Trump'tan 'Epstein' açıklaması: "Bazı aptal ve akılsız Cumhuriyetçiler de bu tuzağa düşüyor"

Trump'tan 'Epstein' açıklaması:
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, kız çocuklarına cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturma suçlamalarıyla yargılanırken hapiste ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein dosyasına ilişkin belgelerin kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirterek, bu konuda Başkan Donald Trump ile farklı bir tutum sergiledi. Trump ise Epstein dosyalarının Demokratlar tarafından gündeme getirildiğini tekrarlayarak, “Bazı aptal ve akılsız Cumhuriyetçiler de bu tuzağa düşüyorlar ve Demokratların işini yapıyorlar" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump ile Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa Al Halife Beyaz Saray’da bir araya geldi. Trump, Bahreyn Kralı'nı Beyaz Saray’ın girişinde karşıladı.

Görüşmelere geçmeden önce içeride kameraların karşısında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Trump, kız çocuklarına cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturmaktan tutuklu yargılanırken ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein dosyalarını yine “aldatmaca” olarak niteledi.

Trump, Epstein dosyalarının Demokratlar tarafından gündeme getirildiğini tekrarlayarak, “Bazı aptal ve akılsız Cumhuriyetçiler de bu tuzağa düşüyorlar ve Demokratların işini yapıyorlar.” şeklinde konuştu.

Epstein dosyaları yerine yönetiminin başarılarına odaklanılması gerektiğini savunan Trump, bu tartışmaları sonlandırmak için eğer “güvenilir belgeler” varsa bunların da Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanabileceğini söyledi.

Trump, İran konusunda bir soruya da “(Bizimle) müzakere etmek istiyorlar hem de çok. Acelemiz yok, çünkü bir anlaşma yapabileceğimizi söylemiştik, bir anlaşma yapmalıydılar, sonra da (İran’da) çeşitli bölgeleri yerle bir ettik. Acelemiz yok, ama müzakere etmek isterlerse buradayız.” ifadelerini kullandı.

Epstein dosyaları

En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein, tutuklu bulunduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu.

Yetkililer, Epstein'ın ölüm nedenini intihar olarak açıklamış ancak aile üyeleri, şüphelerini dile getirerek bunu reddetmişti.

Epstein'ın kız arkadaşı Ghislaine Maxwell; bazı zenginler, ünlüler ve devlet görevlileri için reşit olmayan kızların fuhuş tuzağına çekilmesi organizasyonunda, Epstein'ın yasa dışı faaliyetlerine yardımcı olduğu iddiasıyla yargılandığı davada suçlu bulunmuştu.

Ocak ayının başında yayımlanmaya başlanan Epstein davası dosyaları, bu konuyu tekrar gündemin ilk sıralarına taşımış; yargıcın kararıyla 4 bölüm halinde yayımlanan toplam 4 bin 500'den fazla belge, Epstein ile birçok ünlü ismin ilişkisini ortaya koymuştu.

Açıklanan dava dosyalarında, aralarında Prens Andrew, ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.

Dosyalarda, isimleri yer almasına rağmen Clinton ve Trump'a herhangi bir suçlama yöneltilmemişti.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ağı oluşturmaktan suçlanırken intihar eden Jeffrey Epstein ile ilgili hükümet belgelerini kamuoyuna sundu.

Ancak Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanan ilk belge dökümü yıllardır kamuoyunda dolaşan bilgilerden oluşuyordu ve bu yüzden Epstein'ın davasına dair ciddi bir etki yaratmadı.

ABD Başkanı Donald Trump, Prens Andrew ve eski ABD Başkanı Bill Clinton gibi çok sayıda nüfuzlu kişiyle yakın ilişkisi olduğu belirtilen Epstein'in New York'taki hücresinde kendini asarak intihar ettiği açıklanmıştı. Ancak bazıları bu intihar açıklamasına inanmayı reddetmişti.

GÖRÜNTÜLERİN META VERİLERİ İNCELENDİ

ABD merkezli teknoloji dergisi WIRED, bağımsız adli video uzmanlarıyla işbirliği yaparak bakanlığın yayınladığı videonun meta verilerini inceledi.
Meta veri, bir dosya veya bilgi hakkında açıklayıcı bilgi sağlayan verilere deniyor. Meta veriler, bir dosyanın ne zaman oluşturulduğunu, hangi cihaz veya program kullanıldığını veya hangi ayarlarla işlendiğini gösteriyor. Bu sayede dosya üzerinde oynama yapılıp yapılmadığına bakılabiliyor.

Uzmanların incelediği meta veriler, görüntülerin doğrudan hapishanenin güvenlik sisteminden aktarılmadığını, Adobe Premiere Pro gibi profesyonel bir video düzenleme programı kullanılarak işlendiğini ortaya koydu. Dosyanın en az iki ayrı kaynaktan alınan kliplerin birleştirilmesiyle oluşturulduğu, defalarca kaydedildiği, dışa aktarıldığı tespit edildi. Bu da bakanlığın “ham görüntü” iddiasının sorgulanmasına neden oldu.

KASITLI MANİPÜLASYON VAR MI?

Uzmanlar, meta verilerin görüntülerde mutlaka kasıtlı bir manipülasyon yapıldığını kanıtlamadığını belirtiyor. Görüntüler, kamuya sunulmadan önce sadece birleştirilmiş ve formatı değiştirilmiş de olabilir. Ancak bu işlemlerin Adobe Premiere gibi gelişmiş bir yazılımla yapılmış olması, bakanlığın şeffaflık söylemini tartışmalı hale getirdi. Halihazırda şüphe bulutlarıyla çevrili Epstein dosyasında, görüntülerin nasıl işlendiğine dair net bir açıklamanın bulunmaması yeni komplo teorilerine zemin hazırlıyor.

Komplo teorileri üzerine kitaplar yayınlayan yazar Mike Rothschild, WIRED’a yaptığı açıklamada, “Resmi anlatıda tam açıklanmayan her detay komplo teorisyenleri tarafından kullanılacaktır. Epstein’la ilgili neye inanıyorsanız, bu video o inancı güçlendirecek” dedi.

Önceki aylarda Adalet Bakanı Pam Bondi, Epstein’la ilgili yeni kayıtların yayınlanacağını söyleyerek, kamuoyunda yeni detaylar beklentisi yaratmıştı. Ancak pazartesi günü bakanlık ve FBI’ın yayınladığı ortak rapor, Epstein’ın 10 Ağustos 2019’da Manhattan’daki bir hücrede cinsel istismar suçlamalarıyla yargılanmayı beklerken intihar ettiğini teyit etmekten öteye gitmedi.

23 DAKİKADA 4 KEZ KAYDEDİLMİŞ

FBI, Epstein’ın tutulduğu Metropolitan Islah Merkezi’ndeki (MCC) Özel Barınma Birimi’nin ortak alanını gören kameranın kayıtlarını inceleyip görüntülerin kontrast, renk ve keskinliğini artırarak hem “iyileştirilmiş” hem de “ham” sürümünü yayımladı. Ancak her iki dosyanın da Adobe Premiere kullanılarak işlendiği ve benzer meta veriler taşıdığı görüldü. FBI’a göre, ilgili zaman diliminde Epstein’ın hücresine giden koridorda yürüyen herkes bu kamerada görülüyor.

WIRED, iki bağımsız adli video uzmanıyla birlikte bakanlığın yayınladığı 21 gigabaytlık dosyaları inceledi. EXIF ve XMP meta veri formatlarını analiz eden gazeteciler, görüntülerin Premiere Pro kullanılarak işlendiğini gösteren dosya uzantılarına ulaştı. Meta verilere göre dosya, 23 Mayıs 2025’te bir Windows kullanıcısı tarafından 23 dakikada en az dört kez kaydedilmişti.

Berkeley Üniversitesi’nden dijital adli uzmanı Profesör Hany Farid, “Bir avukat bana bu dosyayla gelip mahkemede kullanılabilir mi diye sorsa, ‘Hayır, kaynağa dönün, doğrudan orijinal sistemden aktarım yapın, arada işlem olmayacak’ derdim” ifadelerini kullandı. WIRED’a konuşan Farid ayrıca videoda yer yer değişen görüntü oranına da dikkat çekerek, bunun da işleme şüphesini artırdığını söyledi.

Bakanlık, görüntülerdeki işlemler hakkında detaylı soruları FBI’a yönlendirdi. FBI ise yorum yapmayı reddediyor.

SADECE İKİ KAMERA AKTİFTİ

Epstein’ın ölü bulunduğu merkezde 2019’da yaklaşık 150 analog güvenlik kamerası vardı. Ancak Bakanlık Denetim Ofisi’nin 2023 tarihli raporuna göre, Epstein’ın ölümünden kısa bir süre önce bu kameraların yaklaşık yarısı teknik arıza nedeniyle kayıt yapmıyordu. Sistemin onarımı, Epstein’ın ölü bulunduğu geceden bir gün önce planlanmıştı ancak görevli teknisyenin gerekli ekipmana ulaşması, vardiyasını bitirmeye hazırlanan bir gardiyan tarafından engellenmişti.

Bu nedenle, Epstein ölü bulunduğunda yakınlarında sadece iki kamera aktifti: Biri ortak alan ve merdivenleri, diğeri ise bir asansör holünü izliyordu. İkisi de Epstein’ın hücre kapısını görmüyordu.

BİR DAKİKALIK GÖRÜNTÜ KAYIP

Bakanlık raporuna göre, Epstein 9 Ağustos 2019 akşamı saat 20.00 civarında hücresine kilitlendikten sonra sabah 6.30’a kadar kimse hücre koridoruna girmedi.

Ancak uzmanlar kayıtta dikkat çeken bir eksik tespit etti: 23:58:58 ile 00:00:00 arasında yaklaşık bir dakikalık görüntü kayıptı. Kayıt bu sürenin ardından devam ediyordu.

Adalet Bakanı Bondi, salı günkü basın toplantısında, eksik dakikanın sistemin günlük döngüsünden kaynaklandığını, her gece bir dakikalık kaydın silindiğini savundu. Ancak Epstein’ın ölümüyle ilgili yıllardır süren spekülasyonlar göz önüne alındığında, bu açıklama bile komplo teorisyenlerini tatmin etmedi.

O kişilerden biri olan Alex Jones, bakanlığın raporunu “iğrenç” diye niteleyerek, “Bir sonraki adımda bakanlık, Jeffrey Epstein’ın hiç var olmadığını da söyleyebilir” dedi.

İsmini açıklamak istemeyen adli bir video uzmanı ise meta verileri inceleyip WIRED’ın tespitlerini doğruladıktan sonra “Görünüş şüpheli ama bakanlığın bu kadar basit soruları bile cevapsız bırakması daha da şüpheli” ifadelerini kullandı.

ELON MUSK’TAN ÇAĞRI

Bu arada Amerikalı iş insanı Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’a Epstein'a ilişkin dosyaları, söz verdiği gibi yayınlaması çağrısında bulundu.

Musk, X sosyal medya hesabından, Trump’ın "Epstein’ın bu kadar gündemde tutulmaması gerektiği" yönündeki paylaşımına yorum yaptı.

Trump’a "Gerçekten ciddi misin?" diye tepki gösteren milyarder, ABD Başkanı’nın, Epstein'ın bu kadar konuşulmaması gerektiğini ifade ederken bile defalarca “Epstein” dediğine dikkati çekti.

Musk, paylaşımında Trump’a "Söz verdiğin gibi dosyaları sadece yayınla" çağrısında bulundu.

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.