İran'ın en büyük ticari limanında 26 Nisan'da meydana gelen patlamada ölenlerin sayısı 40'a yükseldi, 1000'den fazla yaralı var.
Olay, Basra Körfezi kıyısında yer alan Bender Abbas kentindeki Şehit Recai Limanı'nda öğlen saatlerinde yaşandı.
Patlamanın etkisinin elli kilometre ötede dahi hissedildiği ifade ediliyor.
Dini lider Ayetullah Ali Hamaney, patlamanın nedenine ilişkin kapsamlı bir araştırma yapılması emri verdi.
İran Sağlık Bakanlığı, yakın kasaba ve şehirlerde yaşayan insanlara "ikinci bir duyuruya kadar" evlerinde kalmaları ve koruyucu kıyafetler giymeleri çağrısı yaptı.
Küresel bir denizcilik risk firması olan Ambrey Intelligence'a göre patlama sonrası çıkan yangın, "İran'ın balistik füzelerinde kullanılacak katı yakıtın yanlış depolanmasının sonucu" yayıldı.
New York Times gazetesine isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan İran Devrim Muhafızları Ordusu'nda bir yetkili, füze yakıtı yapımında kullanılan sodyum perkloratın patladığını aktarıyor.
Liman yetkilileri, birkaç konteynerin patlayarak büyük bir yangına neden olduğunu açıklamıştı.
Etkileri kilometrelerce öteden hissedilen patlama yakınlardaki binaların camlarını ve çatılarını havaya uçurdu; arabalara hasar verdi.
Pazar günü bölgenin üzerinde siyah dumanlar yükselmeye devam etti.
İran Kızılayı devlet basınına yaptığı açıklamada yangının yüzde 90 oranında kontrol altına alındığını söyledi.
İran genelinde 28 Nisan Pazartesi günü bir günlük, Hürmüzgan bölgesinde üç günlük yas ilan edildi.
Ancak ülkede birçok sosyal medya kullanıcısı patlamanın nedenine ve gerekli önlemlerin alınmadığına dair şüphelerini ve öfkelerini ifade ediyor.
Patlamanın nedeni ne?
Devlet medyasında yer alan haberlere göre, görgü tanıkları patlamanın bir yangının ardından meydana geldiğini ve "yanıcı maddelerin" depolandığı mühürsüz konteynerlere yayıldığını söyledi.
Hürmüzgan Kriz Yönetimi Genel Müdürü "Bu olayın kaynağı Şehit Recai Limanı iskele bölgesinde depolanan birkaç konteynerin patlamasıdır" dedi.
Gümrük yetkilileri daha sonra bir açıklama yaparak patlamanın muhtemelen bir tehlikeli ve kimyasal madde deposunda çıkan yangından kaynaklandığını söyledi.
İran'da resmi açıklamalarda, Çin'den ithal roket yakıtının limanda depolandığına dair suçalamalar reddediliyor.
İran'daki sosyal medyada birçok kişi, büyük miktarda yanıcı maddenin limanda özensiz şekilde depolandığına yönelik eleştirilerini dile getiriyor.
Fakat Savunma Bakanlığı, yangının balistik füzelerinde kullanılması amaçlanan katı yakıt sevkiyatının yanlış yapılması nedeniyle çıktığı iddiasını yalanladı.
Savunma Bakanlığı, bölgede askeri kargo bulunmadığını bildirdi.
Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talaeynik devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Yangın çıkan bölgede ve Şehit Recai Limanı'nda askeri yakıt veya askeri amaçlı herhangi bir ithalat veya ihracat yükü olmadı" dedi.
Yerel basında yer alan haberlere göre, İran'ın ulusal petrol üretim şirketi limandaki patlamanın ülkenin petrol rafinerileri, yakıt tankları ve boru hatlarıyla "hiçbir bağlantısı olmadığını" söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ölü ve yaralılardan dolayı "derin üzüntü duyduğunu" söyledi.
Pezeşkiyan olayla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu ve İçişleri Bakanını bu soruşturmayı yürütmesi için bölgeye gönderdi.
Hürmüzgan Limanları ve Denizcilik İdaresi yetkilisi İsmail Makizade'nin yangını söndürmek için deniz, kara ve hava kurtarma ekiplerinin çalıştığını açıklamıştı.
Pazar günü Şehit Recai Limanı'nda yangından etkilenmeyen bölgeler yeniden faaliyete açıldı.
BBC Farsça Servisi, bölgedeki ofis binalarının çoğunun ciddi hasar gördüğünü aktardı.
Tasnim Haber Ajansı'na konuşan bir liman çalışanı Cumartesi günü, "Birçok çalışanımız hâlâ çöken çatıların altında mahsur kaldı, onları kurtarmaya çalışıyoruz" demişti.
Cumartesi günkü patlama İranlı ve ABD'li yetkililerin İran'ın nükleer programına ilişkin üçüncü tur görüşmeler için Umman'da bir araya geldikleri sırada meydana geldi.
ABD ve İran arasında nükleer müzakereler
ABD ve İran nükleer müzakerelerin üçüncü turunu 26 Nisan'da yaptı.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu özel elçisi Steve Witkoff arasında Ummanlı arabulucular vasıtasıyla Muskat'ta yapılan görüşme, Roma'daki ikinci turun ardından geldi.
Taraflar buradaki görüşmeyi 'yapıcı' olarak nitelendirmişti.
Umman'da Tahran'ın nükleer programına ilişkin dolaylı görüşmelerin üçüncü turunun tamamlanmasının ardından ABD ile hala görüş ayrılıkları olduğunu belirten Arakçi, görüşmelerin bu kez çok daha ciddi geçtiğini söyledi.
Trump, İran'ın nükleer silah edinmesini engelleyecek ve ABD ile İsrail'in olası askeri saldırılarını önleyecek bir anlaşma istediğini belirten bir mektubu geçen ay İran'ın dini liderine iletmişti.
İran ise nükleer programını tamamen sökmek yerine sınırlamayı, karşılığında ise yaptırımların kaldırılmasını umuyor.
Bu hafta sonu Washington'ın koşullarını ortaya koyması bekleniyordu.
İran, uranyum zenginleştirmesini içeren nükleer programının ükleer silah geliştirme amaçlı olmadığını, yalnızca enerji üretimi gibi sivil amaçlar için sürdüğünü söylüyor.
Ancak küresel nükleer gözlemci Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) dahil birçok ülke ve kurum buna ikna olmuş durumda değil.
ABD'nin 2018'de resmi adı Ortak Kapsamlı Eylem Planı veya JCPOA olan mevcut nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana İran, yaptırımları yeniden uygulama kararına misilleme olarak temel taahhütlerini ihlal etti.
Yaptırımlar, İran'ın uluslararası piyasalarda petrol satmasını engelledi ve ülkenin 100 milyar dolarlık dış varlıklarını dondurdu. Ekonomisi durgunluğa girdi ve para birimi rekor seviyelere geriledi, bu da enflasyonun yükselmesine neden oldu.
2015'te İran ve ABD, Çin, Fransa, Rusya, Almanya ve İngiltere olmak üzer altı ülke uzun süren müzakerelerin ardından JCPOA'yı kabul etmişti.
Donald Trump 2018'de göreve geldiğinde, bunun "kötü bir anlaşma" olduğu, kalıcı olmaması ve İran'ın balistik füze programını ele almaması gerekçesiyle anlaşmadan çekilmişti.