Lucy Williamson
BBC Ortadoğu Muhabiri
Gazze'de faaliyet göstermeye başlayan İsrail ve ABD'nin destek verdiği Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) eski bir sözleşmeli özel güvenlik çalışanı BBC'ye konuştu. Birkaç kez iş arkadaşlarının hiçbir tehdit oluşturmayan ve yiyecek yardımı isteyen aç Filistinlilere ateş açtığına tanık olduğunu söyledi. Makineli tüfek kullanıldığını da ekledi.
Bir gün bir güvenlik görevlisinin; kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan bir gruba, bölgeden çok yavaş uzaklaştıkları için gözetleme kulesinden makineli tüfekle ateş açtığını söyledi.
GHF'ye sorduğumuza "bu iddiaların kesinlikle yanlış olduğu" söylendi. Bize GHF dağıtım merkezlerinde hiçbir sivilin ateş altında kalmadığını belirten bir açıklama yönlendirdiler.
Birleşmiş Milletler ve yerel doktorlar, GHF faaliyete başladığından beri İsrail güçlerinin, yardım dağıtım merkezlerinden yiyecek yardımı almaya çalışan 400'den fazla Filistinliyi öldürdüğünü söylüyor. İsrail ise, yeni dağıtım sisteminin Hamas'a yardım gitmesini engellediğini savunuyor.
"Takım liderleri Gazzelilerden 'zombi sürüsü' olarak bahsediyor"
İsminin açıklanmasını istemeyen eski güvenlik çalışanı, "Filistinli bir adam hareketsiz bir şekilde yere düştü. Sonra orada duran diğer güvenlikçiler, 'Vay canına, sanırım bir tane yakaladın' dedi. Sonra da buna güldüler" diye anlatıyor.
Hazırladığı raporun, GHF yöneticileri tarafından "bir tesadüf" olarak görmezden gelindiğini ve Filistinli adamın "takılmış" veya "yorgun ve bayılmış" olabileceğini öne sürdüğünü ekliyor.
GHF, bu iddiaları ortaya atan kişinin uygunsuz davranış nedeniyle işten çıkarılan "hoşnutsuz eski bir sözleşmeli çalışan" olduğunu iddia etti. Kendisi bunu reddediyor. Bize, görevden ayrıldıktan sonra iki hafta boyunca maaş almaya devam ettiğini gösteren maaş bordrolarını gösterdi.
GHF dağıtım merkezlerinin dördünde de çalıştığını söyleyen bu kişi, çok az kural veya kontrolün olduğu bir dokunulmazlık kültüründen bahsetti.
Sözleşmeli çalışanlara net bir çatışma kuralı veya standart operasyon prosedürü verilmediğini; bir ekip liderinin kendilerine "Tehdit altında hissediyorsanız, ateş edin - öldürmek için ateş edin ve soruları sonra sorun" dediğini söyledi.
Şirketteki kültürün, "Gazze'ye giriyoruz, bu yüzden kural yok. İstediğini yap" şeklinde olduğunu söyledi.
"Eğer bir Filistinli, yardım bölgesinden uzaklaşıyorsa ve herhangi bir düşmanca niyet göstermiyorsa ve biz de onlara uyarı ateşi açıyorsak, doğru bir şey yapmıyoruz, suç teşkil eden bir ihmalimiz var" dedi.
BBC'ye, her bir yardım merkezinin bölgedeki faaliyetleri izleyen bir CCTV'si olduğunu ve GHF'nin orada kimsenin yaralanmadığı veya vurulmadığı konusunda ısrar etmesinin "Apaçık bir yalan" olduğunu söyledi.
GHF, BBC ile paylaşılan görüntülerde duyulan silah seslerinin İsrail güçlerinden geldiğini söyledi.
Eski çalışan, takım liderlerinin Gazzelilerden "zombi sürüleri" olarak bahsettiğini ve "bu insanların hiçbir değerinin olmadığını ima ettiğini" söyledi.
Ayrıca Filistinlilerin GHF sahalarında başka şekillerde de zarar gördüklerini ekledi. Örneğin sersemletici el bombalarından sıçrayan parçalardan, biber gazı sıkılarak veya kalabalık tarafından dikenli tellere doğru itilerek.
Filistinlilerin ciddi şekilde yaralandığı birkaç olaya tanık olduğunu söyledi. Bunlardan birinde yüzünde dolu bir biber gazı kutusu olan bir adam vardı. Bir kadının ise, kalabalığa uygunsuz bir şekilde ateşlenen sersemletici el bombasının metal parçasıyla vurulduğunu söyledi:
"Bu metal parça doğrudan kafasına çarptı ve hareket etmeden yere düştü. Ölüp ölmediğini bilmiyorum. Kesinlikle baygın ve tamamen güçsüz olduğunu biliyorum."
GHF logolu yardım kutuları ve çaresizlik içindeki Gazzeliler
ABD ve İsrail destekli yardım kuruluşu GHF neden tartışılıyor?
Dünyanın önde gelen 130'dan fazla yardım kuruluşu, 30 Haziran'da İsrail ve ABD'nin destek verdiği Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması çağrısı yaptı.
Oxfam, Save the Children ve Uluslararası Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşlar, İsrail güçleri ve silahlı grupların, yardım almaya çalışan Filistinlilere "rutin bir şekilde" ateş açtığını savundu.
İsrail ise askerlerinin yardım alanlara kasten ateş açtığını reddediyor ve GHF'nin Hamas'ın müdahalesi olmadan ihtiyaç sahiplerine doğrudan yardım sağladığını savunuyor.
GHF'nin Gazze'de faaliyet göstermeye başlamasından bu yana neredeyse her gün İsrail güçlerinin yardım dağıtım alanlarında Filistinlileri öldürdükleri haberleri geliyor. Sağlık çalışanları, görgü tanıkları ve Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'ndan bu yönde açıklamalar yapılıyor.
İsrailli yetkililer ise bu iddiaları reddederek "habis yalanlar" olarak tanımlıyor.
Peki GHF tam olarak ne?
Gıda yardımı sırasında yaralanıp Nasır Hastanesi'ne götürülen bir Filistinli
İngilizce isminin baş harflerinden GHF kısaltması ile anılan organizasyonun yardım dağıtım programı eleştiriliyor.
Çünkü organizasyon Amerikalı silahlı özel güvenlik unsurlarınca korunuyor ve Birleşmiş Milletler'in bölgede yardım anlamındaki hakimiyetini kırmayı hedefliyor.
GHF'nin dağıtım planı, Gazze'nin güney ve merkezindeki dört dağıtım noktası üzerinden işliyor. Yiyecek ve temel hijyen malzemeleri buralarda halka ulaştırılıyor.
Güvenliği Amerikalı özel şirketler sağlarken, çevrede de İsrail birlikleri devriye geziyor.
Bu yardım dağıtım alanlarına giriş çıkışlarda Filistinliler, yüz tanıma teknolojisi ve biyometrik tarama gibi işlemlerden geçmek zorunda bırakılıyor.
Birçok lojistik ayrıntı konusunda hala belirsizlik var.
BM, yardım kuruluşları ve Hamas neden karşı çıkıyor?
Birleşmiş Milletler ve birçok yardım kurumu, insani ilkelerle çeliştiğini ve "yardım dağıtımını silahlandırdığını" savundukları GHF'yle çalışmayı reddediyor.
Bir BM sözcüsü, GHF'nin yardım operasyonunun "gerçekten ihtiyaç duyulan şeyden dikkatleri uzaklaştırma" anlamına geldiğini savundu. Aynı sözcü İsrail'e Gazze'ye girişleri kolaylaştırma çağrısı da yaptı.
BM ve GHF'ye tepki gösteren kurumlar, yardımın şarta bağlanmasını eleştiriyor. Belli yerlerde yapılan dağıtımın, yaralılar, engelliler veya yaşlılar için yardıma ulaşamama anlamına gelebileceğine işaret ediyorlar.
Bununla birlikte yardım dağıtımının siyasi ve askeri amaçlara bağlı hale getirildiği, bunun da dünya çapında bu tür dağıtımlar için "kabul edilemez" bir emsal oluşturacağı konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Norveç'in mülteciler için çalışan konseyinin genel sekreteri Jan Egeland, GHF'yi "askerileştirilmiş, özelleştirilmiş, siyasallaştırılmış" bir kurum olarak tanımlıyor.
Organizasyonun yönetiminde eski CIA çalışanları, askerler ve özel güvenlik yetkilileri olduğuna işaret eden Egeland, GHF'nin İsrail ordusu ile birlikte çalıştığını söyledi. Filistinlilerin oluşturulacak alanlarda taramadan geçirileceğine de işaret etti.
Egeland, "Çatışmanın bir tarafının, yardımı nerede, nasıl ve kimin alacağına karar vermesine izin veremeyiz" dedi.
Gazze'de son İsrail operasyonunun başladığı Mart ayından bu yana çok ciddi bir açlık yaşanıyor.
Hamas, Gazze'deki Filistinlilere, GHF dağıtımlarına katılmama uyarısında bulundu. Örgüt ekmeğin silah olarak kullanıldığını savundu.
Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) ise açıklamasında, örgütü yardım gruplarını tehdit etmek ve yardımları engellemekle suçladı.
İsrail, Hamas'ın yardımları çaldığını savunuyor ve mevcut yardım sistemine bir alternatif bulunması gerektiğini açıklıyordu.
GHF ekseninde dikkat çekici bir başka gelişme de direktörü Jake Wood'un Pazar gecesi istifa etmesi oldu. Wood organizasyonun kullandığı yöntemleri eleştirdi.
Jake Wood kim ve neden istifa etti?
Eski bir ABD deniz piyadesi olan Wood, iki ay önce GHF'yi yönetmesi için teklif aldığını söyledi. Wood istifa gerekçesi olarak İsrail'in planından duyduğu rahatsızlığı gösterdi.
Wood istifa açıklamasında şunları kaydediyor:
"Dünyanın dört bir yanındaki birçok kişi gibi ben de Gazze'deki açlık krizi karşısında dehşete düştüm. İnsani yardım alanında bir yönetici olarak acıyı hafifletmek için elimden gelen her şeyi yapmak zorundaydım.
"Aç insanları doyurabilecek, güvenlik endişelerini giderebilecek ve Gazze'de uzun süredir faaliyette olan STK'ların çalışmalarını tamamına ulaştırabilecek bir plan geliştirmek de dahil, liderliğini yaptığım şeylerden gurur duyuyorum"
Wood istifa gerekçesi olarak, "tarafsızlık, bağımsızlık ve insani yardım prensiplerine sıkı sıkıya bağlıyken" kafasındaki planı hayata geçiremeyeceğini gördüğünü de ifade etti.
Bu istifaya karşılık olaraksa GHF yönetimi, dağıtım organizasyonundan "vazgeçilmeyeceğini", hafta sonuna kadar bir milyon Filistinliye yardım ulaştırmanın hedeflendiğini kaydetti.
ABD'nin dış yardımları yönetmekten sorumlu hükümet kuruluşu olan USAID'den ayrılma bir yönetici olan John Acree, vekaleten direktör olarak atandı.
Sahadaki durum ne kadar kötü?
İsrail, altı haftalık geçici ateşkesin sona ermesinin ardından 2 Mart'tan itibaren Gazze'ye abluka uyguladı ve insani yardım girişini engelledi. Hamas ile savaşı da yeniden başlattı.
Netanyahu hükümeti bu baskı ile 23'ünün hayatta olduğuna inanılan 58 rehinenin serbest bırakılmasını zorlamayı hedefliyor.
2 Haziran 2025'te Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta bir gıda dağıtım noktasına ilerleyen bir kız.
İsrail 19 Mayıs'ta Gazze'de "tüm bölgeleri kontrol altına alma" hedefiyle bir saldırı başlattı.
Bu plan, kuzeyi tamamen sivillerden arındırmayı ve onları zorla güneye yerleştirmeyi içeriyor.
KAYNAK: BBC Türkçe