz biyoloğu Melanie Bergmann, geri dönüşüm ve atık yönetiminin elbette önemli olduğunu söylüyor. Ancak plastik üretimi azaltılmadıkça bu çabaların etkisinin sınırlı kalacağını vurguluyor.

Almanya delegasyonuna bilimsel gözlemci olarak katılan Bergmann şöyle diyor:

"Plastik miktarı her yıl arttığı sürece, geri dönüşüm ve atık yönetimi için sürekli daha fazla altyapıya ihtiyaç olacak. Bugün bile dünyanın zengin bölgelerinde mevcut sistemler bu yükü kaldıramıyor."

Devletlerin atık sistemleri için ayırdığı bütçeler zaten oldukça yüksek. Örneğin Almanya, her yıl çevre kirliliğiyle mücadele, atık yönetimi ve su arıtma için yaklaşık 16 milyar euro harcıyor. Bu da GSYH'nin yüzde 0,4'üne denk geliyor. Üstelik plastik atıkların bu bütçedeki payı giderek artıyor.

Bergmann'a göre, AB müzakerelerde gelişmekte olan ülkelere yönelik mali destek vaatlerini, plastik üretiminin azaltılmasına dair taahhütlerle ilişkilendirebilir.

Almanya ve AB ikiyüzlü mü?

Yıllık 8 milyon tonla Almanya, Avrupa'nın en büyük plastik üreticisi. Onu Belçika ve Fransa takip ediyor.

Küresel ölçekte plastiklerin üçte biri Çin'de üretiliyor. Diğer Asya ülkeleri ile Kuzey Amerika'nın payı ise yüzde 20 civarında.

BM verilerine göre, Kuzey Amerika ve Avrupa'da kişi başına yıllık plastik tüketimi 85 ila 94 kilogram arasında değişiyor. Bu oran Çin'de 58 kilogram seviyesinde.

Sermaye lobi yaptı plastik ithalatı serbest - Sözcü
Plastik lobisinin etkisi büyük

Cenevre'deki müzakereleri sadece hükümet temsilcileri değil, plastik ve kimya sanayisinden yüzlerce çıkar grubu temsilcisi de yakından izliyor.

Almanya Çevre Bakanlığı kaynaklarına göre çözümler ancak sivil toplum ve iş dünyasıyla iş birliği içinde geliştirilebilir.

Ancak Göteborg Üniversitesi'nden ekotoksikolog Bethanie Carney Almroth, bilimsel bulgulara yönelik lobi baskılarının son yıllarda arttığını belirtiyor. Plastiklerdeki zararlı kimyasallar üzerine çalışan Carney Almroth, "Son yıllarda plastik konusunda bilimsel bilgiyi itibarsızlaştırmaya yönelik yoğun lobi çalışmaları yürütülüyor" diyor.

Geçen yıl düzenlenen bir toplantıya katılan plastik ve kimya sanayi temsilcilerinin sayısı, AB üyesi ülkelerin toplam delegasyonundan fazlaydı.

Carney Almroth, plastik endüstrisinin kendi hazırladığı önyargılı çalışmalarla bilimsel araştırmaları gölgelemeye çalıştığını, ayrıca kendisine yönelik karalama ve yıldırma girişimleriyle karşılaştığını aktarıyor:

"E-postalar, medya haberleri, bilimsel yayın editörlerine yazılmış mektuplar, doğrudan kişisel baskılar... Hemen tüm saldırılarda araştırmalarım değil, şahsım hedef alındı. Bu da bana iki şeyi gösteriyor: Birincisi, yaptığım bilimsel çalışmalar sağlam temellere dayanıyor. İkincisi, önemli bir iş yapıyorum ve bu çalışmalar gerçekten etkili oluyor."

Kanada'daki bir konferansta bir ambalaj firması temsilcisinin kendisini yüksek sesle suçladığını, "yanlış bilgi yaymakla" itham ettiğini ve bu olayla ilgili BM'ye resmî şikâyette bulunduğunu anlatıyor. Sonunda ilgili kişi özür dilemek zorunda kalmış.

Plastik neden bu kadar değerli bir ürün?

İnsan toplulukları yüzlerce yıl boyunca çevrede doğal bir şekilde ortaya çıkan plastikleri kullandı. Kauçuk, boynuz ya da şellak gibi.

Fakat 20'nci yüzyılda fosil yakıtların işlenmesiyle ortaya üretilen sentetik plastik patlaması oldu.

Malzemenin çok yönlülüğü, gücü ve ısıya dayanıklı özellikleri sayesinde kanalizasyon borularından yaşam kurtaran tıbbi cihazlara ve giyime dek binlerce yerde kullanıldı.

Ulusal Oşinografi Merkezi'ndenden Dr. Alice Horton plastiğin tam anlamıyla etkisi anlaşılmadan kısa sürede yaygınlaştığını söylüyor.

"Dünyadaki yaşam süresiyle karşılaştırırsak, plastiklerin geçmişi çok yeni. Çocukken plastik kullanmamış insanlar yaşıyor hala. Bence bu da plastiği çok kaygı verici bir madde haline getiriyor" diyor.

"Öyle bir patladı ki yaşamımızın neredeyse her alanında kullanıyoruz ve buna karşın, aniden sorun yaratabileceğini fark ediyoruz."

Plastikler gezegenimizi nasıl etkiliyor?

Plastik üretimi seviyeleri son 10 ila 20 yılda kat be kat büyüdü. 1950'de iki milyon ton plastik üretilirken, 2022'de 475 milyon tona çıktı.

Plastik yeniden kullanılabilse de, maliyet ve geri dönüşüm altyapısının her yerde olmaması, çok azının yeniden kullanılmasını beraberinde getiriyor.

Nature dergisinde yayımlanan analize göre tüm plastiklerin % 60'ı tek kullanımlık olduğu ve sadece % 10'unun geri dönüştürüldüğü tahmin ediliyor.

Dünya Doğayı Koruma Vakfından (WWF) küresel plastik politikaları direktrü Zaynab Sadan "Yiyecekle karıştırabiliyorlar. Daha sonra iç organları zarar görüyor ve sindirim sorunları yüzünden ölüme de yol açabiliyor" diyor.

Sadan ayrıca deniz canlılarının terk edilmiş balık ağlarına ya da okyanusa kanalizasyon sistemlerinden gelen plastik paketlere dolanabileceğini de söylüyor.

Çoğu plastik çevreye girdiğinde mikroplastik olarak bilinen küçük parçalara ayrılıyor. Denizlerin derinlerinden dağ başlarına tüm coğrafyalarda ve test edilen tüm yaşam sistemlerinde mikroplastikler bulundu.

Farklı türlerin diğerlerine kıyasla daha iyi başa çıktığı görülürken, tam etkiyi anlamak için araştırmalar devam ediyor. Ancak Ulusal Oşinografi Merkezi'nden Dr. Horton tüm hayvanların zarar göreceği bir eşik olduğu uyarısında bulunuyor.

"Plastik dokuları birikince enflamasyon, hücre hasarı ve hormonal değişiklikler görüyoruz. Bunlar bir organizmayı birden öldürebilecek şeyler değil ama büyük ihtimalle bu biriken, uzun vadeli etkiyle giderek daha zayıf ve hasta hale geliyorlar ve ölüyorlar."

Plastikler insanlara zararlı mı?

Yeni bir uzman raporuna göre plastikler insan sağlığına yönelik "ağır, büyüyen ve pek tanınmayan" bir tehlike.

Lancet Countdown "plastik krizi" bağlantılı hastalık ve ölümlerin yılda en az 1,5 trilyon dolar maliyet ortaya çıkarttığını tahmin ediyor.

Farklı renklerdeki plastik şişeler ve bunları toplayan bir geri dönüşüm işçisinin eli.

Lancet'e göre çoğu ülkede görülen geri dönüşüm işçileri, yanık, kanser ve ölü doğum riskiyle karşı karşıya.

Bu etkiler plastik üretiminden kaynaklanan çevre kirliliğinden, vücutlarımızdaki plastik kirliliğinden kaynaklanan artan kanser, solunum hastalıkları ve düşük riskine kadar değişebiliyor.

Plastiklerde, bazıları zehirli ve kansere yol açan 16 binden fazla boya ve alev yavaşlatıcı kimyasal bulunuyor.

Plastiğin zararlarına dair artan kanıtlara karşın, Lancet'in raporuna göre çoğu üründe tam olarak ne olduğu konusunda şeffaflık eksik. Plastik kimyasallarının sadece dörtte birinin etkileri konusunda veri bulunuyor. Ancak test edilenlerin dörtte üçünün "çok zararlı" olduğu tespit edildi.

Ülkeler ne üzerinde anlaşmaya çalışıyor?

2022'de sorunla başa çıkabilmek için iki yıl içinde bir anlaşmaya ihtiyaç duyduğu konusunda uzlaşmıştı.

Bu son süre Aralık 2024'te doldu ve beş tur müzakereden sonra herhangi bir anlaşma imzalanmadı.

Salı günü 170'ten fazla ülke bir araya gelip, bir uzlaşmaya varmaya çalışacak.

Üzerinde uzlaşma sağlanmaya çalışılan ana meseleler şöyle;

  • Tek kullanımlık plastiklerin üretim seviyesinin düşürülmesi için hedefler
  • Bazı en zararlı plastiklere yasak
  • Plastik ürünlerin tasarımında evrensel tasarım
  • Çabaların fonlanması

Küresel bir plastik anlaşması için İş Dünyası Koalisyonu'nun toplanmasını orgarize eden Ellen McArthur Vakfı'ndan plastik ve finans direktörü Rob Opsomer tutarlı tasarım standartları olan ürünlerin geri dönüşümü geliştirebileceğini, maliyetleri düşürebileceğini ve yeni plastikler olan talebi azaltabileceğini söylüyor.

"Size bir örnek vermek gerekirse. İçecek şişeleri renklendirildiğinde, geri dönüşüm değeri şeffaf, renksiz şişelere kıyasla yarı yarıya oluyor" diyor.

Yaklaşık 100 ülke üretim seviyelerini düşürme vaatlerinin de bulunduğu bir anlaşmadan yana. Fakat Rusya ve Suudi Arabistan'ın da bulunduğu petrol üreticisi ülkeler buna şiddetle karşı çıkıyor ve görüşmelerin daha az üretmeye değil, daha çok geri dönüşüme odaklanması gerektiği görüşündeler.

Çeşitli ülkeler daha yeşil teknolojilere geçtikte, küresel enerji ve nakliye sistemlerinde petrole olan talebin gelecek beş yıl içinde zirve yapması bekleniyor. Bu da plastiği petrol endüstrisinin büyümeye devam ettiği az sayıda sektörden biri haline getirebilir. Üretimi kısıtlama çabaları, petrol üreten ülkeler için kısa vadeli bir ekonomik kayıp anlamına gelebilir.

Fakat plastik kullananlar adına net, küresel kuralların olmaması maliyetli oluyor.

Opsomer "Bu temel bir risk. İşletmeler sonra markalarıyla sokakları kirletecek paketleme istemiyor" diyor.

Ayrıca işletmelerin küresel ölçekte plastiğe getirilen yüzlerce yeni standardı yerine getirme çabalarının da maliyet yarattığını vurguluyor.

Plastik atığı azaltmak için ne yapabilirsiniz?

Tek kullanımlık plastikler, çevredeki plastik atığının en büyük nedeni. Günlük tüketimimizin çoğu da gıda paketlerinden geliyor.

Paket yiyecek veya içecek satın aldığınızda yeniden kullanılabilir kapları tercih edebilirsiniz. Meyve, sebze alışverişlerinde de yeniden kullanılabilen torbaları seçebelirsiniz.

Çevredeki mikroplastiklerin dörtte birinin araç lastiklerinden kaynaklandığı sanılıyor. Dolayısıyla mümkün olduğunda yürümek, bisiklete binmek ya da arkadaş ve komşularınızla araç paylaşmak yardımcı olabilir.

Sakız ve sim gibi kolayca mikroplastiğe dönüşebilen plastiklerden kaçınmak da işe yarayabilir.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.