İsrail, uzun zamandır Suriye'de bölge toplumları arasındaki bölünmeleri yönetme politikası uygulamakla suçlanıyor. Bilhassa Beşar Esad yönetiminin geçtiğimiz Aralık ayında düşmesinin ardından Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda, mezhepçi akımların istismarına açık bir atmosfere sahip.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, 15 Temmuz 2025 Salı günü Suriye'nin güneyine yönelik yaptıkları açıklamada, İsrail hükümetinin "orduya Süveyda vilayetindeki Suriye güçlerine ve silahlarına saldırma emri verdiğini" duyurdu. Bu durum, bölgedeki "silahsızlandırma" anlaşmasının ihlali anlamına geliyor.
Ancak Netanyahu ve Katz'ın açıklamalarında öne çıkan en önemli gerekçe, İsrail'in Dürziler ile "kardeşlik ittifakı" olarak tanımladıkları "Suriye'deki Dürzi toplumunu koruma" taahhüdü oldu.
Hem askeri hem mezhebi nitelikler taşıyan bu mesaj, Süveyda'da yaşananların münferit bir askeri operasyonun ötesine geçtiğini ve analistler tarafından "sınır ötesinde bir nüfuz inşa etmek için Suriye'nin iç bölünmesine yatırım yapmak" olarak tanımladığı, daha geniş bir politikanın parçası olduğunu ortaya koyuyor.
Orta Doğu'da etnik ve mezhepsel mozaik
İsrail uzun yıllardır bölge toplumları arasındaki bölünmelere destek vermekle suçlanıyor. Beşar Esad yönetiminin geçtiğimiz Aralık ayında düşmesiyle birlikte Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda, mezhepçiliğin ortaya çıkması için elverişli bir ortam olarak dikkat çekmişti. Vilayet, Şam'da etkili bir merkezi devletin yokluğu ve gerek dini otoriteler gerekse siyasi ve aşiret güçleri düzeyinde yerel bileşenler arasında artan eşitsizlikler nedeniyle yıllardır sosyal, ekonomik ve siyasi gerilimlere sahne oluyor.
Bu kırılgan durum sürerken İsrail, sadece kendi çıkarlarını korumak için değil, aynı zamanda Beşar Esad yönetiminin düşmesinden bu yana bu topluluğun "zarar görmesine izin vermeyeceğini" defalarca belirttiği gibi, özellikle Dürzi azınlık olmak üzere "azınlıkların koruyucusu" olarak kendini garantör bir güç olarak dünya kamuoyuna sunmaya çalışıyor. Bu durum, İsrail'e yönelik, bölünmeleri teşvik etme ve daha derin güvenlik ve siyasi ilişkilere dönüşebilecek yerel ittifaklar kuran bir ortam yaratma taktiği izlediği yönündeki suçlamaları güçlendiriyor.
Siyasi yakınlaşma bombalamaları engellemiyor
Suriye'nin güneyindeki askeri gerilimi azaltma çabalarının bir parçası olarak Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile İsrail hükümeti arasında dolaylı iletişim kanallarının açıldığına dair son söylentilere rağmen Tel Aviv, müdahalesini "Dürzileri korumak amacıyla" Süveyda'ya birkaç baskın düzenlemekten çekinmedi.
Olağanüstü koşullarda ve seçimsiz olarak cumhurbaşkanlığına gelen eş-Şara, özellikle İsrail saldırılarına karşı kesin bir duruş sergilemediği için egemenlik konusunda artan iç eleştirilerle karşı karşıya. Tel Aviv, ortaya çıkan bu siyasi boşluğu bir yakınlaşma fırsatı olarak değil, egemenlik veya ulusal hassasiyetleri gözetmeksizin Suriye'nin güneyindeki nüfuzunu yeniden çizmek için bir pencere olarak değerlendiriyor gibi görünüyor.
'İç modelin' kopyalanması
İsrail'in Süveyda'ya yönelik saldırıları, aralarındaki büyük farklılıklara rağmen Dürzi ve Bedevilerle kurduğu özel ilişkiler, nispeten başarıya ulaşmış politikaların sonucu.
1950'lerden beri askerlik hizmeti yapmakla yükümlü olan Dürziler, İsrail'in askeri ve güvenlik kurumlarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bunun karşılığında kendilerine eğitim ve istihdam ayrıcalıkları tanınmış, Knesset (İsrail Meclisi) ve devlet dairelerinde sınırlı ama kayda değer bir siyasi varlığa sahip olmuşlardır ki eleştirenler bunun Arap milliyetçiliği ile İsrail devletine sadakat arasında bir uçurum yarattığını ve toplum içinde tartışmalara neden olmaya devam ettiğini söylemektedir.
Ekonomik teşvikler ve eğitim fırsatları yoluyla gönüllü asker alımını teşvik etmeye yönelik resmi bir politika çerçevesinde Bedevilerin bazıları İsrail ordu birimlerine, özellikle de sınır muhafızlığı ve çöl görevlerine dahil edildi. Uluslararası Af Örgütü gibi insan hakları örgütlerinin de belirttiği gibi, planlama ve hizmetler gibi alanlarda kendilerine yönelik kurumsal ayrımcılığın devam etmesine rağmen, güvenlik teşkilatındaki varlıkları İsrail için çok önemli bir işlevsel unsur olmaya devam ediyor.
Bu "azınlıkları ayrıcalıklar karşılığında sisteme entegre etme" pratiği şimdilerde İsrail tarafından sınırlarının ötesindeki çevrelere, özellikle de Suriyeli Dürzilerle olan ilişkisinin içerideki Dürzilerle olan tarihsel ilişkisinin doğal bir uzantısı olduğu fikrini desteklediği Süveyda'ya ihraç ediliyor.
İsrail'in Golan'daki varlığının meşrulaştırılması
Süveyda'ya yapılan baskınların ve "Dürzileri savunma" konusunda tekrarlanan açıklamaların, İsrail'in işgal altındaki Golan'daki varlığını istikrara kavuşturmayı ve sözde insani ve güvenlik rolleriyle ilişkilendirerek ona siyasi meşruiyet kazandırmayı amaçlayan bir projenin parçası olduğu da öne sürülüyor. Özellikle de İsrail liderlerinin Golan'ın İsrail'e ait kalacağı yönündeki açıklamaları da bunu doğruluyor.
İsrail, Suriye'nin güneyindeki Dürzi toplumunun bazı unsurlarıyla yerel bağlarını güçlendirerek, siyasi ve askeri varlığını meşrulaştıracak ve kendisini sınır ötesi tehditlerden koruyacak ortaklıklar kurmayı umuyor. Dolayısıyla İsrail ordusunun bugün Suriye'nin güneyinde, özellikle de Süveyde vilayetinde yaptığı şey, ister kendi sınırları içinde ister yakın çevresinde yaşıyor olsunlar, azınlıkların teveccühünü kazanarak nüfuzunu pekiştirme çabalarının bir devamı gibi görünüyor.
Şam'da yeni kurulan devletin kırılganlığı ve bazı bölgeler üzerindeki kontrolünün azalması, 14 yıldan fazla süren yıkıcı bir iç savaşın ve elli yıldan fazla süren totaliter yönetimin yaralarını sarmaya çalışan bir ülkede devletin altını oyma ve bölünmeyi sürdürme tehdidi yaratıyor.
Bir deneme alanı olarak Süveyda
Bazı gözlemciler İsrail'in Süveyda'ya müdahalesinin, mezhepsel çelişkiler ve güvenlik boşluklarının ağırlığı altında sarsılan bölgedeki dengelerin yeniden çizilmesinin bir parçası olduğuna inanıyor. Şam, gerginliğin nedenlerini ele alarak ve krizi yatıştırarak inisiyatifi yeniden ele almayı başarabilecek mi, yoksa Suriye'nin güneyi, Suriye'nin birliğini ve tüm bölgenin istikrarını tehdit eden tekrarlayan huzursuzluklara karşı savunmasız mı kalacak?