Kalp krizi geçiren Sırrı Süreyya Önder kimdir?

Kalp krizi geçiren Sırrı Süreyya Önder kimdir?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti milletvekili Sırrı Süreyya Önder 15 Nisan Salı akşamı geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve ameliyata alındı.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Önder'e kalpten çıkan ana damarda meydana gelen yırtılma nedeniyle cerrahi müdahale yapılmaktadır" dedi. Ameliyatın devam ettiğini belirtti.

BBC Türkçe'nin edindiği bilgiye göre, ameliyatın 4-5 saatten uzun sürmesi, ardından Önder'in birkaç gün uyutulması bekleniyor.

İlk açıklama DEM Parti ve Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmıştı.

DEM Parti kalp rahatsızlığını "ciddi" olarak nitelendirdi, doktorlar tarafından gerekli müdahalenin yapıldığını bildirdi.

Önder'in son durumuna ilişkin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "TBMM Meclis Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder geçirdiği rahatsızlık sonucu hastaneye kaldırılmıştır. Tedavisi hastanede devam etmektedir." denildi. Öte yandan MHP lideri Devlet Bahçeli, Sırrı Süreyya Önder'in doktoruyla görüşüp sağlık durumuyla ilgili son durum bilgilerini aldı.

İSTANBUL VALİSİ GÜL: İL SAĞLIK MÜDÜRÜMÜZLE BİRLİKTE HASTANEYE İNTİKAL EDEREK SÜRECİ YERİNDE TAKİP ETTİK

Önder'in durumu ile ilgili İstanbul Valisi Davut Gül sosyal medya hesabı X'ten açıklamada bulundu. Olayı öğrendikten sonra İl Sağlık Müdürü ile birlikte hastaneye intikal ederek süreci yerinde takip ettiğini belirten Vali Gül, sosyal medya hesabı X'ten yaptığı açıklamada şu ifadelere verdi:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Kalp rahatsızlığı geçirdiği ilk anda İl Sağlık Müdürümüzle birlikte hastaneye intikal ederek süreci yerinde takip ettik. Doktorlarımız tarafından gerekli ilk müdahale yapılmış olup, tedavisi titizlikle sürdürülmektedir. Kendisine acil şifalar diliyorum."

GEÇMİŞ OLSUN MESAJLARI

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: TBMM Başkanvekilimiz Sırrı Süreyya Önder’e, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tedavisi hassasiyetle sürdürülen Sayın Önder’in sağlık durumunu yakından takip ediyor, kendisine acil şifalar diliyorum.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, acil şifalar diliyorum.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e geçirdiği rahatsızlık nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Kendisine Rabbimden acil şifalar diliyorum.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sn Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Acil şifalar diliyoruz.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: TBMM Meclis Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e kalpten çıkan ana damarda meydana gelen yırtılma nedeniyle cerrahi müdahale yapılmaktadır. Ameliyat süreci devam etmekte olup durumu yakından takip edilmektedir. Kendisine acil şifalar diliyorum.

YAVUZ BİNGÖL: 30 YILLIK DOSTUM

Sanatçı Yavuz Bingöl, hastaneye kaldırılan Sırrı Süreyya Önder'i ziyarete gitti.

CNN Türk'e konuşan Bingöl: Durumu kritik, herkes dua etsin. Önceki gün 4 kişi görüntülü telefon görüşmesi yaptık. Güldük, eğlendik, türkü söyledik... 30 yıllık dostum o benim. Sırrı'ya gerçekten çok ihtiyaç var çözüm sürecinde. İnşallah sağlıklı çıkar. Biz kanser olduğunu biliyorduk ama hastalığının detaylarını bizimle hiç paylaşmadı.

Sırrı Süreyya Önder kimdir?

Sırrı Süreyya Önder, kendi anlatımıyla 1962'de Adıyaman'da kentteki birkaç sosyalist aileden birinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Türkmen bir ailenin mensubuydu.

Sekiz yaşındayken kaybettiği babası, TİP Adıyaman örgütünün kurucularındandı.

Dayısı ise Said-i Nursi'nin talebesiydi. Babası öldükten sonra Risale-i Nur derslerine gitti.

Babasından kalan bazı edebiyat kitaplarını bulup okumaya başlamasıyla sosyalist fikirlere yöneldi.

"Çözüm sürecinin" önemli aktörlerinden biri, konuşmalarında Said-i Nursi'den alıntılar yapan bir sosyalist, hayatının bir bölümünde kamyon şoförlüğü yapmış bir sinemacı, TBMM Genel Kurulu gibi ciddi ortamlarda espri yapabilen bir siyasetçi…

Sırrı Süreyya Önder, son yıllarda Türkiye siyasetinin gördüğü en kendine has, en renkli isimlerden.

Seveni de çok, sevmeyeni de.

Ama özellikle "çözüm süreci" olarak tanımlanan dönemde dostunun da düşmanının da önemsemeye başladığı bir isim.

Türkiye İşçi Partili (TİP) baba, Said-i Nursi talebesi dayı...

Önder'in kendine has tarzının köklerinde, içinde doğup büyüdüğü koşulları ve ailesini görmek mümkün.

Risale-i Nur dersleri

Sırrı Süreyya Önder, kendi anlatımıyla 1962'de kentteki birkaç sosyalist aileden birinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası, TİP Adıyaman örgütünün kurucularındandı.

Dayısı ise Said-i Nursi'nin talebesiydi. 8 yaşındayken babası öldüğünde Risale-i Nur derslerine gitti.

O, çevresindeki hemen hemen herkesin ana dilinin Kürtçe olduğu Adıyaman'da Türkmen bir ailenin mensubuydu.

İlerideki röportajlarında Kürtler arasında Türkçe diliyle derin bir ilişki kuramamasının kendisinin Kürt Sorunu'na bakışını etkileyeceğini söyleyecekti.

Anlattığına göre, orta öğretim yıllarında, babasından kalan bazı edebiyat kitaplarını bulup okumaya başlamasıyla sosyalist fikirlere yöneldi.

Gençliğinde devrimci, sosyalist gruplar içinde yer aldı.

1978 yılında Adıyaman Lisesi'nde öğrenciyken Maraş Katliamı'nı protesto için düzenlenen gösteriye katıldığı için tutuklandı. Bu ilk tutuklanması olacaktı.

Cezaevinde geçen gençlik yılları

Liseyi bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanıp başkentin yolunu tuttu.

Burada devrimci siyaset içinde yer almaya devam etti.

12 Eylül darbesi olduğunda, 18 yaşındaydı.

19 yaşında siyasi çalışmalarından dolayı gözaltına alındı, işkence gördü ve Mamak Cezaevi'ne gönderildi.

7 yıl hapis yattı.

Cezaevinden sonra değişmiş bir Türkiye'de dışarı çıktı.

İstanbul'a giderek kamyon şoförlüğü dahil çeşitli işlerde çalıştı. Bir dönem yurtdışında da çalıştı.

Sinema ve yazarlıkla tanınması

8 yaşında babasını kaybettikten sonra kentin tek fotoğrafçısında çırak olarak çalışmaya başlaması, fotoğrafçılık ve dolaylı olarak sinemaya adım atmasını sağlamıştı.

Sinemaya, okumaya, yazmaya ilgisi hep büyüktü. Cezaevi sonrasındaki döneminde de bir yandan farklı işlerde çalışırken bir yandan ise sinema ve yazarlığa ilgisini sürdürdü.

Bu dönemde edebi metinler kaleme aldı. Barış Pirhasan'ın senaryo kursuna katıldıktan sonra senaryo yazarlığına yoğunlaştı.

2006'da "Beynelmilel" filminin senaryosunu yazdı ve ortak yönetmenlerinden oldu.

Önder'in hayatından da esintiler taşıyan ve kendisinin de küçük bir rolde oynadığı film, farklı festivallerde beğeni kazandı.

Bunu 2008'deki "O… Çocukları" filminin senaryosu izledi.

"Sis ve Gece", "Ada: Zombilerin Düğünü", "Ejder Kapanı", "Mar" ve "Yer altı" filmlerinde de oyuncu olarak yer aldı.

Ülke TV ve Kanal 24'teki performansı

Türkiye kamuoyu artık onun adını duymaya başlamıştı. 2010'da Birgün, daha sonra Radikal gazetesinde yazdığı köşe yazıları ile de ününü artırdı.

Önder, farklı bir solcu profili çiziyordu. İslamcı-muhafazakâr kesimle de diyalog geliştirebilen biriydi. Bu kesimin TV'lerine çıkıyor, gazetelerine röportaj veriyordu.

Özellikle Ülke TV'de yayımlanan "Meksika Sınırı" programında konuk ve Kanal 24'teki "Kafa Dengi" programında programcı olarak performansı, muhafazakâr çevrelerde de dikkat çekmesi açısından önemli oldu.

2010'da Birgün ve ardından Radikal gazetelerinde köşe yazıları yazdı.

Önder, farklı bir solcu profili çiziyordu. İslamcı-muhafazakâr kesimle de diyalog geliştirebilen biriydi. Bu kesimin TV'lerine çıkıyor, gazetelerine röportaj veriyordu.

Siyasete atıldı

2011'de ise hayatı parlamenter siyasete doğru evrildi.

Önder, o yıl yapılan genel seçimlerde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi.

2013'te, Kürt siyasetini ve Türkiye'nin sol muhalefetini aynı çatı altında birleştirmeyi hedefleyen HDP'nin kurulmasıyla daha da önemli bir isim haline geldi.

Partinin eş genel başkan yardımcısı oldu.

Önder, HDP'nin kurulması öncesi 2013'teki Gezi Parkı eylemlerinde, parktaki eylemler içinde yer alan ilk milletvekiliydi.

Türkiye'de 2013-2015 arasındaki "çözüm süreci" olarak adlandırılan dönemin en önemli isimlerden biriydi.

Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın hapis yattığı İmralı Cezaevi'ne ve Kandil'e giden ekipler içinde yer aldı.

2013'te Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında Öcalan'ın "Silahlı unsurlarımız sınır ötesine çekilsin" çağrısını yaptığı mektubu ile 2014 ve 2015 Nevruz kutlamalarında Öcalan'ın yolladığı mektupların Türkçe'sini okudu.

Önder 6 Aralık 2018'de "terör propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklandı, 4 Ekim 2019'da serbest bırakıldı.

Ardından tekrar milletvekili seçilen Önder, DEM Parti İstanbul Milletvekili olarak TBMM Başkanvekililiği yapıyor.

Önder ayrıca PKK lideri Abdullah Öcalan ve hükümet ile görüşmeler yürüten İmralı heyetinde yer alıyor.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.