Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bölgemizde yeni denklemler kuruluyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan:
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milli Savunma Üniversitesi Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni"nde açıklamalarda bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlar almış durumda. Hem bölgemizde hem dünyada yeni denklemler kurulurken jeopolitik dinamikler de büyük oranda değişim ve dönüşüme uğruyor. Bu yeni gerçeklikte ülkemizin güçlü şekilde var olması, yeni sistemde kutup başı olarak yerini alması için elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, "İHA'larımızla, SİHA'larımızla, son teknoloji ürünü kara, hava, deniz ve haberleşme araçlarımızla bugünün savaş konseptini de yine biz belirliyoruz. Diğer taraftan, iç cephemizi de tahkim ediyor, birliğimizi, dirliğimizi, kavlimizi güçlendirmek için tarihi nitelikte adımlar atıyoruz" dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Kurmaylık eğitimlerini başarıyla tamamlayan subaylarımızın mezuniyet töreni vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Sizlerin şahsında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her bir mensubuna buradan selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Bugün 80'i dost ve kardeş ülkelerden gelen askeri misafir personel olmak üzere toplam 241 subayımızın mezuniyet heyecanına şahitlik ediyoruz. Ordumuzun farklı kademelerinde kurmay unvanıyla üstlenecekleri yeni vazifelerinde kendilerine şimdiden başarılar diliyorum.

Azerbaycan, Bosna Hersek, Endonezya, Gambiya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Mali, Moğolistan, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan ve Özbekistan'dan gelerek burada eğitim alan misafir subaylarımızı da yürekten tebrik ediyorum.

2016'da kurduğumuz Milli Savunma Üniversitemiz, kendi alanında dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından biri olma özelliğini sürdürüyor. Silahlı Kuvvetlerimizin geleceğini şekillendirecek, savunma stratejimize yön verecek, kahraman ordumuzu daha ileri noktalara taşıyacak kurmay kadrolarımız bu ocakta yetişiyor. Üniversitemiz bilhassa güvenlik, strateji ve savunma gibi disiplinlerde yüksek düzeyli eğitim, yayın ve araştırma faaliyetleriyle askeri çalışmalar noktasında dünya çapında ses getiren işlere imza atıyor.

Üstlendiği misyon ve sahip olduğu vizyonla sivil-asker işbirliğine çok kıymetli katkılar yapan üniversitemiz, başarı çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşıyor. Kuruluşundan itibaren Milli Savunma Üniversitemize daima destek verdik. Her ihtiyacında üniversitemizin yanında olduk. İnşallah, bundan sonra da tüm imkanlarımızla bu güzide kurumun yanında olmaya devam edeceğiz.

"SİPER SAVAŞLARININ YERİNİ SİBER SAVAŞLAR ALDI"

İkinci Cihan Harbi'nden sonra tesis edilen uluslararası sistemin askeri, siyasi ve iktisadi kırılmalar yaşadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ticaret, teknoloji, enerji ve kültür savaşları, askeri ve siyasi rekabetin dozunu günden güne artırıyor.

Yapay zeka, insansız teknolojiler, yarı iletkenler ve nadir toprak elementleri gibi yeni değişkenler, konvansiyonel stratejilerin dönüşümünü de zaruri hale getirdi. Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlar almış durumda. Hem bölgemizde hem dünyada yeni denklemler kurulurken jeopolitik dinamikler de büyük oranda değişim ve dönüşüme uğruyor. Post-liberal dönem olarak da adlandırılan bu yeni gerçeklikte ülkemizin güçlü şekilde var olması, yeni sistemde kutup başı olarak yerini alması için elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz.

Yerli ve milli yüksek teknoloji yatırımlarımızla, savunma sanayindeki hamlelerimizle küresel planda adından söz ettiren ülkeler arasındayız. Milli Savunma Üniversitemiz, burada da hayati sorumluluk üstlenmektedir. Bir yandan ülkemizin caydırıcı gücünü oluşturan kahraman askerlerimizi yetiştirirken, diğer yandan stratejik imkan ve kabiliyetlerimizin tekamülü noktasında önemli adımlar atıyoruz. Buradan yetişen vatan evlatları, bölgemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde üstlendiği misyonlarla küresel barış ve güvenliğin tesisine çok mühim katkılar yapıyor.

Bugün yapımı tamamlanan 6 camimizin açılışını yaptık. Rektörlük camimizle birlikte açılışını yaptığımız diğer camilerimizin de üniversitemize hayırlı olmasını diliyor, inşasında emeği geçen herkesten Allah razı olsun diyorum.

Tarih boyunca atalarımız bir yandan yeryüzünde iyiliği, adaleti, huzur ve emniyeti hakim kılmak için çabalarken, diğer yandan dünya tarihine geçen önemli başarılara imza attılar. Savaş hukukunun, savaş ahlakının temel ilkelerine her şartta riayet ettik. Bu noktadaki hassasiyetimizi her seferinde vurguladık. Akıncılarımızın "Allah Allah" nidaları cenk meydanlarından hiç eksik olmadı. Sayıca bizden katbekat nice orduyla karşı karşıya geldik. Ancak tarihimizin hiçbir döneminde, en kanlı muharebe koşullarında dahi kadınlara, çocuklara, yaşlılara, masum ve sivillere dokunmadık.

Farklı kıtalara nizam veren idari ve siyasi teşkilatlanma kabiliyetimizi askeri taktik ve stratejilerimizle besledik, zenginleştirdik. İlk düzenli ve disiplinli ordumuzu bundan tam 2234 yıl evvel, milattan önce 209'da kurduk. Modern ordularla uygulanan onlu sistemi dünya askeri literatürüne 2000 yıl önce biz hediye ettik. Alplerimizle, erenlerimizle, gazilerimizle fetih ve gaza ruhunu gönül coğrafyamızın dört bir yanına yayarken, istimalet anlayışımızla aynı zamanda kalpleri de fethettik.

Bugün sert ve yumuşak gücün mükemmel terkibini ifade eden akil güç, ecdadımız tarafından istimalet politikası olarak yıllarca uygulandı. Sultan Fatih'in liderliğinde 1453'te topları etkin bir şekilde kullanarak yalnızca İstanbul'u fethetmekle kalmadık, aynı zamanda savaş konseptini de baştan aşağı değiştirdik. Lojistik yapılanmadan, sefer planlamasına, haritacılıktan, haber alma operasyonlarına, harp sahasına yeni bir ufuk kazandırdık. Muharip unsurların sevk ve idaresinde, taktik ve manevra kabiliyetinin geliştirilmesinde dünyada eşi benzeri olmayan yeniliklere imza attık.

Değerli arkadaşlarım, bakınız şu örneği özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum. Yavuz Sultan Selim Han, Mısır Seferi sırasında 'geçilmez' denilen Sina Çölü'nü sadece 13 günde geçti. İstiklal Mücadelesi de hiç şüphesiz milletimizin iman ve cesaretinin yanı sıra, subaylarımızın feraset ve dehasıyla zafere ulaşmıştır.

"TERÖZSÜZ TÜRKİYE HEDEFLERİMİZE DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE İLERLİYORUZ"

Her sayfasını zaferle, erdemle, hakkaniyetle süslediğimiz köklü tarihimiz askeri deha ve kabiliyet anlamında daha nice başarılarla doludur. Şehit ve gazilerimizden emanet aldığımız bu toprakları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek bizim en temel vazifemizdir. Çalışmalarımızı şanlı mazimizden aldığımız güç ve cesaretle, milletimize duyduğumuz sarsılmaz güvenle, işte bu istikamette sürdürüyoruz.

İHA'larımızla, SİHA'larımızla, son teknoloji ürünü kara, hava, deniz ve haberleşme araçlarımızla bugünün savaş konseptini de yine biz belirliyoruz. Diğer taraftan, iç cephemizi de tahkim ediyor, birliğimizi, dirliğimizi, kavlimizi güçlendirmek için tarihi nitelikte adımlar atıyoruz. Bu adımlarla "Terörsüz Türkiye" ve "terörsüz bölge" hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda, inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye'yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız.

"ZORBALAR KARŞISINDA TESLİM OLMADIK"

Gazze ve Suriye başta olmak üzere, bölgemizdeki kardeşlerimizin yaşadığı ağır imtihanlar kimseyi endişeye sevk etmesin. Coğrafyamızı kana, katliama, vahşete ve gözyaşına boğmak isteyenlerin pervasızlıkları kimseyi karamsarlığa sürüklemesin İçeriden ve dışarıdan nice ihanetle muhatap olduk. Hepsinin üstesinden gelmeyi başardık. Zümrüdüanka gibi küllerden yeniden doğduk. Zorbalar karşısında teslim olmadık. Fakat istiklal ve istikbal davamızdan asla taviz vermedik.

Bize ömür biçenler oldu, bize kefen biçenler oldu. "Hasta adam" dediler. "Bu sefer tamam" dediler. "Türkler yok olacak, esir olacak" dediler. Her defasında Türk'ün sarsılmaz imanına ve çelikten iradesine çarptılar. Her defasında Türk milletinin mücadele azmi, sabrı, cesareti karşısında kaybettiler. Bize ömür biçenlerin çoğu tarih oldu. Çoğu unutulup gitti. Şimdi onları kimse hatırlamıyor. Ama Türk milleti olarak biz, hamdolsun dimdik ayaktayız, tarih yazmaya devam ediyoruz.

Karanlığın en koyu olduğu an aydınlığın en yakın olduğu andır. Bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamayacak. Karanlıktan beslenenler eninde sonunda kaybedecek. Yepyeni bir sayfa açacağız. Kurulan tuzaklara düşmeyeceğiz. Bölgemize yönelik kirli senaryoları yırtıp atacağız.

Kurmaylık eğitimlerini alınlarının akıyla tamamlayan subaylarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum."

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.