İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da 22 yerleşim yerine onay verdi

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da 22 yerleşim yerine onay verdi
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

İsrail, Perşembe günü yaptığı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’da 22 Yahudi yerleşimi kuracağını, buna hükümet onayı olmadan inşa edilmiş bazı yerleşimlerin yasallaştırılmasının da dahil olduğunu bildirdi.

İsrail, 1967 tarihli 'Altı Gün Savaşı'nda Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs’le birlikte Batı Şeria’yı da ele geçirmişti. Filistinliler bu üç bölgeyi gelecekte kurmayı planladıkları devletin bir parçası olarak görüyor.

Uluslararası toplumun büyük bölümü ise Yahudi yerleşimlerini yasa dışı ve onlarca yıllık çatışmanın çözümü önünde bir engel olarak değerlendiriyor.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, yeni alınan alınan yerleşim yeri kararının "Yahudiye ve Samiriye'deki (İsrail’in Batı Şeria için kullandığı İncil’e dayalı adlandırma) egemenliklerini güçlendirdiğini, İsrail topraklarındaki tarihi haklarını pekiştirdiğini ve Filistin terörüne ezici bir yanıt olduğunu" söyledi.

Katz, bu adımın aynı zamanda “İsrail için tehlike arz eden bir Filistin devletinin kurulmasını engelleyen stratejik bir hamle” olduğunu da belirtti.

İsrail, Batı Şeria’da halihazırda 100’ü aşkın yerleşim inşa etmiş durumda: bu yerleşimlerde yaklaşık 500 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Bu yerleşimler, küçük tepelik karakollardan apartman blokları, alışveriş merkezleri, fabrikalar ve parklar içeren tam teşekküllü topluluklara kadar uzanıyor.

Batı Şeria’da 3 milyon Filistinli yaşıyor. Bu bölgedeki Filistinliler, İsrail askeri yönetimi altında ve Batı destekli Filistin Yönetimi yalnızca bazı kent merkezlerinin idaresini üstleniyor. Yahudi yerleşimciler ise İsrail vatandaşlığına sahip.

İsrail, yerleşim yerlerinin inşasını son yıllarda — Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısından çok önce — hızlandırdı ve bu durum Filistinlilerin yaşadığı alanları giderek daraltarak bağımsız bir Filistin devleti kurulması olasılığını daha da güçleştirdi.

Donald Trump’ın ilk başkanlık döneminde ABD, onlarca yıllık dış politikasını terk ederek İsrail’in savaş yoluyla ele geçirdiği topraklar üzerindeki hak iddialarına destek vermiş, yerleşimleri meşrulaştırmak için adımlar atmıştı. Trump’ın ardından gelen Joe Biden ise seleflerinin çoğu gibi yerleşimlere karşı olduğunu beyan etti, ancak İsrail’in yerleşim faaliyetlerini durdurması için ciddi baskı uygulamadı.

Birleşmiş Milletler’in en yüksek yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, geçen yıl İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığının yasa dışı olduğuna hükmetmiş ve yerleşim yeri inşaatının derhal durdurulması çağrısında bulunmuştu. İsrail ise 15 yargıçtan oluşan mahkemenin bağlayıcı olmayan kararını reddetmiş ve bu toprakların Yahudi halkının tarihi vatanının bir parçası olduğunu savunmuştu.

Gazze’ye yönelik çağrılar

İsrail, 2005 yılında Gazze Şeridi’ndeki tüm yerleşimlerini boşaltmıştı. Ancak mevcut hükümetin önde gelen isimleri, bu yerleşimlerin yeniden kurulmasını ve Gazze’deki Filistin nüfusunun büyük kısmının “gönüllü göç” adı altında başka yerlere yerleştirilmesini savunuyor.

Filistinliler bu planları, anavatanlarından zorla çıkarılmalarının bir taslağı olarak görüyor. Uzmanlar da bu planların büyük olasılıkla uluslararası hukuka aykırı olacağını belirtiyor.

Ben Gurion Üniversitesi'nden çevre uzmanı Prof. Yaakov Garb’a göre, İsrail şu anda Gazze Şeridi’nin yüzde 70’inden fazlasını kontrol ediyor. Bu alanlar, İsrail sınırında oluşturulan güvenlik bölgelerini, büyük ölçüde boşaltılmış olan güneydeki Refah kentini ve İsrail’in tahliye edilmesini istediği diğer geniş bölgeleri içeriyor.

Savaş, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırıyla başladı. Bu saldırıda militanlar İsrail’e sızarak çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1200 kişiyi öldürmüş, 251 kişiyi de rehin almıştı. Hamas hâlâ bu rehinelerden 58’ini elinde tutuyor. Bunların yaklaşık üçte birinin hayatta olduğu düşünülüyor. Diğer rehinelerin çoğu ise ateşkes anlaşmaları kapsamında serbest bırakıldı. İsrail kuvvetleri şimdiye kadar sekiz rehineyi kurtardı ve onlarca kişinin cansız bedenine ulaştı.

İsrail’in saldırılara yanıt olarak başlattığı Gazze operasyonunda ise Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre 54 binden fazla Filistinli öldü. Ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğu belirtiliyor. Fakat bakanlık, bu kişilerin sivil mi yoksa savaşçı mı olduğunu açıklamıyor.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.