ABD Başkanı Donald Trump, bir 'soykırım' yaşandığını iddia ederek Güney Afrika'nın Afrikaner toplumu üyelerinden bazılarına mülteci statüsü verdi.
Trump, Güney Afrika'da beyaz çiftçilerin "vahşice öldürüldüğünü" ve "topraklarına el konduğunu" iddia etti.
Hızlandırılmış bir süreçle sığınma hakkı verilen 60 Afrikaner 12 Mayıs'ta ABD'ye ulaştı.
Afrikaner etnik grubu, 17. yüzyılın ortalarında Afrika'ya göç eden Batı Avrupalıların soyundan geliyor.
South African History Online isimli ülke tarihini aktaran platform Afrikanerleri; yüzde 34 Hollandalı, yüzde 33 Alman ve yüzde 13 Fransız yerleşimcilerden oluşan bir kültürel karışım olarak tanımlıyor.
Bu azınlığın dili Afrikanca olarak anılıyor ve Hollandaca'ya benziyor.
Beyaz göçmenler Afrika'ya yerleşmeye başladıktan sonra siyahları topraklarını terk etmeye zorlamıştı.
Afrikanerler aynı zamanda Boerler olarak da anılıyor. Çiftçi anlamına gelen bu kelime, halen çiftçilikle yakından ilişkili olan bu azınlıkla da özdeşleşiyor.
Afrikaner tarihi ne anlatıyor?
1948'de Güney Afrika'daki Afrikaner toplum liderlerinin kurduğu hükümet, apartheid adıyla ırk ayrımcılığını kurumsal bir yapıya dönüştürdü.
Çıkarılan yasalarla ırklar arası evlilikler yasaklandı. Vasıflı işlerde beyazlara öncelik tanındı, siyahlar "township" adı verilen derme çatma evlerden oluşan mahallelerde yaşamaya itildi.
1950'lerin Afrikaner lideri Hendrik Verwoerd, siyahlara eğitim hakkı verilmemesi gerektiğini savunurken, "Hayattaki konumlarının odun kesmek ve su çekmek olduğunu bilmeliler" demişti.
24 Eylül 2018'de Pretoria'daki Voortrekker Anıtı'nda yapılan geleneksel bir Afrikaner etkinliği
Güney Afrika'daki Afrikaner azınlığının iktidarı, 1994 yılında siyahların ilk kez ülke çapında yapılan bir seçimde oy kullanmalarına izin verilmesiyle sona erdi.
Nelson Mandela ile Afrika Ulusal Kongresi (ANC) iktidara geldi.
60 milyon kişinin yaşadığı Güney Afrika'da nüfusun yüzde 4'üne karşılık gelen 2,5 milyon Afrikaner bulunuyor.
Soykırım iddiasının kökeni ne?
Güney Afrika'da yer alan siyasi partilerin hiçbiri, beyaz azınlığı temsil edenler dahil, ülkede bir soykırım yaşandığını iddia etmiyor.
Ancak bu tür iddialar sağcı gruplar tarafından uzun yıllardır ortaya atılıyor.
Trump ilk döneminde de Güney Afrika'da bir soykırım olduğu iddiasını dile getirmişti.
Bu iddiaların kökeninde, beyaz çiftçilere yönelik bazı saldırılar ve internette dolaşan yanıltıcı bilgiler yatıyor.
Şubat ayında Güney Afrikalı bir yargıç soykırım iddiasını "açıkça hayal ürünü" ve "gerçek değil" diyerek reddetti.
Güney Afrika ırk temelindeki suç verilerini düzenli olarak yayımlamıyor.
Son rakamlar Ekim ve Aralık 2024 tarihleri arasında ülkede 6953 kişinin öldürüldüğünü ortaya koydu.
Bu kişilerden yalnızca 12'si çiftlik arazilerinde öldürüldü.
ABD'ye ulaşan ilk Afrikaner kafilesi, 12 Mayıs 2025
Güney Afrika'da bir soykırım olduğunu iddia eden Trump, böyle bir ortamda bu yılın sonunda ülkede yapılacak G20 zirvesine nasıl katılabileceğinden emin olmadığını ifade etti.
"Bu durum halledilmeden nasıl ilerleyebileceğimizi bilmiyorum" dedi.
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa ise Trump'ın iddiasının tamamen yanlış olduğunu söyledi ve ülkesinde "belli bir ırk ve kültüre mensup insanların hedef alınmadığını" savundu.
Ramaphosa, ABD'ye göç eden kişileri içinse, "Gidiyorlar çünkü ülkemizde ve anayasamızdaki değişiklikleri benimsemek istemiyorlar" dedi.
Son tartışmanın kökeninde Ocak ayında çıkarılan bir yasa da yer alıyor.
Hükümet, Ocak ayında imzalanan yasa tasarısı ile apartheid döneminde siyahların karşı karşıya kaldığı topraksızlaştırma sorununu çözmeyi amaçladığını söylüyor.
Ancak yasa, Ramaphosa'nın iktidar koalisyon ortağı Demokratik İttifak (DA) tarafından kınandı.
Demokratik İttifak, mülkiyet haklarını tehdit ettiği gerekçesiyle yasayı Yüksek Mahkeme'ye götüreceğini duyurdu.
Hükümet çiftçilerin topraklarına el konulduğu iddialarını reddediyor.
Elon Musk nasıl dahil oldu?
Trump'ın Güney Afrika doğumlu multi-milyarder danışmanı Elon Musk da tartışmanın tarafı oldu.
Musk, ülkede "ırkçı mülkiyet yasaları" olduğunu ve uydudan internet servisi sağlayan Starlink'in "sırf siyah olmadığı için" Güney Afrika'da faaliyet göstermesine izin verilmediğini iddia etti.
Starlink'in Güney Afrika'da faaliyet gösterebilmesi için şebeke ve hizmet lisanslarını alması gerekiyor. Bunu yapabilmek için de "tarihsel olarak dezavantajlı gruplara" yüzde 30 oranında sahiplik vermesi gerekiyor.
Bu tanım esas olarak Güney Afrika'nın ırkçı apartheid sistemi sırasında ekonomiden dışlanan siyah nüfus için kullanılıyor.
Güney Afrika Bağımsız İletişim Kurumu (Icasa) BBC'ye yaptığı açıklamada, Starlink'in lisans için hiçbir zaman başvuruda bulunmadığını kaydetti.
Musk ayrıca Güney Afrika'nın dördüncü büyük partisi olan Ekonomik Özgürlük Savaşçılarını (EFF) mitinglerinde söylediği bir şarkıyla soykırımı "aktif bir şekilde teşvik etmekle" de suçladı.
'Boer'i vur, çiftçiyi vur' şarkısı
EFF lideri Julius Malema siyasi mitinglerde söylediği "Boer'i vur, çiftçiyi vur" şarkısı ile adından söz ettiriyor.
Afrikaner azınlık, şarkının son derece kışkırtıcı olduğunu ve nefret söylemi içerdiğini söyleyerek yasaklanmasını talep ediyor.
Ancak Güney Afrika Yüksek Temyiz Mahkemesi, Malema'nın apartheid karşıtı mücadele döneminde popüler olan şarkısını söylemeye hakkı olduğuna karar verdi.
Lobi grubu AfriForum karara karşı temyiz başvurusunda bulundu ancak Yüksek Mahkeme davayı görmeyi reddetti.
2023 yılında Güney Afrika'nın eski Devlet Başkanı Thabo Mbeki, Malema'yı bu şarkıyı söylemeye son verme çağrısı yaptı. Şarkının artık siyaseten bir anlamı kalmadığını savundu.
İktidar partisi ANC, "diğer siyasi partilere ne söylemeleri gerektiğini emredemeyeceğini" savunuyor.
Mart ayında bir iş insanları organizasyonu, tahmini 2,5 milyon olan Afrikaner nüfusunun 70 bine yakınının ABD'ye taşınmayı değerlendirdiğini açıkladı.
Güney Afrika'nın Orania bölgesi ayrılıkçı Afrikanerler tarafından yönetiliyor ve burada siyahlar yaşamıyor.
ABD Büyükelçiliği'nden 12 Mayıs Pazartesi yapılan açıklamada, sığınma hakkının yalnızca Afrikaner azınlığını kapsamadığı vurgulandı.
Elçilik, bu hakkın geçmişte zulüm gördüğünü ya da gelecekte zulüm göreceğinden korktuğunu belirten tüm ırksal azınlıkları kapsadığını söyledi.
Güney Afrika'da 2022 yılında yapılan en son nüfus sayımına göre melez ırk ülkede yüzde 8 ile halen en büyük azınlığı oluşturuyor.
Onların ardından yüzde 7 ile Afrikanerler ve yüzde 3 ile Asya kökenliler geliyor.
Beyaz ağırlıklı sağcı Freedom Front Plus partisinin lideri Corné Mulder, geçen hafta parlamentoda yaptığı konuşmada Güney Afrika'da yaşamaya bağlı olduklarını ifade etti.
Mulder, "Afrika'da kalmaya kararlıyız. Burada kendimiz ve çocuklarımız için bir gelecek inşa edeceğiz" dedi.
Göç edenler ne diyor?
Geçtiğimiz haftaya kadar, 46 yaşındaki Charl Kleinhaus, Güney Afrika'nın Mpumalanga eyaletindeki aile çiftliğinde yaşıyordu.
Doğal güzelliği, yaban hayatı ve derin kanyonlarıyla "güneşin doğduğu yer" olarak bilinen bölgedeki evini geride bırakarak ABD'ye geldi.
Bugün otoyol yakınındaki hesaplı bir otelde kalıyor.
46 yaşındaki Charl Kleinhaus
BBC'ye göç kararını anlatan Kleinhaus, WhatsApp üzerinden gelen ölüm tehditlerini gerekçe gösteriyor.
"Beş odalı bir evi terk etmek zorunda kaldım, şimdi onu tamamen kaybedeceğim" diyor ve arabası, köpekleri ve hatta annesini geride bıraktığını söylüyor.
Charl Kleinhaus, New York eyaletindeki Buffalo kentindeki otel odasında daha güvenli olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Burada çocuklarım güvende."
Ülkesindeki siyahların tarihsel olarak gördüğü zulmü kabul eden Güney Afrikalı, "Apartheid ile hiçbir ilgim yok. Hem de hiç" diyor.