Uçak kazaları arttı mı?

Uçak kazaları arttı mı?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

BBC Türkçe 
BBC Doğrulama Servisi

Peş peşe meydana gelen uçak kazaları ardından, sosyal medyada pek çok insan kazaların sıklığının arttığına dair düşüncelerini dile getirdi.

29 Aralık 2024'te, Güney Kore'ye iniş yaparken Jeju Air uçağının düşmesi sonucu 179 kişi hayatını kaybetti.

Bir ay sonra, ABD'nin başkenti Washington'da bir askeri helikopter ile yolcu uçağı çarpıştı ve 67 kişi öldü.

12 Haziran'da Hindistan'ın Ahmedabad kentinde kalkıştan kısa bir süre sonra Air India uçağı düştü. Uçaktaki 271 kişiden biri hariç tamamı hayatını kaybetti.

Associated Press'in Şubat ayında yaptığı bir anket, internette dolaşan ürpertici kaza görüntüleri nedeniyle bazı ABD'li tüketicilerin uçmaya olan güveninin sarsıldığını ortaya koyuyor.

BBC'nin doğrulama servisi Verify ekibi, son 20 yıla ilişkin verileri analiz etti ve uçak kazalarında genel bir düşüş eğilimi olduğunu tespit etti.

ABD Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu (NTSB) verileri 2025 yılı Ocak ayı sonuna kadar süreyi kapsıyor.

2005 - 2024 dönemine ait NTSB verileri, uçuş sayısının ciddi oranda artmasına karşın havacılık kazalarında genel bir düşüş olduğuna işaret ediyor.

Son üç yılın Ocak ayı verileri de bu ivmeyi doğruluyor: Ocak 2025'e kadar 52 kaza, Ocak 2024'e kadar 58 kaza, Ocak 2023'e kadar 70 kaza...

Küresel anlamda havacılık kazalarını izleyen Birleşmiş Milletler bünyesindeki Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'nün (ICAO) verileri de benzer.

ICAO verileri, dünya çapında her bir milyon uçak kalkışı başına düşen kaza sayısının 2005 ile 2023 yılları arasında belirgin bir düşüş eğilimi gösterdiğine işaret ediyor.

ICAO havacılık kazalarını en geniş anlamında tanımlıyor.

Yalnızca yolcuların veya mürettebatın ciddi şekilde yaralandığı veya öldüğü kazaları değil, aynı zamanda bir uçağın hasar görüp onarıma ihtiyaç duyduğu kazaları da ele alıyor.

Dünya genelinde havacılık kazalarında meydana gelen ölümlere ilişkin veriler de aynı dönemde bir düşüş olduğunu gösteriyor.

Ancak bazı yıllarda büyük havacılık felaketlerine bağlı ani artışlar da dikkat çekiyor.

Plane crashes in Kazakhstan with 37 people on board, leaving at least 32  survivors | king5.com

Uçaklardan bağımsız olaylar

2014 yılında, bu kapsama giren iki kaza görünür şekilde verilere etki etti.

O yılın Mart ayında, Malezya Havayolları'nın MH370 sefer sayılı uçağı, 239 kişiyle Kuala Lumpur'dan Pekin'e giderken kayboldu.

Aynı yılın Temmuz ayında, bir başka Malezya Havayolları uçağı olan MH17, Ukrayna'nın doğusunda Rus yapımı bir füzeyle düşürüldü ve yaklaşık 300 kişi hayatını kaybetti.

BBC Verify'a verileri değerlendiren Cambridge Üniversitesi'nden emekli istatistik profesörü David Spiegelhalter, bu tür veri görselleştirmelerinde ani ve büyük dalgalanmalara rastlandığına işaret ediyor.

Spiegelhalter, kazalar yerine ölümlerin veri olarak ele alınması durumunda, verilerin değişkenliğinin, bir büyük ölümlü kaza ile aşırı değişebileceğini savunuyor ve şöyle devam ediyor:

"Rastgele olaylar denk gerçekleşmez ve bunlar kümelenme eğilimindedirler. Bu nedenle, ne yazık ki uçak kazalarının, bağlantılı olmasalar bile, bağlantılıymış gibi görünmesini bekleyebiliriz."

Ismo Aaltonen havacılık kazaları soruşturmalarında ülkesi Finlandiya'da bir dönem en yetkili isimdi.

BBC Verify'a konuşan Aaltonen, son birkaç ayda yaşanan ve ses getiren kazaların uçak güvenliğinde bir düşüşün göstergesi olmadığını savundu.

"Farklı türde kazaların gerçekleştiği bu dönemi yaşıyor olmamız bir talihsizlik, ancak insanlar buna dayanarak herhangi bir sonuç çıkarmamalı çünkü bunlar çok farklı vakalar."

Aaltonen son birkaç aydaki bazı olayların öngörülemez olduğunu Kazakistan'da düşen Azerbaycan Havayolları uçağıyla örneklendiriyor.

O uçak bir Rus uçaksavar füzesi tarafından düşürüldü.

Buckinghamshire New Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan eski pilot Marco Chan, havacılığa ilişkin endişelerin, "kazaların sosyal medya platformlarında giderek daha fazla görünür hale gelmesi" nedeniyle daha da arttığını söylüyor

Son yıllarda Boeing 737 Max uçaklarının merkezinde olduğu bir dizi olay da konuşuldu.

Özellikle Ocak 2024'te uçuş esnasında havadayken, acil çıkış kapısının patlaması ana akım medyada ve tabii sosyal medyada uzun süre gündem oldu.

Başka olayların da eklenmesiyle, bazı yolcular Boeing marka uçakları tercih etmemeye başladı ve bu da şirketin hisse senedi fiyatında düşüşe neden oldu.

BBC Verify'a konuşan uzmanlar, bu tür olayların ve büyük kazaların yetkililer tarafından kapsamlı bir şekilde araştırıldığını söylüyor.

Pilotların gelecekte benzer senaryolara karşı hazır olabilmeleri için kazalardan elde edilen yeni bilgiler ve veriler pilot eğitim simülatörlerine aktarılıyor.

Havacılık kazaları uzmanı Ismo Aaltonen, "Mevcut simülatörlere baktığınızda, ne kadar gelişmiş olduklarını görürsünüz, gerçek uçaklar gibiler" diyor.

Aaltonen, bu simülatörlerin, 40 yıldan uzun bir süre önce uçmaya başladığı zamandan "tamamen farklı" olduğunu söylüyor.

İlgili denetleyici kurumlar da ayrıca güvenlik ihlalleri için para cezaları, lisans askıya alma ve operasyonel kısıtlamalar gibi cezalar uygulayabiliyor.

Güvenlik standartlarına uymayan havayollarına ülkelere uçuş yasağı gibi engeller getirilebiliyor.

Hava yolculuğu en güvenli seyahat şekli

Son zamanlarda yaşanan kazalara rağmen, hava yolculuğu açık ara en güvenli seyahat şekli olmaya devam ediyor.

ABD Ulaştırma Bakanlığı'nın son verilerine göre, 2022'de Amerika'da ulaşım kaynaklı tüm ölümlerin yüzde 95'inden fazlası karayolunda meydana geldi.

Bunların yalnızca yüzde 1'den azı havacılıkla ilgiliydi.

Katedilen mesafe başına ölüm oranlarına bakıldığında, hava yolculuğunun karşılaştırmalı güvenliği daha da belirginleşiyor.

ABD merkezli Ulusal Güvenlik Konseyi'nin (NSC) en son verilerine göre, 2022'de havayollarında 100 milyon mil başına sadece 0,001 yolcu ölümü yaşanırken, yolcu araçlarında bu sayı 0,54'tü.

Elbette, bazı ülkelerin kara yolları diğerlerinden daha tehlikeli.

Dünya Sağlık Örgütü, 2021 verilerine dayanarak dünya genelindeki ülkelerdeki karayolu trafiği kaynaklı ölüm oranlarını açıkladı.

Bu sonuçlara göre trafik kazaları açısından en tehlikeli ülkelerin Gine (100.000 kişide 37,4 ölüm), Libya (34,0) ve Haiti (31,3) olduğunu tespit etti.

Ancak nerede yaşarsanız yaşayın, Ismo Aaltonen'in gezginlere tavsiyesi açık:

"Havaalanına nasıl gittiğinize dikkat edin. Bu, uçuşun kendisine kıyasla yolculuğun en tehlikeli kısmı."

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.