İsrail, Suriye'de 1965'te yakalanarak idam edilen Mossad ajanı Eli Cohen'in belgelerinin yürütülen bir operasyonla İsrail'e getirildiğini açıkladı.
İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, 18 Mayıs 1965'te idam edilen ajana ait yaklaşık 2 bin 500 belge, fotoğraf ve kişisel eşyanın İsrail'e getirildiği bildirildi.
Söz konusu operasyonun yabancı bir istihbarat servisiyle işbirliği içerisinde gerçekleştirildiği ve Eli Cohen hakkındaki resmi Suriye arşivinin ülkeye getirildiği belirtildi.
Belgelerin onlarca yıldır bölümlere ayrılmış şekilde Suriye'de tutulduğu aktarılan açıklamada, ajanın ölümünün 60'ıncı yılında İsrail'e getirildiği kaydedildi.
Cohen'in mahkumiyet ve idam kararlarının da belgeler arasında bulunduğu, Şam'daki Yahudi cemaati lideri Haham Nissim Indibo'nun ajana Yahudi geleneklerine göre hizmet etmesine izin verildiğine ilişkin bir ifadenin de yer aldığı kaydedildi.
Dosyalar arasında, Nadia Cohen'in Mossad ajanı eşinin serbest bırakılması için Suriye Devlet Başkanı'na yazdığı mektupların da yer aldığı bildirildi.
Söz konusu belgelerin, ajanın eşi Nadia'ya teslim edildiği ve belgeler arasında idamından saatler önce yazdığı orijinal vasiyetinin de olduğu belirtildi.
İsrail dış istihbarat servisi Mossad Direktörü David Barnea, söz konusu arşivin İsrail'e getirilmesine ilişkin, "Bu, Şam'daki adamımızın gömüldüğü yerin bulunmasına yönelik soruşturmanın ilerletilmesinde ilave bir adımdır." ifadesini kullandı.
İsrail'in en önemli casuslarından biri kabul edilen Cohen, Kemal Emin Sabit takma adıyla 1962-1965 yıllarında Suriye'nin başkenti Şam'da görev yapmıştı.
Suriyeli üst düzey askeri yetkililerle yakın ilişkiler geliştirerek Golan Tepeleri'ndeki askeri faaliyetlere ve devletin karar mekanizmasına ilişkin topladığı bilgileri İsrail'e aktaran Cohen, 18 Mayıs 1965'te idam edilmişti.
Küresel internet televizyon ağı Netflix'in 2019 yapımı "The Spy" (Casus) dizisine konu olan Cohen'in hayatı, popüler kültürde de yer edinmişti.
Reuters'a konuşan üç kaynağa göre Suriye yönetimi, gerilimi azaltmak ve ABD Başkanı Donald Trump'a iyi niyet göstermek amacıyla casus Eli Cohen'e ait belge ve eşyaları İsrail'e teslim etmeyi kabul etti.
İsrail pazar günü Cohen'le bağlantılı bir dizi belge, fotoğraf ve kişisel eşyanın ele geçirildiğini duyurmuş, İsrail istihbaratının (Mossad) bunları elde etmek için adı açıklanmayan bir yabancı istihbarat servisiyle iş birliği yaptığını söylemişti.
Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Suriyeli bir güvenlik kaynağı, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera'nın danışmanı ve iki ülke arasındaki gizli görüşmelere aşina bir kişi, söz konusu arşivin eş-Şera tarafından Trump ile gerilimi azaltma ve güven inşa etme çabalarının parçası olarak dolaylı bir girişimle İsrail'e sunulduğunu bildirdi.
Suriye siyasi elitinin içine sızdığı gerekçesiyle 1965 yılında Şam'ın merkezindeki bir meydanda asılan Cohen, 1967 savaşında zafere katkıda bulunan askeri sırları ifşa ettiği için İsrail'de halen bir kahraman ve en ünlü Mossad casusu olarak kabul ediliyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazar günü Cohen'i bir efsane ve ‘devlet tarihindeki en büyük istihbarat ajanı’ olarak tanımladı.
İsrail uzun zamandır Cohen'in kalıntılarını bulup İsrail'e gömmek istiyordu. Mossad, 60 yıldır Suriye istihbaratı tarafından tutulan Cohen'e ait eşyaların ele geçirilmesini ‘yüksek bir ahlaki başarı’ olarak niteledi.
İsrail, belgeleri ve eşyaları nasıl ele geçirdiğini açıklamadı, sadece bunun ‘müttefik bir yabancı istihbarat servisi ile iş birliği içinde gizli ve karmaşık bir Mossad operasyonunun’ sonucu olduğunu bildirdi.
Netanyahu'nun ofisi, Suriyeli yetkililer ve Beyaz Saray, İsrail'in Cohen'in eşyalarını ele geçirmesinde Suriye'nin rolüne ilişkin yorum taleplerine yanıt vermedi.
Belgeler arasında neler var?
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre, Mossad’ın gerçekleştirdiği bir operasyonla Eli Cohen’e ait 2 bin 500 belgenin Suriye'den alınarak ülkeye getirildiği duyuruldu.
Bu belgeler arasında ailesine yazdığı mektuplar, İsrail istihbaratı ve Suriyeli yetkililerle yaptığı yazışmalar ile Suriye'deki casusluk faaliyetlerine dair bazı fotoğraflar da bulunuyor.
Koleksiyonda ayrıca Cohen'in tutuklandığında Suriye istihbaratı tarafından el konulan Şam'daki dairesinin anahtarları da dahil olmak üzere bir dizi kişisel eşyası da yer alıyordu.
Ayrıca Suriye istihbaratı tarafından evinden toplanan ve Mossad tarafından kendisine verilen bir hedefi izleme ve Kuneytra'daki Suriye askeri üsleri hakkında istihbarat toplama talimatları gibi görevleri içeren kapsamlı el yazısı notlar da bulundu.
Cohen'i ölüme mahkum eden orijinal belgenin yanı sıra, o dönemde Şam'daki Yahudi cemaatinin başkanı olan Haham Nissim Andabo'nun Cohen'e son saatlerinde eşlik etmesine izin veren bir mektup da ele geçirildi.
Son olarak, Cohen'in eşini ve Cohen'in serbest bırakılması için dünya liderlerine ve Suriye cumhurbaşkanına gönderdiği mektuplar da dahil olmak üzere uluslararası müdahaleyi sağlama çabalarını izleyen gözetim kayıtlarını içeren “Nadia Cohen” başlıklı kalın turuncu bir klasör bulundu.
Açıklamaya göre, belgeler arasında Cohen’in yakalanmasından kısa bir süre önce kaleme aldığı son vasiyeti de yer alıyor.
Eli Cohen kimdir?
Mısır'da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 6 Aralık 1924'te dünyaya gelen Cohen, 1960'ların başında Mossad'a katıldı ve Kamel Amin Thaabet (Kemal Emin Sabit) takma adıyla Suriye yönetiminin üst kademelerine kadar sızdı.
Cohen'in dört yıl boyunca elde ettiği istihbaratın, İsrail'in 1967'deki savaşta özellikle de Golan Tepeleri'nin ele geçirilmesinde kilit rol oynadığı ifade edilir.
Eli Cohen, servetini Latin Amerika’da oluşturan Suriyeli bir iş insanı görüntüsü altında 1950’lerin sonlarında Suriye’ye yerleştirilen bir İsrail vatandaşı olarak biliniyor.
İsrail'in en önemli casuslarından biri kabul edilen Eli Cohen, Kemal Emin Sabit takma adıyla 1962-1965 yıllarında Suriye'nin başkenti Şam'da görev yapmıştı.
Cohen, üst düzey yetkililerle şaşırtıcı ilişkiler kurdu ve neredeyse bakanları atayacak düzeye geldi. Çok sayıda tehlikeli askeri sırlara ulaştı ve bu bilgiler 1967 Savaşı’nda başarısızlıkta etkili oldu.
Cohen’in bilinmeyen bir yere defnedildiği söyleniyor. Ancak İsrail ve Rusya’nın yürüttüğü incelemeler, Cohen’in Yermuk Kampı’na defnedildiği kanaatini oluşturdu.
Suriyeli üst düzey askeri yetkililerle yakın ilişkiler geliştirerek Golan Tepeleri'ndeki askeri faaliyetlere ve devletin karar mekanizmasına ilişkin topladığı bilgileri İsrail'e aktaran Cohen, 18 Mayıs 1965'te idam edilmişti.
Küresel internet televizyon ağı Netflix'in 2019 yapımı "The Spy" (Casus) dizisine konu olan Cohen'in hayatı, popüler kültürde de yer edinmişti.
Birbirini izleyen İsrail hükümetleri ve Mossad tarafından yıllar boyunca defalarca yapılan aramalara rağmen cesedi hiçbir zaman bulunamadı.
İsrail ordusu, Beşar Esed rejiminin Aralık ayında devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyindeki tampon bölgeyi işgal etmiş durumda.